12 Nisan 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

12 Nisan 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HABER'İN TARİHİ ROMANI: 21 İnönü hâkimi, teşvik etmek için: — Habire evlâtlar! diye haykı -! rırken adamlarından biri telâşla £- çeriye girerek yerlere kadar eği lip: — Devletlüma bir diyeceğim var, Dedi, — Çok mu mühim Vefa? — Evet şevketlim, — Hele gel şöyle kulağıma söy- le, Vefa sâmdeki bu nöbetçi heye - can içindeydi. İnönü hâkiminin 'ya- nms bir hamlede gelerek kulağına Üütriyen sesle: — Eskişehir hâkiminin ve Köse Mihalm bir baskm için bu tarafa geldiklerini duyduk, dedi. Bir tatarı mız haber fletti, Maksatlarınm ne olduğunu bilmiyoruz. Ne yapalım? Birdenbire İnönü hâkiminin nev - ri dönmüş ve kaşları çatılıp, saçla- rı dikilmişti. Bu dane demekti? Ortada fol yok yumurta yokken bu baskma ne lüzum vardı? Ne Eskişehir bükiml Me, ns de Harmankaya hâkimi Köse Mihalle arasında bir geçmişi, bir ihtilâf yoktu ki, bu baskına imana verebii- sin. Maahaza haber doğru olmak ge- rekti, Ve derhal tedbir almak iâzrm geliyordu. Her şeyden Önce kara Osman misafirdi, Onun misafireti zamanında böyle bir kopazelik pek ağır olurdu. Zaten tedbirleri simağı da pek vakit kalmamış, ufuktan atlılar be. Mirmişti, İnönü hökimi, Osmana hiç bir gex ihsas etmemek istediği için| Sçeri kimsenin sokulmamasmı ira - de etmiş va kendisi dışarı çıkarak bu hüdiseyi anlamak istemişti. Atma atladı ve yanma beş on süvariyle karşıcı çıktı. Yarım saat kadar uzakta İnönü hâkimi, diğer iki hâlkimle karşılaşmıştı, Selim - Jaştılar ve sordu: — Bu semte azimetinizi mucib hidise na olsa gerek, epeyce merak ettik. Eskişehir hâkimi cevab verdi: — Sana ve hâkimiyetine teallük eder taraf: yoktur. Ancak sende misafir olan Kara Osmanı isteriz. Bunun kırdığı ceviz bini aştı. Bütün hâkimlerin selâmet ve rahatı için Osmanm izale vücudu gerektir! Biye onu vermezsen,'o takdirde se-|du, nin de başma geleceği Cenabthak| Köse Mihal da yeniden Harman “bilir. İnönü hâkimi beyninden vurul. muşa dönmüştü, Bu ne küstaktı güreş tutanları/ bu ne ahliksızlıktı, bu he namer - İ dane bir teklifi!. — Siz, dedi, benim yerimde olsa» mz misafirinizi teslim &derek na - mertlik yapabilir misiniz? — Biz senin vaziyetinde değiliz Yalnız Osman: istiyoruz ve buna mu lür. Harbe hazırız. Sana bir saat yürüyoruz, Osmanı veya kellesini bize teslim etmediğin takdirde se- nl de düşman telâkki etmeğe mec- bur kalacağız. Köse Mihal korkunç bir ndnındı Bahadırlığı dillere dastan olmuştu. Bunu bilen İnönü hâkimi bakika - ten müşkül vasiyette kalmıştı, Yal nız Kösemibai adamları ile İnönü- Osmanı Vermek, bu asla merdlik olamazdı. Kaldı ki Osmanı gözü gi- harbie, kan dökerek yine ayni ne- ticeyi kazanabileceklerdi. müsait değildi. Ancak bir şey yap. ordusunu, feda ederek Osman ka- çırmak, Netekim aklima gelen bu tedbiri, büyük bir fedakârlık olmasına rağ- men merdliğine halel getirmemiş olmak için yapmağa karar verdi ve derhal geriye döndü, Dönerken de baykmdı: ve cevabını tebliğ ederim. » Köse Mihal Eskişehir ve Eskişehir hâkimi Köse Mibale kolaylıkla bu iş kalledilivermişti. Artık Osmanm hayatım ds, sal - yecen duyan Eskişehir hâkimiydi. Osmanm kellesini bir zarf şeyti Edebaliye göndererek: karşmında kerimen Mal bana vermekten çekinmezsin. Diye söylenecekti. Bunun lezzeti. ne doyum mu olurdu? Hem zafer, hem saltanat, hem kuvvetli bir düşman da apansız sa rlarak hiç kan dökülmeden bütün tı, memleketlerine sahib 7 — Zaten arkamdan buraya kadar ra Edebi Romanı | sed. Diyen kadın biraz yanâ (çekildi ve koridora seslendi, Geliniz. Doktorun bütün vücudu irkildi. ile karşılaşacağını biliyordu. rekler paralayıcı bir ümütsizlik içi; de bağırıp, çağırarak kendisi lere atacak, olmadık ” yapı a 1 b 770/011 m duklarını, bu kederi nasıl izhar et | tiklerini pek iyi bilirdi . | Fakat doktor karşısında bel ümitsizlik sahnesini bulma — Efendim otomobil uğruran — çocüği söyliyer smek istiyor, Doktor rahatsız olmaktarfçelir kaza n bir bebek gi'si yah bir 1 ü nto vardı, "iâesl bir kadındı. AR muyordu. Uzun kirpikli sine - Getir buraya! dedi. halefat, kan dökülmesine sebeb o. mühlet veriyoruz Ve yavaş yavaş hâkiminin kuvvetlerine hücum etse: kâfi gelirdi. Şimdi ne yapabilirdi?) riz. bi seviyordu. Vermese, bu herifler Vaziyet ve vakitde bir hileye mak mümkündü. O ön kendisini ve — Bir saatten önce dahi fikrimi| hâklimine bakarak gülüştüler. İşte böylece ve| tanatınm da son dakikaları gelmiş bulunuyordu, Bundan en çok he . içinde | — Ark bu girenbaha bediyem| en güzel kız kazanılmış oluyor ve bu neticeler elde edilmiş bulunuyor kaya hâkimliğinin artacak arasi - alinin hayaliyle mestet, Öyle va, ue! olmak ve! Şimdi tahammül edilmez bir sahne Üstü başı tahmin edilmiyecek gi“ bi yıpranmış bir halk kadını gör- yaşı, ve feryatlarla içeri girecek, yü- siyah gözleri kupkuruy'du. Dudakla- Yazan: Muzaffer Muhlttin Inönü hâkimi beyninden vurulmuşa dönmüştü. Bu ne küstahlıktı Türk askerlerini kendi idaresine al mâk az şey miydi? Bu takdirde bü tün Anadolu onun idatealne geçe- bilecek ve Harmankaya hâkimi bir- denbire dünyanın en büyük impa- ratorlarmdan biri haşmet ve kud retini ediniverecekti, Böylece ve böyle hayallerle da- kikalar geçiyor ve sante yaklaşı - yer. n Köse Mihal dönerek askerine e- mir verdi: — Kıltetmi keldırdiğım zaman hücum edeceksiniz. Kim olursa ol. Sun, kadın, erkek, çocuk biç kimse- nin sağ kalmaması matluptur. İste İ diğiniz kadar talan edinir. Yalnız dikkat ödiniz. Kara Os - müh da oradadır ve onun mümkün- se canlı olarak ele geçmesini iste. | Hazır olunuz! Ve kezslik Eakişehir hâkimi de kendi askerine ayni tarada emir vor mişti. Bunlar saf kurup bekleşti - ler, İnönü bâkimi döndüğü - zaman betinde benzinde bir damla kan kalmamış, müteheyyiş bir baldey- di. Derhal Osmahın yanma gele - rek: — Hakanım, Dedi, Şöyle Bir da. kiku bir kenara gel, Sana inühim dir meseleyi haber vereceğim, Osman kalktı ve bir kenara çe- kildiler: — Köse Mihal ve Eskişehir hâ- kimi belki bu dakikada kapılarımız önünde ve kuvvetli haldedirler; Se- nin başını veyabut teslimini fsti yorlar. Bu namertliktir. Ben bunu yapamam. Henüz vakit var, Sen ve adamların arka taraftan vo dar yollardan Okaçabilirsiniz. Evveloe ihtiyaten buradan © ormana açılan bir hendek açmıştım, Bundan İsti- fade edebilirsiniz, haydi, Allehn e- manet olun! — Ya sen'ne yapacaksın? — Dövüşeceğim. Bunların kuvve hatunu | 8 önünde durmağa imkân yoktur,| (fakat şerefim, haysiyetim ve namu- iİsum kurtulmuş olacak vo mihuyet | bir tessilim daha var, Sen bunla - rin sonradan hakkından gelirsin. Haydi Osman, Jâfı birak, bir an evvel kaçımız, Vakit bir saatlik bir mükletten ibarettir, Yalnız yol ya rün saat olduğuna güre yakit çok yaklaşmıştır. Rica ederim kaçınız. Osman, birdenbire geri dönerek, duyanı çılgına çevirecek korkunç bir ejder haykırışıyla arkadaşları nt davet etti. <t kilitlenmişti. Ona bakıyordu, Dudakları kıral” damıyor, bir şey sormuyordu. Bü yük bir korku ifade eden sual dolu bu gözlerin, sual dolu bakışları en yüksek feryattan'en acı göz yaşın" dan daha müessirdi. Doktorun konuşmasını. bekliyor lu. Halbuki döktor o konuşamadı. Karşısındaki bu saptarı kadının. taşkımlıklar korkusu ve endişesi onu da dilsiz 1. Hislerine terbiyenin fre- birakmiştı Bir müddet karşı karşı” nini takamıyacak kadar iptidal o yâ sustulâr, dektorun lan bu insanların nasıl keder duy den bir söz söylemediğini gören ka” endiliğin İdin hafif bir sesle: — Nasıl? diye sordu. Büyük bi: klediği kaza değil değil mi? Ekemmiyetsiz dir. Oda giren kadın da tahayyül et bir şe! £, dektor bey? Henüz çek her şe so mlatmış'ardı. nanmak istemiyordu. Ban de biliyorum, dedi, Kendi- — Eskişehir hâkimi ve Köse Mi- hal benim kellemi istiyormuş. İnö- nü hâkimi gerefini muhafaza için tek başıma savaş etmeğe hazirin - np bizim firarmmızı temine çalışı yor. Halbuki biz Türk oğullarma töyle mübarek bir dostun şeref da vasında ve #svaşmda yaltiz bira - kılması gibi bir küçüklük Yaraş - maz. Haydi evlâtlar, silâhlarınıza sa. rlin! Savaş edeceğiz. İnönü hâkimi bir çocuk gibi ağlı- yordu. Bu kahramaaların (ki ser- geri hâkimin kuvvetleri önünde kı- Kendi hâreketine gösterilen bu yük #ek hafekelten heyecan duyarak ağlıyordu, Osman ve kardeşi ve adamları İ- inönü hisarından ellerinde palaları, gözlerini kan bürümüş, sinirleri ge. rilmiş ve herbiri bir aslan kesilmiş bir halde çıktılar, Köse Mihal ve Eskişehir hâkimi böyle bir avuç Insanın öülerinde Kâra Osman ve kardeşi olduğu hal, de dışarıya uğradıklarını görünce, paten hazır olan askerlerine hü - sum emri verdiler. Belki her iki kuvvet de bir har- bi ifadeden ziyade bir sokak kav - gasını andıracak kadar mütevazı di, ama, bu mikterca böyleydi. Yok sa hâdisenin mahiyeti itibarile bir herbden de dehşetli, korkunç bir haldeydi, İnönü hâkimi de askerile savaşa girmiş ve ortak korkunç Bir harb ydanma müştü. aykırsular, kişnemeler, Bağıranlar, seslerinin aksini taşıyan bu yerleri bir mahşere çevirmişti. Palalar işliyor, oklar işliyor, bal, talar işliyor ve kelleler uçuyor, ko: şalar kan içinde yuvarlanıyordu. Böyle birkaç seet süren bu ker- radesile daha hızlandı. Kara Osman İnönü hâkimini de hayret ve dehşe. insandı, küçük bir sözden yarı be, l burada bir harb mabudu oluvermiş, “bir şimşek, bir zelzele, bir yanar - dağ kesillvermişti. Onman kaykırdı: Bu küstehler içinde tek canlı ko - mayın, Haydi Alleh kılıç'larınızı kes kin etsin, (Devami var) Isini görebilir miyim? tunuz.. Evet, evet biraz dinlen: ham... — Teşekkür ederim doktor ber, ama otüuramam. Onu görmeğe git sem, onun odasına gitsem olmaz mı? — Gidersiniz.. Biraz sabrediniz! in hemen gitmiyeyim? Yok sa doktor bey!.. Bana her şeyi söy- lediler.. Yoksa! ama ben inanma dım, Doktor genç kadının yanma gel HE! Elini ve omuzunu tuttu: 5 Çocuğunuz sağ'lır, dedi; daha şıyor. Telâş etmeyiniz. Evvelâ © turun anlatırım. Siz sinirlis: niz ve onun yanına bu balde gire mıdır? Sağ mıdır?.. Dok- tor bey değil mi?.. Kurbanınız ola Yam, sağ mıdır? Doktorun birsz evvel tahmin et i »rdsa hiçbirini o yapmıyor” 8 bu halk kadını.. Elini oOyüzüne, kapamış, sessiz, sessiz ağlıyordu. rilacaklarını düşünerek © ağlıyordu. iniiiler, ! feryadlar, biraz önce oçengüçiğana |, «r kopuyor, belden aşağı büyük par| kunç musaraa, Osmanın yeni bir İ-| te düşürüyordu, Bu ne korkun; bir | Wine kadar kızaran bu masum adar, | <— Zafer sizindir Türk oğulları!” — Evet,. Ama evvelâ şöyle otu | 12 NİSAN — 1939 TOY EZEN YO 2» w6# LE -() LE in ie aleyhlar- lığı yaparken... Bir Fransız gazetesi şimdi Almanya ile “can ciğer kuzu sarmısâle olan Musolininin 1915 de ve İtalya umumi harbe itilAf devletlerinin YM” nında girmezden önce yazdığı makalelerden parçalar alarak © zamaali Musolini He şimdiki Musolin! arasındaki tezadı tebarüz ettiriyor. Müsolini 16 şubat 1915 de Popelo d'İtalin gazetesinde şunları y8”” Kolit; Musol Essende Krup (burada Musoliai, fabrikatör Krupun aşktaki gaf? ritabil temayülleri olduğunu bildiren bir kelime kullanıyor) fabrikals” rının Âlmaryayı temizliyocek bir yangınm alevlerine verildiği gün t&- rihin unutulmaz bir günü olacaktır. Almanyanm (burada Almanyayf karşı çok ağır bir tahkirde bulunmuştur) gururunun doğurduğu har bin kurbanları amma, top gehri Essen yeryüzünden silinmelidir . Gene Musolini 2 nlann 1915 de yazdığı bir makalede “Almanler# karşı medenf dünyada beslenilen kin nekadar büyük olursa olsun on!8* rın galinliğiyle ayni nispette olamur,, diyor ve Almanları şiddetle tahe kir edecek cümlelerle devam ediyordu. Tesad, şayanı dikkat değil mi? | Kıskanç kadınlar cennet! Aşağı Brezilyada uzun bir tetkik seyahati yapmış olan Jorj Mon isimli bir Fransız Alimi orada yaşıyan yerlilerin âdetlerine dair dikkat€ değer malümat veriyor. “Kukuruku” kabilesine mensub olan bu yerlilerin kadınları pan talana benzer bir elbise giymekte ve erkekleri icab ederse kırbaç zorü | 4 çalıştırmaktadırlar, Bir kadının ancak bir erkek almağa hakkı ver. dır, Alle hayatmda sadakatsizlik gösteren erkek idam edilmektedir. Erkeği sadakatsizliğe teşvik etmiş olan kadrç ise srmsrkr bağlandıktan sonra, aldatılan kadm tarafımdan dişle wırılıp boğazlanmak suretile öldürülmektedir. Musa Yahudi değlidi! Pröydün bugünlerde İngilterede neşredilecek yeni eserinde büyük ruhiyatçının peygamber Musa hakkında böyle bir iddia ileri sürmüş olduğu bildiriliyor. Psikanaliz Ustadına göre Musa, İsreli oğullarından değil, Mısırlıydı ve yahudilere telkin ettiği dini Mısırdan götürmüştü. Yaramaz bebekler için... Amerikada meghur bir çocuk doğum ve bakım evinin müdiresi Mrs, Smite güre mintmini çocukların sebebsiz hırçıslıkları, birdenbire | açılan elektrik ziyasile geçmekte ve yavrular derhal sükünet bulmak“ tadırlar. Bu hususta birçok tecrübeler yapılmış, muhtelif renkte ışık ve, ren lâmbalar kullanılmış, kırmızı ve yeşil aşık hiçbir tesir yapmadığı “finlde mavi ziya teskin edici tesirini ârlde göstermiştir. Üç yaşında bir devil Mısırda delikanlılık çağına yaklaşmış bir çocuğun mütemadiyen büyümekte olduğu yazılmıştı. Hiçbir şeyde eski dünyadan geri kalmı- yan Amerikada bu zavallıya bir rakib çikmiş ve onu geçmek yolunda İlerlemeğe başlamıştır, Gayritabi! bir şekilde mütemadiyen büyüyen çocuk heniz üç ya- şındadır ve boyu 1 metre 55 santimetreyi bulmuştur, Ay çiçeği fidan kadar süratle büyüyen bu çocuk şimdi bir hastanede nezaret altımda- dır. Doktorlar bu tabiat guribesinin bu süratle büyümekte devam et. tiği takdirde - ki bura pek imkân tasavvur edilemiyor . yirmi yaşmda boyunun dört buçuk metreyi bulacağını hesaplamışlardır! Hapishanede unutulan adam İngilizlerin garib kanunları vardır, Yazacağımız feci hâdise, böyle bir zanunun gadrine uğramış bir zavallının macerasıdır: 1894 senesinde Core Holand isminde yirmi yaşlarında bir İngiliz, bir koyun çalarak kestiği için yakalanmış ve hapse mahküm olmuştu. Cezanın müddetini “kanun mucibince,, bilâhare kraliçe Viktorya tayin edecekti. Rebçber olan delikanlı Dortmur hapishanesine konulmuş ve tam kırk beş sense orada kaldıktan sonra geçenlerde hapishanede ölmüştür. | Sebebi mi? Zavallı unutulduğu için! İnanılmıyacak giti ama bizzat İngiliz gazeteleri yazıyorlar, ER : , Doktor: ( Hayır bü defa da yanılmıştı. BU — Gözyaşlarına hiç de lüzum yok baygınlığı da bağıran (tepinen bif ım, dedi. çocuğumuz sağdır, öl-' ıstarab takip etmemişti. Genç ka” memistir, Hayattadır metin olu ,gin hep balmumudan yapılmış gi” rüz.., Metin olmağa ihtiyacınız var. bi solgan duruyordu. Yanakların” Çünkü çocuğunuz ağır yaralıdır. O-' dap aşağıya biribirini kovalayan iri mun ehlikeyi atlatacağı saatlerde yaşlar yuvarlanıyordu. metavetinizi kaybetmemeniz lâzım! | foktor, hu sessiz yeis karşısında Kadının dizleri öne doğru bükül- âdeta minnettardı. Ve kendisini de | Jü. Sanki dizlerine arkadan KuY- payrete düşüren bir şefkatle genç # setli bir sopa ile vuru'zmuştu. "kadını bir koltuğa oturttu. Onu şimdiye kadar ayakta tutan Kadınım başı birer arkaydiğ "swwwet yok oluyormuş gibiydi. | ola çi Mage Bö 1) Yere çökerken yanındaki masayı in yüzü lâmbanın ışığındaydı. Fil “ tuttu. Onun sallandığını ve düşj va ün cildi, bir 'mek üzere olduğunu gören hastaba- , disi Kibi solgun yüzün » bep <rcr da yanına gelmiş kolunu, tut-. gl A a gg A 4 taşbebek kadar dümdüzdü. Ve bi zsgin yüzlü yanaklardan aşağıya : elektrik lâmbasınn ışığını aksetti” ma biraz Kkordiyal getir, cen parlak gözyaşları süzülüyordu: Bu yüzde ağlayan bir Meryem sahne başlıyor!,, ! yüzü vibi sonsuz bir matemin İfade” Hye düşündü. Ve - hastatakcının si vardı. daraktığı kolu tuttu , İ Doktor onun bileklerini oğuşturu” — Ben size oturunuz (dememiş yor. Ona kordiyal içiriyor. Ona ilâ iydim. dedi? Pek solgun olduğır koklatıyor ve soruyordu: örüyordum. Bir kere olan ol-İ — Nasılsmız şimsi?.. İyisiniz de nuş, şimdi bütün aklımızı ve so gil mi? İğuk kanlılığınızı muhafaza ederek | küçüğü kurtarmağa güyret edelim. 4Devamı vör)

Bu sayıdan diğer sayfalar: