HABER — Alışam Postası HABER İN TARİHİ ROMANI : Sadız Alp 13 Yazan: Muzaffer elindeki kanlı kelleyi Muhittin Ertuğrulun ayaklarına doğru fırlatt Saltıkalp (OErtuğrulun omuza . rmdan öperek fırladı. Çok güöçme- den bir süvari kuvveti Karahisar Sahib yoluna düzüldü, Zaten Ertuğrul orduları dalma seferber haldeydiler, Harb bitmezdi ki atlarından insinler, Ertuğrul Sülmüş çavuşa, Kara . tekeye, Şeyh Mahmudn ds civar ka sahalara akmlar yapmalarını söy- emiş ve neticelerini sultan Alâeğ- din huzurunda beklediğini bildir. migti, Artık Alleddin ölüyor. Selçuk kükümetinin bu namlı ve büyük sultanı hayata gözlerini kapamak Üzere. Muhakkak ki koca Selçuk salta- natı da bu büyük hükümdarmn ar kasmdan göç edecekti, Bir daha böyle bir hakanın gelmesine İmkân mı vardı? Netekim yerine geçecek Gryaset. tin Keyhüsrev! san! bir hükümdar olmaktan ziyade belki bir davar çobanı olabilirdi, Ertuğrul, sulan Alâeddin yanm, Ç da kaldığı müddetçe sultana, ec - dadmm kahramanlık hikâyelerini anlatmış ve sultana biraz da'ın ya- şamak fhtirasmı telkin edebilmiş © ve belki artık ebeliyyen kapana . cak büylik gözlere bir müddet da. ha ış'k, can ve hayat verehilmisti. Alâeddin ancak kıpırdama kudre tini bulduğu dudaklarmı oynatarak Ertuğrulun kulağını yaklaştırmak guretile işitebileceği şu sözleri söy. » Miyordu: © — Ertuğrul bey, benden sonra- » kilerin bu büyük saltanatı dare ©demiyeceklerirden kav? ederim. © Fakat bir tesellim var, bu toprak- © tan senin idarende yeni bir salta- © mat doğacaktır. Buna imanım var. Dünya umuru ile devlet umürü. Ozu karıştırmayıp kendini milletine vakfedesin, © Sültan Alâeddin sözünü bitirme. i den Irapı açıldı ve Saltık Alp elin. deki kanlı kelleyi Ertuğrulun ayak — larma doğru fırlatarak: — İşte hakanım, dedi. İrade et- otiğin Alşer! © Ç Ve bunu lezsotle seyreden Alâ- »ddinin gözleri, evlâdından çok s8- vip kalbine bastığı Ertuğrulun ku. ocağında ebediyyen kapandı. Sultan Alâeddini Keykubadı ev . vel öldü ve yerine Giyassddiri Key Büsrevi sani halef oldu. “Mogollar, bu ölümle sanki diri. “diler, Sanki üzerlerinden onları ka; reketlerinden mereden kâbus kalk il ABER'İ in Edebi Romanı KE —Rebeka bir kahkaha daha attı: Beğenmedin ında yatısı ka İn | sem askermi mu? ylA hep pencereden di ak sordu: iş, Hiç m“ krin i böyük inşaatlar, demiryolu müteah | hitliği falan fan hepsi, hepsi onda* miş gibi birdenbire Selçuk toprak- larma saldırdılar, Fakat artık Ertuğrul bir kenara çekilmişti, Yalnız Alâsddinin ma - temine ağlıyarak devlet umur ve işlerine karışmamıştı. OGıyaseddini Keyhüsrev, Selçuk tarihine bir bed tali getirmişti, Osmanlı mlvertih . leri, Ertuğrulun Alâediinden son. ra devlet İşlerine karışmadığmı ve hattâ “Sultan Alâeddinin irtihalini müteakip Selçukilerle olan rabıta. amı kat's teşebbüs eden Karaca - »isar Tekfurunun şu küstahlığını yeni hfklimdara arza lüzum görme, diğini (1),, yazmışlar, ama, bir se- bab göstermemişlerdir. Halbuki Ertuğrul kendisine at fedilen bir yüz karası hâdiseden Arkerek artık Selçukllerle herhan. $İ bir rebıtadan uzak kalmıştı. Ve bu Selçukt hükümdarlığınm, altm- dan bir küp çekilmiş yığın gibi bir- denhire yıkılıp mahvolmasına se - beb olmuştu. Mogollarm akınları şark mem , İeketleri ahalisinin fevç fevç güç etmelerine sebeb oluyordu. Alâed. dini Keykubadı evvel bir gün Er - tuğralu davet ederek sormuştu: — Meşayihi sofiyoden Baba İlya- #i Horasani, bendeginile Çatta postnegin olmak diler, ne dersin? Ertuğrul, Baballer denilen bu yeni mültecilere Selçuk sultanlığı içinde bir yer verilmesini hoş gör- müş ve böylece baba İlyas Amasya nnhiyelerinden Çatta yer tutmuş. tu. Fakat baba İlyes, yalnız bir mutasavvıf değil, eyni zamanda kurt bir relsti, Her gün biraz daha katmerleş. tirdiği şöhreti etrafıma binlerce ka. Amir, erkekli, çoluk çocuklü bir es- maat toplamağa muvaffak olmuş ve korkulu bir mahiyet ve mevki almışte. Sultan Alâeğdini Keykubadn ve fatımdan sonra yerine geçen Gıya - seddin, Baba İlyasm bu şevketini, sultanlık içinde sultanlık gibi te - Ri etmiş ve Ertuğrulu çağıra . — ba mel'unların izalei vücudu. na /kdam gerek demiş, fskat, Er. tuğruldan muvafakat yüzü gürme - Yinee, Ertuğrula da bir düşmanlık beslemiş ve nihayet kendi işini ken di görmüştü, Ama, işte bu mesele, bütün bir *wparatorluğun kendi üzerine yı - klmasına sebeb olacak bir. netice vermiş, Mozollarm önüne Ertuğ - rulun geçmemesine sebeb olmuş ve — Onun babasının işi neymiş? Eleni onlar hakkında çok iyi ma- lümata sahipti, — Onun babası büyük (zengin! Büyük iş adamı! Bizim Yorgo söy“ 'üyor. Borsada kral gibi bir şey! Nerede çok para getiren iş var oi çinde, Maden işi, kömür petrol işi, çok zengin adam. Leylâ pencereden bakarken için de büyük bir huzur duyuyordu. İşte © zengin babasının milyonları yok- tu, yoktu ama İşte en sevdiği insan orada çalıştığı binanın karşrsındak' kaldırım üzerinde saatlerce duruyor du. Kendisini bekliyordu, o Belki bu kadar saat sadece ona işi bulunduğu nu ve birkaç aya kadar evlenmele- rine hiç bir mani kalmadığını müj- 4clemek için oradan ayrılamıyardu İş bulmaktan duyduğu sevinc evvel ona haber vermek içir tız'ık içindeydi. Zaten aylardır süren bu işsizlikte onun en büyük üzüntüsü ve endişe- nihayet Gıyaseddinin elindeki salta pat da berhava olmuştu. Hayrullah efendi tarihinde oku . yoruz: “Memaliki Ruma gelip Amasya nevahisinde Çat nam mahalde post. neşin oldukları halde pek çok ta- raftar peyda etmişlerdi. Çünkü #u)- tan Gıyaseddini Keybüsrevi sani halktan ve ümeradan daima emin olmayıp babayilerin evan ve ensar tekessür ettikçe rahat ve huzuru münselib olmuştu. Bu halde Tatar- ların bücumu le dahi imema, Uki paz del hasar olmakla babayi. ler taraftarı çoğalıp hükümet ve e. maret hususunda bazı mertebe kılö kal tekevvtin eylediğinden Gıynsed. dini Keyhüsrevi sani bu maddede| yalnız rüesayı asakire malümat ve- rip âhadı nastan hafi olarak slel- gafle Çat kasabasma hücum (6 cu- ma günü halk camiiserifte İken cikmlesini telef ettirdiler. Ertuğrul böyle namerdane bare. ketten hoşlanır bir hakan, bir bey değildi, Filhakika baba İlyasm kır. dığı ceviz bini azmıştı, ama, biha. yet kendisine yola girmesi ihtar 0- lunur va kabul eylemeyince merda- ne savaş yapılıp mazarrât izale edi- Tirdi. Gıyaseddin, Ertuğrulun bu tavsi, yesini kabul etmiyerek, tarihte mis M az görülmüş böyle honharane hir harekete kalkışmeca ve bilhassa bu hâdiseyi Ertuğrula atfedin. 68 (2) ve hele baba flyasın itim. nma mukabil kendisini sokaklarda sürükletip feci bir şekilde katletii- rince, artık Ertuğrul Selçuk sulta- nıma karşı bir iğbirar duymuş ve vine tab'ma yakışmıyan küçüklük - lere tenezzül ederek bir şey yap . mamış, ama, İşlere de elini sürme. mişti Gıyaseddin, Mogol Oakınlarnın karşısına, kendisinden hoşnut olmı. yan Selçuk ordusuyla geçmek İste- etiş, fakat perişan olup, askeri da- Zılmış, kendisi başini güç kurtars- bilmişti, Bu hezimet Selçuk sultan. Tığınm namını yerlere serdi ve Mo. gollar tahakküm ve arttırarak hemen bütün Selçuk ©) . kölerini ellerine geçirdiler. Ertuğrul Gazi de ihtiyartıyor. Oğulları Osman, Savcı, Gündüz herbiri ayrı bir kudret olmağa baş- Jadılar, Moğollar akinlarını uc memlekot- lerine vardıramadılar, Karşilarmda hir ergene gibi duran Türk oğulla- rinm hir neferini bile yerinden oy.! si Leylâ ile evlenememek olmamış mıydı? Leylâ: — Biz gene halimize şükredelim Dedi. Bunu söylerken kalbi kendi taliine karşı memnuniyet ve o şük- zanla doluydu. Bir adam seviyor. onun tarafından seviliyordu. Rebeka: — Niçin halimize şükredelim? Diye sordu: — Öyle ya! olmazsa güzeliz, hiiç olmazsa evlerdiğimiz zaman bi alan adamın paramızı değil bizi sevdiğine inanabiliriz hiç olmazsa Nimet arkadaşlarının sözünü ket Hi: — Hiç olmazsa başkaları evlene sekler, düğün yapıp eğlenecekler afa süreceler diye biz iki üç gec uykusuz kalırız da hemde fazl: sündelik almayız. O zenginler Av *upadan çayizleriri o getifirler. Bi hiç olmazsa evlenirken "ki don bir wmlek yapacak para bulamayız Kurum sen bugün ne saçmalar söy ivorsun. Hem de hepimiz çalışır” “en sen ne diye pencerenin önünde duruyorsun? tasallütlarını | felâketi natmağa muktedir olamıyan Mo . gollar; böyle çetin bir hududu zor. yarak başlarına belâ almaktan ürktüler, Ertuğrul da artık teessüs etmek üzere yeni bir siyasete (başlamış, Selçuk bükümdarlığnın inkırazını görerek bu memleketleri kendine yorü etmek ietbmı düşünmüş ve eviâtlarını bu fikre sevketmişti, Bu aralık Ertuğrul'yeni büklüm- dar sultan Gıyaseddin! Keyhüsrevi sulisle de bir anlaşma imkân ara» mıştı, Uc memleketlerini çin Bizans İmparatorluğunun arâ . zieine tecavüzler yapan Ertuğru, hun öntüne zevvetle, kudretle, silâh. la, orduyla geçemeyeceğini idrak feden Bizans imparatoru, Selçuk hükümdarı Gıyaseğdini Keyhilsrevi Salisten, Ertuğrul harekâtınm men ini iltimas etmişti. İşte Ertuğrul bu fırsatı, yeni bir anlaşma zemnine intikal ettirebil - miş olmak için, teftişe çıkan Sel « guk bükümdarmı Söğüd hududların ön istikhal etti ve hediyeler verip oğullarından Gündüzü de hizmetine takdim etti. (1) Cfhanntima, İbnikemal tari, hi, (2) Hayrullah efendi tarihi. Çapraz eğlence: ooucarus Bugünkü bulmacamız Yukardan aşağı: 1 — Vilâyetin en büyük mülkiye memuru » bir Fransız muharriri, 2 — İmanı olmıyan - Köpek, 3 — Kuş gıdası » çevirme, 4 — Bir nevi temizleyici nesne, * çıkan ay, 5 — Mısırın nehri, 6 — Bir şairimizin adı - dahili, 7 — Bir kadm adr,8 — Rakseden kadın, 9 — Bir opera - arkaya giyilen bir neme, 10 — Bir &dat - bir erkek adı * Mrsrlıların güneş mabudu, İşe daldığı için demindenberi kız” asın İdkirdılarını o dinlemiyen ve Teylânm pencerenin önünde oluşunu farketmiyen kaltayı bu söz ikaz et- t; — Orada ne yapıyorsun Leylâ? İşin bitti mi? O. elektrik ütüsünü eline alarak" — Ütüyü hazırlıyorum! Dedi, Ve pencereden bir kere da na baktıktan sonra ülü masasın? saklaştı. Rebekanm işi bitmişti. zil tüllerden ayırdı: — Oh diyordu. Oh! kurtuldum. Azavni son dikişi beklemekle me” yildü Fakat Eleni ve Nimet onda” *wwel işi bitirmiştiler. Agavni ayağ” “ralktığı zaman şişman ayaklarını" ağuştuğunu hissediyordu. Kalfa şimdi kocaman tül yığını: x, tek başıma kucağına almızir. Re ndeki çiçeği takıyordu. Ve Leylâ ütünün anıp, ısınma ğını anlamak için iki de bir demi" yanağına yaklaştmyordu. Demi” “in kızmağa başladığımı. yanağına zarpan sıcak havadan anladı) larda: Elini ye* büyütmek i-; Nışanlısını kasten mi Bir delikanlı, n yüzünü, yakmış ? sevgilisinin güzelliğini bozduğu! için muhakeme ediliyor Londra mahkemelerinden birin, de halkın merakla takip ettiği bir deva görülüyor: Bir kız nişanlısını: “Yüzüme Mâç | dökerek beni sakat bıraktı,, diye *İdava etmekte, Nişanlı: ise: “Ben Uâcı yüzü yara olsun diye dökme . dim, kazara döküldü,, demektedir. Mâdise şöyle olmuştur: Fredrik Con, 28 yaşında bir go- fördür. Mia Akonli de 25 yaşların- da gözeler bir kız, Bunlar uzun samandanberi biribirlerini tanıyor - | larmış. Göçen sene nlganlanmışlar ve kız, mütemadiyen: — Evlenelim, dediği halde nişan. hs: — Daha vakit var, biraz daha bekliyelim, diye savsaklamıştı. Nihayet bundan bir ay kadar ev, vel kavga ediyorlar ve hozuşup ay. rdıyorlar, Fakat, aradan birkaç gün geç - tikten sonra Fredrik Con kızm ©vi- | na gitmiş: — Gel barışalım, sensiz edemem, Fakat kız bu sefer kendini naza çekiyor: — Olmaz, diyor, Ben artık baş- xasmı seviyorum. Seninle evlene, mem, Bu #efer “evlenelim” diye oğlan *ıza Israr etmeye başlıyor. Kız da aksilikte devam ediyor. Nihayet go för: — Barışmıyacak olursan hem se ai, hem de kendimi öldürürüm, di. ye tehdide başlıyor. demiş, Ben Soldan sağa: m 1 — Avysturyanm, merkeziydi - ün iclerrügundan, 2 — Yen dünya - eklet, 3 — Eski arap harf lerinde iki harf bir arada, 4 — Ayı yüvası * kaçma, 5 — İktidar - bir rota, 6 — Çivi - müteksit,7 —Gön derme > efsanevi bir dağın adı, 8 — Kadar - kira getiren mülk, 9 — Fransa - Ispanya o hududunda kur marhanesile meşhur güzel bir otel * sarmaktan emir, 10 — Toprakta bi- ten hayvanın yediği nebat * şart övoouaaurense Dünkü bulmacamısın halli Fakat, Alis Akonli yine va makta israr ediyor, Nihayet bir gün, kendisini tekrar çağırdığı zaman, gitmeye karar veriyor, Kız, Fredrikin odasına çıkıp kar) pıyı vuruyor. Kapı birdenbire aşılıyor ve kupmin açılmasile kızım bir çığlık atıp yere yuvarlanması bir oluyor: Fredrikin o elindeki bir gişeden kızın yüzüne yakıcı bir himız dö, &ülmüştür, Bir taraftan şofür, bir taraltan ayni evde oturanlar kızın imdadıma koşuyorlar, Mis Akonll hastaneye kaldırılıyor. Hâdiseye polisler geldiği zaman Fredrik: — Kaza oldu, diyor, Elimde hâ. mız şişesi vardı. Kapı çalmdı. Ben de zaten kapımın yanmda bulunu . yordum, Hemen açtım. Mis Akenli kapıya dayanmıştı ve henüz açıl, mıyacağını zannödiyor. Ben kapıyı açınca, dayanmış olduğu için, hir- denbire içeri düger gibi girdi. Ka- pimin kanadı elimdeki gişeye çarp- tı, Şişe elimden düştü ve hâmız kı. zın yüzüne döküldü. Adamın söyledikleri doğru mu? Kiz: — Yalan! diyor, Fredrik bana bir sulkast bazırlamıştı ve beni evine bunun İçin çağırmıştı. Geleceğim saati biliyordu. Onun için kapının arasmda beklemiş olacak. Sonra, böyle bir suikast hazırlamış olma. saydı elinde ilâcın ne işi vardı? Hakikaten bu, şoförün sleyhine bir noktadır. Kiz hastaneden çıktık. tan sonra eski nişanltsnm aley « binde açtığı davada suçluya bu cİ- bet sorulmuş, © da; ezim — Bamızı, elbiselerimi temiele- mek için almıştım, diye cevab ver, miştir, Fakat kiz, nigarlısının o vaktile söylediği sözü hatırlatıyor: Fredrik Con, kızı, yanıma dönmezse öldüre. ceğini söylemişti. Bununla beraber, eski nişanlısının bu sofor kendini öldürmek istemediğini, sadece sa - kat bırakmak arzusunda olduğunu iddia ediyor. Diğer taraftan şoför: — Ben ayrılmak istedim, o İste- miyor, diyor. Hattâ, kavga ettiği - miz halde Akonll nişan yizüğüyü İ ieikzdeki di buns cevaben: Nişan yüzüğünü geri gönder. medim ama, ölyor, parmağımdan gikarmıştım. Söylendiğind göre bu dava fki seki nişenlıyi barıştırmağa o sebsb Oliniş; kız davısmdan vazgeçip solörie evlenmeyi düşünüyormuş. Yalnız, mühim bir terminat istiye, ieeğini ilâveyi de unutmuyormuş! — Yedi milyon lira az değil! diye düşündü; acaba benim yedi milyo atım olsa ne yaparım? Bu sualin cevabını zihninde ver meden ve bir hülyaya dalmağa va kit kalmadan evvel önündeki masa" nın üstüne bir yığın yeşil tül atıldı Ağani ayağa kalkmıştı. e Otur makta şişmiş bacaklarını acıtma m diye dizkapağının altına indir diği çoraplarını ve paça bağların: ii ve onları germeğe gayret ediyordu. Ayağa kalkmış olan Rebeka bi: kaçı kırık ve kıpkırmızı tirnaklı € “erile kendi kollarını oğuyordu. Şimdi ayağa kalkmış olan Nime' lerini beline dayamış, mektepte en öğrendiği Jimnastik hareketle i yapasak sızlayan sırtına ve ağ | an beline yumuşaklık o vermeğ di b ğu ufak Bir Şa aynazımı bala. baka saç'arını tarıyordu. 1 astık ütü Otülemeğ: başla Rebeka yeşil (elbiseye hay” “İran, hayran bakıyordu.: — Ne güzel bir (tuvalet oldu, nin üst tarafa doğru çekiyo: | rdu. Profesörün madamında zök gusto var. 1'e: güzel gözlerinin bir ucuyla veşil elbiseye baktı. — Yılbaşı reveyonunda böyle Yir fistanım olsun İsterim, Ağavri de elbiseye baktı. Sonra vllbaşı sözünün ona hatırlattığı şe- yı söyledi. — Yılbaşı için bir piyango bileti (alalım. Hep birlikte olmaz mr? Nimet: — Inşallah! İ Dedi. Yeşil elbiseyi | ütülemeğe İ haşlamıs olan Leylâ da zenginliğe seveslenmi — İnsallahı yok, dedi. istiyen iştirak eder. Bir bilet dre Ka'faya soruyordu: — Siz de alırsmız değil mi Azize Yanım? Ortada ka'an parçaları toplâyan iza: — Arman z'alım Leylâ, diye cevap verdi. Bak taliimiz meydanda. Pi- zang9 bize çıkmaz da kime çıkar! 'aten İvzim dlinyaya gelişimiz bir birinci ikramiy | (Devamı var)