* NİSAN — 1939 Nazı a, van 0ne, mütareke yıllarında neşrettiği ir kitap yüzünden kahkahalarla İl karşılanmış, mizah gaz Son haftaların en mühim mese- si ki | olan Çek istiklâlinin ortadan isaldırılması, ile: i. Avrupa ( siyasetini İlüre #den bi A *den büyük adamların şi ları Hzr : |. ©ârr üzerine cihan efkârı umu. nn bir daha toplanmasına lu ve oMu. Bütün dünya matbua- “1, — : İ,, '“ #on günlerde Avrupayı ida- ite Hz adamların hayat ve hatı- i — dair yazılarla doludur. liz. başvekili Çembarlayn, Ye nazırı Lord Halifaks, «iy, SE bâşvekili Daladyenin şah- “Yetleri ve hüviyetleri Türk ka- Filerince malâmdur. halat bir senedenberi Fransız Heiye mezaretini idare eden Jorj Bone memleketimizde pek ta- Minmış bir sima değildir. Fran, sermayesi olmuştu rı kim i etelerinin Mütareke ile beraber Bone &. itap neşretti; bu eseri- 'dört senelik harpten âlı- güncü bir nin ismi san tabiye dersleri bütün Fransada bir dırdı, Hukuk ve felsefe mezunu olan, iki eseriyle harpten ziyade sulhü sevdiğini kat'i bir Jisanla söyleyen bir adamın yazdığı bu askerlik ki. tab: her tarafta âdeta kahkaha. larla karşılandı. Bilhassa mizah gazetelerine sermaye oldu. Fakat hiç bir işe yaramadı. Bone Üzerine nazarı dikkati celbetmeğe yaradı, hayret uyan- Ordudan ayrıldıktan sonra Bo- ne tekrar devlet şürasırdaki vazi- fesine dönmüştü. Fakat daha faal Bu ikibazla demelermtikdevletlen) Bİr. BULGLE siyasi hayata atılmak Siyaset adamları arasında mühim bir yer tutan Boneye dair okuyu - “ulanımıza kısa malüamt vermeği faydalı bulduk, tu/İ Bone, Basillakda doğmuş | * Yani Gaskonyalıdır. Fransur- i SP Güskonyalı vatandaşları 1 3. Yatta çok muvaffak olan, kuvvetli bağl *oğuk ve biraz mübalâğalı o- telâkki ederler. Fransız hari- 4 Mazırı Gaskonyalıların bütün | sanı, iYetlerini ve bütün bu mok-| atını şahsında toplamış bir adamdır. Babası uzun zaman avukatlık Yapmış, sonraklar hökim olmuş bir in adamıdır. 8 ailesi Fransanın en eski ile inden birisi olan Pelletan a» sinden daima kız alır, Jorj Bone d Dir âdeti bozmamış, 1920 de bu €den bir kızla evlenmiştir. mesi e daha çocukken babasının #sleğini takip etmek istiyordu -| d dye aileler; © Liseyi bitirdikten sonra hukuk i sline başladı. Felsefeye de far. meraklı olduğu için meşhur eş SAym'n derslerine de devam Sörbon üniversitesinin iki şube- SİRİ birden bitiren bu delikanlı ba- Yatta yapacağı işe henüz karar Vermemişti. Muallim olmak östi- Yordu, avukat olmağa niyeti vardı. Fakat günün birinde devlet şürast. PA İmtihanla muavinler alınacağı - DA dair birilin okudu. İmtihana birdi ve kazandı ve iye bayladı. | Pakat Devlet Şürasında ancak | * sene kalabildi. Cihan harbi pat Ve Genç memur asker oldu. 2 topçu zabiti olarak harbe iş Si ei, Harp senelerinde bir ta. ra düşmanla çarpışırken diğer S5) tan iki eser Deşretti, “Asker in VE “1914 yatandaşma mek- e ismindeki olan bu eserler *P gürültüleri sırasında naza Di “araştı, JOMCİ IV Msesinin iyi bir talebesi | ihtirasiyle doluydu. - Bu 'itibazla 1919 intihabında doğduğu vilâyet. ten mebus namzetliğini koydu. Bir içtimada halk kendisinin hangi fır kaya mensup olduğunu sorunca “ben cumhuriyetçiyim, bu kadari size yetişmiyor mu?.,, cevabın; ver Bu intihapta kazanamadı. 1924 intihabında İse radikal sosyalist fırkasına girerek namzetliğini koy du ve mebus oldu. Mebus olduktan sonra siyasi ha- yatta çabuk ilerledi. 15 sene içe. risinde on iki kabineye girip çıktı. Leon Biüm başvekil iken, Bone- yi Amerikaya Fransız sefiri olarak Fransız Hariciye wi dir. Bu eser! HABER — Akşam Postası lenler dir ? göndermişti.. Blumdan sonra Şa- ton Fransız kabinc kurunca Boneyi maliye nazırı yapmak İs- tedi. Telefonla Amerikadan ara Sefir o gece Amerika bankerlerin. den birisinin ziyafetinde idi, Masa basında kendisini lar. Maliye nezaretini kabul etti. eleföna çağırtiır telefonla Geçen sene de Daladye kabi. nesinde hariciye nezaretine geçti. © gündenberi dostluğunu kuvvetlendirmeğe uğ- raşıyor, Fransız » Ingiliz Bone doğduğu şehri çok sever, Tatillerde muhakkak memleketine gider. Ve halk arasında, Gaskön- yada çok meşhur olan Pölot oyu, nunu oymar.. Fransız Hariciye na- Zirı Pölet topunu atmakta hayli mahirdir, Top oynamadığı vakit sandalı- na binerek nehirde balık avlar. Pariste bulunduğu zamanlarda en çok sevdiği şey, Patis sokak- larında yaya olarak uzun uzun uzun dolaşmaktır. Bu gazintilere ekseriya yedi yaşındaki oğlu A. len de iştirak eder. Baba oğul hay» vanat bahçesini gezmekten çök hoşlanırlar, Bone hayvanat bahçe. sinde #deta çocuklaşır.. Oğlunun bütün hareketlerini, el çırpmala- rını, bavyvanlara söylediği sözleri o da tâklid eder. e — Yeni Ginede gördüğüm garip &- letlerden biri de çocuklar. Danslar. ia çalınan dümbelek yapmak âdet erillir. Yeni Gineli bir çocuk mutla- ka bir dümbelek bağlamaya o mec- burdur,: Meselâ yeni Ginede oturan Porolardan bir çocuk tam bülüğ ya. şna geldi mi, ilk vazifesi böyle bir dümbelek bağlamaktır!.. Bunun i- jin de bir ormanda oturmaya mec- yurdur. Ekseriya bu ormana birkaç çocuk bir arada bırakılır. Çocuk burada hususi bir ağacın köğdesinden su kabağı şeklinde bir kısım kesip içini ak delmek | mecburiyetindedir. Bunu becereme. | diği takdirde birçok yiyeceklerden mahrumiyet cezası verilir, Su ile de teması kesilir?.. Su içemez. Su yeri. ne âvcak muz yapraklarınm sapla- Tml asm hut hindistanceyi- i sinin içindeki tatlı suyu © İçmeye | mahkümdur! Daha garipi çocuk bu dümbeleği arken asla bir kadın tarafından emeye mecburdur. Şayet ken bir kadm görecek olursa, is- terse dümbeleği delmiş ve derisini tamış dah sun, bu dümbeleği mak mecburiyetindedir. Zira bu dümbelek turfa olur. Dans. larda kullanılamaz! isini bir kadın hmetli işe yeni i için, bu zal baştan kc burdur! Mafulular ise çocuğu, ta dümbe- leği yapıp bağlayıncı kadar bir ağaç üstüne çıkarırlar. eo Yahut da j bir kulübenin Gstünde bir yere ka- İ patırlar. Bu müddet zarfında çocu- ! ğa yalnız annesi yiyecek getirir ve bir delikten verir. Bu dümbeleklerin yeni o Gineliler uzun bir üstüvane şeklinde olan bir uzak mesafelere işaret ver. n çalarlı Koitülarda da çok garip bir maç âdeti var: Ayrı klanlara mensup iki kabile seisi biribirile karşı karşıya geçip mal ve mülk yarışına girişirler!.. Bir tanesi kendisinin öbüründen onu da kü nevide daha ik ve daha zengin olduğu- nu iddiaya başlar ve meselâ şu ka | iz ımsanlarsıı orllıkça yara izlerile tic YAZAN: L.Buse'ı 35 Yılını vahşiler arasında geçirmiş bir Alman seyyahi Iki kabile reisi karşı karşıya geçip mal yarışına giriştiler |. 14) udunu süslemeye mecbur olan ve ar- hik evlenmeye mezun bulunan Avusturalyolı bir genç kiz, evlilik nam zedi tuvaletile dar büyüklükte bahçeleri, şu kadar malı, şu kadar mahsulü, şu kadarİy muzu olduğunu sayıp döker. Öteki de aksini iddia eder. Bu- nün üzerine iki taraf da biribirleri. ni iddialarını isbat etmiye davet e- derler, Bu nasıl isbat olunur? Kabile reisi bütün adamlarını ça gırır. Bahse girişen rakibinin de a- Jamlarını toplar.. Cümlesine bahçelerinden, mahsul lerinden kana kana y yedirir, içi Melânezyalılar dinsiz li damlar mıdır? Melânezya ir çok papazlar iyedek dağıtır a yerleşm a a e a mm e m, al, mm CM RA SMA MAM ME A A A EM YA A e AA ER VA LA Kızıl Gölge HABER'İN RESİMLİ ZABITA ROMANI: 134 f EVET ERMAT, BEKLER FEDYE; NECAY' JSTİ YOR. SE EVET Kılı MÜZAYEDE| YE ÇIKARI vaxum.. MÜZAYEDE 5006 D0- LARDAN BAŞ» fee j / Bunada DU ANLATA Yam KİME KMSE BUNU “ dikkay celbetmedi, âdeta okun- ya. Fakat okuyan bu genç zabi. Sulha çok bağik bir adam ol- yoğun sermişlerdir. Bu kitapla Smda Bone Hleta bugünkü, mü- vat istediği gi i ; İak etmek istediği siyasetin ana atlarını sezmiştir, MAYDI ÇEK ARAS DELEN DE Sızı Tu İYE YAKTIM BLMADIĞ! İLİN Şi BAŞKASINA —DEvEEOECEĞİM... ŞE TERE vE KUR Taş, İSTrYOR.. NE 3iZDE SunabA BEKLEYİN KAÇA YA DEMEYEN ds MAYI KİLİTLİ Ye İZE EZİZ MESmi BEKLE MEĞE VAKTIM SEMA VER RAYAY DURMAZ PARANIN GEY YOK .BU KEDAM GEVECİ #ger Saşmasına 3A7 İSTi YORUM By VELİ T LALDIRMA AR, YE Yapı fİELİNE PA Yer DRDA) (e Se. ÇİNCE 3URADA Bi, Aç ape vi / ÜR. si 4) KEİ L fay evi |İsr pemeceor TİM a " ja 0S4YD4M onları dinsiz addetmekte ve hristi- ni bunlar arasında yay» mağa çalış Fakat, hakikatte henüz terakkinin medeniyetin en iptidai (oderecesine erişemerriş olan bu insanların dini yok mu? Elbette ki var, z İnsan oğlu teknik medeniyeti en yeç elde edebilmiştir. Fakat, tefek» | küre felsefede en büyük hızla yürü” müştür. Halbuki umumiyetle bu kaziye* nin aksi doğru olabileceği zannolü nur, İnsanın evvelâ kendisine o fayda ve rahatlık getiren âletleri kullana” ayet tabit bir şey gibi görü” tür. İnsan evvelâ rahat ve istifade” İ sine bakmış olmalı, gibi görünür. Hayır! İnsan evvelâ rahat ve İs” tıfadesine bakmamıştır. Her şey len evvel kendisinin meçhül tabiat sında korkularına tabi olmuş. hal ile meşgul aklının erdiği kadar bir çok felsefelere inanmıştır. İşte böylece inanmış bir insana, bügün en faydalı bir âleti dahi kul” İhandıramazsınız! Ona en büyük is tifade temin edecek bir âlet veya | vasıtayı o, eğer itikatları varsa, t6* eddütsüz reddeder!” Onun için nisanlari menfaatlerin- le ruhi zaaflarından yaka” ıyarak tekâmül ettirmenin şaşmaz” İbir kanun olduğunu Melânezya in vanları arasnda derhal görmemek dir ki insan tığı teknik ve maddi medeniyet de” osoflar, felsefe ve fikir sistem 'eri terakki ettirebilmiştir. Melânezy da ruhlara, insan uhunun korkularına o hâkim olan ihirbazlar her şeye hâkimdirleri Melânezya insanı, ruhunun tabiat tasındaki korkularını düşüne dür şüne nasıl halletmiş? Son derece ba- it bir şekilde: Ve bumun hzl suretine nanmıştır? İşte Melânezya insanlarının dinil (Devamı var), mid de dün