elimi ra > ver lie HABER'İN TARİHİ Ertuğrul, bu dev cüsseli adamı belin- den yakalıyarak kaldırdı ve bir ROMANI : 9 Yazan: Muzaffer Muhittin testi gibi yere çaldı Halk ve #üvariler arasındaki uğultu, , bu fortmanın korkunç işaret ve siâi-| minden #ayrlabilirdi. Kara Oğlan, alından atlıyarak Er. tuğrul ve diğer Uç Kardoginin bir! metre ilerisinde simsiyah bir kaya gibi dikildi ve haykırdı : — Kırığı paylaşabildiniz mi ? Millet dağ başlarında hayvan rayı e uğraşmaktan yıldı artık. En bü- yük pay sizin oluyor, neden ? Çünkü aşiftelerie, kahbelerle yi- yip zevk edeceksiniz. Hiç biriniz ecdadmıza lâyık evlâdlar değilsiniz. Artık sizi dinlemiyoruz, sizi rels te- nımıyacağız, Ertuğrul bir hamlede Kara Oğin nm Üzerine atıldı. Sivarileri çepeçevre olup boş bir müsaraa meydanı biraktılar, Diğer Oç kardeş birer kenara çekilerek, &det ve ananeleri veçhile müdahale etmeden, fakat derin bir heyecan içinde seyirci oldular. Kara Oğlan Prtuğrulun ikisi ka-| dardı, Ertuğrulun Uk hamlesinde Kars Oğlan sarsıldı ve bir iki adım geriye sürüklendi. İki muhasım ho roz gibi saçları dikilen Ertuğrul ve Kara Oğlan önce birbirini gözle de- nediler, ve dalaştılar, Kara Oğlan öyle bir savlet etmiş- ti ki Ertuğrul kendini tutamıyarak | bacakları arasına yuvarlandı, Kars Oğlan, Ertuğrulun üzerine bir külçe gibi yatmış ve boynunu bacakları | arasına sıkışırarak ayaklarını kavı- rp bir künde ile yere çarpmağa hâ- mrlanmıştı. Süvariler başlarını eğdiler. Dün-| dar iltriyerek geri geri çekilip dıra yaslandı. Ertuğrul, bir samerdin elinde can erecekti, Birdenbire ne oldu, balk, ne kardeşler farkma vardılar. Türk dalma harikalar yapar, mu- cizeler doğurur. Ertuğrul, Kara Oğlanın kendi beli kadar kalın ba- | cağmı öyle bir şiddetle çevirmişti ki Kara Oğlan bir öküz gih! kaykı- rarak Üzerinde perende nltı ve ye- re yuvârlandı, Ertuğrul, bu dev cüsseli adamı belinden yakalıyarak kaldırât ve bir i tenti gibi yere çaldı. Kafanm yerde- kl taşlara vuruşundan çıkan boş ve bir hamam kubbesi aksi gibi seri se| Yircilerin tüylerini ürpertti, Kara Oğlan yine yerinden fırlamağa mu- vaffak olmuş, fakat, gözleri kara. rarak Ertuğrulun dizleri önüne &rv. Es ne ABER'in Eedbi Romanı ç v4 dinl — Allahım seni de.onunla bir günde kaybettim. Nerelerdesin! Bütün ömrümce seni içimde hisse derdim. Neredesin? Yarabbi?.. Ben | sana da İnanmazsam kimlere inanı rım. Nasıl yaşarım. Bütün bir & mür sana İnandıktan sonra. şimdi sensiz ne yapacağım?. rilıvermişti, Koca hakan oğlu, Kara Oğlanı gırtlağından yazaladı ve kaldırıp kafazmı birkaç kere yere çarptı. Kala arkasından çatladı ve *op- rağm Üzerine beyin parçaları sıçra- dr. Ç Kara Oğlan kıvrılarak geberdi, Bölki bu hâdiseden en çok h duyan Mürşit olmuştu. Mesele bö lece, onun müdahalesi olmadan hi leğilivermişti, Fazat Kara Oğlan gibi, eski efsanevi masallarm kah- ramanlarına taş çıkaran bir serger- deyi, daha henüz toy ve taze bir delikanlı olan Ertuğrulun köyle bir sepet gibi yere çalarak kafasını parçalayıp öldürmesi yalnız askeri ve süvarileri değil, Gündoğdu ve Sunguru da ürküttü, Süyariler haykırıştılar : — Barek alah ! Fakat bu hâdise kardeşleri birbi- rinden syırmak için daha kuvvetli bir müşevvik olmuştu. Ertesi gün Sungur ve Gündoğdu daha heniz güneşin doğduğu &nda, Ertuğrulu çadırında ziyaret ettiler, Ertuğrul, aşağı yukarı bu ziya. reti beklemiyor değildi. — Buyrunuz biraderlerim, buyru- nuz) Diyerek oturduğu sedirden kapr- ya koşan Ertuğrul, fki kardeşinin sararan benizleri üzerinde korku ve tereddiitle kırpışan gözlerini gör. müş ve gülmüştü, — Elbette bir ayrılık meselesidir görüşeceğimiz değil mi Sungur? Sungur Gündoğduya baktı, Gün- Soğdu başımı eğerek cevap verdi — Rahalımız için böyle lâzım Ertuğrul | — Tensip ettiğiniz gibi olsun, An- cak ben kardeşlerim adıma her tür- lü hâkimiyetten ferağat etmeğe &- mado İdim. Aramızdaki raanasr, bu böyük balkın bir kitle Halinde bizim arkamızda olması demekti. Bu ayrılık, belki sürüden ayrılmış kuzunun başma gelen kürd hücumu felâketi gibi bir netice verebilir, Ama, elbette biraderlerim, ben- den İyi düşünmüşlerdir. — Yalnız Ertuğrul, bu halkı na- sıl taksim edeceğiz ? O #mada Dündarda gelmiş ve bir kenara diz çökerek kardeşlerinin müzmkeresine katılmıştı, Dündar cevap verdi : tesanüdün bıraktın beni?. Mintanının yakası açık adam, ih tiyar böyle ağladıkça gitgide asabi" leşiyordu. Onu teselli etmek İster ken haşin, haşin bağırmak: “Sus lartık, yeter, demek ibtiyacını du yuyordu. O böyle konuştukta gözünün ö- nünde bir kadın hayali beliriyordu. İncecik ü, incecik - belli bir fkadın hayali.. Penbeleşen bir yüzle çok kirpikli, iri gözler ohayalin de canlanıyordu. Memduhun anası. Ah bari yanında bir cıgarası ol- isaydı! Kâtip şimdi bir cıgara yakmıştı. Onu cıgara içerken gördükçe ondan ki... elendim.. Ha!. T tane istemek niyelinde bulünu” nip vazgeşiyordu. Bunun için gele yerinden kalk çük odanı içinde dolaşma” mist. m ga baş ... Esmer hasta bakıcı doktoru ça- Parmak için oda kapısına vurduğu zaman içerden yüksek sesle söyle - ren bu sözler duyuluyordu.! yekpare | — Halkt serbest birakırır, Kim kimi isterse onunla kalsam | İ Hepsi birden haykırdılar : — Çok muvafık, Cümhurun reyine (müracaat, Türk halkının bir ananesi idi zaten. Ertuğrul boru çalmarak ankerin toplanmasını emretti, Beklenilmedik bir zamarda çalı- nan bu boru, çadırları heyecann düşürmüş, herkes fıriryarak bir hü. cuma mâruz İmiş gibi silâhma sa rılıp meydana gelmişti, Dört kardeş atlar! üzerinde birer heykel gibi durarak, (ocemaatin İ toplanmasını beklediler, Her şay hazır. a Ertuğrul haykırdı : — Biraderlerim Sungur ve Gür- doğdu buradan göç isterler ve va- tant asliye dönmek dilerler, Benimle Dündar burada mekset- mek isteriz. Cümhur iki kısımdan hangisine iltihak etmek İsterse serbesttir, Aranısdn karar verip Sungur ve-Gündoğdu ile gidecekler şöyle sırt kenarına tecemmlii ettin- ler ve benimle gelecekler dere ho- yun& toplansmlar ! Süvariler arasmda mahşeri sndı- ran bir kaynaşma oldu. Bir kısım süvariler ve halk sırt kenarında toplanıp Sunguru İstedi- ler, Büyük kısım Ertuğrula geç- ua f Devamı var) (1) Ba hadise Osmanlı müver- rihlerini bir yanlıslı, sevkelmiş bulartuyor. Aşıkpaşa zade, oOCami Cem Ayin, İbni Kemal, Camiitte- varih, Mişti bihişt, Nişana, Neşri Miratı Kâlmat, Miratüdedvar, Er . tuğrul Ne kalanların beş yüz ile 4 yüz arasında çadırdan ibaret oldu- | gunu kaydederler. Behçetittevarih, Cihannüma, İb- ni Kemal tarihi Ertuğrulun sormak- İ sizin sskerile Karaca dağa geldiğini yazar. Muradname Konyaya zitti- İ ğöni bildirir, Tenkihüttevarih, Kon. İyu padişahı Alteddinin Krtuğralu davet ettiğini söyler, Görülüyorki Osmanlı müverrih- leri hem Ertuğrulla kalan halk ve hem de hieret hakkında birbirini tutmıyan seyler yazmış bulunuyor- lar. Ertuğrulla kalan halk Muaz. zam bir Türk kütlesi idi, Zaten 89 binden fazla müsellâh süvari asker mevcuttu, Ayrıca yirmi bini müle caviz çadır halk vardı, | Bunlardan ancak ihtiyarlar ve — Ne dedin., Evet. Evet, Şeke rim. canım birak Cemili, Cemil sersemin biridir.. Efendim toprak i telini arka pencereden aşağı ve Evet avluya, Ne dedin. Yok Yok canım.. Anten iyi konmamış” ır... Muhakkak bir yere temas et- mektedir. İnan bana bu marka es ikisinden çok daha pahalı!, Ka jDende oldu makbuzu sana getirme elim. Büradadır yarın getireceğim. Vallahi değil karıcığım. Ne diyor” sun, Ankarayı alyor mu? oOAllak Allah. Dükkândan Ankarayı pek mükemmel sldığıni söylediler. O İrada nasıl tecrübe ederdin. Ani istasyonunun işedi saat de Evet, otuz sekiz öğleder modeli karıcığım.. Yarın İ yor fakat tam ağxinı açarken ula” sonra beraber gidelim.. Vallahi otuz İsekiz modeli.. Cemil gene dama çık sm bir kere daha elendim.. Ayağın” üşenmesin. Anteni düzeltsin, Esmer hademe bir iki kere kapıya |? İvurmus fakat iştürememişti. ONi- hayet bi: kere daha, fazla kuvvetli” © vurunca nöbetçi dokler içerden sert bir sesle: » Gir! dedi. kimsesizler, Sungur İle Gündoğdu- İyu takip ettiler. Bu ayrılık, daha fazla kardeşlerin bir iftiraki oldu, Yoksa kuvvetten ancak pek az bir miktar Ertuğruldan ayrılmağa riza İ göstermişti. İ Cami Cem Ayin, Ravzatüleb . İrar, Camlüttevarih, Tenkihütteva - rih bu müfarekatin Süleyman şa . bm boğulmasını müteakip olduğu- İmu ve iki oğlünum şarka, Ertuğrul ile Dündarm da (Diyarı Rum)a İgittiğini söylerler, İ Hiştibehişt, Miratüledvar, Tuhbe- tüttevarih ise dört oğulun bi- ribirinden ayrıldıkları ve Mogol bü- cumları karşımda o dağıldıklarmı, yalnız Ertuğrul ile Dündar hieret ettiğini yazarlar, Nişancı, İbulkemal her kolu ayrı hleret ettirir, Görülüyor ki hepsi bi- nlık bir geçimsizlikden doğmuş ve Ertuğrul ile Dündar cemastin başi- na geçerek Pasin ve Sürmeli Çu - kurda kalmıştır. | Bugünkü bulmacamız: Soldan sağa: 1 — Eski mahalla mekteblörinde çocuklara atdan Gözün İ üstünde terin akmasını bekliyen, 2 dayak - -— Umumi harbde Çanakkalede şüh ret alan bir harb ve müdafaa yeri, 3 — Şehirlerde bayramlarda kuru. lan kemer - mel'un, 4 — Memur, larm bulundukları daire - Hind beylerbeyleri, 5 — Karadeniz sahi- linde bir kaza - Güzel konuşan. 6 — Hükümdarlar (eski Türklerde). T — Turak (öz türkçe). . Abdallı. ğı ile maruf ehli ve kuştan bozma bayvan, $ — Bir nota - Abdal ve ulumak mukabilinde kullanılan bir kelime, 9 — İnsan gücünü üzerine Fakat esmer hademe içeri girer girmez elivle ona susmasını işaret etti. Şimdi kendi konuşmuyor, din liyor ve sık, sik başını sallıyarak: vet, evet... evet diyordu. Çok Çok şeyl. Evet. Hayır şeke rim rar etmiyorum. Eğer olmaz sa yarın değiştiririz.. Yahut da me murumu çağırırız. Anteni oOonla yaparlar. Şimdi bir şarkı sesi du yuyorum.. Ne dedin? (Berlin mi? hayır. Bern mi? Anlayamadım. Ber lin hal, Anlayamıyorum.. Ha an ladım evet, Bak sese ne İyi geli- yor! Güler niçin ağlıyor? Erdoğan ştüler. Evet ne güzel işi- turun o çocuğu ilet şekerim.. Birisi ge Beni çağırıyorlar. Hastalardan ağırlaştı galiba!,. Cemil yukar - Ben birazdan seni u kapadı. Dücünüyordu: Neden Ankarayı almı SA bu suali sormuştu: — Ankarayı iyi alıyor mu? Hırsız herifler vesse »ünüyozdu. i Radyoyu satanlara karşı duydu: İpullerinden dökülen i Çapraz eğlence: yi alırken on) lâm diye dü | Paristeki oOVaydman davasında karar verilmek üzereyken Ameri- kadan gelen bir telgraf herkesi şa- şırtmış, ve adetâ mahkemenin kKa- rarına tesir edecek bir şekil göster- miştir. Nevyorktan gelen bu telgrafı Vaydmanm öldürdüğü dansöz Jan Koven'in annesi göndermiştir. Bun da şöyle deniyor: “Davayı durdurun! Kızımm sağ olduğunu zannediyorum.,, Kadm, dansöz Jan Kovenin sağ olduğunu zannettiğini söylüyor, Fa ribirini nakıydır. Hakikatte bu ay- kat nerede bulunduğunu söylemi, | ii Sağ olduğuna dair delil de | gösteremiyor. Kadınnı Paristeki avukatları ken- disinden bu hususta malümat iste- alân nesne - Bir yabancı erkek adr, 10 — Adam (öz türkçe) - Türk ha- kanlarından biri, Yukardan aasğı; 1 — İstanbulu alan . Yemek, 2 — Ankaramızın bulunduğu büyük ya. rımada «- Bir nota, 3 Bir insana herhangi bir hususiyetinden dolayı verilmiş isim - Uzak yollar arasın. da iiyen ray vdirta! 4'LU'Kübav hat bağışlama - Raksetmekten e mir, 5 — Şehirleri muhafaza eden - Anadolu ajansınm remzi - Üçüncü Şahıs zamiri, 6 — İki şeyin ortası, - İki kişi veya mllessese arasmdr- ki ihtlâfı halleden. T — Elçimiz bulunan bir yer , Yarı. 8 — Kuşla. rm uçma vasıtası - Hap. 9 — Adam öldürme, 10 — Üzümden yapılan bir »evi sort içki - Bir kasabamız, 223556789 Dünkü bulmacamızın halli; Xu hiddetle çatılmış yüzünü bade meye çevirdi. Ve çok sezt bir setle sordu: — Ne o? gene ne var?. — Baş hemşire sizi (o çağırıyor İmdat otomobille bir yaralı geldi Pek ağır bir vaziyette imiş, —Nedir, cinayet mi? Esmer hademe: — Galiba tramvay :evdp verdi. Nöbetçi hekim sarışın, uzun boy” Vu iri vücudu bir gençti. Bir fen a damından daha fazla bir sporcuy seziyordu. — Geliyorum. diye ilerledi İçinden: “Allah vere de bizi o uğraştıracak yir iş olmasa, diyordu. Bu gece € asen nöbette oluşu canını sikiyor iu. Tar yeni n eve zeldiğ Kayın Ce ni kazası! diye pek sinirli “Züppe!.. güya elektrik mühendi İl olmağa namzet!.. Bir anten ku- İ amıyor.. Tstidâtsız herifi, Kahve rengi. linolyomlar pek iyi parlatılmış üstünde elektrik am. ışıklar pırıl Dünyanm en büyük gemisi olarak yapılmakta olan “Kuln bel, vaparu İngiliz tezgâhlarında bitmek üzeredir. Vapurun i yakında takılacak ve İngilterenin bu yon! iransatlantiği senebaşmda Amorika seferlerine ba şiryacaktır. Vaydman davasında garip bir hâdis8 . Dansöz Jan Koven meğer sağ imiş | mişlerdir. Fakat dansörüa hiçbir izahat verememiştir. me bu kadının tolgrafına hemmiyet vermiş, sonra, İS Inmaymca, iddlanm asılsız bif olduğunu kabul etmiştir. Diğer taraftan, dansözün © man tarafından (öldürüldü çok delillerle tesbit sasen katil de bunu itiraf kızm Paristeki bir otelde nasi geldiğini, kendisini nasıl ötamobile alarak köşküne ünü anlatmıştır. Vaydman daha ilk tevkif i ği günlerde, köşkte arâ#' pilmış ve katilin öldürdüğü g İrağa gömdüğü kimselerin jarasında dansözün de cemi © İmiştır. Bunu üzerindeki tanımışlardır. Ayrıca, kım © yanmda taşıdığı fotoğraf de Vaydmanm odasmda bul tur, Son senelerde birdenbire olan Avusturyalı yıldız Hedi Holivadun büyük bir se harriri ve stüdyo sahibi Gen“ ile evlenmiştir. Marki, Con Benetin kocasi Hedi Lamarlu evlenmek KİS ayrılmıştır, pırıl yanıyordu. | Kuvvetli ilâç kokan “ dan geçti. Hastanın nakled daya girdi, Başhemşire sağ kola, kalbe vet verici bir ilâç şırınga ©öÜ” Nöbetçi doktor, Ob ” yüzünden, kazaya uğrıya tehlikeli ve çok ümitsiz bif te olduğunu anladı. Tehlikeli ve ümitsiz daşhemşire üst dişlerile Mt aranı hafif, hafif ısarırdi. Doktora; p | — Sol Kol hurdehaş! dedir İ tan zayi ezmiş olacak,. N8“ | ayıl,. Doktor fazla dinlemedi: al loğru iğildi, bir müddet - nuayöne etti. Kalktığı ar Hemen ameliyat sal Emrini verdi. Başını zaman rengi biraz solmu$ f Bashemsireye: — Berbat bir vaziyet. dan hayır gelmez. Omuz mı acaba? Şüplem var. yara da çök öhemmiyetli i (Devam © di â