OCA bir apartıman durup du haken yıkılıyor. Ölenler, 4- hanlar var, Bir bina öyle ererken yıkılır mı? O ka- ye değilmiş: yirmi, beş se- er Yirmi beş senelik bir Db dürürken çökmez: sağ- ll İçin, köfü kurulmuş ol: (ip; Yahut bakımsızlıktan çö iy, 218 kurulmuş, bakım- a e 1$ bir binanın yıkılması» i Surup dururken, denmez, herptenberi hayat pahalı- iy, ileler küçüldüğü için bir ç, Ada dalre kiralamayı, ev tercih ediyoruz. Dairenin is Eğ oluyor, öyle çifter çifter dai Mizum göstermiyor. Ek “tn sv kadar keyifli değil, o a, AMİmİ,, değil, Bir kere haya" yukarı kat, aşağı kat mef- YE merdiveni kaldırdı: da-| * Ür, onun bizimle ancak ayça bir alâkası vardır. Biz- ev hayatının hasretini çe- v bizden sonrakiler © elbette Mlişacak, belki Amerika'nın- Mim yüksek apartımanlarda eski kafesli, cumbalı evle- A yg abremiyetini bulacaklar» biz de apartımanların da- * olduğunu inkâr edemeyiz. ia, atanbul'da birdenbire pek “ğyran yapıldı. Kn © sekiz İş geçiren herkes, bir o ka- Tç ederek artıman,, sa“ açi kalktı. Bittabi pek çoğu biçimsiz ve entipüften a » Yaptıran: “Ne olacak? Sturmıyacağım ya! kira ge- 78 Yaptırıyorum!,, diyor; işi © O, değil, kalfaya havale ediyor, ie kn İN en fenasını kullanmak» Yagiyor ve böylece (o parasi- e ön, hattâ © yüzde on beş İ temin ediyor. Apartıma , $! dalma akaret diye yap- dadır, Ev, evvelâ sahibi o iye yaptırılırdı; bunun için R rahatını düşünür, para- yi Akaretler ise hiçbir za- aaa oturması İçin yapılan sağlam, rahat, iyi olma- iy İda güzel apartıman, fenni by, Saplar düşünülerek yapıl ayan yoktur o demiyorum; a, derme çalma (o şeylerdir. “akilere sorun: oturdukları *k rdan memnun olanlar “eğildir. Kışın pencereleri mubtaç olan, damı akan, Yahınen orta katlarına bile j W apartımanlar (o var, Mo- Ni, Yarda, insanı muhnik gar Yücak sığınaklar bulunması an bahsediyorlar; o bizim VZ binalarda ise sulh za- irdan barınmağa imkân vw "on senelerde kaloriferli p- Sıkardılar. Bunu bilmem #y, Pöderne,, arıyanlarla alay 8 mi yaptılar? Öyle ise di- Yok! Çünkü o kaloriferli şar insanı © “confort mo- bucak bucak kaçıracak hihip da tutanlar şikâyet Yor: “Bütün kış birgün A Maarif Şurasından isteğimiz: Gece mekteplerine ve broşürlerle tedris sistemine muhtacız AARİF şürasından, memleketimizin çok muhtaç olduğu bir noktaya ehemmiyetle dikkat nazarı celbetmek iste- riz, Kültür, cumhuriyetin tarihi ile en reel mahiyetile başlar, Okuma yazmanm bile ehemmiyet ve lüzumunu ancak cum- huriyetin kültür inkılâbı ile anladık. Bugün ancak İlk okuldan başlamış bir Türk evlâdı, yilksek tahsilini bitirmek gibi bir hedefe alıştırılmış bulunuyor. Hayat şartları, evlâtlarını okutmağa müsait bulunmıyan ni. leler bile, ellerindeki avuçlarındaki en muhtaç oldukları vesalti salıp savrp ovlâllarına yüksek tahsli vermek ihtiyaç ve Tüzumunu duyuyorlar, Türk kültürünün inandırdığı bu meotice, saltanat tarihinin çok geri bıraktığı Irfanımızı birdenbire ileri götürmüş bulunu, yor, Fakat bugünkü cemiyet şartları İçinde hayatımı kazanmak zaruretinde bulunup da, meselâ bir idadi mezunu olan Vatandaş, daha genç olmasma ve büytik arzu ve Ihtirasma rağmen yüksek i tahsilini yapmak imkânlarından mahrumdar, Devam mecburiyetleri ikame edilen yüksek tahsil müessese- lerine İşinin, kazanmak mecburiyetinde bulunmasınm tabii ve za- ruri bir neticesi olarak dovam edemez. Halbuki kanunlar, nizamlar ondan cemiyet İçinde, devlet vo bükümet içinde İlerliyebllmek için yüksek tahsil ister, i Dünya milletleri bunları düşünerek gece mektepleri, gece sanat okulları, Wniversiteleri iş başmda takip, ve nihayet gece üniversiteleri açmak gibi imkânlar hazırlamışlardır, Herhangi bir memur, esnaf, subay, tâcir, işlerine halel getirmemek şartile bu mektebleri takip ederek, edinmek istediği ihtisasına varabilir. Biz bundan mahrumur. Hakkâri vilâyetinde bir maarif me- muru lise tahsilini yapmıştır, fakat üniversiteyi takipten, yeri, vazifesi, fhtiyacı dolayısile mahrumdur, Arzusu, ihtirası vardır. Yaşı müsalttir, memleket bunu okutmakla belki kıymetli bir ele. man kazanmış olacaktır. Ne yapım? Eğer üniversiteleri broşürlerle ve bulunduğu yerde, vazifesi, ne halel getirmemek suretile takip etmk mümkün olsa, böyle binlerce, belki yüz binlerce memleket evlâdı yüksek tahsilini, $h. tisas tahsilini yapmak imkânma kavuşmuş olur, Üniversitelerin, broşlirlerle tedrisat yapması bmküânları Hre- rinde urün uzadıya ve yeniden Ibda ve icadı mucib bir çalışma da istemez, Dünya medeni milletleri bunları tecrübe ederek en doğ- ru ve en faydalı şekillerini bulmuşlardır. Pratik tarafları olan üniversitelerin dahi bu suretle takibi mümkündür. Nihayet gece üniversiteleri açmak mümkündür. Bugün bu gaye münasebetile Türkiye halkı arasmda, bir anket yapılsa yüzde 90 müspet bir cevab almacağında asla şüphe etmeyiz, Çünkü buna ruuhtacız, Bir taraftan kanunlarımızla yüksek tahsil ve ihtisası arar. ken diğer taraftan, Türkiyenin geçirdiği allı yüz senelik sakim bir tarihin, kötü bir saltanat tecelliyatınm doğurduğu neticeler. den dolayı bundan mahrum kalanları da hesab etmek lâzımdır. Türkiyede bu mahrumiyetler yüzünden cesaretlerini kaybet- miş öyle insanlar bulunabilir ki, bunlar ayrı ayrı ve bellibaşlı bi- rer kıymet, ehliyet ve liyakattir, Nihayet büyük bir bütçe ve geniş (bir teşkilât işi olmayıp, yalnız bir prensip meselesi bulunan bu davanm halli küçük bir srimle mümkündür kanaatindeyiz. Bir cemiyetin kültürü, irfanı ne dereceye kadar yükselirse o cemiyet o dereeo kemale varmış olur, Kültür idaresinde sanat vadisinde akşam sanat okulları aç- mak suretile hazı yeni hareketler olacağmı görünce, bu ihtiyac, mızın korunmasının da milmkün olacağmı düşündük. Maarif Şürası ruzmaâmesinde bu yurd saran mahiyetteki is, teğin de yer bulmasmı bekleriz, — * Dal, su sızan “dam,lara sokmağa hakkı yoktur. ğ Banları mul sahiplerine kiracılar orlatamaz, çünkü onlar kendilerine bir mesken bulmağa mecburdur, da- İrenin &öi mü de lular ve İçinde söylene söylene, homurdana homur- dana oturur, Bunları mal sahiplerine finden çıkarılan mamurlar Belediye kooperati- Postası Halka küçük istikrazlaı için sandıklar lâzım ! Halk, müstacel ihtiyaçlarına karşı en küçük istikrazı bil yapmak imkânından mahrum kalınca eşyasını satmak mecburiyetinde bulunuyor. Bu nasıl önlenebilir ? Halâ Bedestan adıyla anılan me- zat mahallinde bir şefkat (o sandığı vardır. Halk buraya yazı makinesi, fotoğraf, mücevherat vesaire getire- rek bir İiradan yirmi beş liraya ka dar yüzde çok az bir faizle istikraz yapar, Bu sandığın bugüne kadar birçok ihtiyaç sahibi vatandaşlara yardı" mi dokunduğunu gören ve bilhassa mallarını satmak (o mecburiyetinde kalanları bu mecburiyetinden kur- tarmak gibi bir yardım temin etmiş bulunan şefkat sandığının mevzu sermayesinin hir miktar daha arttır rılması hakkında mezat müdürlü- günce belediyeye müracaat edilmiş” tir. Bu hususta mezat müdürü di- yor ki; “Hallar, büyük bir ihtiyaç kar şısında lâzım olan birkaç lira için en kıymetli eşyasını satmak tehli- | kesinden korunması manasını ifade eden bu sandığın hakikaten bir şef kat sandığı olduğunda şüphe yuk- tur. Gelip bir lira da alan, beş lira da alan var. Nihayet 25 raya kadar ikrazat yapan sandık,ikraz müddeti bittikten sonra eğer para ödenme" miş olursa malı satmağa (o mecbur kalır, Maahaza şimdiye kadar böy- le bir netice olmamış (denilebilir. Sandığa müracaatlar pek çoktur, Sermayesi az olduğu için bitmiş ©- Tuyor. Bunun çoğaltılmast etrafın- da bir müracaatte bulunduk... Sandıktan yardım görmeğe gelen bir kadınla görüştük. Diyor ki: “Bugüne kadar belki birkaç defa şelkat sandığından rehin o vererek para aldım. Eğer böyle bir imkân olmasaydı bu mallarımı satmağa mecbur kalacaktım. Bankalar, bize bu kadar basit ve kolay usullerle ve bu kadar az istikrazda bulunmaz” Jar. Görülüyor ki böyle sandıklara ihtiyaç vardır. Bedestanda olduğu gibi, bazı bankalara bağlı ulak ik- razat yapan böyle ve daha büyük sermayeli sandıklar açmanm, halk için ne kadar faydalı olacağı bedes- tandaki bu sandığın mesaisile gö” rülmektedir. “Ziraat bankası ve bunun şubâsi mahiyetinde olan Emniyet sandığı ve nihayet Emlâk ve Eytam barka- sı, böyle sandıklar açabilir. Filha- kika Halk sandığı diye bir müessese mevcuttur. Fakat bunun gayesi, da” ha çok esnaf ve küçük sanal ve ti” Belediye kooperatif heyeti tümü- | caret erbabına yardım olduğu cihet» belediye anlatmalıdır, icabında ken- | miyesi bugün bir toplantı yapacak- İ ie halkın böyle mal mukabili küçük dilerinden ağır para cezası alarak. Beyoğlunda. çöken çürük evim S0*| ları tetkik olünacaktır. hibi bilmelidir ki kendisi sadece bir iktiyatsırlık suçlusu değildir, para na kıymış bir adamdır. Nurullah ATAÇ İriimiştir. tr. Toplantıda Kooperatifin hesap- Diğer taraftan (aldığımız habere kazanmak için birkaç kişinin canı-| göre kooperatif memurlarından Ne. şotle Münirin vazifesine nihayet ve. istikrazlarına müsait değildir. Büyle şefkat ve küçük (istikraz sandıkları bulunmaması halka bir küçük meblâğ ihti: yacı karşısında en kıymetli eşyası: nı satmak mecburiyeti tevlit etmek” ! tedir, Halbuki mezat idaresi aldığı malı muhammine göndermek, kıy- metlendirmek ve nihayet müzayede müddeti tayin etmek gibi mecburi- yeller altındadır. Bu da gayet tabi- idir. İbtiyacı olan bekliyamez. Bekli- yemediğine ve o an içinde muhtaç dlduğunu temin zaruretine binden malmı bedestana da overmiyerek hariçte satmağa mecbur olur. Bu yüzden yüzlerce müessese ge“ çinmektedir. Halbuki mahiyeti iti- barile değerini ve kıymetini bulma" mış eşyanın değerine satışı demek olan bu iş halkın zararınadır. Nihayet ufak bir sermayesini bir müddet bekletebilecek biri, bu ih Uyaç zebunu insanım elinden malını ufak bir parayla alır ve böylece halk mutazarrır olur, buna mukabil İ komisyonunu yapan para kazanır. Mezat mahallinin böyle seri ah- valde müfit olamıyacağı & Bunun için halkın ihtiyacı bakır mından mezat idaresindeki sandık | çok faydalıdır. Fakat kifayet nokta- sından tetkik edersek ihtiyacı karşı” lıyamaz, : Yakacıktaki a al : heyelân hâdisesi . 7 z * 5 . . Üniversite heyeti vaziyeti * n tetkik etti Birkaç günützberi Yakacıkta de- l vam eden heyelâin hâdis:si etrafm- ds tetkikler yapılmaktadır. Üniversite fen fakültesi prwfesör. | lerinden Hâmid Nafiz Pamirle 7x. İ rejas yanlarında doçent ve asistan- İlar olduğu halde dün Yakncığa git- mişler ve tetkiklerde bulunmuşlar- dır. Profesör Hümid Nafiz heyelâr hâ. disesi hakkında demiştir ki: “... Hâdiseyi geç haber aldık. Maamafih buna rağmen heyelânm sebeblerini teskit etmiş bulunuyo . ruz, Hâdisenin ileri geldiği yer 20 dönümlük kalım bir moloz tabakası- dır. Bu sahnda birkaç ağıl ve bina vardır, Son günlerdeki yağmurlar İbu moloz tabakasından kolayes ? dahile nüfuz etmiş ve daha aşağıda şist tabakalarını fazla yumuşatarak | kaygan bir hale getirmiştir. Bu yüzden moloz tabakası âşağı doğru kaymağa başlamıştır. Heye - lânm alt kımmmdaki srazide bir metre kadar yükselmiştir. Şimdilik bir tehlike olmamakla beraber he- yelân devam edebilir, Bunun için alınması icab eden tedbirleri kaymakama tavsiye et - İtik. Bu tedbirler ise heyelân saha. | sanda bir kanal açarak suların ak- masmı temin etmektir.,, Ziraat bankası, hattâ Halk sar dığı, Emlâk ve Eytam banka müşterek sermaye tahsis o suretil memleketin muhtelif (o yerlerinde böyle menfaat sandıkları © açarsa halka çok müfit netice verir... Not: Biz üç taraftan da dinlediklerimi zi. yazdık. Halk bu hareketten mer nundur, mezat idaresindeki sandı da iş blânçosile ne kadar müfit ol duğtunu güstermektedi Sermayt sinin arttırılmasına lüzum görülü şü de bunu müeyyittir. Bankanın fikrine göre de büyü bankaların böyle sandıklar tesisin de mahzur yoktur. O halde faydalı olan böyle bir ha rekete teşebbüs olunmasını alâka darlardan istemek de pek oaykır düşmez kanaatindeyiz. Böylece hakikaten Kalkın çol muhtaç olduğu bir saha açılmış © lur, Ve halkın bu ihtiyaçlarını bekli yen açık göz esnaf ve bazirgânlarır cine bu imkânlar verilmemiş bulu nur, Denizbank 3 milyon mark tazminat istiyor Alman tezgâhı ise bir milyona razı Almanyanın Neptün ve Verftirl tezgühlarma ısmarlanan, fakat bi türlü inşa edilememeleri yüzünderi sipariş mukaveleleri bozulan &ç bü yük vapur için Denizbankın istedi ği tazminatı Almanlar kabul etme mektedirler, Denizbank 8 milyon mark isted &i halde Almanlar ancak 1 milyozl mark vermeği ileri sürmektedirler) İhtilâfın haline çalışlmaktadır. Sadıkzade kurtarılamıyor i Imdada giden gemiler fırtınadan yaklaşamadılar Finike civarında karaya oturarl Sadıkzade vapuru,fırtına yüzünder hâlâ muayene edilememiştir. “Ta lisiye gemisi ile diğer vapurlar fu tmadan dolayı kazazede (gemiyi yaklaşamamaktadırlar. Bu iş için fırtınanın dinmesi beklenmektedi Karazede yolcuları alan (o Mersii vapurunun yarın limanumıza gel mesi beklenmektedir . ei Sucuktan zehirlenen bir aile ERİL LİLİ İL İNŞA ARNA İNİN DİN ii ön üç dereceden yakar) Hapisane binası çöküyormuş Rasgele » ezleden © kurtulamadık!,, ITTABİ gazetelerde okumuşsunuz- olmaz, ama, hâdisenin şaka tarafını bulup, ların hepsi yıkılmıyor, — İn, * doksunının içinde kira- Yıkılması kararlaşan hapishane bina- mihneti zevk etmeğe çalışmak hünerini e- dinmelidir. Ne yapalım, Allah tekrarından İörlü zahmeti çekiyor. A-İ O smun bazı yerleri çökmeğe başlamış. insanlara karşı, kiracı Anl danberi yıkılacağ şehri ve şehirlileri korusun. Malları müdafan © etmek NM ye ye in ba Grinin, nde kılacağım diye bekleyip de artik boğazma Anlaş, ap , Wminöni kendisinden osağlamlarm yıkıldığını gö. N borcudur. Apartmanları iç lrolden geçirsin ve mal) ( tsk diyen bina, nihayet bu isi kendi kendi. a N ne yaptı. rünz>e utanıp göç etti. Öğretsin ki bu © asırda * Yağmura mukavermet ede » İnanlar yaptırmağa hakkı a gi sahibi her yıl veya ber a Mn Para kadar evini kiralıya- w dn rahatını düşünmeğe iy; Kiracılarını, sütünü sa- *kler gibi her © tarafından dık.. Evde kalorifer var & # Kömür almadık, soba kur- i ng &vde hararet bir gün Güzel sanatlar akademisi profe Bu İşin tekemmülü beşeriyet için pek sörlerinden Zeki Özer, refikası ve kötü olacak doğrusu, altı yaşmdaki kızı dün yedikleri su Bekâr evlerinin pencerelerine gölge İ cuktan zehirlenme arazı gösterim: veren ağaçlar, odalar içindeki çiçekler öY- | ierdir, Müdde'umumlik tahkikatf le esrar ifşa edecekler ki: i başlamış adlt tabib Enver. Kar Çok hierların çıktı haçı ziri bağalde hastaları muayene etmitşir, olacak, mn Ve eğer daha ilerleyip de ağaçlar sra- lediye için maazallah belki haykıracaklar: gönderildi Mevsim sebzeleri olarak Alman — İstemezük! Diye, yaya pırasa, lâhana ve taze balı Ve Ada çamları birer zabrlal ahlâkiye gönderilmiştir. Oldukça mühi m memuru olacak! tarda olan bu lk sevkiyatın Onun için Allah koremın nebatatm vam edeceği sanılmaktadır. Beli v6 taro sebzeler ihracata hazırlan. gevezeliğinden bizi, tadır, ; eği 2 .,.. Yıkılan beş katlı apariman APAS Köprüsünde beş katlı bir bi, nanm çöktüğünü biliyorsunuz. Bu- nun büyük bir facia halinde oluşundan mü- teessir olmıyan Türk yoktur. Bu işle şaka Nebatlar konuşuyormuş B AZI âlimler, çok tekemmül ettirdik. leri ses kaydedici ületler sayesinde, çiçeklerin, ye o nebalların konuştuklarını tesbit etmeğe muvaffak olmuşlar,