21 Şubat 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'h Münır paşa % "'lameddın Nazif hşq:bmm ateşli günlerin- Üi n: Sayı çıkabilip batmış S '-w a taI'ıl'ıı: şu — telkinde bâüh“ İt devrinin en bü- hmkafaâl parçalanacak ç w h Paris sefiri Salih ü A qü%tum Babam Abdül- gençlerdendi.. Ka- T meriyet mevki- “hürriyet,i ilân lttıtmm bastıran mensuplarmdan ___Nq,h%mdan da sık sık işitti- Şu Salıh Munîr bir ele a ea ,u t,, adlı bir gün- F Va.rdr Orada mektep %dukbırhkte hep şu na: b * başlayıncaya kadar ' ;âlkm altında kalmış- An söyliyeyim? 1933 “da Vâlâ ile — birlikte 'mm'm&ğa karar verdi- ış bir siyasi îtmam neşretmeği Salih Münir paşadan v 'v îhtîyamz irkilivermiş- Bedbaht Salih Mü:- &, seni 1933 — yılına ıîıîr Oğlun rahmetli “Ce- dî. Yakın arkadaşların” ıu 'âtn-ım yazarken, Vâ— | İ "f ©. m J ı.ıd hi , ONU an“ hayaıım hılgisinin M €nmiş — olmaktan ne ğş% “Tecesiz bir hâz duy- kî e Wylm bir vazife Yakından tanıyama: Jğ kapalî gözlerle tarafgir | “'31;, Etlne esir kalmışlarr Üh %'dı:ı bir telâkkinin çen- , Öi Sahh Münir, Ab: " _4_1.5 İği toflugunun Fransa Dezdinde büyük el Yıldız saraymın hafi” ettiği K HŞ L t tahtr yakının: Otuz bu kadar — yıllık biran bile ha- Y—W l Oldu. Fakat Ab- mete tevcih olunamaz. de ettirir. vasıf alrr. lundurularak makineleştirmek, yetler bu işe lâkayttırlar, esnafmı toplu bir tezahürle: — İstemeyiz! lamaz, daşın meşru iş sahasıdır, teşekküllerdedir. Esnaf cemiyetlerinin ıslahı lâzımdır SNAF cemiyetleri ile istihdaf olunan gâayelerin tahakkuk ettirilemediğini görüyoruz. Kasapların yıllık toplantılarmda, esnafm cemiyet idare he- yetlerine karşı gösterdikleri toplu itimatsızlığı hangi ruh haleti- nin doğurduğu anlaşılmadıkça, esnaf cemiyetleri istenilen istika, Esnafın cemiyetlerine karşı gösterdiği bu hareket yıllardan- beri tekerrürüne şahid olmadığımız bir rüşd işaretidir. Hâdiseyi bu bakımdan incelemek sakatlığın teşhisine en kuvvetli delili el. Bugün esnaflık, hemen hemen küçük mikyasta bir nevi tüc- car komisyonculuk mahiyetini almış bulunuyor, Cemiyetin tekâ- mül ve inkişafma muvazi mevzuat, esnafı yeni tedbirler almağa sevkeden değerdedir ve bu, birkaç yıl önceye gelinceye kadar kapkaççılık şeklinde vasfedilebilen snaflığı yavaş yavaş ve otoma, tikman müesseseleşmek vaziyetine getirmektedir. O halde münferit esnaflık yerine müctemi esnaflık hâkim ol- mağa yüz tutmuş demek olur. Bu da mesleki vahdet gibi bir Buna nazaran bugünkü esnafın muhtaç oldukları şey kendi. liğinden meydana çıkar: Mesleki inkişaf ihtiyacı, Mesleki inkişaf, cemlyetin Herlemesi nispetl gözönünde bu- kooperatifçilik, tesanüt, yardım, koruma, istikrar ve istismar gibi birtakmım çalışma sahalarmıma istinat eder. Cemiyetlerin, esnafın bu ihtiyaçlarmı karşılryabilecek plânlı, sistemli, hedefli ve bilhassa şuurlu bir yol üzerinde çalışmp muvaffak olabilme liyakatinde bulunup bulunmadığı kat'iyetle kestirilmedikçe esnafın cemiyet- ten, idare heyetinden memnun olmasma imkân tasavvur edile, mez, İş, yalnız aldat toplamaktan İbaret değildir. Bugün mesle- ki inkişafa muhtaç nice esnaflık ve bu vadide himaye bekliyen nice esnaf bulunduğu ve bunun için devletin büyük hedef ve hüs- nüniyetlerle teşkil ettiği bir halk sandığı kurulduğu halde cemi, Esnafm kefaleti, muhtaç olduğu yardım derece ve mahiyeti, o İşin ilerlemesinin icab ettirdiği tedbir ve muktezalar, cemiyet idare heyetlerinin müzakere ruznamelerinde yer bulmazlar, Hal- buki hedef yalnız ve betahsis budur. Buğgün esnaf, münkariz saltanatm, ne olduğu bellisiz bir en- muzeci değil, İnkişafmm, terakki veo tekâmülünün neyi müstel, zim olduğunu anlryan, rüşd sahibi, hakkmr bilen ve iyiyi fenayı tefrike kabiliyeti olan iş sahibleridir. Cemfyet teşekküllerinin ve o teşekküllerin idare işlerini yüklenenlerin önce bu tekâmülden haberdar bulunmaları lâzımgelir. Bu noktada gafil bulunanlar, Hükmile dalma roddlşb, klmlıımlk zaruretindedirler. Cemiyetlerin idare heyetleriyle esnaf Babil efsanesindeki' iş- çiler gibi biribirinin dillerinden anlamaz halde bulundukça esnaf- lık belediyenin mücadele edeceği bir şehir derdi olmaktan kurtu. Halbuki esnaflık, belediyenin de, hükümetin de himaye ve müzabereti altında inkişaf ettirilmesi İcab eden binlerce vatana Kurulan iş bürosunun hedefi de bu olmak lâzımgelirken e. naf cemiyetlerindeki bu mübalâtsızlık, büronun mesaisini büsbü, tün ayrı bir noktaya sevketmektedir. Ticaret odası, esnaf teşekküllerile alâkalı malt müesseseler, iş bürosu, umum esnaf cemiyetli ve meslek teşekkülleri arasında | sıkı bir birlik ve münasebet lâzımgelirken bu bilâkis biribirlerine zıd iki kutupta ve Ihtilâf halinde görüyoruz. Esnaf, inkişaf isti- yor, himaye istiyor, müesseseleşmek istiyor, cemiyetin tekâmülü- ne muvazi ıstıfa İstiyor, tesanüd istiyor, emniyet İstiyor. Belediye memüarunun önünden kaçan esnafm günahı onu idare etmek mes'uliyetini üzerine yüklenenlerdedir ve kezalik cezaya çarpan esnafım, muvaffak olamıyan esnafın günalıları bu Esnaf cemliyetleri İdare heyetlerinin süratle ıslahı ve esna- fın istediği tekâmül ve İnkişafa kavuşturulmaları lâzımdır. müesseseleştirmek, — ıslahçılık, men, hayatınımn son günlerinde nis- beten bakımsız ve âalışamadığı dere- “|cede parasız kaldığı halde — Salih Mühir Türk tarihine bu nevi hati- ralarla dolu bir cilt hediye etmek- ten çekindi. Hattâ kendisine en adi hakaretleri savurmuş olanları bile kendileri tarafından 908 inkılâbr- nın hazırlanışında işlenmiş fenalık- larla lekelemek istemedi . 93 meclisinde reis Vefik paşanım kâtibi ve şakirdi olan — geriç Salih Münir olgunluğunu Abdülhamidin büyük elçiliğinde geçirmişti, Haya- tının son devrini ise, şahsında ciddi tarihi ve siyasi mevzularla uğraşan bir Türk muharriri yaratarak yaşa- dı. Bu ikinci devresinde çok sem- pâtik ve nezihti. Böyle bir adamın ilk devrelerde fena olabilmesine e- sasen imkân olamazdı. Bu mütevazi mürevver ve müellif Salih Çorlu- | Nevyork sergisine ilk parti eşya Nevyork sergisinde teşhir- edile- cek eşyalardan ilk partisi dün gön- derilmiştir. Bu partide pavyona ait dekorlarla Amerikaya hazır olarak bırakılacak tarihi çeşmenin parça, ları vardır. ——— General Veygand şehrimizden geçti Fransanın Suriyedeki askeri kuv- vetleri müfettişi ve eski genel kur- may başkanı general Veygand dün Teofil Gotye vapuru ile Beyruttan şehrimize gelmiş ve ayni vapurla akşam üzeri Marsilyaya gitmiştir. General dün şehre çıkarak müzele- ri ve camileri gezmiştir, Yerli çoraplarımızı komşu piyasalara ihraç kabil değil mi? Çorap fabrikalarının Avrupadan celbe - karar verdikleri mütehassıs gelecek ay İstanbulda bulunacakmış Çorapcılar, son asır kadınlarının, ince ten çoraplarına düşkünlüğünü söyliyorlar Çorap fabrikatörleri içtima yaparak — ÂAvrupadan bir çorap| mütehassısı celbine karar vermiş- lerdi. Bu mütehassısın tahsisatı fabrikalar arasında mütesaviyen taksim edilecekti.. Fabrikatörler verdikleri kararı tatbik sahasına keymuşlardır. Mütehassıs bu ay olmazsa mart ayı içinlde İstanbul- /| da bulunacaktır. Gerek mütehassısın celbine ne- den lüzum görüldüğü ve gerekse çorap imalâtçılığı sırasında karşı- laşılan müşkülât etrafında alâka- darlarla görüştük, Çok şayanı dikkat neticelere vardn bu görüş- meler, çorap — fabrikatörlerinin memleket hesabına bazı haklı te mennilerine ıttılârmızı de temin et- | miş oldu , Elyazarof ve Rahimof çorap fabrikası sahibi Rahimof diyor ki- “Gümrüklerin çok yükşek ol- ması — karşısında memleketimize hariçten çorap ithalâtı yapılamaz. Yapılsa dahi çok lüks fiyatlarla satılmak zaruüreti hasıl olüyor. Maahaza bir hakikati efkârı u- müumiyeye arzetmek isterim: Ge- rek Avrupada ve gerek Türkiye- de mevcut çorap makineleri son | tekemmülâtı ihtiva eden ayni ma- kinelerdir. Henüz daha mütekâmil ve daha yüksek ve değişik modeli |-. |çıkmıyan bu makinelerde gerek Avrupa tezgâhlarinmn kullandığı mevaddı iptidaiye ve gerekse Türk tezgâhlarında —kullanan — iptidal maddeler kalite itibariyle de ayni- dir . Bu itibarla Türk çorap imalâtı, Avrupa ile tam ve hakiki rekabet halindedir. Yalnız son asır kadınlar, ince ten çorabı dediğimiz çeşitle- re karşı daha büyük bir inhimâk gösteriyorlar. Bu, fabrikalarımızı ince çorap imalâtına sevkediyor. Bugün Türk fabrikalarında yapı- lan ince çoraplar dayanıklılık iti- bariyle Avrupa çoraplarından hiç bir suretle aşağılık göstermez, bil- âkis daha sağlam olarak vasfolu. nabilir . , Filhakika çorap fabrikaları bir mütehassıs celbine karar veridi. Biz, Türkiye piyasasına emniyet telkin etmeğe muvaffak olamadık.. Her yeni istihsal başlangıcında olduğu gibi çorapçılıkta da fena propagandaların — müvacehesinde kaldık . Emniyetin temini için ihtiyar ettiğimiz mütehassıs celbi işi, an- cak ve belki kalite itibariyle ince çorap sanayiini daha sağlam mal istihsaline sevkedebilecektir. Fa- kat bundan daha ileri bir şeyi biz bekliyoruz. Bugünkü iptidat me. vad ve çalışma sistemlerine naza- ran bizde de Avrupada da bu tarzdaki çorapların daha sağlam olmasına imkân tasavvur oluna- | maz. İnce çoraplar üç kat ve 15 - 13 denilen ayardadır . Piyasada en çok sürümü olan bu nevilerdir. Bizzat ben, bir çorap imalâtçısı olarak ideğil bir müşteri olarak yer li mamulâtmı, daima Avrupaya tercih ederim. AÂvrupa çorabının gümrüğe verilmiş yüksek Tresmin- den ve fiyatındaki lüksten gayri mümtaz tarafı yoktur . Bunu, isbata Türk mamulâtı kâ. H bir delil teşkil eder. Yalnız iptidai maddeler arasın. bulunan — tabif ipeği —Fransa- dan celbediyoruz. Halbuki Bursa ipeği Avrupa iplikleriyle rekabet edebilecek ayardadır. Ama, çorap imaline elverişli hale getirebilmek için Bursada büyük bir fabrika te- sisi icap eder. Bunun vereceği ran. dımanla sarfiyatından — alınacak varidat arasında bir nisbetsizilk ©- lacağı aşikârdır. Yani fabrika ken dini koruyamaz, ama, bu suretle de yeni bir mesai tarzı memleke. timizin yüzünü güldürebilir: Bi- zim çorapçılığımız ihracat yapma. ğa müsait bir haldedir. İhracat halinde hükümetimizin gösterdiği kolaylık ve yardım çok büyüktür, Bu gün İstanbulda tah minen 20 çorap fabrikası vardır.. İstihsalâtımızın harice gönderil- "mesi çok mümkündür ve çok İdoğ. ru ölür . Bu takdirde , bir, kaç, fabrika ki- Jfayet etmez olur. Bursada tesisi muvafık olân'fabrika 'da-«kendini idare edip kâra girer. Çorapları- mız pekâlâ şark komşularımız, Balkanlar çekebilir.,, Çorap imalâtçılarının çok mü- him gördükleri bir nokta da - şu. dur; “Eskiden Ânadolüu çorap çek- mezidi.. Halk ellerindeki şişlerle yaptıkları çorapları giyerlerdi. Mektep, kültürün ilerlemesi, kendi mamulâtımız olan çorapla. rın ÂAnadoluda da revacını temin etti. Trikotaj, çorap ve bunlara makis mensucatçılığın nihayet beş sene içinde bu günkünün iki i.ıg misli revaç göreceğinde şüphemiz yoktur . Bu itibarla böyle bir velüt İs«< tikbalin bugünden her türlü ted. birler alarak beklenmesi lâzım- dır.,; Bu münasebetle müttali olduğu. muz bir noktayı da işaret edece« ğiz: Maliyenin herhanzi bir karar veya tebliği ile küçük trikotaj ve çorap imalâthanelerinin 935 yılın- dan ıtıbarcn fabrika sayılarak ona göre birinci sımıf mükellef addo« lunmaları ve deftere tâbi tutulma. ları meselesi, maliye ile İmalâthas neler arasında bir ihtilâf zemini teşkil etmiştir. Bugün cezaya çarptırılmak is- tenen imlâthaneler, fabrika itibar edildiklerinin o tarihte kendilerine teblig edilmesi lâzım geldiği hal- de söylenmemiş olmasından dola. yıbu — vecibeyi yapamaldıklarını bildirmişlerdir. Büna mütedair evrak bu itiraz. la resen takdir komisyonuna ve- rilmiştir. Bu yüzden fabrikalar, maliyenin haksızlığını ileri sür- mektedirler, Fabrikatörler: “Biz haklıyız.. Bugün fabrika telâkki ediliyoruz - ve mükellefiyetlerimizi yapıyoruz. - Eğer buna muttali olsaydık gene yapardık. Kanun değil ki bilmiş olalım, Bizi bu yüzden cezaya çarptırmak doğru değildir. Resen takdir komisyonundan dahi iyi bir karar alacağımızı ümit ediyoruz.,; diyorlar . Velhasfl kul dertsiz olmazmış.. Çorap fabrikalarının bugünkü ha. raretli satış karşısında memnun olacaklarını ümit ederken onların da dertli olduğunu görünce bu darbrmeselin isabetine bir. kere daha inandık, İstanbul muhabiri ıktisat Vekâleti teşki- lâtında değişiklik Ankara, 20 (Hüususi) — İktısat Vekâleti teşkilâtırıda değişiklik ye pılmasına dair bir kanun projesi hazırlanmak üzere tetkiklere baş- lanmıştır . Lâyiha nisanda Meclise ve. rilecektir. Bu değişiklikten mak . sat teftiş heyeti kadrosunu geniş . letmek ve Türkofis teşkilâtının bir kısmının iç ticaret umum mü - dürlüğüne ilhakı ile kadrosunun tensikidir. pa A . Te Tramvay ve Tünel şirketleri teslim alındı Tramvay ve tünel şirketlerinin teslim almma işi dün bitirilmiştir. Bu işle uğraşan heyet reisi Süruri vaziyeti raporla vekâlete bildir . miştir, Lise haline getirilen mektepler Ankara, 21 — Çamlıca, Cumhuri- yet kız, İnönü, İzmir ikinci erkek lisesi bundan sonra müstakillen hi- rer lise halinde idare olunması ka- rarlaşmıştır. Esasen birkaç senedenberi lise olan bu dört mekteb, başka mek- teplere bağlı olarak idaşe ediliyor. du. Bu yolda bazı mahzurlar görül- nğüş ve müstakil olmaları kararlaş- mıştır. —eğeamüz İtalyan transatlantiği dün gitti Evvelki gün şehrimize gelen İ- talyan bandıralı 48500 tonluk Kont | di Savoie transatlantiği dün akşam saat 16 da Akdenize hareket etmiş- tir. Tavuk kasabı geldi Futbolumuzun mukadderatı Rasgele İTTABİ gazetelerde okumuşsunuz- dur. Almanyaya tavuk ihracatımız luya olduğu kadar, İmparalorluk sefiri kebiri Salik Münir paşa haz- GER sıfır olmasaydı maçları nasıl hth% haysiyetine ve oldu. Eğer bil- '“kut *miş olsaydı, Abdül- retlerinede ancak saygı duymak| — çoğalmış. Vagon vagon kesilmiş tavuk Ne dersiniz, biz daha tavuk kesmesini Hade edebilece acaba? Gikü sonra k'îhra- doğrüdur. Babamın ve neslinin ha- gönderiyormuşuz, Fakat — Almanlar bizim bilmiyormuşuz, sonra kalktık koyun ve Beylerbeyi 0 . îğlî,m“ nice nice “Ah- | tasına benim ve neslimin iştiraki| — kesilmiş tavukları beğenmemişler. Tavuk- hattâ inek ve hattâ manda kesmeğe! Si ö i hacl.,larm çıkar” doğru-olmıyacağı muhakkaktır. ları, kanlarını zayi etmek suretile kesiyor- Tevekkeli bir manda bu kesime içerli. n,,emtpm"o « vu a | *Stlîn,ğğgame"' muşuz, Almanlar bunun için — Türkiyeye dört tavuk kasabr göndermişler. yerek bıçak altından fırlayıp kendini kur- şuna atmadı! Nzamettin NAZİF İşte futbolümüzün mukadderatı! 1

Bu sayıdan diğer sayfalar: