19 Şubat 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

EE e eme Kin, em ka ariyor, B, kanuna iğ Bu da olduğunu yep biz Bstiy, Ma biç ilmesi lazımdır. en, adını yazıp resmi kadının mın, İlk ne ile * da neşrediliyor. Bu ey oran da bir kabahat- vantasile suçluyu örlar, İyi ama bu, la *tneden de kabildi a sır yardır, O da deği sdresleri, Mlümat istenilsin; icap Ni vi ye arsin, Bu, m he V İç İN e yy aktan, Kim olduklar Sİyorum, Fakat gaze“ Asında onların adları- edemiyorum. M Yerine koyuyorum. e7dir; polis Yanı da ne yakındı ij ? a Meciism aitinci dövrösidde Milleti tdtn4li vazifesine iltihak etmek İs” muamelâtr mâksadile Kurulmuş bir” mül damlar onl Mlümsiyebitiz NE ia; ti ai NSZ İN N iş Ön bittabi en zi- ie veya Göynük yorum, Fakat da- &östermek kabil risa e kaynanasını kocasının, eşinin ve bunların ak- na adları he- larına düşüyor. Ne| halk böyle vey OR Ka Na miş. Mn riyeti Lek kesin *rildiğini sr “düşeni ler âra- alar bulunduğu id- pla ona da inanırım. sebeb değildir. büsügg hayatına ha- emek de 1 uymıyan ka EM İşler görmüş ve bü Sanmağa çalışmış oldu- Devlet onu mu Sezalandırmak istiyor, Gazeteler « halka şüphesiz bir NE Kanunun menettiği iy) İnsanların cezalandarıl. poli lözumlu la girişir, Fakat bun- teşhirine hiç şüphe- Kn Wr. Suçluyu o uzaktan | ağamaktar başka bir İmiyan insanların adım Seli tahkikatın il bir fayda tasavvur © T suçlu aranıyor; İş- | * Bezen kadının tey- mzeteler yaz ortasında iş ielere yuzan adamlar, Sana pe o adamların vii Elbette, mat- Vag bir şeydir. Fa- vardır, an adamın, a- iluların adı ara Mini görmeden yaşa- Matbuat hürriye” | şüpbhesin: kendilerine tuhaf tu | gütme Saak, hürriyetine ma- Mİ, bir cinayet işlen vw a İİ de alâkadar olsun; e battâ hayırlı te- Mİ bu tecessis bir Genel Sekreterliğin tebliği Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreterliğinin dünkü gazetelerde bir tebliği çıktı: Kendilerinin parti adıma mebus namzedi gösterilmesi. ni İsiiyenlere, hangi seçim dalreslâden mebus çıkmak arzusunda oldu- Kunun, bunun yanında kendini hangi dairelerden seçilmeye kabiliyetli gördüğünün yazılmasını bildiriyor, Ru tebliği şekle ait bir eksikliğin giderilmesi için yapılmış bir ih- | fardan daha buşka, daha derin bir mana ve şümulle telâkki otneli, i yiz. Bu tebliğde Halk Partisinin mebus seçimi hakkındaki prensiple. İ rini, müntehiblere takdim edilecek namzed listesi genbaşkur tarafım. dan hazırlanırken dikkate almacak ana vasıfları dn okumak mümkün- dür. Başka bir yerde de söylemiştim: Türkiye tek partili değil, tek par- ti olan bir memlekettir; eğer halde ve istikbalde en ufak ihtimallere yer verir rasyonalizmi olmasa bu teşekküle parti adı vererek, millet ülçüsü Ile yayılmış olan bütünlüğüne karşı küçük büyük bir ayrılık ifa- desi yaşamamak daha doğru olurdu. Türk milletinin İnsanlık tarihi. ne msya olan şuuru, 1914 musibelinle sürçen taliin dizginlerini çek- mek için bir baş ve bir el olarak toplandığı gündenberidir ki içlinai hayatımızm her saha ve safhasmda bu vahdete mukadder olan tabii seyrin netice ve &serlerini görüyoruz. Son üç devrenin seçim kanu, ları bep ayni olmakta devam ettiği halde, umumi veya kısmi, yalnız mebus seçimlerinde değil, ikinci derece intihablarmda da Halik Parti. sinin namzetleri milli vazifelerini hep, ittifaklardan alır oldular, Birçok siyasi seçimlerde gürültüye boğulmuş kulaklar, bu ittifak. “İların sükün ve nizam tezahüründen bir alâkasızlık duyar gibi olmuş- lardır; fakat bunda ancak milletin milletten doğmuş bir şefe bağlılık Itminanı vardır. Türkiye tarihinde geçirdiğimiz bu on beş büyük in. kılâp yılmın bu süküna ve itminana borçlu olan muvalfakıyetleri ya- nmda gelecek nesiller hesabına zihni tırmalıyan bir tek endişe varsa, bu kolay ve emin seçim tarzınm siyasi seçimlerle işleyip ışıldıyan inti. hab terbiyesini bizde az çok dumura götürmesi olabilir, Buna karşı sun'i tedbirlere mahal yoktur. Biz bunu parti teşkiâtmm yukardan aşağıya inen otoritesini aşağıdan yukarıya çikip yine partinin sıklet merkezinde karşılıyacak olan geniş ve kayıtsız bir intihab hareketi ile ” J önliyeceğiz. Yalnız şu var ki yıllardır geçen İimtihablarda halktan gördüğümüz derin teslimiyetle arzularının tam bir temsili karşısında halkın gösler- diği huzura, bakarak bazı yanlış (Ohüküm koyanları gördük, Mabalilik (o MMüizamlarını Oemllli kıymetlerden üstün tutacak herhangi bir namzedin intihabı kendi zati kıymetinden ziyade partiye izafe edilmesinin mahsulü olduğunu tebarliz ettirmek zarureti, kısmi Intihabların bazılariyle birleşen siyasi ihtiyaçlar, seçim işlerini mücer. red namzed İlânmdan ibaret bir basitliğe irca eder şekilde mütalcaya kaçan temayülleri de beslememiş değildir. İşte dün okuduğumuz teb. 5ğ milletin yegâne mümessili olan Meclisi terkibde böyle bir zanna tiyenlerle seçim hareketlerinde #imdilik müşahid olanlar görüyorlar ki parti yalnız mamzedinin şahsi meziyetlerine bakmakla iktifa etmiyor, Bu meziyetlerin arasmda bir de şunu arıyor: Kendi adma kendilerin. -İ den rey #stiyeceği vatandışlara bu reyi parliye olduğu kadar partinin namzedinş vermiş olmak emniyetini duyuracak bir tanışıklık... Büyük Şefin intihabiyle halkın Intihabını birleştiren “bhatt-r vasıl" buradadır. Parti, yalnız partinin nüfuz vo; kuvvetine dayanan bir nsmzede, kendi şahsiyeti bir seçim unsuru olamak kullanılıp partiye kuvvet ge. tirmiş bir namzeği üstün tutuyor, demek; partiyi harcayan onamzed yerine partiye kendinden bir şey katan namzeğ! Siyasi varlığın meka. nizması intihab olduğuna göre türlü İntihab tecrübelerinde kazanmış ve icabmda gene bu imtihana girişmeye hazırlanmış bir namzed... Bu şart altında seçilmiş mebuslardan yücut bulacak bir teşekkülün tem, sil kudreti elbette kanunun teyid çerçevesine sığmayıp taşan bir kuv- vet olur, İşltiyoruz ki partiye, namzetlik milracaatları bu devre için de | ehemmiyetli bir yokün tutmaktadır. Ru yekün, hor şeyden önce Halk Partisinin kucağındaki münevver sayısınm nası) bir irtifaa çıktığını göstermek itibariyle kıymetlidir; sonra siyasi seçime hallem alâkasını göstermek bakımından bir hususiyet arzeder. Daha sonra bu rakam artışında bile mamzed ayırmanın nekadar şahsi endişeler fevkinde ce- reyan ettiğinin teminatını bulabiliriz. Fakat, ne olursa olsun, şimdi hâlâ mebus sıfatını haiz $38 zatın adına bir de binlerce yeni isteklile- ri katarak elimize alacağımız liste, yalnız bir kemiyet değil, muazzam bir keyfiyettir de... Böyle bir keyfiyet içinde çalışacak en yüksek ve kendinden emin bir temyiz ve tercih ameliyesi için dahi en büyük vic- dan istirahati, namzeğlerin kendi Intihab kabiliyetlerini sonuncu bir kayıd olarak tanmmakta bulunacaktır. Bütün liyakat ve hizmetleriyle i beraber adları namzed listesine girmede gecikenler, inlihabm bir cep, fheli olmadığını düşünerek memleket için de, kendileri için de en müs- İmir teselliyi hakiki müntehib olan halk kütlesine sarılmakta bulacak. lardır. “Halk için, halkla beraber” şiariyle yürüyen parti bu tebliğin. de bunu söylemiş, bu şiara kuvvet vermiş oluyor. »* dır. Bir harp olursâ!. İYASETTE yeni bir falcılık modası türedi. Bir harb olursa kim kimle İ ve faaliyetlerindeki yanl: İ ayni zamanda ve mesleki Rasgele HABER — Akşam postası hazır; ——- ————— Gunun Meselesi!.. Halk Sandığı ein fakat... Krediye muhtaç esnafın Sandıktan uzak kalışı ve Sandığın kâfi randıman veremeyişi neden ? Halk sandığı 16-12-938 de Ez (sebette bulunmuş olmıyanlardır. Bir | dedir. İki buçuk aylık mazisi olan $a: ğın, bu kısa müddet zarimda küçük sanat mürtesipierinin matlâp olduğu derecede alâkalarını celbet- memiş bulunduğu görü Halbuki esas mukâvelenamesinin dördüncü maddesinde şirketin mak* sadı: “Halkın ve bilhassa ticaret ve sanayi erbabının küçük kredi ihti yaçlarını tatmin maksadile muay” yen vadeli ikrazlar, küçük ticaret ve | $ sanayi erbabının mesleki larına yardım edebilecek kredi muameleleri ifa ve 8 tarih ve 2284 numaralı kanunda ya” zılı esaslara uygun bilcümle banka muameleleri, olarak tasrih edilmiş bulunduğuna göre, kısa da olsa bu iki buçuk aylık müddet içinde mev- cut sermayesinin ngsfma amele yapması icap ederdi inkişaf- diğer bankalardan kolaylıkla kredi teminine muvaffak 1 Halbuki umulan netice hasıl o madı, Esnaf teşekkül! Sn yal sızlığın mahiyeti şu esaslarla izah olunuyor: 1 — Kefil müşkülâtı. 2 — Kredi miktarmınazitğı, Halk sandığı, -lâaleltayin . banka mali teşekkül değil, doğrudan doj- ruya halka yardım hedefl, kır rulmuş bir himaye ve teşvik mücöe- sese . Esnaf, küçük ticaret erbabı, $; yi erbabı krediye muhtaç old: ve ortada bu gaye ile teşekkül etmiş bir sandık mevcut olduğuna naza zan neden müşleri sandıktan uzak kalıyor ve sandık kâfi derecede ran dıman veremiyor? Bu suallerin ce- vabr iki mi neticeyi ele verir: 1 — Esnaf teşekküllerinin kuruş klar, 2 — Halk sandığının İstanbulun dağınık müşterilerile irtibatını tesis- | te alımması icap eden tedbirleri il mali, Bu vaziyetlere nazaran sakatl nerelerde olduğunu teşhis etmek ve bu suretle İstanbul esnafının, kü çük yi erbabının muh taç olduğu kredi işine matlüp olan rotarını vermek icap eder. Sandık, inkişafa yardım etmek gibi bir gaye ilede muvazzaf bulunduğuna göre en ha yırlı bir teşekkül olması lâzımgeli- yor demektir. Şimdi gerek müşterilerin ve gerek” se sandığın ve bu husus ile alâkalr | . | bında komi ların noktai nazarlarını dini Bunlardan bir kısmı mem değil- i, bunlar sardıkla hiçbir müna- snal | sandıktan kredi alabilmiş İteşekküllerinin ve sanayi erbabur ,| da esnafımız » İmak ve merhabalaşmaktan l ENİ Sabah, İbugünkü varlı kısmı da memnudur ki bunlar da anlar dır. Bu noktai nazarlar sakatlıkları k bakımın” mukavelenamesir kefil esası Sandığın de açılacak kredilerde mündemiç bulunduğuna göre, niha* yet mali müessese olan sandığın mu- mek zarureti vardır. Bazıları sandığın gösterilen kefili ber revi | kabul etmediğini söylüyorlar. Bazı-| * <33| ları da bü kabul edilmi selesinin neden doğduğunu şi zah ediyor: “Tik gösterdiğim kefili sandık red- | * gösterdiğimi kefili bana ka- .. İkinci defa nkü arasında bir tesanlit ndan $ırf aramızda haki- asile bir cemiyet münasebet- i mevcut bulunmamasından ileri gelmektedir. Ne gösterdiğimiz kefil nır, ne biz gösterdiğimiz meslek sahibi adamlar ol- ibaret kalıyor, Kefilimiz bize karşı kabul ediyor, sandığın İstihbarat bürosuna karşı reddediyor. mühim dert »İ buradadır. “sa Gemiyetlerin rolü aidat nn tar ivaret Kalminktslrr” Bef “itemi — bu hakikati öğrendikten Esnaf if ciriiiyütleri erkânundan bir zet ta diyor “Esnaf cemiyetleri, mavnacılar ve i senelik toplantısında ve sâpların gene senelik içtimaların- da görüldüğü gibi kendi idare he yetlerine itimat etmemek vaziyetin dedirler. Bu itibarla (cemiyetlerin ı; matlöp olan hedefleri tahakkuk ettiremiyeceği- asında sıkı bir anlaşma, bir birlik olmadığı için cemiyetler «i inkişaflarının mü if bulunduğu tedbirler üze rinde duramıyor. Bunun verdiği netice çok acıdır, Ne esnaf cemiyelinin faaliyetinden, ne cemiyet esnalın ihtiyaç ve dert ierinden malâmalıırdır.,, Halk sandığının hissesi ile la teşekküllerden birinin erkâ; bulunan bir maliyeci de diyor ki; “Halk sardığı birinci derecede kü çük esnaf, ticaret ve sanayi ni tercih vaziyetindedir. Ka aala açıktır. Yalnız kredi ayni zamanda mesleki inkişaf” larına fiilen yardım etmek ve ice onculuklarını yapmak, mallarını sağlık ve onlara her türlü yardımda bulunmak mecbüriyetin- MİLİS SELİ ADASI İİ OLE İİİ VELİ LA İDE Lİ EA, Ekrem König kaynanasını çağırmış Ekrem Fakat bu iş kâfi mi bu gibi himaye ve krediye muhtaç olanla: İ duyurulamamıştır. Kimsenin malü- mallı ŞI gibi buna ayrılmış tahsisat ta yoktur. Halbuki önce bu İşin a- Aâkadarları arasında duyulması lâ“ Umumiyetle esnaf, küçük tacirler, yi erbabı kolaylıkla kendilerine yardım eden bir müessese kuruldu” ğunu bilmeli Bu birazda srxiğn ida sinin hatasıdır. Propaganda yapma» ları icap eder. Buna biraz para ayır“ maktan ii kaçınmarsa ak lâzımgelir. Hedefleri tür. Bu iş uruluşta faz” alarmı icap ettiren güç ça- rdır. Bu itibarla içtimai ve millidir, bü sie ticelere vasi 1 — Esnaf, küçük nayi erbabı, ce; receli erinin kâfi de- rr kefaletleri altma ar müesses ve itibarlı 4 — Sandık kendisini tanıtmak rüeki hususiyetleri te ettirmek için propaganda, İ- vesâire gibi işleri ihmal etmek* Evvelbeevvel cemiyet halinde, kendi mensupları» ın kendi şahsiyeti maneviyesinin aleti altında sandıktan “yardım temin ettirmeli; cemiyetlerden mak” | sat budur. Bu takdirde kefalet me selesi de kendiliğinden halledilmiş olur ve icabında fazla yardıma muh” taç olup da münferid müracaatla az kredi alabilene cemiyetin tavassuti- le daha fazla nisbette yardım yapı" labilir, Bu işin bugünün en mühim mese” lelerinden biri olarak ele alınması maf muhtaç; sandık yar- fakat biribirinden har ler, İstanbul MUHABİRİ Genç bir okuyucumuzun sahne emekdarımıza , gösterdiği alâka berdar de Yemekte siyaset NGİLİZ Başvekili Çemberlayn, ak- Şam yemeğini Alman sefaretha- nesinde Alman vo İtalyan sefirleri ile bir. likte yemiştir, Salâhiyettar mahafil, siyasi vaziyette huzur ve sükün temini mesele, sinin bu yemek esnasmda görüşülüp görü. şülmediğini suale şayan görmektedir, Bu suale biz cevab verelim: Bir kahvenin kırk yıl halırı derler, Mademki yemek yediler, o halde kork. mayalım, Bu ilkbaharda da, sonbaharda da harb yok! ar hayatlarını | birleşecek? Bütün dünya matbuntı tah, © bahane olma- minler yapmaktadır. Almanya İtalya ile birleşecek, ingiltere Fransayla birleşecek, bugünkü ajanslara nazaran İngiltere İtal. Yayla bilreşecok. Bu hesaba göre, Alman- ya, İtalya, Fransa, İngiltere birleşecek de- mek oluyor. İyi ama bu harb kiminle kimin arasın- da olacak? Harb vukuunda bütün milletler, seferber bir milletler cemiyeti kuracak ol, duktan sonra harb ne kelime? Biz sanırız ki, hazerdeki milletler ee. miyeti gibi her koyun kendi bacağından asılacak! Y Köniğ'in, oğlu vasıtasiylo kaynanasını Pariso dn- vet etilğini yazıyor. Mektubun bir parçası şu: kaç gün evvel “Günün mese ınlarımızdaki yazıdan, sah” ne emektedarı Asımın ıstırabını öğ” renen genç b yucurmuz, zengin lerimize ibret teşkil edecek o büyük bir kadirşinaslıkla alâka göstermiş ve gönderdiği beş liranm sanatkâra İ verilmesi için Haber i tir. Henüz asi oda va Jeti mi? Çok iyi, çok Sa hürmeti öğren- İk, alsa hürmeti iste- Mini in hususi ahvali İNİ gğ, Dilmiyen kimse- deki #lemek hürriyeti- £ maha verile MM Verilir; kendi a- Mi İtedikteri dedi- hin © berikinin vE AMİ bumu tica- İyetidir. urullah ATAÇ “Seni İstasyonda bir ecnebi karşılıya, caktır. Tanıyabilmesi için göğsüne bir çi. çek tak, vardır, Bize kalırsa kaynana göğsüne Ekrem König'in bir resmini asmalıdır. Pariste çi çek modadır, karışmaması için en doğrusu bu süretle sun'i bir kabak çiçeği takmak- tar, en okuyucumuzun ba gok ölâkâsini memruniyet ve takdirle karşıladık.