Haber'in tarini Romanı: 47 LE Di” b AYİNİ Yazan: ikimim Henüz güneş doğmadan sarayda yeni bir efsadın alevlendiğini görüyoruz mağa, Sarıldılar. Hünkârın gözleri dol-| müş, iki damla yaş moraran dudak, Yarı kenarına süzülmüştü. Abdür - rahman da ağlıyordu. Hünkâr, yandaki odaya zaman kedinin kurtulduğu erzedil- mişti, Saray halkı heyret ve deh- get içindeydiler. Bu.ne acaih işti? Sarayı altüst eden Kara Abdür- | bin kara boynunu bir satır altında | saydı, kara | kopuverecekti. Nasi oluyor da hünkârm en mah-| rakinan Saraya ne zaman gelmişti. rem zamanında ve kendi yatak o. dasmda bulunuyordu. Kedi niçin z6- hirlenmişti? Neydi bu işler” Sa. ray halkı biribirine sordular. Kimse bir şeycikler bilmiyordu. Hele Abdürrahmanın selâmikta misafir edilmesi hakkında hünkârm iradei seniyon büsbütün hayröt u- yandırmıştı. Abdürrahmanla bün - kâr arasında nasıl bir #ebehle sn - Jaşma olmuşt Hünkâr yatmağı çekileceğini bil. dirince saray halkı sessizce yerle» rine dağıldılar, Odalarda hep bu vadide tahmin- lere müstenit konuşmalar oluyor, fakat, bir türlü meghuller, muam » malar çözülemiyordu. Kara Abdür » rahman kndisine gösterilen yata” başmı koyar koymaz uyumuştu. Saray entrikaları, kurulduğu gün. denberi bitmiş tükenmiş değildi ki, hünkâr Orhanın devrinde de böyle bir macprayla bitiversin! Henüz güneş doğmadan sarayda yeni bir fesadm için için alevlendi. ğini görüyoruz. Bu manhus gece, yeni ve korkunç bir hâdiseye şahit olacaktı, Mercan ağa, sarayda dönen bü - tün hâdiseleri günü gününe tekip Jisin, gok güvendiği bir casus tegki- lâtı kurmağa muvaffak olmuş, açık göz, zeki, şeytan giri bir arabâr. Mercan ağa, bünkürm bu gece mutaddan fazla odasında ışık yaka» | rak oturduğunu görünce bunun #e bebini anlamak istemiş ve bu firsat ona yeni birçok hakikatleri öğret - mig, Kara Abdürrahmanm gammaz, hğma vukufunu temin etmişti. Mercan için büyük bir tehlike baş göstermiş oluyordu. Filhakika ken- disi Kantagüzene, rakibi Jan Pale- oloğu zehirlemeği teklif etmiş ve burnu hünkâr Orhanm roktalnazarı ve tedbiri olarak göstermişti. Kantagüzen, damadmın bu tekli- fini mühim görmüştü. Halbuki bu Egece Abdürrahmanla hünkür ara - ? ıgun biribirine — Babam gibi size bir defa sarti. | rakip olmasmdan memnundu. Nihayet kendi muvaffakıyeti içir bu mühim bir fırsattı. Mercanm bu işte beklediği seme- re nedir bilmiyoruz. Fakat Mercan İbu bâdiseden kuşkulanmakta yer- geçtiği | den göke kadar haklıydı. Artık hünkâr, Mercanm neler yaptığımı öğrenmiş oluyordu. Ya - rın tahkikata başlıyacak ve Ara Mercanm dişleri gıcırdıyordu. | Kendine bu ölümü hazırisyan Kara Abdürralmanın şöhretini o da bil ürrahmasi elbette derin | bir uykudaydı. Maahaza bunu tet kik edebilirdi Yapılacak şey (arabın aklında derhal plânlaşmış bulunuyordu. Mercan, a Abdürrahmı l - dürdükten sonra © gece ke ka ndisi de 'bedecek, Kan - ak hünkâra ken - dini affettirocek ve böylece düş « manından intikam almış, hayatin ön tehlikeden kurtarmış buluna - t epeyce Teri du. Bir at kadar sonra sarsyda el ayak ker *ş, ses seda hitmiş - *. Hünkârın Odasındaki oişiklarda da sönmüştü, Muhakkak ki değil yalnız sarayda, bütün şehirde Mer- candan -başkanyanık - kimsecikler u. Arab, odasina gitti niz kılıfından çıkarılmamış ye; ni bir hançeri atıp Beline soktu. Her ihtimale karşı da bir kement alarak kolunun alt kısmma koydu. Odasında ehemmiyetli ve he yes göreceği şeyleri ve bilhassa mülecvherlerini | bir kutuya koyarak hazırladı. Kara Abâürrahmanı öldürdükten sonra derhal hureket edebilecek bir gekilde her bitli rının ucuna basarak y Abdürrahmanın vattığı odaya doğ- ru yörüdü. Nice hödiseler biliriz ki garib te- sadüflerle kurtulmuştur. Birçok ci- nayetler yaparak soraya kadar İn- tisaba muvaffak olan arab Mercan için Abdürrahmanı uykuda aviamek çok basit bir işti. Abdürrahman he- nüz tovdu, henüz sarayda neler 0- labileceğin! bilen bir adam değil di. Çok yorgundu, çok memnundu, muzafferdi, Kapıyı bacayı kapamak gibi ve ayakla- is bulunuyor» | hazırlanan ölüm desiselerinden hi - | baberdi. O şimdi uykusunda Gülserle bu . | uşmuş, atkı ve Yej baglamak hayalleri içinde #akin ve İ raha Me, | cele intikammı almak için n- mecburdu, Noredeyse Jsat başlıyacak ve her şey bitmiş bulunacaktı, Dedik ya, eğer bir lesadüf olma- Abdürruhman çoktan "inmiş bir halde bü ve sergüzegtll hayalı- n etmiş bulunmeakti. itön se İm it l se Nilüferin de kulağına git- Abdürrahmanm Solâmlkta fir edilmesi hakkmda hünkür irade. dikten sonra her ge. i yin yoluna girdiğini anl İ aktan aykusu kaçm teeessüsünden öğrenmek kend kurtaramıyan Nilüfer, her #btimali | gözönüne slarak selâmiikta bulu » İhan Kuru Abdürrükmanı “görmeğe karz» “ermişti, Örtündü ve yıktı. Henüz çok yörümemişti, Kerşi- dan bir gölgenin yaklaştığını zör- dü, az daha bir çığlık koparâcak | ve bilmeksizin kendi ölümünt so - İbeb olucak, Bir kenüra yaslandı. Ayaklar! . nın ucuna basarak Yı rüyen bu gölgeyi Bu, Mertandı, Elbisesi belli örülmiyen bu adam Mercan- dan başka kim olabilirdi? Fakat Nüüferin tüylerini ürper- tip, aklımı buşdani Kağırın YP WE. i, Arab 5 manın kapisı önüne gelince durdu, eğildi, muhakkak ki kapıdan göz'e. “ ve © dinledi. Çapraz eğlence : ( 1234 oo SArUN A Yukardan asağı: 1 — Anadolunun İstanbula “bu run buruna güzel kazalarından biri, 2 — Bir kadın adr. 3 — Süvürinin adını verdiren hayvan, - Dört köge- h ı yeni bir hayata ercan Abdürrab- İş Nilüfer de terliklerini çıkarıp bir kenarda bıraktı ve duvara sürtüne- rek yürüdü. Mercanı şimdi daha bariz bir hal- ös görüyordu. Arab kapının tokmağını çevirdi ve kapıyı aralıkladı. Bir müddet Abdürrahmanm uyanıp uyanmadı - ğini tetkik eder gibi durdu. Bu ai atte etrafta kimsecikler olamdıTma kani bulunduğu için odadan Abdürrahmandan başka hiçbir şey- te meşgul değdi. Belinden karanlıkta parlıyan bir sey çıkardı. İşte o zaman Nüüfe , ,Fin kafası durdu. Gözleri yerinden fırıyaenk kadar büyüdü vo çatlıyacak gibi vurdu. Demek mel'un Arab, Kara Ab - ant öldürmeğe hazırlanıyor kalbi Şimdi ne yapmalıydı? Bağırse herif kendi üzerine hü - cum edebilirdi. Her şeyi göze aldı. ğmda şüphe yoktu, Hem bağırma. #ı ne temin edebilirdi? Yapılacak yegine şey vakit goşirmöden Ab - İdürrahmanı uyandıradiime*ti, Aklına gelen ilk tedbiri her tür, lü tehlikeye rağmen ta" etmek- ten başka çare yoktu. Nihayet Ka- | ra Abdirralıman şu dakikada A-- raille karşı karşıya demekti, Hal. * İbuki bütün bu tehlikeleri sırf NU. fer için göze slmişli, Yandaki kapılardan birinin tok , mağına elini koydu. Kapı hafifçe 1. Burası kimin odası olursa ol- nihayet İyaptığını * bitirdikten a kaçarak Kapıyı arkâ- iyecek veya fteceki Bundan sonrası da Allaha kalır- (Devams va) Amerikâda meşhur bir yer. 7 — Kör - İskambil kâğıdmda birli - Ka- ! yorsunuz? ve | la Hangsi cevab yetiştirdi: — Manasız her suale reykabele etmeğe yetecok ksdar biliyorum, — Manasız mı? Ne demek isti - Hangi soğukkanlılığını bırsktı. Gülümsedi ve babucan bir tavırlı — Evet, dedi, manasız... Ken 'dasın babasmı öldürmüş olmasını ben ihtimal vermiyorum. Sordunuz, ben de ceyah verdim. Bunu söyler söylemez şahidle.'n i/.delerini öne sürerek fikrimi cerhetmek istiyor . sunuz. Ben ne yapabilirim? Bildi - !ğim bir şey yok Ki alzinle müzaka- | sa edebileyim. Ben maalesef bir tek hakikati bi. Yiyorum: Dostum Spanopulosun öl dürülmiş bulunması... Bir şahid o- nun oğluruun katil olduğunu iddia ©. diyormuş, Bu şahid kim? Cinayet| sahnesine şahit olmuş mu? O Leo- xn babasını vurduğunu görmüş mü? Delikanlınm şiddetle mr*'mi. vetini iddin ettiğini söylüyorsunuz. ; Niçin şahidin ifadesine Leonidasm | adesindan önha fazla bir kıymet | veriyorsunuz? Bu sünllerre ben cevab verebile- cek vaziyette değilim. Fakat kana-! atim Leonidasın bir cinayet işli « yecek adam olmadığıdır, hele baba, Ismi öldürmek onün yapacağı iş dö- ğildir. Kendimde size söylemek hak- kını gördüğüm şey bundan ibaret. gtr. Rokxur başını salladı: — Hakkınız var. Muhaveremizin başlanı'cındaki tsrarımdan dolayı beni mazur görünüz. Fakat ba hâ- dise, bizi o kadar şaşırtır | ki... — Zabıtanın emrine amadeyim. Eğer bir yardımın olabilirse... b — Malümabınıza müracsat edile- ceği muhakkaktır. Neredeyse istin, tak hâkimi gelir. Bir soal daha 40- rabilir yniyim? — Buyurun. — M. Spanopulosun oCüşmanları var mıydı? mıştan yapılmış ağızla çalınan eski bir musiki âlet.) 8 — Siz (yokluk) | Yüzü siyah olan - Kara. 9 — Mek- kenin karşımda bir dağ (bacılar Kurban bayramında buraya çıkar - lar. Hacem öcabatmdandır.) 10 — Sermaye (fronkçe). Soldan sağa: 1 — Deri yapılan yer. 27 Mit ralyorun #ağl sollü ateşi. 3 — A- — Hayır. Ben bilmiyorum ve hiç sannetmiyorum. — Teşekkür ederim. Şimdi zabi- ta şefinin odasına gidelim. Sizi bek- liyor. — Hayhay. ; vi Cinayetin üzerinden beş gün sanız a: cevab verirdiniz? Leoni - |), İ arasmdaki zad etme - İçinde yiyecek kızartı , | mişti. Fakat tahkikat istintak hâ- tan saplı kap - Beyaz. 4 — Kadar - i Salönelin dediği gibi yerinde | İki şeyin beyni? (ortası). 5 — Hudu- | sayıyordu. İstintak hâkimi igo beş-| dumuza yakın bir krallık - Bir pe. |ladığı zaman pek ümitli sansasyo. vi izim içkisi. 6 «- Tavanlara ko, İnel bir cinayetin tahkikatın: idare nan mösnet - Katıksız. 8 — Öde -| ettiği için ismi derhal duyulacak, sırda geçen hâdiseden, biz hakika- ti biliyoruz. Bu işte hünkürm hiç. bir alâkası yoktu. Zaten hünkâr Orhan, kainpederi ile Jan Paleolo- Güllü nine saf yürekli, temiz bir kadın. Gevezeliğinden başka hiçbir kusuru yok. Zekâsı oldukça işlek.. İşine yarayacak fır satları hiç kaçırmıyor. Otelinde oturanlar” dan fotoğraf makinesi olarılara rica etmiş. Civarın birçok manazra resimlerini çektir- miş.. Camlarını saklamış. İzmire kadar götürüp kartlara bastırmış. Bu kartları her gelen müşteriye gösteriyor, istiyenlere tane- sini on beş kuruştan satıyor. Bunların ara- nda harpten evvel çekilmiş oldukça eski resimler de var.. Zamanla (sararmış, sol- muş, İekelenmiş resimler. O kadar ki Gük lü bunları artık kimse almaz diye sandığı" nn bir köşesine atm Otelci kadın bana köy manzaralarını ilk göstermeğe kalkıştığı zaman ehemmiyet bi- le vermemiştim. Fakat bugün bana bu re- simleri göstermesi için rica ettim.. Bilhas- sa soluk resimler arasında harabenin eski halini gösteren bir fotoğraf aradım. Eski resimlerin üç tanesinde harâbenin bulunduğu yerdeki bina görünüyor; bu üç fotoğrafı derhal satın aldım. Şimdi, bu kart tedbire de lüzum görmeden da uzanıp hemen derin bir uykuya dalrrermişti, Birkaç metr» uzağında kendisine tağı İsim. 4 — Batmaktan omrihazır - Bir edat - Şart edatı, 5 — Birer, meni adı « Allah, 6 — Çakmaktaşı İle yanan bir nevi mese - Cenubi A VOL YE ZA NE BE G2 GA OE — S1 postalları, tablama ilâve edilmiş gölge köşk ile karşılaştırıyorum. Bu resimlerdeki bina, tabloma ilâve edi- len gölgenin tıpkısı.. Demek oluyor ki, meç bul ressam eserini yapmak için eski bir fo. toğraltan istifade etmiş. Aynı kiremitler, çatılar, aynı meyillerle ayni istikamete kıv rılsyorlar. Hattâ bazı teferrüatin tablo - dan ziyade fotoğrafı hatırlatan bir ben- zerlik var. Hayal köşkü fot ara çok benziyor, hakiki, lüzumundan fazla haki, ki.. Ressam mutlaka karşısma eski bir fotoğraf alarak bu manzarayı canlandırdı. Hiçbir hafıza, yıllardan sonra, bugün yok olan bir varlığı böyle en ince teferrüatma kadar saklıyamaz, Bu müşahedem bana kat! bir hüküm ver dirdi: Tablomun üzerinde oyntyan ve ken dini gizliyen sanatkâr, bu köyde değilse bu civar köylerdedir ve daima buralarda oturan birisidir. Bir yabancı oluşuna im kân verilemez. Ancak bir yerli, hergün dolaştığı top - rakları bu kadar içten tanıyabilir. Ancak bir yerli bugün harabeleri kalan köşkün hazin macerasından canlı bir hatıra saklı. yabilir, Bu köşkün eski fotoğrafları ancak bir yerlinin elinde bulunabilir. Hatırımda yeni bir ihtimal canlandı, bel ki bu fotoğrafları yabancı birisi benim gi- bi güllü nineden Satın almıştır. Bu düşün. ceyle bu fotoğraflardan yakınlarda satıp mekton emrihazır. - Şatrançla bo * ,katil zindanı veya giyotini boyladı- tabere kalma, 9 — Eklet - Yaralar.) dan çıkan bir nevi mülevves mayi . İ olacaktr. Kadar, 10 —— Asillik, 11 — Şür, ne- l sir giti şeyleri toplryan bilgi, ğı sırada © da terfio hak kazanmış Fakat ümidi boşa çkmıştı. Tah. İkikattarı ir netice slamıyorlardı. | satmadığını ona sordum. Güllü vine uzun | senelerdenberi köşkün fotoğraflarını sat -; trğenı hatırlamıyor. O halde bu adamı ne- rede aramalıyım?.. Köyden işe başladım. Hemen hiçbir şey öğrenemedim. Buna rağmen bu esrarlı mahlükun şahsiyetini bir parça tanıyor gi biyim. Kendisini tamamiyle sanata vermiş be, nim gibi bir ressamın boya kutusunda bile bulunmayan renkleri maharetle kullanan! bu adam harahelerin yakınında oturuyor. Çünkü ben tablomun yanından ancak iki saat ayrıldım, köye indim, yemek yedim ve döndüm. İşte o bu iki saat içersinde | ei bu manzarayi tabloma ilâve etmek için icap eden modeli temin edebildi. O halde Nakledeni | Takıkitat, my a harriyat, polis noktaya gelip (S8 Leonjdas Spanopi Bununla bersb0” Leonidaşı tevkif a müyti, İki sivil mesi fen tarnarığ gitdi lardr. Fakat bağl” sıkmadı, Lei dığı yoktu, kaz KS rakmıyor, geti gitmiyordu. u Salönel belki on Olga Ronovişin “ iin saaf on bire » dr le üzeri çikti. Satrançlı kum miş alamı da F' #aat on birde gö m hesabı büyük haizdi. Sivil meri sun köşkü ile om | çeşi adımlarını deği mobille birkaç def Gidip gelme iin © yirmi beş dakiks yette cinayeti 1#© masına maddeten * Olganm yalan kurtarmağa çal 41. Fakat diğer Hİ ri? Olgamın evinin * y kal dükkünmn Gri vinin kapıcısı L£0 de gördüklerini kat ardı. Leonldas #yAİ di bulunumazdı yl Tahkikatla yirmi gul olmaktaydı. 19 ç Vengasson, Nis » gibi mesleklerinin başka Rokur d8 ve üstad polisin ” fak olmuştu. denberi yeni BiP” miş bulunuyor! İstintak masaya vurdü. Pİ fasını patletsa pile bu cinayet musdö'” yeceğini aklı K Kapı vuruldu. — Giriniz. > Komiser venge”, Yüzünde kon: adamin Wfadesi 9 — Hürmetleri w i Tı : — Bonjur. — Pek mühim »if bir ep i rançlı kumaştan © mı cinayetten bi iri nl hadla oder Dir — Enteres*' : — Fevkalâd0 a VA çerken görmüğ- ; Eğer yanılıyor” le karşılaşıyor” Löonidasa çok — Bu adam gis — Evet. GE — Lütfen “ii Ayni zamanda # rın, — Peki efendi Salönel ea çe Bir deste fot ğe e 3 e > gone? > a Keti er de şma geçti. Bir ia sar bu işi evvelden tasarlamış ve icap eden her şeyi hazırlamıştı. Bunu yapabilmek için beni daha tablomu bitirmeden evvel gözetlemiş, tablomun bitmesini beklemiş olması lâzımdı. Bu ise harabelerden uzak» ta oturan bir adam için imkânsız gibidir. (Devamı var) rat karıştırör ge tak hâkİni > ni yer vk eyi larderisi 2 Zabıta ye ili misi olmadığı serseri anlatti"