Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
a..a—."__ı a n Ve dîğ Cevahjmiya. ermenileri SOonra İ Üşirini, maliye Mahrem hi 'NT davet ederek | ğu 'stîmwî" 'Oplantı yapîırı Ündy, — * Su esaslar Müzake- ?m'_fde ayîn H h_aŞİanmsx ile V) n %îla Ve ihtilâl Pa K timali mev- 5 ye,; Vaııyetm?&;îü t:yân | u Ü e ş%î:w“"“m bara Hlitilmiz : z 'Ohma,n _ İstihdamı Uîâğn Plânr teb- Tim 8 TMüstajş bir hüviyet Ka Na A ü bu $ S Bazeşeye dÜ işin bir | gkh, Iel'de hü lrade aj f Bu 'tâhliğ tin bir teh hx' n l_— Şu Tie- | * ğ di ) , bahnye : ” BaRA” topçu B ve harb,ye' Nazır veren: AK. —B8— Fuat paşa dedi ki: — Salomnun Talasta Şevareşin Jevinde okuduğu bir ihtilâl nizamına: mesile “birçok ahalinin - muhtelif sınıflara mensup - tetcemimü - edip silâh tedarik ettikleri ve haliye me. murları tayin edip meclisler teşkil ettikleri ve nihayet asker meydana getirerek ermeni beyliği teşkili uğ- runda Bgüayret eyledikleri,, ve buna istinaden Hınçakyan komitesinin daha teşmili ile ihtilâl kemitesi ha: ine getirildiği bildirilmiş: — Hımnçakların davalarını tahakkuk || ettirmek için her şeyi göze aldıkları; maazallahı tealâ Devlelialiyye ha- şina mühim bir dert açmaları muh- temel görülmektedir. Abdülhamit haykırdı: — © halde hepsini yakalayıp mel unların cezalarını veriniz! Önce hiç kimse bu iradeye itiraz edemedi. Bir aralık Rılat — efendi gayet yavaş bir sesler — Hünkârtm bilir, nihayet elimiz .| de Salamon âdından başka işin şü- mul ve tevessüüne delil yoktur. Ön: Se bu ciheti tahkik edelim ve bade- hu iradei hazreti padişahiyi yerine getirerek memaliki mahrusei şaha- nede vaki bu ihtilâl ve" isyan'mü- sebbibleri fesatçıların ibretenlissa- irin haklarından gelelim. Ropen — Cevahirciyan da başını tasdik ile sallıyordu. Hünkâr Ab- dülhamit, bu noktai nazarı da mu: valık buldü. L AM |— Büu işi kim yapabilir? diye sar: dü. eli Herkes Ropen Cevahirciyana bak tı. Ropen Cevahirciyan da Mındık yana baktı ve: j — Velinimetim hünkârımın tevec cühleri ömrümün en büyük mükâ- latıdır. Fakat teşkilâtı fesadiyenin - |itimadınr kaybetmemek ve üzerime aldığımı işi bir başka sahaya döke- rek dikkat nazarlarını celbetmemek için büyük itimadım olan arkadaşı- mahrem © Yazan: İkimim | Bütün leşkilâta ve zaptiye kumandanlarına » ' mwyazılan çök - rer z Mindikyanın bü işi yapması- na iradei hazreti padişahiye yalva- rırım. — Yapabilir mi Ropen efendi? — Elbette hünkârım. Sayentle be- nim sağ kolum halindedir. Kayseri meclisinde azadır. Âsil fesatçıların faaliyet merkezi Kayseridir. Merzi- fon merkezi idare olmasına tağmen en tehlikeli mıntaka — Kayseridir. Zaven kânunuevvelde — başlayacak harekâtın üssülharekesi Kayseri ve | havalisi olacaktır.. Mindıkyan ku- lunuzdan burada çok istifadeler me Batldur. Bu işi daha kolaylıkla tah- Kik eder kanaatindeyim. Abdülhamit düşünmeye başladı: — Ne dersin efendi? — İrade padişahımındır. — Süratle yahudinin kim olduğu: ğunu bana bildir. Bu içtimada ittihaz edilen kârar” lardan en mühimmi, yafta vükua- tile beraber hükümetin de harekete geçmesi keyfiyetiydi. Abdülhamit Hamçakların saraya ve hükümete verecekleri —notanın münderecatı hakkında malümat — almak istedi. Ropen Cevahirciyana sordu: — Bu husüsta bir şey - biliyor musun Röpen efendi ? — Evet şevketlüm. — Malümu şahaneleri olduğu veç hile Fırat ermenistanına muhtevi bulunduğu — ermeniler tarafından müstakillen idare edilmek — üzere muhtariyet verilmesini istiyecekler, Bu işin arkasında Amerika, İngilte- re, Fransâ'gibi düveli —muazzama: nmm bulunmasma göre — maazallah bir harbi umuminin serezdei zuhur olması ihtimalinin hesap edilmesi tır. n Abdülh# kemali dikkatle din- ledi. : —- Peki, dedi. Ne kadar müddet verecekler? — 24 saat şevketlüm. (Devamı var) ic_ap edç_ç_:şğş_:_ğglvxdjden arzolunacak-i f Güneşin istedikleri Yazan: Leman Karamanoğlu lar bana zehir oldu. Çünkü, Selma. nın plâjlarda kavrulmuş gençlere Renk renk sandallar ve futa.- larla deniz, üzerine avuç - avuç konfet ve serpantin serpilmiş par- lak bir aynaya benziyordu. Oyna- yan, yürüyen, uzayan, kısalan serpantinler ve könfetler,. Selma, sahile doğru yaklaştıkça adımlarımı sıklaştırıyor, arkadaşı Muazzezi de kolundan sürüklüyor- du. Boynundan, yüzünden akan ter- leri silerken Muarzez dayanama- di? — Ne cluyorsun, ayol? dedi, iş- te geldik.. Bu telaş nedir? Beni öl düreceksin... Selma da terlememiş değildi.. Fakat gülerek: — Bana hak ver.. Muazzerz, de. di, ben senin gibi yazı bu canım koyda geçirmiyorum ki... Beyoğ- lunun sıcaktan, kavrulan — sokak- larını ve bizim apartımanı düşün bir kere.. Sonra Ahmede yapaca- ğum güzel sürpriz !.. Muazzez başını çevirerek - sor. du * İ — Nasıl bir sürpriz bu?. Selma, bata çıka kumların içinde koşar gibi yürümekte de- vam ediyordu. — Akşamları, Taksimde, Tepe-| başında, vücudları denizde yan- maktan, kahverengi bir atlasa dön- müş, asri kızları gördükçe utan. mağa başladım. Fakat bu sözlerle benim beyazlığı sevmediğimi zan- netme.. Rengimden çok memnu- num ama , Ahmedin bu moödern vücudlara dikkatle baktığını gö. rünce, içime bir kıskançlık girdi .. OÖnün hoşuna giden' manzaralar karşısında, bir gözünü kapatıp, tek gözle baktığını bilirsin değil mi?. Muazzez bilirim der gibi başını salladı, Selma devam etti. — Sende bir hafta kalmak için annemdefi izin kopardım. Ahmede de bir şey söylemedim.. Şimdi bu plâjdan çıkmıyacağım.. Beyoğluna döndüğüm zaman nişanlım bana hayran olacak., Sürprizime bayıla. Sandalların — bulunduğu yere gelmişlerdi. Muazzez derhal kendi sandalcısını buldu, ve koyun ser- pantinleri arasına karıştılar. Selma iki gün sandalda yaşadı.. Kavruldu. Evvelâ, pembeleşti. Sonra kızardı. Gece omtmuzlarını yastıklara değdiremez oldu. Fakat cesareti kırılmadı ve beraberinde getirmiş olduğu yağ şişesini biti- rinciye kadar yağlandı ve yandı. Bir hafta sonra, iskelede arka- daşı Muazzeze veda ederken se. vincinden âdeta sıçrıyordu. Oh, .ne âlâ! O da vapuru dolduran kahverengi derililere benzemişti.. Benzemişti ama, bu yanış pek a- celeye geldiği için, deri tahriş e- dilmiş, yüzülmüş, hele bazı kısım- lar, henüz kapanmış bir yara gibi fena bir kızarıklık peyda etmişti.. — Ne olursa olsun, nişanlısı ar. tık etraftaki kızlara tek gözünü kısıp bakmryacaktı. İ Fırından çıkmışa benziyen kız- gın kumların üzerine yatmış göğ- sünü bacaklarını, güneşin alev gibi vücudu saran ışıklarına vermiş, kara gözlüklü bir adam, oflayarak doğruldu. İki elleriyle başını tut- tu, öylece kaldı . Arka taraftaki localardan birin. den, sarışın bir erkek başı uzandı ve kara gözlüklü adama bakarak seslendi: — Yahu! Ahmet, Öleceksin kalk artık, deli mi oldun?. Ahmet yorgün bir tavırla yerin- den kalktı.. Kendi locasında iskem- lenin üzerine yıkıldı. Sarışın genç, arkadaşının locasına girdi: — Seni böyle çılgınca yanmağa sevkeden şey nedir?. Diye sordu. Ahmet neredeyse ağlayacaktı; — Ne yapayım? dedi, nişanlımı çok sever ve kıskanırım. Sen de bilirsin Selma sevilecek bir kız. dır. Sarışın genç bilirim der gibi ba- şını salladı .. — y Yaz geldiğindenberi sokak baktığını görüyordum.. - Gün geçtikçe kıskançlığım arttı. — Be- nimde onun hoşuna gidecek bir hale gelmem lâzımdı. Ahmet kararmış kollarına baka- rak: — Bereket versin, kendi kara. lığımı, Selmanın durü beyazlığı karşısında unutacağım.. Onun bu sari yanma hastalığına tutulma- dığına ne kadar memnunum! Yo- Jumuün üzerinde gördüğüm Joze. fin Bakerlere bakıyorum. Sonra bir de nişanlıma gözlerimi çeviri- yorum.. İçim, gecenin kararnılığın- — dan, sabahın aydınlığına kavuşmuş bir adam gibi ferahlıyor. #&6 — Selma! — Ahmetl, Korkunç bir mahlükla karşılaş. maış gibi Ahmedin gözleri teste- kerlek açılmıştı. Genç kizı iki kols kollarından tutarak şiddetle sastı; — Bu ne hal! O güzel rengini ne diye mahvettin? Şimdi ben ne yapayım !, Diye bağaırdı. Selma bayaği siv nirlenmişti. Hiddetle mukabele et, Çi — Ne oluyorsun? Bana gelince mi bu renk sinirine dokundu? Ya- nık kadınlara tek gözle mütemadis yen bakıyordun. Seni memnuün et. mek için bir haftadır ne sıkıntılar çektim; ne acılara göğüs gerdim! Yazıklar olsun bana! Meğer ne hissiz bir adama gönül vermişim !.. Boynuma atılıp teşekkür edece- |ğine günah işlemişim gibi kolları- mı kırıyor, Sen kendine bak! Kendi yüzü. nün maskaralığına bak, Yokluğum dan istifade ederek, kızların peşi- ne takılıp plâjlara taşınmışsın...; Mademki o kadar yanma düşkü- nü idin, benimle beraber gideydin. | Ben artık bu aldanmalara taham, mül edemiyeceğim., Senin gibi ve- fasız bir adama hayatımı bağla« (Lültfen sayfayı çeviriniz) e 212 dokuzda.... setmeliyiz. Altiyeri, Dandolonun elini sıktıktan — sonra — mırıldanarak © kapıdan çıktı: " —- Çüök bir şey kalmadı saat Altiyeri, Dandolonun - sara-| yından ayrılırken kendi sara. yında geçen bir hâdiseden bah- -—Emperya odadan ayrılıp ta —merdiven başma geldiği sırada, omuzuna bir el dokunduğunu - hissetti. Başını çevirip baktığı zaman da karşısında yüzü peçe- da sür'atle güverecine takılan gözleri, kanal- ilerliyen zarif ve muhteşem bir göndcal çivilendi. Yavaş yavaş sarayın rıhtımmma yanaştığını ve içinden rıhtıma . ö wer-. atlayan bir kadının saraylarına girdiğini gördü. Sür'atle aşağıya indi. Orada şimdiye kadar girmediği bir ©- daya girdi. Dinlemiye başladı. liyordu. Heyecanla söz kadmnın sesi kendisine kadar ge. söyliyen bir Rolan Kandiyanonun — Vene- dikte olduğunu burada işitt.. .. li bir kadın gördü. Bu kadın; — Geliniz, dedi. Emperya tereddüt etti. İti. matsız gözlerle etrafina bakm- dr Onun tereddüdünü gören kadın kolundan yakaladı, sü- Tükliyerek bir odaya soktu. Odada yüzündeki peçeyi kal- dırdı. Şuhmeşrep kadın ürktü. Bu Leonordu.. , Evin ikinci katındaki çamaşır dolaplarınt gözden — geçirirken kendisinde bir başkalık hisset. mişti. Canı sıkılryordu., Pence- reye yaklaştı. Güzel bir hava vardı. Kanal gondollarla 'doluy- du. : ı “Ateşler içinde 'yanari alnını cama dayayarak belki bir saat.. ten fazla kaldı. Önce uçan bir Sesinden kim olduğunu tanıdığı * kadım giderken önüne geçti. İşte şimdi karşı karşıyaydılar .. Yedi senedenberi, o müthiş tev- kif gecesindenberi biribirlerini görmemişlerdi. Her ikisi de heyecanlıydılar. Önce Emper. ya söze başladı: — Benden ne istiyorsunuz?.. dedi. — Hakikati göylemenizi.. — Hangi hakikati?. — Rolan Kandiyano hakkın- da ne biliyorsanız... Çünkü bana yalan söylüyorlar. Bir müddet evvel Venedikten kaçtığını, son- ra da öldüğünü söylediler. Ben bunlara inanmâk istemiyorum... Şimdi hakikati siz söyliyeceksi. niz., - — Ya söylemezsem?, KAZHRAMAN HAYDU! mahvolmüuş sayılırız... Ben Ro- İanı tanırım.. Bu sırada kendi. sini öldüremezsek o bizi öldüre- cektir. ------ içinde başını sallıyarak cevap verdi: — Evet müthiş olacak.. İşte Bambo ile ben, intikamının ilk hamlelerine uğramış bulunuyo- ruz.. O öldürüldü.. Benim kr- zım kaçırıldı.. Şimdi ben, haya. ta göz yummuş bir insandan farksızım.. Sevgilisini toprakla- ra gömmüş bir âşığım.. Altiyeri, dişlerini biribirine çarparak tekrarladı: — Haydi durma söyle.... An- lat... Şuhmeşrep kadın, başından geçenleri birer birer anlattı. Altiyeri dirseklerini masaya da- yamış, çenesi avuçları içinde kulak kesilmiş bir halde dinle- di... Kadın sözlerini bitirdikten sonra bir müddet daha düşün- celi kaldı. Sonra: — Mademki hâdiseyi büyük engizitöre bildirdiniz, bana ne diye geldiniz?, Emperya — safiyetle cevap verdi : g ” M — Dandoloya emniyet edemis yorum.. Bana hali pek emniyet vermedi., Belki de yarılmış olı—_. N demki dürülmüş yok... 2009 bilirim., Fakât bana biraz müte.' reddit gibi göründü. Sizi bulmryacağımı — ümid dum, Çünkü bilirim ki siz öyle değilsinizdir, öyle ediyor- Altiyeri, Rolanın ilk kaçtığı günü, Dandolonun sarayına gi- derek hâdiseyi günü hatırladı.. haber verdiği Kendi kendine: — Hiç şüphe yok.. Bu işi ben - ele almalıyım!.. diye düşündü... Sonra da sesle: Emperyaya yüksek — Merak etmeyin.. dedi. Ma- aramızdan birisi de öl. bulunuyor, mesele Emperyâ cevap verdi: — Rolanı yakalayıp idam sehpasına 'götüreceğinizden e- minim.. Fakat o idam olunmaz- dan önce kızımı nereye götür- düğünü, nerede sakladığını bil. mek isterim.. Rica ederim, bunu da aklınızdan çıkarmayın?z.... Şunu da unütmamalısınız şayet çocuğumu bana teslimi et- miyecek mes'ul tamamiyle sizsiniz. ki olursanız — bundan Şuhmeşrep kadın bunları o kadar şiddetli söylemişti ki Als tiyeri titremekten kendini alak, mamıştfa CH Emperyanım Önünde eğildi & Saraydan, kendisini — kimseye