18 Ocak 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

18 Ocak 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ay lut, v Yün niz, oval bir Ke Üni, “dar rakid, sakin | y , Şıma. dağ Sine amana zin. » Falent ne çü tu Ül nan Yaş, > olsn tepe Süh, V Afamra bu y için gk kelebek ele amusları aşan ü d leri. “olüşan 3 olleksiyon Mn ük Yarunda Şu iL “balıkçılığa, A Kada, yi “aydır amma, “8 kadı, > Yalancı ki ÜN Parlak oluzga X rir Aret ii odasında, tiği yi derek yanan k irkapı çi Bta; Pı ile Ha. İda deniz çal yn dikiz <<€ sandalı | 4, Üni, Oleniyar; | Ban Seg, UTgunluğuna Iu |. İKİ hatta <vwel E. diy inin. öy iy Ra tümüne Seva Aldan, K l se Le ve, Müyacak bu bir “et. bir ok. ü okşama, VAR bektenmez iş m Yekesinde, sol “bing, BUCUĞuNUN ay. in a e ölelri önünde. Sia Yuyüna ça. teiş süsle biz. “özümü kesti, | — alamanada nasıl voli çevirdik ? 9rkinoz akınında geçen facia! a Reis anlatıyor: Boğaz dışındaydık; kayığın). Geni ici kava kazanı başında 4 duran oğlum birdenbire iri bir canavarın “mis: e haber verdi, zıpkınını savurdu ve (ii nesini kaybederek denize yuvarlandı... |.“ Sisli bir havada İstanbul limanında balık avı a) aya Şatananın| — Karası da, sarısı da, beyazı Girdap kadın gözü! Fırtına, isteri| cektim!.. Fakat bunu bana kim te- iin zili | da biribi p 0 Kanlar Şam | neden biri de budur ya... Siz daha tu Eieşi im. Yazdan) iyi bilirsiniz?.... yâradılışlıdır şu dehiz.. Dünyada| dın » deniz!, hayran, dümbelek ve şarkı sesleri- Yığında, kıç-| duruşuna güven olmıyan üç nes-| o Sonra kulaklarımda ayni mırsa | İn Kittikçe coşan ahenklerile ser- İ çınlıyor : semlemiş bir hakle ben de Pohua gi- Kadın, deniz glsidir, o güven.| bi hemen yere bağdaş kurarak © ki; Sur reera enfamda be- | mek olmaz ha!.. turdum. Henüz elimdeki kadehi kok n Tw Bitiyoruy, uikumru | mek olmaz Yaptır» | kırmızı kesilen iri, nasıri: elleriyle | daldan mürekep avcı kafilesini! Genç kızın mehtapta parlayan es” |dümen yekesini tutan Hamza reise | telâşa ve heyecana düşürdü. - İmer, dipdiri, yarı çıplak vücr Bı ka”! takıldı, bu sefer de PFikretin şul Sandallar biribirlerini iterek a-|dundan o karar tatir, bayıltıcı bir ve il avtupak miş belki defâlarla da kendi çocuk! — Reis. Varkaya dikkat. şisinda bir yerli nezaketi bile göste“ *| c&ktı, ama, bu son yıllarda değil... i duran Polinezya dilberine, sakilik et etti, Derhal dilber kız Pohus liyle, hin- büyücek bir kar de elime bir kadeh Polinez İ ya şampanyası tutuşturmuşlardı. Meydanın ortasında mehtap ay- dınlığında dümbelek — sesletile coş- ide danseden çırıl çıplak Polinezya kızlarının manzarası o ka dar şairane idi ki ben kâlg bu 2530 İçift esmer ve kiminde inci, kiminde üçücük deniz böceği kabuk” ları, kiminde balina dişlerinden bi- lezikler pirildayan ellerin kâh hava da, kâh yere doğru, meltemlerle pr- midayan bir gümüş akasya tarlası gibi dalgalanışına hayran hayran yakmaktan kendimi alamıyor, elim- leki garip şampanya kadehini kın şaşkm tutuyordum. Vakia ben o vakte kadar bu Poli- zya şampanyasından içmemiş del dim, Fakat gözümün önünde taş: | 4 ezilerek hazırlanmış olanından bir defa içmiş, hem tatlı bem (biberli garip İezzeti gönlümü bulandırmış' tr. Şimdi elimdeki kadehte insan ağ” sile imal edilmiş bir şampanya bu- İlunmadığı ne malümdu? İ, Bana ikram edilen kava, sakilik cebindeki elini çıkardı, hiddet ifa. | rak yararken düşünüyoryüm ; Ka. |eden Polinezya dilberinin — ağziyle| de eden bir sallayışla söylendi: — İden, deniz! Dalga, kadın saçı! SiğnenMİŞ olsa gene gam Oyemiye ne benziyen ne kahpe) krizi ve.. devir tamamlanıyor ka-|min ederdi? Gördüğüm manzarayı BR jluyordum ki sakilik eden Polinezya ndür “Deniz; kadın gibidir, e Alamanaların av sahasına giri. |dilberinin bir sıra dişlerini pırıl pr” İşi, deniz parçasını kaplayan biri, İn bir inci gerdanlık gibi pırıldata- Sonra gözlerim, pancar gibi kıp| birine abanmış bir kaç yüz san-|rak bana gülümsediğini o gördüm, musram: hatırladım: İ cayip kıkklı iri balıkçı teknelerine |koku yüzüme vurmuştu ki şiddetle Bugün açız gene evlâdlarım| yol vetiyorlar, Her taraftan nâra- | sersemledim. Genç Kız, gülümsiye” diyordu peder, | lar, sesler, kaykırmalar duyulu-| tek elini omuzuma vurdu: Bugün gene açiz., Fakat yarın yor: — Ben taupuyum!.. Benim kava- ümid ederim... | — Ahmet siyabe.. mı içmiyor musun?.. dedi. Hamza reis de bu mısram ifa- —Hey.. Sağ küreği üstüne| O vakit, saçları yabani çiçekler desini yıllarca babasından dinle- al. Neredeyse bindirecek?. le bezenmiş bu Polinezya sakisi kar- larına tekrarlamış bir adam Ola-İ OoAlamanalar çımalarını alıyorlar. | rememiş olmaktan utanarak hindis- Av sahasında artık motrise lüzum | tancevizi kabuğundan muhteşem ka- yok.. Balık bolluğu etraftaki san-|dehimi tereddüt etmeden ağzıma (Devamı 10 uncuda) diktim, Alamanamuzın burnu mavi de- nizi beyaz köpüklerle alacalandıra- Kızıl Gölge HABER'İN RESİMLİ ZABITA DUYDU ERMAK LER GiBi MACEROMDA SİZE Ge) (MP ÖSLECEK..SEN BS YZİRUYE, 1 Ma yoğum du? Ky Sia 20308 Ni Ç a İNGELZLER MEYAN ŞAR 77498. DUŞMOMIMIZ ÇALI 4ETE DELER, BAŞKA BIR 36 (YAR iü LEK, ADAR Va. y SE DUM. SR TEETRE ONTYAR BABAYIDA SEK ÜMD BURNUNU 2000004. YAMATTON SONRA BIR SEN FEK geven MİRFAYNDE HERU Du MAİMİZİN ETMA ia KORSAN 2 MEDİ, vE ovU & YAZAN:L. Buse 35 Yılını va SR NESTOFER BABAĞININ BOZAZLIN. MASINA ŞAMID CDU. FANAY 8480 oi ri YA?DıM £öP. Ji m DI. hşiler arasında geçirmiş bir Alman seyyahı Kadehi yüzümden — çektiğim zap reislere mahsus bir hulu dansı oynr man dili kinin bana ağacı meyvesi uzatmış olduğunu gör düm, bu: Polinezyalıların âdetince: — Seni beğeniyorum!,, Manasına geliyordu. Ekmek ağa ci yemişini, kavanın bir zamk gibi xa yüpişan kekre lezzetini gider- mek iça müthiş bir iştiha ile he men yemeye başladım. Dilber Taupunun demek ki nazarı muhabbetini derhal celbetmiş bulur nuyorduk. ir ekmek | yacaklar!,, Aman görelim, Pohua".. Pohua gülerek, gayet büyük bir neşe içinde: — Göreceğiz! Merak etme!.. İyi bir geceye tesadüf etmişiz! dedi. A- Şu * Hatunun oğlu bu taupunun en büyük kız kardeşile evlidir! Bu ak- şam taupu ile de burada (gerdeğe girmek merasimi yapılıyor!.. Şansı" mızın nefasetini anladınız m1? Nitekim bir dakika sonra elinde| Dilber sakinin bu genç muhariç ikinci bir kava kadehile saki ( tek» | vcisile ilk defa sevişmeleri (şerefine rar göründü. bir bekâr düğünü ziyafetine o tesa Onu da içmeğe mecbur oldum. | düf etmişiz! Pohua herhalde reisin (o oğluyla Bir evli erkeğin ayni zamanda bu eskiden pek iyi tanışmakta olacak: | bekârlığına Polinezyada hayret e lar ki benimle hiç alâkadar olmadan mütemadiyen onurla konuşmakta: dı, Ben ikinci kadehi 3 dilmez. Zira Polinezyalıların garip bir & im, Sira” | detleri daha vardır ki orada bir aile“ da Pohua birdenbire bana döndü,İ nin en büyük kızıyla evlenmiş olar kulağıma iğildi. Birkaç kadeh kava” | erkek bütün diğer baldızlarını, ya yı biribiri peşine atıştırmış olduğu | ni'karısının diğer küçük kız kardeş de — Mau.. dedi. Bizim şerefimize şimdi Açu-Hatunun oğlu Taupuyla beraber dansedecekler!... Ben Pohuaya sordum: — Açu » Hatunun oğlu dediğin şu konuştuğun adam mı? — Eveti. son derece keyiflenmiş bir hal- | lerini de karısı addeder! Bilhassa Jilbert adalarında bu # dete son derece riayet edilir. Yani, bir ailenin en büyük kızını aldınız mı, ailenin bütün diğer kızları da sizin tabii olarak karınızdır!,. Hattâ bunların hiçbiri sizin rızanız olma dan evlenemezler!,. — Peki, bu Açu - Hatu dediğin! Demek ki Açu * Hatunun oğluda kimdir?.. karısınm bu en küçük, herhalde ev- — Bizim köyün reisidir!.. Müthiş! lenmeye yeni mezun olmuş bir kız- bir muhariptir! Bu da onun oğlul. kardeşini de ilk defa visaline nail et- Bu da babasından daha müthiş bir| rnek için bekâr klübünde bir ziyafet muhariptir!.. Bizim şerefimize hem ROMANI: 64 Ea A MEG SE SAME MEYANE TABİ GRAM veriyordu. Demek ki bekâr klübünün yerlileri bu akşam onun için, bu yeni ger dek şerefine çırıl çıplaktılar ve yüz” lerini kırmızıya boyamışlardı. Filhakika Açu * Hatunun oğlu birdenbire ayağa kalkarkalkmaz dümbelekler hemen kesildi, Danse- İdenler birdenbire durdular. Herkes yerlerine çekildi. İçeriden iki genç hizmetkâr koşarak genç reise ve ©- nunla birlikte dansedecek olan ta- upuya ellerinde birçok garip elbise- ler getirdiler. Genç reis ve dilber Polinezyalı #- yakta bu adamların yardımile harp elbiselerini giydiler. Genç reis ba sındaki kadın saçlarının o Ortasına büyük müselles şeklinde bir tunç taktı, Eline ağır ve korkunç bir sa” tır aldı. Taupu işe renkli kuşların tüyi rinden son derece kabarık bir kuşa” ğı beline doladı, Dümbelekler bir- İ denbire korkunç bir şamata kopar- l maya başladılar. Genç reis ve dilber Taupu meyda” na atıldılar ve oradaki yerlilerin Birdenbire bir yaylım âteş gibi ko- pan müthiş gürültülü çığlıkları ara- sında yalnız ikisi dansa başladılar. Kopan müthiş gürültüler arasın da bu garip dansı (o hayretle seyre koyuldum. (Devamı var),

Bu sayıdan diğer sayfalar: