“Kara ormanlar hâkimi Aarlamıştım., Rover. doldurmak, mavzerimi de astım, zavallı Neclâyı © Vaziyetten kurtarmak 1â- lar. Oh Suat onu yere hapset, onu Kar e emetiyorlar. # | in son sözlerini dinleme. dan çıkmağa hazırlan * e May, hayır, dedim, Siz bu Yürüyemezsiniz. buraya kadar nasıl sü, buradan oraya ka- en gidebilirim, de- Şırpınıyordu. Bu anda kuvvetinin yapabilece- fazla bir kuvvete ma” gelmişti. Şimdi de Neclâyı kurtarmak için ğleliktan şekinmiyen, © Yıstıcı bir mahlük ola- «Ormanlara girişimiz ha bir şeydi.. En Ka elindeki büyük. elek. Miyim, 3 ilerliyor, diğer e- ten bir balta taşıyordu, elimde tabancam oldu | Ünü takip ediyordum, iy, * Sa dört kişi Rızayı bir $ Üzerinde taşıyorlardı. taraftan yükselen vahşi Setleri gecenin karanlı * derin akisler yaratıyordu. ik geri kalarak Rıza ile Üz başladım, biraz daha istiyordum: N, Sl oldu da yetiler Nec- Piertiler? Di yatıyordum, Neclâ su çadırdan dışarı çık” “ İçmek için mi? dedim. NR Hüseyin yokmuydu? p esasen meydanda tün yerliler gibi o da i dân korku ile bah - e ne oldu? a, ne geçtiğini tama” Yorum. Neclâ su içmek y, © Şıkmıştı.. Biraz sonra <€n vahşi tan tan sesler Meayir taraftan bu sese ce T.. Kara orman bir an Mahşere ” dönmüştü. #ürükliyerek çadırın ht Kadar çıkabildim, o za- lerden yükselen şile p etrafında dansederek Mayer gördüm. Dışarda bir bayram vardr. Sonra, sonra ne oldu? tir hakikate doğru gitti - » elimdeki silâhm si gili tedim. Fakat tabancam orada yok tu, — Nasıl... Çalınmış mıydı? — Kimbilir belki de Hüseyin almıştı. Bunun Üzerine sürüne - rek tek bacağımın üzerine daya- Kara kaplan 2 narak çadırdan çıktım. Gözüm yeniden Neclâyı aradı. Meşale » lerden çıkan azıl ışıklar arasın. da onu gördüm. Bir kaplan kapa sana kapamışlardı onu Suat., Bir kaplan kapanma.. Bunun üzerine yerlilerin üzerine hücum ettim. Beni geri ittiler.. Ne yapabilir - dim, Onlar yüzlerce kişiydi, ben bir tek kişi, silâihmda yoktu. Çaresiz sürünerek sana geldim.. Düşünüyordum.. Zavallı genç kadın*muhakkak büyük bir-tehli ke içindeydi.. Çok d:kkatle hare- ket edip onu kurtarmak lâzımdı. "Yarım saat kadar ormanın ka. ranlık yollarında dolaştıktan son» ra Rızanın kauçuk ağacı ektirdi- ği mıntakaya yaklaşmıştık. U - vaktan meşalelerin kırmızı alevle rinde vahşi feryatlar çıkararak danseden yerli balk görülüyordu. Biraz daha yaklaştıktan sonra Suadı emniyetli bir yere bıraka» rak yalnızca kalabalığa doğru ilerlemeğe başladım. Meşalelerin çıkardığı korkunç alevler arasın- da yarı çıplak yerliler, kanter 1. çinde kalmışlar, vabşi feryatlar kopararak, oklarını havalara fır - latarak dansediyorlar bir şeyin etralında dönüyorlardı. Biraz da- MM Neclârun korkudan kopardığı fer yatları duydum. (Arkası ver) Doğru saymasını biliyor mumu- nuz? Tabii biliyorsunuz. O 28- man söyleyin bakalım, yukarki şekilde kaş ayrr murabba var, Araştırmanıza yardım için şu- nu da ilâve edelim ki, bulacağr nız rakam 20 ile 40 arasmda ©- acaktır. Bu bi'mecemizi halledenlerden birinciye altm uçlu bir dolma kalem, ikindiye bir resim albi- mü, içüneüye büyük bir şişe ko- Tonya, syrrea 200 okuyucumuz muhtelif hediyeler vereceğiz. emmeyen. HABEP ÇOCUK SAYFASI Bilmece kupona 24 Birincikânun-1938 ÇADIRIMI KU- Racak 8İR Sevimin okudukları Balon a inei sidcuna İsminde bir Fransız balonlar İle havada bir tekne- nin uçabileceğini o düşünmüş ve bu şekilde bir resim yap” mıştı. Fakat bu düşüncesini an- cak tatlı bir hayal olarak ka- bul ediyordu... i 18 inci yüz yılda, 1783 sene- sinde Fransada zengin bir kâ” Pt tüccarının oğullârı olan Mönrolfie kardeşler büyük — Lir meydanlıkta kâğıt ve sa- man yakarak eğleniyorlardı . Kenarda bezden yapılmış bir torba vardı. Samanlardan “çi- kan hararet ve duman ile bez torba yavaş yavaş şişerek ha- valanmağa başladı. Bir çeyrek saat uçtuktan sonra iki kile" metre kadar uzağa düştü Mongolfie kardeşler balonu İlk evvel böyle keşletmişlerdi. Ayni senenin ağustos ayında Şarl işsmk.ie bir Fransız da ipek bir torbayı Hidrojen gö- ziyle doldurarak havaya uçur- muş ve bu balon da 300 metre yükselerek yirmi kilometre uç- muş, yere düştüğü zaman, köy” Yüler içinde şeytan bulunduğu- nu zannederek ipek torbayı par çalamışlardı. Bu zamana kadar balonla kimse havaya uçmağa cesaret edememişti, Ayni sene içinde zle ile Marki d'Arland serbest olarak balonlariyle havaya ylik esldiler ve rüzgâra uyarak yir mi beş dakika havada uçtular, Artık balonla uçmak (o her- kes tarafından taklid edilmeğe başlandı. Zamanla terakki ede- rek, sepetli balonlar ve kabili sevk balonlar icat edildi. Bunları biliyor musunuz ? | Eğer kadın saçlarınm W zun olması bir zafer ise, bu şeref o muhak- kak ki, Japon yanm (Haşijo adasında Otu- van resimde gördüğünüz kad'na aittir. Daba 1906 se- nesin bile Mü nihte oAlmau profesörü . Kam, telgraf ile resimleri naklediyordu. Bu gördüğü nüz. böcek Şi- Tide yaşar. Çe- ne kemikleri vücudundan çok büyüktür. Japonyarın Saruka (o Jima adasında yeti- şen bu mu- azzam turp beş kilodan fazla çekmek» tedir, Venezüellâ- daki pulların hemân hepsi- nin üzerinde “mektep, ke Hmesi (oyazılı- dır. Bu pullar- dan kazanı lan para halim kültür ihtiyacı- na sarlolunmaktadır. Şaka : Hava bozuk Kocası gazete okuyordu . Karısı yanma geldi: — Kocacığım, bugün İstan bula kadar inip bir manto, bir kaç elbiselik kumaş, dört beş çif potin, bir düzüle Çorap alma kistiyorum.. Fakat hava bozarsa diye korkuyo.im.. A“ caba, gazetede bu hususta bir Şey varım? . — Var karıcığım. Müthiş firtma, dolu, tipi, yağmur, tay- fun, hepsi bir arada üiy. yazı- yor. Çocukları! Temiz olunuz... Temizlik için tabif ve güzel şey bol banyo yapmaktır, En zi- yade gündüzleri kirleniriz, Hem bu kiri temizlemek hem de kolay ve rahat uyumak için akşamlar: sıcak su ile yıkanmak çok fayda. hıdır, Banyo. yaptığımız zaman kân vücudumuzun sathına girer, beynimizde daha az kân kalır, bu da beynin istirahat etmesine, ya- ni uyumamuza yardım eder. Sabahleyin sıcak hamama gi rer veya sıcak su ile yıkanırsak Üzerimize bir gevşeklik gelir, o gün iyi çalışamayız. Eğer sabahleyin hamama gidi. lirse © zaman hamamda mümkün mertebe az kalmağa ve sıcak su İle yıkandıktan'sonra ılık ve son- ra da soğuk su ile duş yapmak : ein işlik diği EE muz tesim gibi 5. tane muhtelif resim koyacağız, küçük okuyu” tularımız, bu beş resim içinden beğendikleri herhangi bir ta- nesini bize 250 kelime içinde güzel bir şekilde hikâye edecek lerdir. Seçtikleri resmi en güzel hikâye eden on okuyucumuza. gözetemiz,mubtelif kıymette hakikaten kıymetli Müsabakaya iştirak için acele etmeyini; dettiğimiz bu beş resim gazetemizde çıksı nız. İçlerinden birini seçiniz ve yazmaya b çıktığı haftayı takip eden yirmi gün içinde zı açık adreslerinizle gönderiniz. Şunu unut cağınız hediyeleri alabilmek için isimlerin neşredildiği güne kadar her hafta sayfanızın bir köşesinde bulacağınız kuponlar rı toplamanız ve bize göndermeniz lâzımdır. enem anama ya HABER'in yazı müsabakası ; i Haber, bugünden başlayarak, 1939 senesi küçük okuyucuları arasında bir güzel yazı müsabakası açma” i ya karar vermiştir. Küçlik okuyucularımız yazacakları yazı nm mevzuunda serbest olmıyacaklardır. Yukarıya koyduğu" verecektir. Anlayışlı anne Annesi kızımı methediyordu. — Benim kızım mekteple hem cebir, hem de ingilizce öğreniyor, bülbül gibi konuşur. Sonra kızma: — Haydi kızım hanım teyzene cebiroe “sabah © şerifler hayrol” sun,, de bakayım! Tanıdık İki sab:kalı caddede ngider- lerken bir tanesi kârşıdan ge“ len bir adamı işarct “derek; — Bu'adam bana yabancı saiyor., Muhakkak tanrdı- Gem bir kinse olmalı, deli, Diğeri cevap verdi: —Evetben de tanıyorum, hapishanede pardiyandır. Hepsi aynı şeyi söyledi — Sana doktor günde bir bardak çay iç, fazla içme de mişti. Amma sen beşinci bar- dağı yuvarlıyorsun.. — Bunda şaşılacak bir şey yok. Beş doktora gittim, beşi de bir bardak iç diye tavsiye et” tiler. — HABER'in yazı müsabakası kuponu. Vo: 1 Güneşte su var mıdır ? Güneşte sü yoktur. Suyu terkip eden oksijen ve idrojen güneşte de vardır. Küremizde olduğu gibi orada da bu iki madde birleşip suyu vücuda getirmek iğterler.. Fakat güneşte o kadar şiddetli hararet vardır ki bir türlü birliğemezler. # â hediyeler rayı van” toplayr” nız. Sönresmin ze yazdıklarını