24 Aralık 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

24 Aralık 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e Ke e a ei ETİ; ie €falet edebiyatı İR zamanlar her sânat eserinizi bir ahlâk dersi vermesi, hiç olmazsa lara terbiye, nezaket gibi geyler öğ- Mİ İstenirdi, Bu şimdi kalkmiştır WE Tim, vine edebiyatm “hısletamuz-ı tlmasını bekliyenler pek çoktur, * aş manımızda bir de sanatın mu- #xtimat davalara karışmasını isti- Şık ı. Bazı kimseler var, her c$e- İs Mer neden bahsederse etsin - dal- inin mensup olduğu smıfın alarmı, temeyüllerini, peşin » hü. çerini göstereceğini söylüyorlar; on- bir dişmeeğim yok, Onlar sanatkira Vörmeğe kalkmıyor, ancak sanat 6- na İzaha çalışıyorlar. Takar ötekiler böyle değil. Gülden mi minin keynen soruyorlar: “Sen ei bah seğiyonsazi ama bakalım fakir NO gül kokladığı var mı?,, Temiz, vx bir caddeyi mi anlatıyorsunuz? yi: hazır: “Benin gözün yalnız öyle üni mi görüyor? Şehrin gün görmez, ia yatağı sokaklarını ne yapıyor. kaz Hele kış günlerinin de bir keyfi, en da bir zevki olduğunu söy- e kalkmayın; size: “vay efendim, bu kadar seviyor musunuz? odunun, kaça satıldığı biş akimıza ge. OP musunuz?,, Doğ, bu gibi itirazlar, pek kolay olduğu için, tesir ediyor; verilecek bulamıyorsunuz. Fakir fıkaranm Koklamağa pek fırsat bulamadıkları, oturup odun köpüre para tü ikları bir masal değil. şHemen onların sefaletinden mes'ul his. ite başlıyorsunuz; insan oğulları da birlerine bağlı olduklarma göre ayet hissi de büsbütün esdönz i£ bir cemiyette sanatm rolü #adece yoksulların, halinden bahset- a) idir? insan, sıkımtıda olat hem- nee 8 acımakla, onlar için çalışmak Ki ildiğini düşünmekle beraber yine * R güzel şeylerinden, hayatın yük- 4 Mkillerinden bahsedemez mi? fıkaras il insan için bir gaye değildir; ime bir haldir, Bilkasta fr. Ma yolmılları “Kondr “hallerinden t olmamayı öğretmek için, kendi rt şartlardan daha yüksek snjatmak Jâzemdır, Sanst, hir insan oğlunu refaha, rahata da- © (Yalnız bir bakıma diyorum; çün- * için daha birçok gayeler gös- “a de kabildir.) X , “zamanlarda bütün dünyada bir ne- tfalet edebiyatı türedi. Bununla bir- eler kendilerini hali, vakti yes “lan kimselere alkışlatıyorlar. Ya, Sok şükür ki bu edebiyat beniz hiç Er £ ET İk, Safte halk arasında; tasvire çalişir. arasında yayılmâdı. Bunun sa- Sin değil — çünkü sanat her şeyi haz- 'k bir kuvvettir « fakat birte- timar davalar için tehlikeli olduğu deyim, Fıkarayı, sefalet İçinde, Kor 8 ne lüzum var? Kendileri bil- an, # mı? Hem de “sefalet edebiyat, *arlarımın bildiğinden bin kat daha İilyorine m:7 onlara hallerinin, in. güle için yegâne tabi, normal bal ki hissini vermeyin. Bilâkis kendile- İk, “İkinmeğe, Yükselmeğe davet edin; e Ancak gözleri önüne daha (güzel, Yüksek bir hayatm tasvirini yap a kahil olar, Fakat “sefalet edebi. ia kolay bir geydir; ellerine rshat ra. İç eniecek öyle ,bir damar geçmiş mal işten çabuk çabuk vazgeçi- dak Ama o damardan çikan maden me bir şey değilmiş)... Bunu an- a, Miz; çünkü bunu anlıyabilecek olsalar zaten o damarı işletmeğe f yp” Nurullah ATAÇ Çocuk Esirgeme Kurumu çe ik Esirgeme kurumu İstanbul mer li ta bankalar caddesinde 2 numa” Şelik Özgüler tarafından tertip ve yi uz nam ve hesabına öksüz ve £, Ki uklar menfaati ileri sürülerek me ve müesseselere birer lira be” iş Satılmağa çalışılan “Savaşta ağulu Mi maları, adlı kitapla kurumu" iy, © ölâkasr olmadığının gazetenizle ilâ © Y&ılarımızla dileriz. düşür Şikago gangsterler çarı aklını kaybetti Haydut Al Kapon Hapishanedeki sıkı inzibat yüzünden çıldırmış; bir müddet daha hürriyetine kavuşamıyacak “Şikago güngsterleri çarı' möghur Amorikan haydudu Al Kapon, bu- Yunduğu hapishanede deli olmuştur. Hal- buki haydud, önümüzdeki sym 19 unda serbest bırakılacaktı. Şikagolu gangsterin mahkümiyetini bi. tirmek için daha iki senesi vardı. Çünkü Al Kapon on seneye mahküm olmuştu ve Alksntrez hapishanesinde sekiz seneden- beri bulunmaktadır. Fakat hapisliği müddetince biç bir fena hareketi görülmediği için cezasının iki senesi aftedilmiştir, Halbuki, Nevyorktan bildirildiğine gö- re, Al Kapon yaklaşın hürriyetine kavu- şamıyacaktır. Çünkü deli olmuştur ve ba- riz cinnet alâimi göstermeye başlamıştır. Haydüdun dell olmasına sebeb diye, hapishanedeki sıkı inzıbat gösteriliyor. Eski Şikago gangsteri büyük bir azim ve irade göstererek, hapishanedeki Kanunla- rın hiğhirine aykırı hareket etmemiş, Xo- nuşmak yusâk olduğu zaman konuşma - mış, otur dedikleri zaman oturmuş, kalk dedikleri zaman kalkmıştır. Vaktiyle en azı): bir haydud olan bu 2- damın, böyle uslu bir çocuk gibi hareket etmesi hapishane erkânmı memnun bi » Şimali Suriyeyi ilhakı gerer emi düşünüyormuşuz ! i verilen) rükmiş, fakat orada mahpus olun diğer haydudlart kızdırmıştır. Alkantrez hapishanesi #ade böyle azı Kk haydudlara tahsis edilmiş bir yerdir, Orada en #dki bir inmbat hüküm sürer ve mahpuslar adeti bir esir hayatı yaşarlar, Bu hayata gângsterler dalma İsyan eder ler ve bu yüzden cezaları Arttıkça artar, Halbuki Al Kapon, bu sekiz seneyi uslu bir çocuk itmati ile geçirmiştir. Haya & dudlar ise, orada da başlarına geçeceğini / zannettikleri “çar” Jarınm bu hareketini yadırgamışlar ve onun kanunlara itant ot- mesine kızmışlardır, İşte, söylendiğine göre Al Kapon'ur şıldırmasna, içinde bulunduğu bu müş kül vaziyet sebeb olmuştur. Eski haydad, bir taraftan hapishane kanunlarına rin- yet etmek, bir taraftan gângeterlerin fena muamelesine karşı koymak için bü. yük ruh buhranları geçirmiş ve nihayet. $e, aklını kaybetmiştir. AL Kapon, cezasından iki sene indirik diğini haber almea çok sevinmiş ve gele- cok sym 19 unu iple çekmeye başlamıştı. Hapisten çıktıktan sonra, bir köpeye çe Xilip sakin bir hayat yaşamaya karar İ yerine getirmek için, eski haydudluk ar. AT Kapon, mahküm olduğu gülüyor verdiğini söylüyordu. Onun bu arzusunu kadaşları kendisine Teksasta büyük bir giçtlik almışlar ve hediye etmişlerdi. Al Kapon kânunusaninin 19 undun £gonra, hapishaneden çıkıp buraya çekilmek ve orada yaşamak istiyordu. Bugün, delilik ârizı gösterdiği için bu- nz imkân yoktur. Çünkü eski haydudun nozarot altıma o bulundurulması ve icab €derse tımarlianeye kaldırılması icab et- mektedir, Bir Fransız gazetesine göre, mustakil Suriye bütün ecnebi ihtiraslarına teslim edilmiş bir Suriye demekmiş! Fransayla Suriye arasmda, Suriyenin istiklâlini tanmak Üzere, imzalanmış 0” lan munhede, bir seneden fazla zaman geçtiği halde, Fransız meclisi tarafın. dan henüz tasdik edilmemiştir ve hilhas sa son günlerde Früasız matbuntmda, anlaşmanın tasdik edilmemesi tavsiye» sinde bulunan geşriyat görülmektedir. Gazetelerde birçok siyasiler Suriyenin Fransa için şarkta bir İstinat noktası teşkili ettiğini, binaenaleyh, burasının elden çıkarılmaması lâzımgeldiğini ileri sürüyorlar, , Bu mesele hakkında, röportaj ve si yasi yazılar muharrir! olan derom ve Jan Taro kardeşlerin bir makalesi çık- muştur. Burada, Suriyeden bahsederken Türkiye sleyhinde Fransiz maibuatın- da eskidenberi görlilmüş olan bazı tera- nelere tekrar tesadüf ediliyor. Meselâ, Türklerin Hataya “görülmemiş bir şld- detie,, yerleştikleri söyleniyor ki, bun- da haksız olduklarını işarete Yüzüm /bi. lo yoktur. Günkü Hataym Türk oldu- Eunu teslim eden ve Türklere bu hakki veren Milletler Cemiyetinin kararı ve Fransayla yapılan anlaşmadır, Bu işte bir cebir yoktur, hakka dayanan bir anlaşma vardır. Diğer taraftan, Suriyo nasyonalisile. rinin Fransızlara karşı “Türlüyenin bütün simali Suriyeyi ilhak etmek is- todiği,, şeklinde bir iddiaları olduğu İ- $arot olunuyor ki, bumu da itiraza lü- zum olmıyacak kadar manasız ve yer- siz buluyoruz. Bununla beraber, Fransanm Suriye siyasetinde yoni bir safha teşkil edecek olan önümüzdeki günler hakkmda bir fikir vermek üzere makaleyi nakledi. yoruz: Fransız « Şuriye muaheğesi, yani Su- riyo Üzerindeki himaye kakkımızdan vaz- gösip geşmiyeceğimiz meselesi künunusa- hinin ikinci haftasından #onra meclise müzakere edilecek. Bunun için, Fransö- nm Akdeniz şarkımdaki vaziyetinin baği: bulunduğu bu mesele hakkında halka me. Yümat vermenin tanı zamanıdır, Zira, bu mesele oldukça karışık ve biraz dizkate muhtaç bir halde bulunuyor. Meselede ilk göze çarpan bir nokta var Xi, o da gu: Suriyo, tek kitle teşkil eden bir memleket değil, ayrı ayri mk ve din. lera mensup kavnilerin, biribirinden çok farklı mntakalarda yaşadıkları bir mom- Vekeltir. © Bir yarda Şam, Haleb ve Oront vadisi yardır ki bir yeüslüman grupu teşkil et- mektedir (yalnız, Haleb Şehrinin yarısı bile hristiyandır). Diğer tarafta Dürzü dağı var ki buradakiler de-Şam hüküme- tin!, Türklerin hâkim olduğu zaman bile tanımamıştır. Bir yanda şimali Suriye yahut Elcezire var ki, yirmi sene evvel çölden ibarüt o- Yan buralarına Fransa hayat vermiştir ve burada muhtelif ırk ve dine mensub mül- ilerin emniyetini temin ediyeruz. Di. ğer taraftan Alev! dağı var ki, burası da yine bizim idaremiz sayesinde yenilen doğmaya başlamıştır. Lühnandean bahsetmiyorum. Çünkü par imentosunda müttefikan verilen karar. Ta, Fransadan ayrılmak istemediğini bil. dirdi. Bsasen, mevzubahs olan munhode Lübnanı alâkadar etmemektedir. Fakat, (Devam 5 incide) LL İRİ, eml ik ii ij Tâna göre doğru cümleler T AN gazetesinde köri sergu- rına cevap veren meçhül filojof, iki elimle yazarak bun- Jardan hangisinin doğru olduğu sualine elbak isabetli bis cevap veriyor. Sorulan cümleler şunlar: 1 — Alafürkten İsmet İnönüne 2 — Atatürkten İsmet İnönüye Bu cümlelerin ikincisi doğru olduğunu söyliyen gramer âlimi- ne nazaran bazı doğru cümleler: 1 — Burnuyu görmiyer filozof, , 2—BuisTanmda oğsuya Kafesler içinde Tavuklar ölüyormuş K AFESLER içinde sevkedi- Jen tavuklardan bazilari” nın kafes içindeki dolayı öldükleri ve bunların ke- silip o piyasaya kontrol neticesinde ve bu işin önüne geçilmesi alâ- kadarlara tebliğ edilmiş. Zavaih o hayvancıkları, tram» vaylarla sevketseydik, burülar- da insasların izdihamını görüp hallerine şikrederlerdi. Para ile insanların kafese kon” duklarını görüp nasıl sağ kaldı- Bimizdan ibret alır ve bir dahamlüştür. Çinliler on kadar kam- Kasgete yorlar, izdihamden şallah doğru sevkolunduğu anlaşılmış miştir. Yürlerce düşman bu teselli ile ölmerlerdi. Sonra tavukçular doğrusu İn- b san adamlar. Biçare dilsiz, sğız- sız hayvancıkları kesip ölilür- maüyorlar, öldükten sonra kesi- İnsaniyetin bu derecesine ma- . Çinlilerin zaferi Z ANGHAY conubünda mu- harebeler başlamış, mevzi“ İeri Huang - Pu irmağı boyunca yayılmış olan Tanguci Japon kı- taatı Çinlilâr tarafından çevril yon elde elinişlerdir. Aman Çinliler, sakım b gani- meti alıp zafer kazandık deme- yiniz. Siz otomobil, kamyon nedir İlmertiniz. Bu on Kamyon Ja- a kimbilir kaç kişinin ca- yakmıştır da ne olursa ol- Ilk safta düşman hallına sü- üp, müdafaisızca size birakı- verimi da şu kam- rına gönde On sonra obergün Japon gazetelerinde vesaiti nakliye. Ye- kayiini okur, ne yaptığınızı an- Tarsiniz. Bizlri ağzımız taksilerden yan- dı da otobüsleri ölüyor be“ #nek oralara bizim auzeteler Bel- miyor? neferi ük zânian, kelep- çeli ellerini sapkasının altında saklıyarak tÇERVE: * Çocuk Esirgeme kurumu OEminönü kaza kolu 1988 senesi kongresi bu akşam yirmi buçukta yapacaktır. * İnhisarlar idaresi, © stokların'ikmali için tüocardan anason alınmasına karar vermiştir. Mübayaata yılbaşından itiba- ren başlanacaktır. * Çocuk Esirgeme kurumunun Kasım paşa nahiye kolunun kongresi gelecek pa” zar günü saat onda, toplanacaktır. * Yüksek iktisat ve ticaret mektebi he zunlarının senelik toplantısı bugün öğle den sonra cemiyetiy Beyoğlundaki merke zinde yapılacaktır. * Adliye vekâleti tarafından alâkadar lara gönderilen bir o tamimde noter mua” vinleri ile bu işi gören adliye memurlar sinat yatırmaya mecbur olduk” mektedir. * Üniversite talebesinden — kırk kişilik bir grup, sömestr tatili münasebetile orta Avrupaya bir seyahate çıkacaktır. Tale- benin müracaatı üzerine rektörlük tara- ahate müsgade edilmiştir. iversitede rektör profesör Cemil Bilsel tarafından her sene olduğu gibi'bu sene de bütün son sınıf talebelerine önü müzdeki &yın on üçünden itibaren çay ve Tilecek ve bü münasebetle talebe ile hasbi- kal edilecektir. * Ticaret odası umumi heyeti dün top lanarak önümüzdeki sene faaliyeti üzerin- de görüşülmüştür, z * Atattirk köprüsünün, kurulan dubala- rı Üzerine asfalt dökülmesine başlanmış” tır. Azapkaptı önünde O bâtmış olan iki duba bugünlerde çıkarılacaktır. * İtfaiye yardım sandığı tarafından şu- bat içinde, bir balo verilmesi kârarlaştırık mıştır, * Kontrplâkların ticaret odası tarafın dan damgalarnması bitirilmiştir. , * Maarif müdürü Tevfik Kut, yeni #- çılan yatı mektebini teftiş o etmek üzere Çekmeceye gitmiştir. * Yugoslav heyeti ile afyon anlaşması üzerindeki müzakerelere, iki-günlük fasr- ladan sonra bugün tekrar başlanacaktır. * Belediye talimatnamesine: göre, sine" ma salonlarının her seanstan. Sonra bir çeyrek pencereleri ve kapıları açılarak havalandırılması lâzımgelmektedir. Büna riayet edilmediği görülerek alâkadarların nâzârı dikkati celbedilmiştir. * Sıhhat müdürlüğünün yaptırmakta ol duğu zehirliğaz sığınağının inşaatı bitmiş” tir. DIŞARDA: * İngiliz nazırlarının ekserisi, noel yor- tularını geçirmek üzere Löndrayı terket» mişlir. Başvekil Çemberlayn ve refikası Cieğuerse hareket etmişlerdir. Harbiye nazırı Hote - Belicha, noel oyortularını Alsasta geçirecektir. Ekseri nâzırlar, noel ile yılbaşı arasındaki haftada Londrada bulünmıyacaklardır. * Mareşal Göring, dört yıllık plânın komis wfatiyle Almanyada politeknik mekteplerinin müddetini üç yıla ve maden mekteplerinin müddetini de iki yıla indir” miştir. Bu tedbir, mühendis ve fen adan eksikliğini bertaraf etmek içindir. * Amerikada nafla işleri şeli Hopkins, pek ziyade mutedil temayüllere sahip ol* makla itham edilen müstafi nazır Ro perin yerine nafin nazıri tayin edilecektir. Hopkins, Ruzvelt kabinesinin sol cenakı- tu takviye edecektir. * Berlinde neşredilen bir kararname ile, Prusya piyangosu da dahil olduğu, halde, bütün piyangolar lâğvedilerek bunlarin yerine “Alman imparatorluk piyangosu. adı altında tek bir milli piyango ihdas e” dilmektedir. * Lehistan hariciye nazırı Beck, yortu- yu geçirmek üzere evvelki - gün Fransız Rivierasına hareket etmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: