Ye t tay, Müğg ” pm ti te 4? * bi 1 & , tca ederim, nl, Hahibi de g değ arz, m bâşından ge SE İŞİN gire «yüne dör Pot, Ne “olan, ie İP Şeyi kağ, 7'i SESE iha, dö , verste gelince, | ül det edeğeğim di- me Flip kalkmış ki MÜŞ. Gönlü bulan hoş bir önceden ba ilim.. Bara bu isminde iş -. i bir manas yormuş, Ta $. Manastırdan ka mesafe otuz küsur 9, bir © * mesafe aİ- Olduğu yere e takatten Yorgunluktün ileri Küdin manastırda bur imlâ bir arâya gel'ni MİNİ veş Mamamış sten sonta bir tek Size yemin sa cağı hikâyeyi uy en ben bu kadar kuvvet kan şey, bataklığa yakın bir yerde, ya bancı bir köy civarında kalmiş clması- dir... Düşünüyordu: — Eyvah, ya şimdi bön ölecek olur sam ne kadar fena olür: Böyle bir bâ- taklığın yanında gan vermek çök gü- nah bir şey.. Cenabthak her şeyi pörür. Tabii benim burada öldüğümü görecek, bunu da benim hakkımda bir günah di- ye kaydedecektir. Sonra işin en kötü tarafı şu: Ben burada öletek olursam, İ gelen geçen inekler, hattâ koyunlar bi le gelip beni köoklayacaklar! Sonra kim bilir başıma daha neler gelecek! Ah şimdi kendi köylim olan Strujkaya bir | gidebilsem hayatımın yarisinı feğa et- meğe hazırım, Hattâ, hayatımm yarısı da Iâf mi7, Bütün hayatımı fedaya ha #rım.. Hayir, burada bu yabancı yer de, bataklığın civarmda hiç te ölmek İstemiyorum. Ansiya kadın bunları aklından geçi- tirken birdenbire çok acayip, çok tu haf bir ses duymuş! Kadın ; — Atâba bu ne ola gerek?.. Diye etrafına bakınmış! Gördüzü şe- ye Âdeta İnanmak istememiş.. Tam kar- şısında, çukurun üst tarafmdaki tar. | lada kotaman bir şey bir makine dur mâkta imiş... Ev dese değil, ötömebil Anisya kadının en ziyâde canımı sı- | meğe koyulmuş.. Fakat cna çıkışmağa başlamış. tarlalarını, buğday kine ile ne diye çiğniyor diye & Köyl met ma rlen allı adan kadın, sinir r cevap vermemiş.. Anisya adamın bu susuşundan büsbütür leimiş, avazı çıktığı kadar baykırma ğa başlamış: — Köpek oğ yorsun Köylünün giğniyorsun dip bunu haber verirsem ağlatırlar.. Makine İle tarlaları çiğne - mek hiç bir kitapta yazılı değildir. Ne aranıp duruyorsun? Yoksa bir şey mi kaybettin? Sakallı adam, Ansiyaya yaklaşarak — Evet, demiş, ufak bir vida düşür lu köpek, ne diye susu hakla . Tiçkino köylülerine gi- tarlasını ne senin aranı İ düm. Fakat sen ne diye bağırıp duru yorsun?. Ben şimdi kalkıp giderim. Motörde ufak bir arıza olduysa bunda benim ne kabahatim var? Peki, sen bu rada ne yatıp duruyorsun? Sakallı adamın konuşmağa başlama #ından bit ferahlık duyan kadın: — Ah, babacığım, ah!.. Yatmak icap edince, ben yatmayayım da kimler yat sın? Manastırda ibadet edeceğim diye, Vüzumundan fazla eğilip kalktım; tabii bundan ötürü, yoluma devam edeme dim, işte şuracıkta Tiçkino köyü civa rında takatten kesildim, Bütün 4 # | cüyorum. Ne olursun, İ Makine ileri Şeyt Mih. Zoşçenko Çe şimdi şu çukurun kenarmda yatıp du şu makine ile beni evime kadar götürüverdene!. , Sakallı erkek kiç düşünmeğe lüzum kalmadan; — Olur, demiş, neye olmasn. E jka , sonfa da sola kıvrılirdınız! köyünde,. Doğru şose'len »esi Maryanm, ikincisi Pet çüncü izbesi de berim Sakallı erkek ; Pek i yerlerde düşsbesin ırla bağlamış. Sonra kadına dö nerek: — Nirie demiş, sıkı tutunt, A z — Allahi senden taz: olsun, diye te- vap vermiş.. Yalnız çök çabuk gitme! Benim baş'm döner.. Şose yolu düzgün“ Sakallı erkek te makineye binmiş!... Birdenbire şiddetli bir gürültü kopmuş. doğru fırlamış ve.. birden bire yerden yükselmeğe başlamış.. An- çukur, Tiçki, no köyü, orman. falan hep aşağıda kalmış, isy yatmakta old: Anisya ilk önce bir faryat koparmış an viren: Ferah Ferruh Aradan üç dakika geçmeden, kadın kendi köylerine geldiklerini farketmiş, tâkineden meydanlık bir yerde yere inimiş.. Tabii bütün köy halkı oraya toplanmış, .Şaşlunlık, kahakhâa, alây, alay, gı ka“ dahı e nden falan çekiştirmeğe baş- lamışlar.. Anizya âyaklarile bile ken . dini müdafaaya lüzum görmemiş. Öy- lede. yarı ölü bir vaziyette içinde oturmakta devam etmiş.. Nihâyet akrabaları gelip önü makine den İndirmişler.. Eve götürmüşler. Ya- . Kadın yatağa uzan" miş, yemek bile istememiş. a , biribirini takip etmiş, makinenin tağa yatırmış Anisya kadının tayyare ile uçuşuna ait olan hikâye burada bitiyor, zanne- dilebilir., Fakat hayır.. Alt tarafını din- leyin: pyareci hemşerim, hikâyesini bi - tirine bize serdu: — Bu hâdiseden du? Bunu tahmin ede z İçimizdeki pesimistlerden biri, hazin bir eda ile, Anisya kadının buhâdise . den kısa bir zaman sonra öldüğünü söy ledi, Bir başkası, galiba bir öğretmen, ka- dınm bu hâdiseden sonra parti azası ol duğu tahmin ettiğini bildirdi Ben de, Anisyanın artık Allaha inan- Anisya ne ol. m İ dese, değil; velhasıl bu gördüğü Şey, | sok acayip bir şeymiş! . dum sarsıldı,, Kemiklerim oynak Sonra i mâz olduğunu söyledim Halbuki bu tabm doğru değilmiş.. Kadın, ancek bir gün sonra kendine gelebilmiş. Yeğenlerin den, nasıl olup ta eve geldiğini uzun &- aun soruşturmuş.. Sonra da acı aci ağ” lamaga başlamış.. Meryem ana resmi nin önünde uzun uzun İstavroz çıkar- mş. En sonunda da, derhal gene ma * nastıra götürülmesini istemiş. İşte o gün bugündür Anisya 'hâlâ manastirda yaşıyor, Ferah FERRUH lerinden çikti. İşte bunun için ben de <a, ak da Kütten kesildik1.. Ga” Sen Müzumundan faz Paz, Yaptık. Bar Ansiya kadın ya' muş, ş yavaş doğrul Toprağın üzerine oturmuş. El leriyel gözlerini oğuşturmağa başlamış. Rüya görüp görmediğinen şüphe edi- yormuş. Fakat hayır? Bu gördüğü şey rüya değilmiş!.. Gördüğü kocaman makine vardı no köyü, karşısında duruyor, makineden de, İris Ve Me ise, baştan ba“ | yarı , sakallı bir adam İniyormuş. oki. Ansiya kadn, adamı görür görmez, bunu yapamamış.. Bacaklarını kımıl * *mak istemiş.. Fakat bükememiş. Ce en, her vakit beraberinde taş'dığı çıkarmak istemiş. Fakat hulamamış.. Cebi ortadan yok olmuş... t " Her önüme ge- ilmemâk lâzım” i düşünmek icap ünde Khbatim 12 2 nciteşrin «—- 1938 Cumartesi Hicri: 1357 — Ramazan: 19 aki sanan ğin ein ..i 6,44 11.58 14.37 21 an sonra Anisya bu şeytan,, olduğuna ka An, korkudan 16,54"18:28 5.02 emiş ve taş kesil- BURİDAN Kral; — Evet, öldü. Onun cesedini def vetti,, Kilisede cenaze merasimi ya. pılmasını emrediyorum. Dindar bir bir tistiyan gibi defnedilme det “ng BUyü, Eyed! BIPAK tü üğlaya- sti bir kahizaha inliyeyım, seviyorum! Seviyorum! ! fahişe Marzarit, seviyorum! Bu sözlere korkunç bir kahkaha ce- vap verdi Margarit, başını kaldırmadan olduğu yere yıkılıp kaldı, Lüi sözlerine kat'iyen inanmıyordu ve inanmıyacaktı da, Kor- künç korkunç gülüyotdu . Artık her şey bitmişti! Dünya yıkı - yordu. Güzel kadın mahvoluyordu. Lüi boğuk bir tebessümle: ' — Matgarit, diye söze başladı. Kra hn namusu kurtulması lâzım.. Kralların Aamuşuna dokunmanın ne kadar müt- hiş olduğunu âleme isbat için mahkemeye vermemi istiyorlar, Fakat, sen beni bilirsin, tanırsın. Artık san detim mahvolduğu için, şeref musun da ehemmiyet kalmadı.. Bir an durdu. .Düşünüyurdu.. Mar- garit İimıldamıyordu., Kral: © © «- Bunun için sana son bir lGtuf'a bulunmak isterim, diye devam etti Çünkü seni sevmuştim.. İşte şu şişede, seni ceza ve davadan kurtaracak çareyi bulacaksın. Elveda Matgarit, salvere- | | tedi Fakât bunu $ i İT değ İnan, değildi. Za, ediler e UN N şi ziyade, bir eksik ne olmuş, ne Maryaritin öl Lül artık biç edi YACAK, bu amala kira ere benzetecekti v a) köcüs nı hakikaten sev- ke, ET için, ddeta dili tutul an lâzimgelse, ni isterim, &ral, dinliyor musun, eğer say. ii olursun! Onun sır. i sor! Belki öldürüle- nrasıma atılan âşık- — Başüstüne şevketmeab, ya öt ni ne yapayım? — Öteki kim? — Sağ kalanı şevketmeab.. Onlar iki kişiydiler. Birisinin öldüğünü söyle- diniz.. Ya diğeri?. Lüi dişlerini gıcırdattı. Gotyenin hiddetle söylediği son sözler, yani “Nel kulesi Sahişesinin âşıkı idim!, sözleri hâlâ kulaklarında çınlıyordu. — Onu, dedi, bıralma. Davası çabu cak görülsün, Bu adama iyice işkerice edilmesini isterim. İşdiyor muzun? Suz itiraz etme, sen anlamazsın. Şimdi git.. mağa kalka de larını Sen nehrindi Mayer, - rek soğuk dal, “ik, Nİ AU Mefç e ortim, diye inledi. YS yağa titredi. Bu cümleyi iğ he gi iin gi Olarak kabul etmişti. ya Terine koyduğu şişeyi eli Yay çi iradiy me Margarit onun önünde diz Kiş Mori İNİ Meviyoz m Mrk 5 ag ölira, e ai mi sana Söyler! » basladı, Bir t an aykerıyordu Kardeşim iste öldü. Bugün onun s1- st. ipin olmak isteme en Nel kulesi fa- öldür beni şevh se.i diye tekrar pin cesedi ve Gotyenin #özle. ri çekildi. Kapıya vardı eiyerek yarı karanlık odehlize Böz yaşlariyle mari! i ve na“ eiteledi ve şunları söy — Şevketmeab, emrinize itaat ediyo” rum. Fâkaât kederimiz büyük olmakla beraber umuru hükümeti ihmal etmek istemiyeceğinizi bilirim: Şevketmeab, şu kâğıtları imzalayırız, İşte hokka ka- lem, şevketmeab, Kral, Valuvanın masa üstüne koy- duğu kâğıtlara bakarak: —Bunlar nedir? diye sordu. — Şevketmab, zındanlarımızın rinde mühim bir mahpus var. Car hükümet hazinesini soyan., Sizi A daldı . i İlme Seviyorum! Ne vakit E za, orüm. Belki dalma! —') — TUVR KULESİ dairssine kadar çıktı. itiraf yorum örl ginliğini görünce vi alçak bir kadınıyım İdüyg San daha adi bir fahi leş; lim. Btrafımda Mr çok te Ne büylik felâket ste düştü, scak hale geltişti, Çek- beli bükülmüş, a- özlerinin fersiz ba- kralm öldürüçü bir bulunduğunu gösteriyordu. Kral, bunları söyledikten sonra oda- roai mo ç ktı, kendi dairesine gitti. Artık ada bir Margaritin mevcut oldu - kiş ğunu unutmuş gibi görün"yordu niz her saat başında kraliçenin odatıra gidilmesini ve orada yeni bir hal Vip rlmesini emretti, da varıları ç art w r hali , döv içinde Yü *erini çektir, Fakat se um, diye b hi mek istiyen bir adam. Yani Marinyi şevketmeab.. Bu kâğıtlar da onu itham ve mahküm eden emimamelerdir. İşin ıle olup bitmesi izm, Müthiş bir ceza nümunesi gösterilmeli bir koltuğu oturun yeğeninin ıreama mali & Selime, ne tatlı. Bur ten vas # söylüyorum, Lâl se . bu k yanma yaklaştı rülmediğini kendisine haber ve- i Kral, Trankavelin telâsla gelip: — Şevketmeab, kraliçe öldü. zehir » lenmiş! diye bağıracağı &n: bekliyor - du, Fakat bu an bir türlü gelemedi. imeyi baş Balmumu gibi sararmış olan kraj el lerini başına götür — Macinyi mi? D di ve imzaladı. oğru.. diye söylem /or, ama biraz Bu anda Margarit dö Bürgony'nin ne olduğu öldü.. Ne ö- başka bir fasılda anlatacağız.. Bu fazlı bitirmeden evvel se daha var | ki onu anlatmamız lâztmgeliyer Kral dairesine döndüğü zaman, Va ayt karş sında buldu ve ona: Valuva, Matinyinin idamın: emreden kâğıdı hemen alarak dışarı çıktı.. Yak nız kalan Lüi Hüten ağlıyordu. Ancak şafak sökerken ayağa söz söylemeden Tanplden çıktı, Atma binerek Luvre gitti, şiddetiyle eni gözlerim #ri Hayata g - L *, sana bunu bağı- iyor, ktı ve hiç bir yor, . LGi | — öldü mü? diye mırıldandı.