8 Ekim 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

8 Ekim 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| i eeemşepep 81 bütün aksaklıkları, Mi iydımlatınış, tertemiz kıyafetli bir sürü MM ocuğun ellerindeki meşaleler bu aydın- | , nu , İİ Nolarda çsvvarelerde görülebilen bir inti- i mak bilmiyen genç çi Sağlık, sağlamlık ve ; Mempo değiştiren oyunları biribiri ardt- Wkesin yüzünde, milli oyunların #igörünüyor. Ortaya yaşlı bir adam çıktı. # addid armonik seslerinden mürekkep bir Mkadmir erkekli seyirci kalabalığı, mutfa- lerde ağırlanıyorlar. 4 Misekiz parçadan mürekkep bir kombine. Mfonla gece faslma başladı. Bando hepi. Adsm meydandan çekilince, gündüz. İöy meydanmda oyun oynıyanlar - evlenmeleri, tam bir katin düğün dernekle kutlulanan geli Ve güveyi. Bir köy d ... üğünün de neler gördüm? "Alkole alıştırılan şerive hâkimi! BÜtÜü bir köy halkı meydana toplanmış, ağır ugan yemeğini eğlencelerlehazma uğraşıyordu Möeşalelerin isli glali bir hicabın pembeliği dalgalana dalgalan - oynuyorlar... retmek fırsatı y köyünde ele geşir- evvelki Şeldiğimizi uz yazımda köye masü uzadıya yazmış ,yolda- seyahat İ dar noksan Merrislerini birer birer anlatmıştım. Bütün o sıkıntıları, yolculuk günü ak, Şamı köyde kutlularan düğün merasimi telâfi etti. Köyün Miks lâmbası, tertemiz meydaninda 4 büyük | etrafı güneş varmış gibi İğ: birkat kat daha arttırmış, oyunsular- ta seyircileri bir ısık bolluğu içinde bi- Yalmıştı. Et, pilâv ve safransız zerdeden mü- İfekkep düğün yemeğini yeni eğlerceler- İle hazmettirmeye çalışan köy halkı, mey Handa eksiksiz toplanmışlardı. Yalova Kazasının “Gençler birliği, adlı bandosu #Wizin bildiği (Marinella) yı çalıyor. Mey- Hdanda en az elli çift, en muhteşem ba- igamla dani ediyorlar. Fokstrotları tangolar, tangoları vals - Ter, valsleri stepler takip ediyor. Yorul. ler, başladıkları intizamla gekil ve fin tamamlıyorlar... Dans faslı bir saat kadar sürdü, Her- iştiyakr Yüksek sesle ilân etti; — Köy oyunlarma başlıyacağız! denberi köy halkınm teşne olduğu müte- Ahenk kulakları okşadı, meydanı kapladı, | köyün içinde çalkandı. Şimdi çift çift oyuncular meydana çi- Muyorlar, daha köye İlk geldiğimiz, düğün evinin kapısından girdiğimiz sırada ikti. iyar köy İmamıyla eşinin nasi başardık. Jarma hayret ettiğimiz seri tempolu rit- mik danslarını yapıyorlar, Konsrda balka çeviren yüzlerce kişi, id el çırpışlarla oyuncuların gözle zor ta- kip edilen ayaklarma rehberlik ediyor. | Jar, Curcuna halini alan oyun havası, her ganiye biraz daha artan bir coş, ikunluk içinde sürüp gidiyor. © Düğünün hususi ehemmiyetini evvelce Yazmiştım. İki sene süren büyük hazır. bu güz yapılma- geçti İstanbuldan ge- Yen davetliler, dlğün evinin müsaadesiz. liği yüzünden meydana bakan başka ev. Muhtar Lütfinin evi Yalovadan gel memurlara tahsis edilmiş. Evin en b Odasmda kurulu sofmda Yalova hâl MSald, matmildiirü, bururi muhasebe me. muru Zeki, inhisurlar, nüfus, tapu me- .... murla Yakub Tatlı sohbetler, nefis nük zular etrafında konuşu gülüşe yemek Yi- yorlar. Bilhassa müftü Yakub, fevkalâde nük- todan! 40 1 aşalı hayli seneler olmuşken taptaze duruşu göze çarpıyor. Hâkim Said, 15 yıl evvel, Kozanda şer'iye bâki, mi koca Sarikli bir zatı nasıl alke iğ» tırdığını anlattı. Köylünün, kendi bağlarından kendi ek leriyle hazırladığı tatl: bir şarabı bardak bardak içiyoruz, Müftü, türlü şakalar n- rasında şaraba tuz atma taklidi yaptıkça asliye hâkiminin içkiye (alıştırdığı yeşil sarıklı şer'iye hâkimine telmihler yapi- yor: — Kulakların çınlasın, dat efes e müfti yer almışlar. “sevyidülsa- Yemekten sora meydanda, “dövülen davulların, durmadan çalan armoriklerin coşturduğu oyurcularm başında tekrar toplandık. Meşâlelerin isli kızıl ışığı 9 mişiz gibi bir bis var üstümüzde!, köy düğününde değli de; ki ny rin, ilâhe Sidayı kaçırdıktan sonra sev- gİ adasında Afroditin indeki muh teğem sshnel Oyunlar hararetle de Meydanm boş durduğu ne yerlerini veriyorlar, Şimdi bir bila kız, şimdi bir karı koca, şimdi bir asırdide büyük baba, büyük anno, son- 1 ortada çalgıya ayak uydu . rup fır dönüyorlar... Memlekete hizmet ettiği: göğsündeki İstiklâl madalyasından ve tavrıdaki ye. ğitlikten anlaşılan 60 İr, em çe danslarından birini en orijinalini fevka- lâde beceriyor, Oyun biter bitmez, dansa kırsnta bir de- vik hareketlerle Dağıstan bu adamı alkışladılar, Köyün en yuncusu bu olsa gerek! Oyun esnasında (bilhassa dindarea bir huşu var, Sanki bir mabed, de, Mgbud önündeymişler gibi da Li Yorlar... Baş oğik, gözler süzük, rinde gizli bir hicabın pembeliğ na dalgalana, yüksek bir ene kadmlarda üzle - dalgala- rilan bir vağifenin ta; lanışım andırır bir vecd içinde oynuyorlar, Oyun biter bitmez de en kısa yoldan kalahalığa ko, Şuyor, insan dalgaları aratında gözden siliniyorlar.. zun duvağı, Güzeşis bilek kalmtığında üç dizi telleri ve. kendi gihi bembeyaz kılıklı 20 ge güzel arkadaşı arasında bey demetini andıran bir heyetle köye ge ni getirmişti. Düğün evinin ği gelin, arkadaşlarınm müş pazı de duran arabadan, ele tutuşarak lardan mürekkep bir belinde sıralandıkları Eve konuldu. geçitler göçirildi. r, gen m8v- koridor ışığıyla aydınlanan meydanda köyün genç kadınları ve kazları - başlar eğik, gözler süzük, yüzlerinde ...sunun ükellef.. Evin en iyi odası geline tahsis edilmiş... Kapının da büyük bir lâke karyola, Üzerinde cenfes kaplı al yatak takımı, dantel baş- lı yastıklar, ve sırma Saçakleri yerlere inen atlas işlemeli bir örtü var, Odanm pencera tarafını kaplıyan İki sedirin üzerinde geline gelen hediyeler dizili, Kalaysız bakır takımları, kırmızı gaz boyamaları içinde pırıldıyorlar. Ku. tularda çift zarflar. Gümüş kaşık takrm- ları, savatlı ağızlık, kemer, çeşit çeşit bilezik, daha neler yok. Sedirin Üzeri bedesten kuyumcularınm vitrinlerinden bir örnek... Odanmn duvarlar: da türlü türlü elbi. selerle dolu... Leke çıkaran elbise temizleyicilerin, Mahmutpsşadaki hazır kadm-e!bisesi sa- tıcılarının dükkân duvarlarına o kadar benziyor ki, insan, karyolayı görmete kendisini bir panayır sergisinde sana - cak! Gelin bu odaya oturtuldu. Kendisini kapıda karşilıyan güvey, koltuğu yaptı, Sonra onu orada bıraktı, kendisi erkek misafirlörini ağırlamak için tekrar dişa- rı, eğlence yerine uğradı. Zavallı, (evlendiği için değil, bir hatta dır süren düğündeki misafirleri ağırla. mak için hırpalanmasından böyle diyo- rum,) güvey, henüz 30 unu bulmamış, münevver bir delikanir, bir haftalık yor- Runluktan öyle halsiz ki... Yüzünde yor- gunluğun izleri biriken gözlerinde erece- ği saadetin sevinci ışıklanıyor, Bu gay - retle olsa gerek, pârçalanircasma sağa sola koşuyor, davetlilerin eğlenceleri çin noksansız servisi ianzime çabalıyor. Kolaymı ya!... Kira evine girerken bir sürü masraf ve yorgunluktan, göçün &- zücü dertlerinden kurtulmak imkânı bu- lunamazken, dünya evine girmenin da- ha az masraflı olacağını iddia etmek ta- bil gülünç olur. Genç kizlar geline, ne giptalı bir gözle Hepsinin az çok bir zaman uğrıyacakları bu akıbet da bariz bir imrenişin açık dana gotiren Röateri; onlar- ifadesini mey, hatlarıyla kondiaini gelinleri, bugünkü zlar, gelinlik çağına kadar her gelini böyle gıptalı bir bakışla imrene- rek seyredecekler?.. r. Yarmın ... Anlattıklarma göre düğün tem bir —. Eskiden “kırk gün kırk (inden #orra omar e dına biz çıkalım kerevetine,, diye büyük niş İ Annemden dinlediğim masalları bettria- r köylerde günlerce evvel dediko- aşlayıp bir gününe de benim yo- im bir huftalık düğün o gece safak. | raber Bihayet buldu ft muhakkak ki murada er- ma kerevele çıkmak hize nasib faxla beraber köhne bir yaylı a çıkarken bunu düşündüm: wete çıkacak verde, yorucu bir a- raba yolculuğuna çıkıyorduk... Seyahat notları Afyonda $ BİRINCITEŞRİN — 1933 sütçülük ıslah edilmelidir 1,60 Boyunda kendir yetiştiren bu zengin topraklarda bir çuval fabrikası kurulursa köylü refaha kavuşacaktır Afyondan bir görünüş Afyonda “sütçülük,, dahi üzerinde tevakkuf edilmesi icap eden bir tica- ret mevzuudur. Muhitin hayvancılık- ta oldukça ehemmiyet kesbetmiş ol- mesi bu mevzua el koymanın hatti biraz da gecikmiş olduğunu anlat» yor. Afyonun bazı kazalarında yüz binlerce baş koyun vesair süt hayva- natı bulunmaktadır. Bunlardan yal- Bız bir kazayı ele alalım: Bulvadin, Bu kazada dörtyüz bin miktarında koyun bulunduğu kati sabittir. Ve meraları hayvan yetiştirmeğe gayet müsait olduğu için Afyonun her ya- nında koyunculuk oldukça taammüm etmiş bir iş halindedir. Geçenlerde buradan geçerken işit. miştim: Bulvadine ie Çay nahiye- sinin bulunduğu “Yalvaç boğazı, ın. da'bir soğuk hava deposu, bir süt; mu hafaza yeri yapılacakmış. Bu işe Bul- vadin kaymakamı Feyzi Aktürk te- şebbüs ettiğinden bahsettiler. İşin ne safhaya girdiğini bilmiyorum. Fakat tahakkuk ederse büyük fayda temin edileceğine şüphe yoktur. Afyonda sütçülüğün tevhit edilerek bir nokta- dan idare edilmesi, muhitin en büyük #ervetlerinden birini başıboş bulun - durmaktan kurtacacağı için hakika - ten el konulacak bir meseledir. Evvelce Afyonun kiymetli valisi ve Afyon mebuslarından bazıları ile “Ça- ya,. yaptığımız bir sayahatte “Yale vaç boğazını, bende görmüştüm. Yaz günlerinde yanıp kavrulan Afyon muhitinin güzel bir mesiresi haline getirilmiş. Hava serin, su bol. Soğuk hava deposuna, yağ ve peynir ima - lâthanesine gayet elverişli bir yer, Sütçülüğü bir kaza işi halinde müta- lâa etmekten ziyade bir “vilâyet işi, haline sokacak olurlarsa bu müsait yerden azami istifade edileceği mu - hakkaktır. ÇUVAL FABRİKASI Afyon vilâretinin toprakları çorak değildir. Merkez, Sandıklı ve Dinar kazalarının bulunduğu saha bilhassa sulak ve bu yüzden de oldukça feyiz. bdir. istan bul rilmiş Fakat akan sular kâh azalır, kâh taşar. Böylece etrafına zarar iras & der, Yilâyetin muhtelif yerlerinde bu yüzden eskiden küçük büyük batak- lıklar da belirmiştir. Mevcut suları istifadeye salih va” ziyete sokmak, şimdiye kadar husu- le gelen zararları da önlemek olacak- tır, Fakat bu iş, nihayet yedi yüz bin liradan ibaret bulunan ve bir kısmi Afyon şehrinin imarına sarfedilmek- te olan vilâyet bütçesi ile yapılabile- cek vaziyette değildir. Afyonda jeolo- jik durumdan azami fayda imkânları elde etmek için Vekâletin kuvvetli eline ihtiyaç hissedilmektedir. Arazi- yi barajlar ve buna ait ameliyeler ile ıslah etmek şiiphesiz ki kolay Bir iş” değildir. Bununla beraber şimdilik hiğ” olmazsa Dinar kazasına bağlı toprak- larda sulama teşkilâtı vücude getire- rek, çiftçiyi kendir ;-““;tirmeğe teş vik etmek çok faydalı olacaktır. Söylediklerine göre Dinarın birçok yerlerinde (bir metre altmış santim) boyunda kendir yetişirmiş. Toprakla- rının büyük bir kismi bomboş yatan Dinarda yegâne meşgale çiftçiliktir. Ekilen araziden mühim miktarda hu bubat istihsal olunur. Tenevvü yok- tur. Hububat iyi yetişmediği yıllar çiftçinin eli belinde kalır, Boş yatan topraklarda kendirciliği ihya etmekle hem muhite yeni iş çığırı ağılmış, hem muhite yeni iş çığır açılmış, Kendirciliğin ihyası ile Dinarda çu- val fabrikası açılması imkânının doğ- muş olacağını unutmamalıyız. Top * raktan başka bir işle uğraşmayan bu muhitte böyle bir sanat müessesesi- nin vücut bulması, mevcut umranı ar« ttıracak en büyük bir vesiledir. Dünkü yazımda Afyonda haşhaşçı lıktan bahsederken bir noktayı unut- tum: Sabun fabrikası. Haşhaş yağı İ- çin Afyonda bir irralâthane açılacak olursa zeytinyağı ile olduğu gibi Af- yon yağı ile de sabun imali mümkün olacaktır. Bu vilâyet balkı sabunu başka yerlerden getirtmektedir, H. GÜNAY tra mvayl © şirketi Universite ve yüksek mektep talebelerine ilan Tenzilâtlı tarifeden istifade etmek hakkımı bahşeden ve evveles ve olan 1937 — 1938 mektep senesine mshsus 1938 —1939 senesi için değiştirileceğinden, Universite ve yüksek mektep) talebeleri 16 ilkteşrin 1958 tarihinden evvel yeni kartlarmı almak Üzerel tramvay şirketinin Galatada, Tüne' arkasında, Söğüt sokağrmıda hareketi sarı kalemine vesikaları ile birlikte gelmeleri ilân olunur. İstanbul, 30 eylül 1938 DİREKTÖRLÜK

Bu sayıdan diğer sayfalar: