30 EYLUL — 19 İolıtiğa İngiiterenin alması lâzımgelen 3 ders İngiliz siyasi muharrirlerinden Stefen King Mol “Sandey Fikto- rini, da yazdığı bir raakalede, son buhranlı haftalar esnasmda Londra hükümetinin öğrenmesi lizımgelen üç ders olduğunu işa. ret ederek bunları şu şekilde an- latıyor: Şu anda, biraz geriye bakarsak 5ğ- renmemiz lâsmgelen dersleri derhal görürüz. Bugün artık açık konuşmak zamanı gelmiştir. Dersler ve onları te- yit eden misalleri şunlardır: Dersi; Demokrasilerin dünya siyasetinde biğiü bırakmaları ve kendilerine karşı oldukları gibi, başka milletlere karşı da namuslu hareket etmeleri lâz'mdır, Birinci misal; Nüremberg konferansı devam ettiği halta esnasında, ve ondan evvelki gün. | lerde de, İngiliz hükâmeti, Hitler, Or- ta Avrupad gayelerine ulaşmak için müracaat ederse, vaziyet ne olur diye endişede bulunuyordu. Londranın resmi mahaf'linde açıkça söylendiğine göre Hitlerin etrafınt İn- giltere bu vaziyete hiç bir şey yapmaz diyen adamlar çe şti. Bunun üze rine Sir Con Sayman'a Lanark'da bir nutuk verüirdiler ve başvekilin Avam Kamar dali sözlerini teyid ettirdi- ler, Beslindeki İngiliz sefirme de, Almanya silâha müracaat elerte, bunun fena ne ticeler doğ Ribbentropa varileşi verildi. Geçen sali gecesi buhran en hâd devresini buldu: Prag hükümeti, İngi. Ma » Franız plânı; kabul etmemişti Pakat, bunun üzerine Fransa ile İn- giltere Çeklere , bir ültimatom gönder” diler, Fransız Hariciye nazırı, bazı arka . daşları ile beraber, me'uliyetlerini suj- istimal etmekle itham olunmaktağır. Bunun hak'nda başka bir'gün tafsilât veririm, Fakat bugün acaba şuna inanalım mı? Fransa, Çekoslovakya işinde Hit- lere, cerrah muavinliği ederken, (İn giltere de Klorlorm kuklatmak işini mi kuvvete eğini söylem 8, gaze- alesinde, tehdidde bulun - mâklâa kuvvete müracaat etmenin bir bist olduğundan bahsediyordu. Geçen salı günü ise, ayni gazete şunları yaz dı; Sula muahedeleri üzerinde teklif olunan değişiklikler, eğer umumi bir kabulle karşılanırsa, kuvvete müracaat olunmadan değişiklik oyapmak esas nın güzel bir misalı olacak ve bunu kuvvetlendirecektir.,, , Üçün! i 12 Temmuzda Fransiz Başvekili şöyle de, “Çekoslovakyaya karşı olan taah” hütlerimiz mukaddestir ve bözula. MAP 21 Eylülde, gece saat 2,15 de Fran- sz hükümeti Praga, Çekoslovakya Londra plânı: kabul etmezse, Fran - sanın, taahhütlerini oifa etmiyeceğini söylüyor, Ondan bir iki saat Fransız başvekili Fransanım ne olursa olsun Çekoslovakyayı tehdit edemiye" ceğini söylemişti, Ders 2: Silâhlı kuvvete dayanmıyan hiç bir siyasi taabühtte bulunulamaz. Birinci misal; 1938 Mayısında Fransız kabinesin . den Uç nazıra, Hitler Çeki taarruz ederse, Fransa taahhütlerini tutmuyacaktır, demiştim. Derhal itiraz ettiler. O zaman şunları söyledim: Almanyanın Çekoslovakyaya karşı olan emeline ancak Almanyayı mağlüp ederek mâni olabilirsiniz. Bu- nun için de Almanyayı işgal etmeniz lâzımdır, “Halbuki Fransa kendisine bir mel ce olan Majino hattını terketmiyecek" tir ve Fransızlar yalnız kendi arazile sinin #siklâllni muhalaza için (o ölür. İŞE, İkinci misal; evvel | ovakyaya | İngiliz hükümetinin plânındaki ah kâmdan biri olarak İngilterenin yeni Çekoslovakya hudutlarını teminat: al tına alacağı söylendi. An'anevi İngiliz siyasetinden bu şe. kilde ayrılmik tehlikeli ve Geli bir ha- rekettir. Niçin? Çünkü İngilterenin deniz kuvveti, yalnız Orta Avruprâı bilva- sta bir faaliyet ifa edebilir ve nihayet” te, İngilterenin haftaki veziyetine vardır. Ders 3; Dünya siyaseti silâhlı ve seferber halde harbe hâzır bulunan milletler ta. rafından idare olunursa, İngilterenin, arkasnda bir banyo elbisesi ile bu kavgaya girmesi tehlikeli, belki de lü. düşmek tehlikesi #nmsuzdur. Birinci misal; Almanya teklifini, bütün milleti si Yâhlandırdıktan sonra İleri sürmüş ve bu teklifin arkasına bir buçuk milyon. luk bir orduyu dayamış, ondan sonfa, dünayaya, ne yapacağımı söylemiştir. Ikinci misal: Bu anda Lehistarın da ayni misali tatbika kalkmak üzere olduğu görülü- yor. NETİCE: Bütün samimiyetimizle temenni &ğe“ riz ki başvekil Almanyaya tekrar gidip geldiği zaman, Almanyanın kuvvet İs. timali ile arazi istilâ etmek siyasetinin artık sona ermiş olduğu hakkında İn- giliz milletine deli getirsin.. Askerliğe davet 1 — Kadıköy yabancı âskerlik Şu- besinden: Şubemiz K. köy. Usküdat, Beykoz, kazalari dahilinde bulunan yabancılardan 316—ilâ :53 (dahil) do. Bumuna kadar bütün sınıfların baka- yaları, 2 — 316-332 (dahil) doğumlula- rın topçu, süvari, istihkâm, muhabe. re, nakliye. gibi iki senelik hizmete t8bi eratı, 3 — Deniz, hava, gümrük, muhaf zâ, orman koruma, harp sanay darma sınıflarının 316— ilâ 333 (da. hil) doğumuna kadar olanları, Birin- citeşrin 938 de aslcere gönderilecekler- dir. 4 — Deniz ve jandarma sınıfından olanlar 14 birinciteşrin 938 de, diğer sınıflar 25 birinciteşrin 038 gününde sevkeğileceklerdir. 5 — Bedel vermek İştiyenlerin be- delleri bugünlerden bir gün evveline kadar kabul edileceğinden alâkadarla- rın buna göre hazırlanması, ve yokla- malarını yaptırmak Üzere salı, per. şembe, cumartesi günleri şubeye gel- meleri ilân olunur. Dört gün süren düğün ACARİSTANDA Keskermet kasabasında emlâk ve akar sahibi zöngin bir adamın oğlu olan Elek Polyâk çok güzel ve çok zöngin nişanlısı Mari Dekane ile beraber medeni nikkâhlarmı kıydırmak üzere nikâh memurunun karşısına çıkmıştır. Tabil iki nlşanlı yalnız değildir. Bayramlık elbise- lerini giymiş, bir sürü hisrm akraba, eş dost da bera- berdir. Belediye dairesinin geniş nikâh salonu iğne at- san yere düşmez bir halde hıncahinç doludur. Herkes Fakat bü sırada nikâh scmuru sert bir sesle bu İzdivacm kanunen ektedilemiyeceğini #öy. neşe içersinde... de Fransanın geçen ! o Beylerbeyindeki | infilâkın müsebbibleri isi gün evvel, Beylerbeyinde, altı vü» tandağın hayatına mal olan ve 8 vatan- daşı acıklı bir surette Yöralanarak Has” tane köşelerinde inlemesine yol açan, büyük ve yürekler parçalayıcı bir (acja oldu. Bu faclanın tafsilâtını gazete sütanla- rında okuyanlar, İşte birçok gahısların ve makamların büyük mes'uliyetleri olduğu na hülkmetmekte elbetteki teredâld etme mişlerdir. Mes'ullerin başinda, kiç şüphe yok ki, Beylerbeyi fabrikasını işletenler gelmek» tedir. Yapılan tahkikatlardan anlaşılıyor ki, bu fabrikada simdiye kadar ikisi fabrika İstanbuldayken, üçü de Beylerbeyinde bu lunduğu sıralarda olmak Üzere tam beş İnfilâk vukubulmuştur. Oldukça hafif atlatılan dört infilâktan Sonra, artık bu fabrikayı, sıkı bir kontrol sitma almak (için, alâkadarlar, acaba böyle son ve feci bir infilâkm daba m: ioeydan bulmasını beklemişlerdir. Doğru- su aşmamak kabil değil!... Har şeyden evvel, düşünülecek mesele şudur... Gaz, benzin gibi, baruta nazaran çok daha ehemmiyetsiz patlayıcı ve yalsıcı maddelerle dolu depoları şehir di | gına çıkarmış olduğumuz halde, böyle bir barut fabrikaşmın şehir ortasında çalış. Mmasma nal müsaade gdilmiştir? Evvelki günkü infilâkta, bütün Beyler» beyinin kül olmaması ancak tesadüfün güzel bir Jütfu sayesinde kabil olmuştur. Eğer tesadif yardim etmeseydi de facia binlerce sileyi perişan edecek bir vaziyet. te inkişaf etseydi, bundan kim mes'ul 0s Ikcaktı merak ediyoruz?! ; Fabrikada çalışanlar, işlerinin kat'iy, yen öhli olmadıkları halde, ve bu vazi- yetin.de o muhitte bilinmemesi gayrika- bil olduğuna göre, böyle hir facia olma» | dan evvel işi tahmin etmek ve önlemek © civar memurlarınm, bilhassa zabıtanın lk vazifesi değil miydi? Kaldı ki bütün Beylerbeylilerin yana yakıla söylediği gi- bi izin almağa teşebbüs etmeden çok da, da evvel, mantar fabrikasında fişek yap- mağa kalkışan fâbrika sabibleri, birçok geceler, bu baval fişekleri, fabriksnn önlünde deniz kenarmda havaya atmışlar ve muhtelif tecrübeler yapmışlardır. Ve bu tecrübeler de bütün civar halkı tara- fmdan görüldüğü gibi, oralı idare ve za- bıta meömurları tarafından da elbette gö- rülmlştür. Öyleyse fabrikanın şu gayri tabii çalışış tarar, niçin nazarı dikkati celbetmeomiş?!. Budapeşteye yollanmıştır. dirilmiştir. loyince heri Bişanlılarda, hem de davetlilerde hoşe- fin yağı kesiliyor. Evlenmenin yapılamamasnm sebabi basittir: Mari on altı yaşındadır. Tvlerebilmek için Macar kanununa göre adliye vekâletinden müsade almak mecburiyo- tindedir, Halbuki! evrak srasmda böyle bir izin kâğıdı yoktur. Derhal belediye dairesine gidilmiş, ve nikâh ekte." dildikten sonra tekrar düğün evine dönülmüştür. Da- vetliler, bu sefer de, Ik) zengin ailenin şanlarma lâyık surette kırk sekiz saat devam eden İkinci bir ziyafete iştirak etmişlerdir. Ziyafet ve eğlenti iki gün sürmüş, Üçüncü gün sa- bahleyin nişanlılar tekrar belediye dairesine başvur- muşlar, fakat izin köğdmm gelmediğini görünee boyun- ları bükük eve dönmüşler, tekrar ziyafet sofrasının ba- yenr oturmuşlardır. Nihayet o gün öğlen üzeri beklenen izin kâğıdınm geldiği müjdesi sofra başmdakilere bil, Onlar ermiş muradme... büyüğüdür Adii ve idari en şiddetli cezalarla teczıye edilmelidir —. Şehir içinde barut fabr'kası çalışmasına müsaade etmek kabahallerin en Fabrikanın yanmış ve harab olmus hall.. Zavallı yaralılardan ilösinin hastanede alınmıs resimleri Dahası var: söylendiğine göre halk bir mazbata yaparak fabrikanm tehlikelerin. den kaymakamlığa şikâyet etmiştir. Fa» kst bu şikâyet nedense hiçbir netice ver. memiştir, Yâ buna ne demeli Fabrikadaki şeraitin bu işi yapmağa kat'iyyen müsait olmadığı, barut işlerile uğraşan bütün müesseselerde dnima ayrı ayrı hücrelerde çalışılması mutadken, Beylerbeyi fabrikasında, bütün amelenin koca ve tek bir salonda çalıştıkları ve yetmiş kiloya yakın barutun da, her an Parlamağa ve patlamağa müheyya bir vaziyette açıkla durduğu, söylendikçe, Insanın büsbütün sinirleneceği geliyor... Üstelik bu kadar sakat bir işte, acemi amelenin de çalıştırılmış olması, bu koca facianın, muazzam Obir ihmal ve likaydi esöri M4 çıkça göster, mektedir. Adliyenin, hâdisenin maddi müsebbib- lerini şiddetle tecziye edeceğine şüphe yoktur. Fakat, işin bir do manevi mos'ulle- ri vardır ki, alâkadar makamlarm da, bunları idari cezalarla teeziye etmeleri. ri beklememiz icab eder... * Patlayıcı maddelerle uğraşan bir mü- essesenin, şehir ortasında çalışmasına nasıl ve kim müsaade etmiştir? * Beylerbeyi gibi dar bir muhitte ev, velce beş altı ameleyle çalışırken, bir- denbire amele adedini baş altı misli ârt- tıran ve geceleri de havai fişek atiş tec- rübeleri yapan fabrikanm bu gayritabit vaziyeti o mmtaka memurlarının nasil © Mp dâ nazarı dikkatini celbetmemiştir? Halkın şikâyetine niçin ehemmiyet ve, rilmemiştir? Bütün bunlar nazarı dikkate alınmak ve geniş bir idari tahkikata girişilmeli, dir. HABERCİ Fakat çocukların ebeveyni kararlaştırlm ağn DİŞŞİlerin sevilm ©- tarihini bozmak istemediklerinden ve bütün hazırlıklar bitmiş, danalar, kuzular, hindiler kesilmiş, eski şarab fıçıları mahzenlerinden çıkarılmış bulunduğundan da vetliler belediye dairesinden doğru düğün evine gitmiş. ler, yemeğe, işmeğe, eğlenmeğe koyulmuşlardır. Yel. niz ailenin avukatı lzım olan izin kâğıdını almek için diği memleket AZI memleketlerde halkm hoşuna gitmiyen ba, # meslekler vardır. memleketin idare merkezi olan Helsingforsta sevilmi- yen meslek de dişçiliktir. Hem acı duymak, hem d6 pa- Finlendiyada, bahusus bu ra vermok Finlandiyalıları pek fena hiddetlensiriyor. Onun için dişçilere olan borçlarını bir türlü vermeğe yanaşmaz!ar. Dişçiler bu âdet karşısmda birer kara lis. te yapmışlar ve para vermiyen müşterilerinin isimleri. le resimlerini bir levha halinde kabinelerinin duvarları- na asmışlardır. Bu listelere göre bu şehir halkmdan bi, ne yakın adam dişçilere borçludur. Şimdi diş doktorla- rının bütün ümidi 1940 da Helsingforsta yapılacak olen beynelmile lolimpiyatlardadır. Bu münasebetle hiç şüp- be yok ki yilz binlerce ecnebi buralara geleceklerdir. Dişçiler, bütün ziyaretçilerin dişleri ağrısın diye sabah aksam Tanrıya yalvartnakla meşguldürler, A