Trende bir macera i azan: Fritz - Heinz Reuhart Kimyaker Ernest Henric, vagon anda oturuyordu. Uzun müddet il reden dışarıya bakmış, arada bir İs kahve fincanını dudaklarına götüre. TEK ondan bir yudum içmişti. Şimdi ars bir gazeteye dalmış bulunuyordu. İ (Ron restoran oldukça sakindi. Yalnız “İİ “kerleklerin sesi kulakların içinde w. Or ve sarsıntı İnsanı iyice ser - iyordu. ç > Henricinin karşı tarafındaki ma. Mların birinde genç, çok gerç bir de- ink oturmuştu. Dalgın, hülyak 1 mütemadiyen değişen manza: seyrediyordu. Birdenbire bu kül. i siyam içi parladı ve sabit bir ba- km vagon restoranın cıgara içi- Wi kısmını öteki kısımdan ayıran ka. camında bir kadın hayali sezmiş- . İk Bu kadın cıgara içilmiyen kısımdan tarafa geçmişti ve bu kadın genç, u Dİ * boylu, zarif bir kadındı. Fevkalâde “15el bir endamı, o kadar da güzel göz. a İİ lo ve dudakları vardr. Hele yü- Lİ Myüşü ve en ufak bir hareketi bile İ 'udunun ne kadar kıvrak ve matsal- m ne kadar yumuşak olduğunu | © ediyordu. SÂ, Süçük delikaniı, tâ yanında duran kadına baktıkça içinden: “Gel, otur. Ne olur?,, diye temenni Modu, ve bunu söylerken de ona devam ediyordu. n © — Allah, Allah... Gözün körmü? musun? Masamdaki öteki ' i daha boş! Seninle tanışmağı pek “ğe N Araba onun gözleri düşüncelerine i man mu olmuştu. Genç kadin Kısa J en o masaya, o boş koltuğa ve de- i anlıya baktı. diem reştoranda oturacağı yeri bir. ve tayin edememişe benziyen genç kendi masasına bakmca delikanlı is Dk sevindi. Sevincini belli etmemek bakışlarını pencereden dışarıya çe- / Sy” Fakat genç kadın onun ümit et- : Bibi kendi masasına oturmadı. Git. va *nricinin masasında yer aladı... er hâlâ güzetesine dalmıştı. Bel Sa kadın vagon restoranda kendi- ma tek erkek olarak onu me için ona daha fazla emniyet 4 ve oraya gitmişti. Her halde baş- yerleri bırakıp ta oraya kadar saye başka bir sebep olamazdı. m kadın masanın Üstüne el çanta. j bırakıp yemek listesini eline alır . f pg enis karşısına birinin gelip o- " Z iy iğunu farketti, Baş'yle hafif bir se >ğ, ,07di. Ve tekrar gazetesini okuma. A Başladı. a İNŞ adam gözlerini kadından ayır» a Gu. Hakikat harikulâde gürsi bir i. İri gözleri, kusursuz bir burnu dudaklı minmini bir ağzı var- başını biraz yana eğmiş olan kadın gâzete sayfalarının arkasın” ye yüzünü görmeğe gay - j İveu Henrici arada bir başını sayfa - ka Siya kaldırıp. onun gözlerinin içine N l bakıyordu. delikanlıyı hayrete düşüren rma Henrici başını bir defa kaldırışında genç ve güzel kadını e ene açıkça güldü. Kirk yıllık p gibil, İm Yakakları kırlaşmış oölân adam | kişlara olduğu gibi, bu gülüşe de p Le yet vermedi ve gözlerini tekrar çevirdi. ; uv Sç adam hayretle bu manzarayı iz Böyle tecrübe sahibi ol- ji İçin şakaklarını ağartmak lâzım ğini, anlıyordu. Herkes © güzel “2 dakmıştı. Halbuki işte ona © “yet vermiyen adam oyunu kaza. du, Yaşının çok genç olmasına delikanlı kadınların ne kadir SA, Fişi lar, gülüşüyorlar ve bu kadarı yetişmiyor ».. acayip mahlüklar olduğunu anladı. He. le içlerinden en uslu görünenlerin bile zannedildiği gibi ciddi olmadıkları, beğendikleri erkeklere tesadüf etme - dikleri zaman ciddi gibi göründüklerini düşünüyordu, ve bu düşünce ile keyfi kaçıyordu. Bu arada vâgon restoran tamamiyle dolmuştu. Çay vakti olduğu için yolcu- lar birer kahve ve çay içmek, birer pasta yemek için hep vagon restoranı doldurmuşlardı. Delikanlı bir çeyrek saat artık, ne kadına, ne de etrafına baktı. Başını pencereye doğru çevirerek önünden süzülür gibi uçan manzaraları seyret - ti. Kimbilir, daha ne kadar böyle dalgın dalgın kalacaktı, Onu bu dalgınlıktar garson uyandırdı. Ve gelecek istasyo. Dun — Halberstad.. olduğunu haber verdi. Onun burada aktarması vardı. Hemen aklımı başma topladı ve hesabı istedi. Yanından uzaklaşmazta olan garsonu çağırmak üzere başın: çevirince gördüğü man - zara onu o kadar şaşırttı ki garsona seslenmeği unuttu, — Ama da gabuk bal, Diye düşündü. Henriçi gazetesini bir kenara bırakmıştı, Masasında oturan güzel kadınla neş'eli neş'eli konuşuyor. muş gibi neş'elerini arttırmak için şa - rap içiyorlar ve şarap şişesi de sonuna ermişti, Genç adam: — Allah, Allah, diyordu, ben kendi hesabıma ömrümün sonuna kadar böy. le kolaylıkla bir kadın elde ederi, yüze ğimden eminim. Ayağa kalktı. Acele e parasmı ver di. Vagon restorandan çıktı, gitti. Tren Halbestaddan kalkıp iki kuvvet” li lokomotifle Goslai'ya doğru tırma - mirken Henrici ikinci şarap şişesini 15- marlamıştı. Karşısında oturan güzel kadın hafifçe sarhoş olmuştu, Fakat buna rağmen içmem demiyor, bardağı” na konulan şarapları keyifli keyifli bi- titiyordu. Dışarida akşam yaklaşıyor, Harz dağları sanki daha yakın, daha yakın görünüyordu, Fakat vagon restoranda henüz lâmbalâr yanmamıştı. Goslarda trenden beraber indiler, bir otomobil tuttular ve Obeshasz'a çıktı. lar. Henrici orada ormanın yanında gü zel evicr bulunduğu ve bunlardan bir tanesinin de stel olduğunu biliyordu . Otel sahibi onlara en güzel odasını vermişti. Bu oda üst katta bir oda idi, Açık pencerelerden çam kokusu © ve temiz bir hava geliyordu. Genç kadın, Bir kaç kereler derin, derin nefes al- dıktan sonra: — Sarhoş olmağa ne lüzum vardı? Loşlukta bir ses cevap verdi: — Sen arkamdan vagon restorana gelip karşıma oturunca öyle bütün dar. gınlığı unutmuş olarak gülebildiğin için pek sevinmiştim. de ondan.. — Cigara dumanına gözlerimin ta * Tercüme eden: H.H. hammül etmediğini pek iyi bilmen lâ: ! zımdı. Fakât on senelik evlilikten son. | Istanbul Ta böyle saçma şeyler için kavga ediyo- ruz, biri. Bu seyahatimizin zevklerini seninle berabır tatmak istiyordum. iki. Seninle darıldığım zaman, barış madan yapamam, İÜç!.. Seni çok seve" rim, dört.. Artık müthiş yoruldum, beş! İşte bunlar için vagon restorana gelip senin yüzüne güldüm. Kocası onu kucakladı. ». Yazık ki... Genç adam bu muhavere. yi işitmemi-ti.. Eğer işitmiş olzavd", kadırlır hakir: edindiği kötü fikir. leri tashih ederdi. 22 EYLÜL — 1938 PERŞENDE Hieri: 1357 — Recep: 28 mana üm akin Mame aim m 5,47 12,07 15,33 18,08 1941 4,07 Lüzumlu Telefonlar Ya Tatanbull için: 24727, Beyoğlu 44014, Kadıköy için: 60020, çin: 60625. Yeşilköy, Makırköy, Bebek, Tarabya, Büyükdere, Fenerbahçe, Kandilli, Eren* köy, Kartal, HMüyükada, Heybeli, Burgaz, Kınalı, için: Telefon muhabere memi- rüna yangın demek kâfidir. Ramil itfsiyesi: 72711 Deniz itfaiyesi 34. .20 Beyazıt kulesi: 21996, Galata kulesi: 40060 Sihhi imdat: 44998. Müddelumumilik: 20290. Emniyet müdürlüğü: 24382. Nefin Vekâleti İstanbul Elektrik İşleri Umum Müdürlüğü Beyoğlu: 44801 , İstan, bul: 24378. j Sular wi? Beyoğlu: 44783. Besik- taş: 4093) İba: 2022! urosmaniye: 21708. Üsküdar - Kadıköy: 40773. Havarazi: İstanbul: 24378. Kadıköy: 60790. İeyoğlu: 44042, Taksi Otomobili İstemek için Beyoğlu ciheti: 49084. Bebek ciheti: 36 « 101. Kadıköy ciheti 60447. Denizyolları Istanbul acenteliği: 42042. Pazartesi Tophaneden 16,30 Mudanya, 20 Ranılırma, * Salı Tophüneden 930 İzmit, 1030 Mu danya. 19 Karabiga, 20 Bandırma, Gala. tadan 12 Karadeniz, Sirkeciden 10 Mer- sin. Çarşamba Tophaneden 16,30 Mudanyı 20 Bandırma, Sirkeciden 15 Ayvalık, 1! Bartın. Perşembe Tophaneden 9,30 İzmit, 16,20 Mudanya, 20 Bandırma, Galsiaden 13 Karadeniz. Cumartesi Tophaneden 14 Mudanya, 20 era Sirkeciden 15 Ayvalık, 18 artır, Pazartesi Tophaneden Olmroz, 930 Ir mit, Galatadan 8,30 Mudanva, 10.30 İzmir Sür, 12 Karadeniz, 22,30 Mudanya. Müzeler Ayasolya, Roma - Bizans, Yunan eser- leri ve Çinili Köşk, Askeri Müze ve sarnıç lar Ticaret ve Sanayi Müzesi, Sıhhi müze. (Bu müzeler herkün sant 40 dan 10 ya kadar açıktır.) Türk. ve İslâm eserleri müzesi:.Pazar» tesiden MD e 10 dan 16 ya kadar wmna gönleri 16 dan 17 ye ka- dar açıktır. Topkapı Müzesi: Hergün sant 13 ten 16 ya kadar açıktır. P-emleket Dışı Deniz Seferleri fomanya vapurları: Cümarlesi günleri 13 de Ködlenceye; Seli günleri 18 de PE Beyrut, İskenderiye. "*italmma capa Olma ginleri sast:1ü da Pire, İirendizi, Venedik, Triyeste, geğiykeci İstasyon Müdürlüğü Telefon için: 'sküdar İs yangın 22140. Karaköy: .Surupa Hattı Semnlon eksnresi hergün Sirkeciden sani 22 ie kalkar ve Avrupadan weleni saat 7.25 te Sirkeciye muvusalat eder, Konva; onel 20.30 da kalkar, 10.20 de gelir, Edirne postası: Hergün saat 8,50 de bareket eder, 19,33 de gelir, Anadolu hattı Hergün hareket eden şimendiferler: Sant $ de Konya, 9 da Ankara 15.15 de Diyarbakır ve Sersun. W Eskişe- hir, 19,10 da Ankara ekspresi, 20 de A- dapazarı, Bu trenlerden sant 9 da hareket eden Ankara muhleliti pazartesi, çarşanıba se cüma günleri Haleb ve Musula kudar sefer etmektedir. MÜNAKASALAR: Eskişehir vilâyeti idarel hususiyeye bağlı de voirin ihtiyacı olan 3000 ton sömikek kömü rü 28.0.938 lurihine müsüdif pazartesi günü saat 15 e kadar kapalı 2870 usulile eksiltme ye konmuştur. İhale bu tarihte makamı vi: Tüyelle toplanacak Daimi Encümen tarafın dan yapılacaktır. Teklif mektuplarının iha le sönlinden İlskal bir saat evvel verilme si lâtimdir. GESEN SENE BUGÜN NE OLDU? Musolini Almanyaya hareket elti, Radyosu 22 EYL.CL — 1938 PERŞEMBE 4 dans musikisi, (plak), 19 spor mu steri, Eşref Şaik o tarafından, 19.30 sı (plâk), 19,55 borsa haberleri rı, Granviç rasalhanesinder nak len, Belma ve arkudaşlari tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları, 20.40 ajans ha- berleri,120,47 Ömer Rıza Doğrul © tarafın dun arapça söylev, 2I Şan Macur artisilerin den Kato « Lezay, Stüdyo orkestrasının re fökatile, 22.30 Rıfat ve arka rafın dan Türk musikisi ve helk şarkıları, 22,10 hava raporu, 22,13 Darürtelim musiki heye ti Fahri ve arkadaşları, 72.50 son haberler ve ertesi günün programı, 23 saat ayarı, istiklâ! marşı son. Yazan: Rahmı YAGIZ Yavuz, lik tehdit mermisine aldı- rılmadığını görünce ikinci bir gülle aaha yolladı 0 Süvarinin bu erari anında yerine geti rildi.. Telsiz, Sıvastopola şu telgrafı çek” tü: Sivastapolda Karadeniz dorluğuna; Odesanın 240 mil garbında (O Yaruzla karşılaştık. Türk gemisi bizi kovalıyor. Kaoçıyoruz. Süratimiz kâfi değil. Yelişe çek, İmdat ihtimali varsa bizi kurtarın. Dinaper muhvibi sirvarisi Yüzbaşı Gorki Petroviç Bu telgrafın, şu dakikâda, Yavuzun pençesine düşmüş bulunan Dinapcre hiç bir faydası olâmazdı.. Srvastopoldaki düş man deniz kuvvetlerine mesafe dolayısile buraya yetişemiyeceğini bir tarafa bırak sak bile toplu dahi olsalar Yavuzun karşı sına çıkmağa cesaret (o edemezlerdi. Ya: Jilosu koma vuz, tek başına (o Karadenizdeki Rus do“ hanmasırdan 10 defa daha üstün bir kudretteydi. Fakat, batma veya esir oOlma felâke- tile burun buruna gelmiş bulunan Dina” per süvarisi şu anda bütün soğuk kanlı” lığını kaybetiniş De yapacağını şaşırmış bir haldeydi. Telgral çekildi.. Dinaper 20 mili bulan tam yoluyla Yavuzun önünden koşuyor, kaçmak istiyordu. Süvari Gorki Petröviç korkudan fincanlaşan gözlerini üzerlerine yıldırım hışmile gelen Türk gemisine dikmiş, bir kelime söylemeden başına ge- lecekleri düşünüyordu. İkinci süvari & liyle Yavuzun prova gerenini işaret etti; Söylendi: — Bir işaret çektiler.. Bize olacak.. — Evet. Staper işareti bu!.. — Duracak mıyız kapiten? — Ne münasebet. kaçmağa çabalıya" cağız.. * — Beş dakika içinde aramızdaki mesa" fenin 8 gominesi eksildi. — Karasılarımıza ne kadar uzaktayız? — 200 mil kadar.. —Ne — 20 mil kadar açıktayız.. Hem Ka- rasularımıza girsek ne olacak sanki... Süvari, ikinci süvarinin bu makul söz- lerine içerledi. Ona cevap verecek yerde ağzını makine muhabere borusuna yaklaş tırdr, avazı çıktığı kadar haykırdı: Hey., Ahmak köstebekler., Fulspit di- yorum.. Fulspit., gemi yoldan düşüyor.. Süvarinin komik vaziyeti, gülünç bağ” rışt yarıda kaldı. Yavuzun zırh güverte” bordasındaki otomatik o kanonrovelveri" nin gürültüsü, Dinaperin üzerinden bir cehennem ıslığı çalan mermilerinden i- kini ateşlemiş, mermi düşman destroyeri» nin burnundan 50 metre kadar ileride su- ya düşmüştü.. İkinci, korkudan titriyen | sesile bunu Gorki Petroviçe gösterdi, ilâve etti: — Kapiten, tehdidi gördün mü? — Evet.. Ben de mukabele edeceğim! — Mukabele edeceğiz.. Nemizle kapi ten? Şu maskara toplarımızla mı? — Saçmalama arkadaş. Düşman karşı” sında gemimizin, benim maneviyalımızı bozacak şekilde hareket etmenin cezasini biliyorsun tabil.. İkinci süvari sustu,, Süvarinin tehdidi, Türk zırklısının ateş tehdidinden daha korkunçtu.. Süvari, kendisine Rus deniz harp kâidelerinin verdiği salâhiyetle şu anda onu bir tabanca kurşunile yere sere bilirdi. Yavuz, ilk tehdit mermisine aldırılma" dığını görünce ikinci bir gülle daha yolla” dı. Bu da. Dinaperin bir gomine ilerisin” de suya düstü, göğe doğru bir su sütunu yükseltti. Kapiten Gorki deli gibi haykır de — Top başına.. Topçu kaptanı mesgle versin. Bütün toplar birden, üstümüze gelen düşman zırhlısına cteş edecek!.. Ve.. Yavuz üçüncü ve son tehdit merimi- sini ateşlerken Dinaperin 4 topu birden silik bir gürleyişle ateşlendi. Kaçan ve Yavuzun karşısında bir o sandal kadar bile ehemmiyeti olmıyan Rus muhribinin bu cüreti amiral Şosonum evvelâ hayreti” ni sonra hiddelini körükledi. Yavuzda topları bu cüce salvoya cevap — verdiler, Gökleri sarsan bir gümbürtü, ufuktan sa* niyelerce akisler bırakan bir intilâkla Ya" vuz da birinci salvoşunu yaptı, Dinsper, etrafına düşen mermileriri çıkardığı sular arasından kaybolurken ( ikinci'bir ateşe daha cüret etti, Yavuzun ikinci | salvosu bütün mermilerini düşman destroyerinin üzerinde teksif etmişti.. Dinaperde beyaz dumanlar göründü, ve.. iki dakika geç- meden Rus gemisi iskele bondasına yas” landı, Türk amiral zırhlısının üçüncü sal voşuna meydan kalmadan yerinde bir sar sıldı, burun üstü dikildi.. Süvarisi Gorki Petroviç ve bir kısım mürettebatla bir” likte Karadenizin kara bağrında gözden kayboldu. Yavuz derhal flikalarını mayna etti. Dinaperin battığı noktada çırpınan, su yun üzerinde durmağa çabalayan Rus mü reltebatını topladı.. (40ja yakın neferle 8 subay denizden devşirildi. Esirler Yavu” za getirildiler. Yaralıların yaraları dı. Subaylar amiralin karşısına çiki dılar, Şosor bunları bizzat isticvap etti. Dinaper batarken çılgını şüvarisi kapi" ten Gorkiyi beraber sürüklemiş, süvari ge” miden ayrılmağa vakit bulmadan batınış" tr. Fakat ikinci süvari Aleksi daha gemi iskele bordasına yaslanırken kendini de- nize fırlatmış, ölmekten (kurtulmuş, esir edilmişti. Şoson ikinci süvariyi sorguya çekmekle işe başladı: — İsmin ne senin? — Aleksi Aleksiyeviç, amiralim. — Batan geminin adı? — Karadeniz filosuna mensup, Odesa" nın karakol gemisi Dinaper, amiralim, — Senin vazifen? — Diraperin ikinci kaplarıydım. — Burada ne artyordunüuz Avi“. Aleksi Aleksiyeviç durdu.. Bu sorguya birdenbire cevap veremedi. O, memleket muhabbetile veya askerlik (kâidelerinin emrettiği gibi esir olunca bildiklerini söy lememek kaygusile değil (o arkadaşlarının yanında ifşaatta bulunmaktan korktuğu için tereddüt ediyordu. Korku ve erer” düdün manalaştığı bakışlarını arkasın dan bir sıra halinde duran arkadaşları: nin Üzerinde gezdirdi. Şosona cevap ver” medi, başını eğdi.. Şoson çatık kaşlarile sade hırs kesilen bir tavır taşıyordu. Sert bir sesle sorgusunu tekrarladı — Söylesene kapiten.. Burada ne arr yordunuz? Batmış Rus muhribinin ikinci süvarisi gene arkadaşlarına baktı, cevap verme" di, amiral işi anladı. Yaverine emir ver* di: — Ötekileri dışarı çıkarın. Yalnız bu, bürada kalsın.. Aleksi Aleksiyeviçin arkadaşları dışarı çıkarıldılar. Rus denizcisi amiralin üçün- cü defa tekrarladığı sorguya cevabı yapış tırdı.: — Donanma kumandanlığı emir vermiş ti, — Ne diye? — Evvelki gün Odesada vazifemize de vam ediyorduk. Gece Sıvastopoldan, # miral Kolçaktan bir telsiz aldık. Bunda, . ertesi günü şafakla yola çıkmamız, Os manlı karasularında açıkta, Sinop ufuk larında donanmaya iltihakımız emredili yordu. Hazırlandık. Sabahleyin erkenden yola çıktık. Gemimiz 21 mil süratle iler” liyordu, Odesadan 80 mil kadar açıldık” tan sonra buhar türbinlerimizde bir arr za oldu. İki türbin de bozulmuştu. Dur- duk. İki buçuk saat kâdar uğraştık bu 2“ rızayı ortadan kaldırmağa kalkıştık. Öğ” leye yakın türbinler düzeltildi. Tekrar yola koyulduk. Geldik. Söylenilen yezde donanmaya tesadül o edemedik. Akşama geve oluncaya okadar Sinop önlerinde volta yaptık, Gece oldu, Karanlık bastı. Süvari bir taraltan telsizle donanmayı a- tıyor. ne donanmadan ne de Sıvastopol- dan bir cevap alamıyordu. Nihayet Ode* saya, vazife başına avdete karar verdik. Bütün gece aheste bir seyirle yol aldık. Sabahleyin de sizinle karşılaştık. Hepsi bu kadar, * EYE (Devamı var) “iriikizm'isk e müd yalak İ iğ e imi like m: iğ dj |