a “apaoypardas LA ems UNUTUN) ULEANp *UapaĞ aşısrurelıd auoş “Lpouş99 yataş şi 5000) “444 ep ugüng — dis zmunşonj uyma “pop "UYE — saga 340 yoksa posa top oğtayL0 u0ğ AaslUy epursadey wepo Ueyöe olaöyeg Hapmmual “OEyegisei ... “apede OYA» Yaşa ursiğus DUNK 1S, “APEMLARLE) LAYAN BA SEA VEEE “Ra diyez SEYE 1312 nşop Meral) west “dansı pupa “isUyuyyey Unuo nun SA “PPİ BAYAN DE eyep ürvemsey “eurepyea osauopi an DESE Mujek Epic “pop Yolumuz yaseny Öğr — HEDE LAS zum ayas kere — pps) Lara 31) 11 ŞEYDA "oyef UUyo İrureuz Eyi «35 İY SEPEN EUEUZ 0 APA öy 13 428 adaş eo pre yg ere oA de pppptss an 4PAÇI “inn doyipa pey — | TAS SAENİNİ “apzokmmLıLke Yepuo pulaz0$ apyEy Aa UPS da Ulu Gapupapua #uzuığer oupopumnur aliğep orlguspıla uns 'upey Sus), PEN ZEY Bpzturez ufzşs Wp Eşap ma, UM UZAYIN “ZAN EMEK İÇ aa sof pa 213 dag yaş e np Ay Yeryp 21534 gap unuo yuaşıyi eru0s “puan dexa9 aki şu odyuzynmez 2p İiyz — #ppMUpAİ Srumuzos ruLtarı ros. Unu0 “Lp İle) aye “ETEM JLAEE EAA TENES OPTEYSAN Tee pop “eek Pep — “ VOOX NaSga NALNO9 . GÖKTEN DÜŞEN KOCA Sermet, hiç te tatlı bir bakışla bakmayan gözlerini Durmuş” dikerek azarladı: — Bana artık çiçek getirmemeni sana kaç defa söyledim, — Bu çiçekler bu sabah gelmiş... Biraz evvel oradan geçerken kapıcı söyledi... Hastabakıcı: — Eğer güllerin kokusu sizi rahatsız ediyorsa, onları Selma» nım odasına götürelim... Diye müdahale ettiyse de genç erkek onu hayrete | düşüren sert bir tavırla; — Hayır! Diye bağırdı ve endişeli bir sükütian sonra ilâve etti: — Selma hanıma her sabah, taze çiçek gelmesi için çiçekçiye haber gönderdim... Bu kafidir... — Şu halde bu çiçekleri ne yapalım ? Hastabakıcı, Durmuşun elindeki çiçeklere acıklı bir tavırla bakarken, uşak da biran evvel yükünden kurtulmanın çarelerini arıyordu. & Sermet, üdeta esefle: — Onları burada bırakın... Dedi, hastabakıcı da çiçekleri alıp bir kenara yerleşirken Durmuş: — Bir sürü mektup getirdim, dedi. — Ver bakayım... — Sermet, hergün, tanıdıklarından, hattâ tanımadığı birçok kimselerden aldığı bu mektup ve kartları süratle karıştırdı. Sonra, gözleri, uzun müddet, dar ve mavi bir zarfın üzerinde dikili kaldı. Durmuş, hastabakıcının, kenarda bir işle meşçul bulunduğu" mu görünce, manalı bir tebessümle çülümsiyerek, Sermedin kula" ğa: — Portremantta bir tekgrat slm. , a urpey ag E2L0Ş “mönsrl0 DUUGEK BUS Kazoy opupiEy unu «0 “ümşönunnum Miegea WAS EZE) UEPUR2 ŞURA ayy Far öy “yamağı 14428 294 uekinno O “Erna dpyeş UO Bye 4g, WİRÖ | yeaeun unada “resi “ERAPEES pusu esme pay UnüD koz; “Saner K08 140 DİY 3 Alpu Yumpandıpourez çapına saylan oyegasi va yeke — Slip aslauapan S5 A “deyen yü 244 pese num “TDS aGUAPIM EÇENYEYİ “ilPEİ YU eunseunnun 4405 100 uepeulinp prep MEZE MEPA 410 ADAYA U2 'uylyas “şe urup 1 “iyamaperA oyuk Laupune EVEEI “NENEpES “İV — pap Sr 23 1g DE yoğ “ie yakayı SA yy puşsafozd yozeAn nğnp Oy Erdo yün SELİ UAPUUAJAMUŞA Ep YApALLŞ silis Sun 0x iğıpuaığg Ep utpey İva uaysajurp Şutsayzys UNUO ONEYKP Aa yapa dryip eo muyeyeği eylaR 1g Upges "ur unung “apgoknunşa SUrEYE POÇUMPPYUE 4g EZİP, ANE zaur ed punk eğe Geo ÖNELİEN UzpuNEU S1 efeaz “uryan oumyat HARE) UApUNApLS TEPE MATE Yl uzar npamdiyes 200p Gap? UppOY MuO “403ş0p AKP Azeyung Elan 1g YEĞEPU Ze A JOĞIYEAON HEzDoyLla “OYMA An 40 AAA EYP PAN TApaOAruEyE Op 'ruyoş di yöfep “raumağ Epe MEREİNE 14 A1 &oel “şpop “ztn yiğop “ayal yese kuruş zena una — 19p38 11ç TUE EYEp “NS GnallodizaA EY 24 TAAA SURpAAN LEYLİ FSYE UNU010p “uye İS “üaEyi zaya yat ZE “Ep ye (550) EZANI 34 pikzz par ne) 715 “znumsıKOYdE, apk EK UMuOKıp “ju An4 *updağ 1g zısupyan ng “yek ÇIğap oyeoeyle ağouna pusk «14 28 Sağaumayın FES TaunEyA> Jan yep “zreoy — “EPEY Kupa peşe oaygen 523190 UrpE, Ma diner an uno FERİ ym005 a gupnsiğop Ws 0pUS akfums sig Uleurs VDOX NUS9d NüL1409 “ GÖKTEN DÜŞEN KOCA " Doktorun otoriter çehresi, son derece ciddi bir bal aldı, göz leri ısrar ve dikkatle onun gözleri içine dikildi, Buna rağmen o, bu hümmal gözler içinde en küçük bir şaş kınlık ifadesi göremedi. O zaman, karşısındaki hastanın vaziyetini, bazı sinirli kadıme arda mutat olan bir haleti ruhiyeye £ hamlelti ve âdeta soğuk bir tavırla cevap verdi: — Siz profesyonel'in ne olduğunu bilir misiniz? Hastanın gözlerinde bir bevinç kıvılermı parladı. —Şu halde doktor, kendimi sizin erkeklik ve doktorluk mert- iğinize emanet ediyorum ve her şeyden evvel size şunu söyliyer yim ki, ameliyat olmak istemiyorum. Doktor hiç de hayret etmedi. Klorformla biçağın korkuttuğu hastalardaki bu anl itirazlara çoktan alışmıştı. Sakin bir tavırla cevap verdi: — Sil bana meb etmeğe, me bakima, ne de aliiyetim vardır... Eğer bir iki sene ve hattâ daha fazla ıstırap çekmeği ter ih ediyorsanız... Eğer uzun müddet yatakta kalıp sıhhatinizi bozmaktan çekinmiyorsanız.. Bu sizin bileceğiniz bit şeydir!.. — Bunları tercih ediyorum, doktar.. Genç kadın, sözlerine daha fazla enerji © vermek için, #deta dişlerini stkeyorduu. — Bunu tabil ailenize. zevcinize bildireceğim... — Hayır doktor! Bilhassa kocama bir tek kelime söylemeyin! Bu çığlık, öyle büyük bir dehşet ve heyecan içinde atılmıştı Ki, Goktor, bu defa hakiki bir hayret ve şakkınlıkla, genç kadın süzdü ve teşhisinden ehemmiyetli bir noktanın kaçtığını anladı; Bu ruhun derinliklerinde, hiçbir bıçağın keşledemiyeceği hangi Selma, berliğinin bir sırrını meydana vurup Bundan sıktlmuş, gibi, yüzünü elleriyle kapadı. Doktor biran karşısında ancak si” Yah saçlarile, ince bir gocuk ensesi yördü., “apumdenş kam 203 uekeped A3pE 3g ÖLENE OPULAŞİJ “APESEN asguopa BŞ, “pad keme ueuetue> opupup UpUNEÇ “pe S0 “uma8oN ruğop EKEpo IğIpepizEy MELELEĞEŞ UPS duMazN Unun “unpuonpoudez kağazapıf eunioy Up UNO UNUçOMAN) Muzmüşumuşae YOĞ “pöpune adıpay Hiçocmo UVĞEA 1EzEN RA Waİ0ğ “YaoLO 14 çağ öz eğe “UaşUpEs OYUM, dulpuğo — yeseu mu muiğipredye unuo oğumeyeyas uruag — “azunpuazğe yscu Lzojuna uyan “umEAB& “apo: a OeoEADurRU “KO$ zrİMEfE na Yeyi — dr Ay “0 AEP TADAN 44 KESON UP ULAN) UAYSŞŞ3 OPUDUY TUEPOLA UESU 'ULJUŞUZA Ujİp3 “EDANYO RYAN UASLUŞNI 40 AÇA DA ULAŞ AJAN iğ 21 01 psağmaş ys nunığapşo Ka 140 ŞSPON UDEAMpŞ "eveş — SEPAŞ ELLA) 11 UNİ a4 ÇpYp a1s0sy9Ğ Uno ş1z0y298 peta yazugp uğop EuO aslgLOpıNA terüoş PIP UEpTERpEN 001p “manın yala "ALA yemek 334 204 APUNUO,, | ZUEL BpUAA 'O ApIEA Sppen3 2G eps Xu ge) 119p OS BAREL “OPAĞINİUZİ UNUN “sr 0 m 4) A LP OY ap) UR Up AGİ e “PL nanuLEnp yEE$fi JEpEN O YEpJEjipe Gef ay vu #avoyiRoyo Ep MuoWOp Yu epuburez yüke Ununu0ı OP YORA YELE Uyap NS LEG ASLEN APO Kup O 2025526 “APJEY| sia Snuno SisseyozMUZ a0012p YO “40x0C PASI Gulsen türe pfEpNp V1UOR “npunınk “ypouopaydez KurğUDSç Ey9p na 'ürpey YyeNpoşI “pre hartey AD yö zin zrağap oA zesyodamraya yavolGeyLir e, epg feyo Gopta yok ak Tory ep arap “aaa U1Sf yam a Gn 19 Sasaxl aurtpa *umğap Ap MApEL key KİTE AursIpURA “4012 na urrsnnez if 3 “TAAANIŞ 04 spomzsg uzm; oya ağlamayı Mseyeyyey Yer “MON EpUNUD “IpIğ okL9$ı “ne lde “ V9OX Na$ga N“1M09 » GÖKTEN DÜŞEN KOCA Sonra, odanın bir köşesinde durun, küçük yazı masasına doğ” ru leirledi, Genç kadım, onun tuzun müddet, ceb defterini karıştırdığını gördü. Nihayet doktor, iri vücudunu bir kâğıt parçâsı üzerine meys ettirip bir şeyler karalarken: — Ameliyatı çarşamba günü yaparız, dedi. — Doktor.. Bir hastaya zorla ameliyat yapılabilir mi? Operatör bay Murat, yüzünü süratle ona doğru çevirdi ve #tilosu havada olduğu halde, dikkatle onun gözleri içine baktı. , Sonra iri kaşları gerildi, gülmeğe başladı. — Ümitsiz vaziyetlerde tabil.. Meselâ ancak arileyatla ölüm. den kurtarılabildiği halde, bu ameliyata razı olmazsa, doktor, bu işi zorla yapmasma izin vermeleri hususunda hastanın yakm» larına müracaat etmek mecburiyetinde kalır... — Tabit, benim vaziyetim ümitsiz değil, değil mi? Doktor, sabırsızlandığını gösteren gayrilhtiyari bir jest yaptı ve bu garip hastanın ne demek istediğini kendi kendine sordu, Sonra katl bir tavırla: — Tabi, dedi, sizin hayatınız kat'iyyen tehlikede değil, Genç kadın, çehresini one doğru uzatmış olduğu halde, heye" can ve dikkatle dinliyordu. Doktor devam etti: — Fakat hiç de zannetmiyorum ki siz, basit bir ameliyata, uzun müddet yatakta hareketsiz kalmayı tercih edersiniz... Selma, ancak ilk suali kendisini alâkadar ediyormuş gibi, tek. tar sordu: — Demek bu vaziyetimde, siz ancak benim arzumla ameliya* yapabilirsiniz, öyle mi? — Evet. Fakat siz makul bir kadınsnız... — Bir sual daha sormama müsaade edin, doktor... Bu mükd- Mermeri katiyyen gizli tutmanızı sizden rica edebilir miyim? seçili 11g los Yasaunp opzad nğApLO YalSIŞ. YARpyOK GaçAS AGİNG UNİ BEUUEĞEK, “APA UEp”ZEN A sey OYAŞa PA GPPEN “APMEYYS “İİİ ep — spodnüye s0jz0 PA yanEsa0 34 ytü euleyeşumye oyseyey urzeysey 1pUE'ğ penne 20 YENA Mütlüerei Uypousaş Uadnsi yeniden uzpuLeşrezeu PUS “rprzzo aki ye APEEŞN TENE pOkLENLİ 9pONS Duo "ssvuno Gul ucuna uç şuyunuş uruzLeyizae uya ou Has 'epems işa YİnSepĞUd oyüuml unumsen rreaez İp 251 tUIğapag "ULULpEN İY) "ApJOKNANp UD 8PŞ asu VU O 3 üs 1d Z0po ez! runs o0imu0d YULEŞ öeppek apomsaş Jerfay UIpEN Suo0) pr 4p9 alipur seporyog yiiğep 64 0p İnç Hakırma “peyda — iy 304 deaso yerekriyes tune eyarnen 1g Zum Sega eder “opupp ruğop aralar aa eşe Sınayığık kademe yapa “MEAN YELE “OPPEŞ dese pale urremyoş *zrszmr0p9 MALE, *p4 tunumunuraz epey O İkeyop Uzprmuniğnppnynı zo) — “penye 0X 29aS9f ala ağlapae “erene O4KIpo EYE Tuyan YEpENEŞE weptanz varsrundek şaşalEy a) 140 UnuO A tpuepyum ACI 1409 plaş iyenz — HpZUŞP Op9ULAŞ LrUOS “1S HP Unuo apyadıunires 14 05. yes ANK UĞOP EUSUGEG UNULUPŞ “YeAAA ULDEN İoe) “ma deyen OPPEN Uadrunaa ken a8 aj Mg Yepurğupyenko Dpueurez 12 “opyey nğnpyo Spumioğ Bone YOON NASGA NALXO9» s GÖKTEN DÜŞEN KOCA s7 Diye fısıldadı ve bunları söyliyerek onun gözlerine doğru bir KAğıt uzattı. Sermet, uşağına biran, sakmarak... Adeta hiddetle baktı, son» va bu telgrahın muhteviyatını öğrenmekten « korkuyormuş gibi kâğıdı iterek derin bir düşünceye daldı. Hayalinden, genç ve güzel bir kadınla kendisini çerçeveliyen birçok hatıralar geçti, Sonra, bu hatıralardan silkindi, gözlerini gene bu telgrala çe- virdi ve bir tek etiyle bunu açmakta güçlük çektiği için Durmuşa emretti: — Aç şunu... “Bir ay burada kalmam için Seyfiyi razı ettim. — Macide... Sermet bu kısa haberi okurken, Durmuş da ıscarla onun göz” leri içine bakıyor ve bir şeyler anlamağa çalışıyordu. İyi kalbli uşak, lüzumundan fazla mütecessis bir insan değildi. fakat bir müddettenberi efendisinin hayatında öyle garip ve bek” lenilmedik hâdiseler vukubuluyordu ki, Durmuş, göz kulak olup, elinden gelen her yardımı yapmağa azmetmişti. Bu aralık, hastabalıcmın, pansımanı tazelemek üzere terti bat aldığını gören Sermet; — Ne o?.. diye bağırdı. Gene mi kolumu saracaksınız? — Tabi. Bu hasta kolu bu vaziyette bırakamam kil, — Fakat benim, koluma ihtiyacım var. Hastabakıcı gülümsiyerek, alayer bir tavırla: — Ne yapacaksınız, canım, dedi. Eğer maksadınız genç ze. cenizi kucaklamaksa, bunu s0l elinizle de yapabilirsiniz! — Yazılacak birkaç mektubum var... Onları yazayım da ondar sonra tekrar sararsınız... — Imkânı yak, Sermet bey! Doktor duyarsa balim haraptır, — Fakat size diyorum ya, scele yazılacak bir mektubum var.. — Eğer bu kadar aceleyse, kızının odasında bulunan Buşen bey sizin yerinize yazabilir...