a 8 EYLÜL — 1938 ayata dair Anlamak hakkında il bir sanat eserini veya cereya, Ahlamadıklarından bahsedenler onun İiğmı veya lüzumsuzluğunu de- », S#üdilerinin itiyatlarr dışında bir iç Böstermek istemediklerini * yahut i ellerinden gelmediğini » Kolaylıkla anladığımız beri bildiğimiz, biz. lerdir; bunun için önce karanlık gözük, ir. Sizi birdenbire hiç tanıma- z yere götürseler, etrafınızda İöklerinizi, nerede olduğunuzu der Anlar, oranın Ma misiniz? i yollarında kolaylıkla “Yeni,, “eserde ta- leketler gibidir; eibetle NEYE şagırtır. ia bazı insanlarm, ilk defa gittik, ha, <mlekette de hiç şaşırmadıkları SEMİZ gezdikleri helde yo taadikları söylenir. Bazı kimseler Yarar, Miş Yapa zlar, ancak atl: bir hayret du. Tar, | ik me ırda eni eserler karşısında böyle Li 2 “e Fransız şairi, Panl Vol man *SrİKİ anlamadıklarını söyliyenlere: ta, ayın, diyor; bir kitabı kapamak bir şey mi?, € bakışta ona hak vermemek kabil © hiç kimse her şalrin ese: 4 mükellef değildir; anla Manmıyorsa kitabı kapatsın, & ça i Meri itiyatlarına daha uygun olanları ini oku: MyOrsa, zevkine Tikat biraz düşününce şairi o kadar * bulmuyoruz; çünkü “anla, 4 pa ie Şöyle düşünüyor: “İşte bir 6. ON birçok kimseler güzel olduğunu Yor; güzel eserlerden ben de zevk Mi İsterim. Bunun İçin bu kitabı ka, b “Yorum. Onu kapatmak ya güzel tag arın ığını, hattâ yalan söy. ha İdin etmek, yahut benim sn- Ün &ciz olduğumu itiraf etmektir. ü. ikisi de İşime gelmiyor, Güzel'i eleğin kimselerin yanıldık” h, © Yalan söylediklerini ileri sürsem Sr onlara di kendime de bir i t olur; çünki çok hususlarda onlar gibi düşündüm, onların kabul ettim. Bu sefer de ağa, onların aldığı zevki almağa gi orum. Kitabı kapatamam... ik en “anlamıyan,, adam gerçekten kendine t bir şey söylüyor akat ber halde çoğu zaman kitabı Uzun zaman onunla meş. oluyor, alay ediyor; o escrin mâna, Yu Pi “anlıyanlara,, da kabul ettirmi, iy “öivor, nihayet onları tasallufla th,» ediyor. “Siz, diyor, korkuyorsu. ; Berkes sizin için anlamâdı diyocek korkuyorsunuz, Bu eserde bir mâna, de, “silik bulmanız cesaretsizliğiniz- wF*liyor. Samimi Olun, ki “Bİ. eseri anlamadığını söyliyen, A İ kapatmıyan adamdan ümidimi kes, Aş, * *9U ikna etmek, güzelliği ve mâ, —, | “ötermek kabildir. Zaten bağırma. kene Stmeni, hattâ küfürler savurması Say bir gilin anlıyabilmesi için 1â- “ayy 2 hüsnü.niyet'in . belki de ken. Tağmen - bulunduğunu gösterir. Remi S€lir, o da anlar, hiç olmazsa an- iş Büzükür, yani tasallufa razi olur, Diy, İçindir ki anlamıyan mdamm sa, Neyi n0, #amimiyetsizliğini tercih e. k Nurullah ATAC in Ingiliz Müstemleke nazırı Bap” Baştarajı 1 incide almıştır. İngiliz sefaret erkâ, | © birçok kimseler İngüir hazirim Pia karşılamışlardır. Makdonald Bakiye! şehrimizde geçirecek ve yarın #hir, Adana yeliyle Hindistan se. x devam edecektir. Yakaç St motörlü iki tayyare İle se- Yeni enektedir. Tayyarenin birinde buy, e diğerinde malyetindeki zevat aktadır, Görülmemiş bir tayyare k İCE TAYYARE ZÖNCE BURAYA Londra üzerinde w , düşen bir yaralanmasına olmuştur.Tay men yıkmış ve di- Zer bir ev, kaza ne. H ticesinde ateş alan tayyarenin alevle” renin Ö ye di kişiden üçü ço . cuktur. Tayyare düştüğü zaman sokakta oynamakta olan bir çocuk (kazanın ilk kıubanı olmuştur. Kaza Londrarın şimal ufak bir mahallede vukua sırada evlerinde rahat rahat taraflarındaki gelmiştir. O oturanlar birdenbire başlarının üzerinde bir tay-| şlardır, Pencereden müthiş bir gü- ıştır. Ma yare uğultusu du ğa vakit kalmadı: kopmuş ve evler 5: halle bir saniyede çığlıklarla inlemiş, her kes evden dışarı fırlamıştır. Bu sırada yıkılan evlerden toz bulutu, tutuşan ey- den de yangın dumanları her tarafı kap. lamıştır.. azası — e e NRA BUnayA $iç RAYAFLAK 'Tayyarenin düşüşü çok garip olmuştur. â bir evin damına çarparak orasını yıkmış ve yola düşmüştür. dan bir top gibi sıçrayan tayyare karşıki evin damına çıkmış, orüda alev alarak tutuşmuş ve evde yangın çıkarmıştır. Yıkılan ilk evde o anda 28 kişi toplan- muş bulunuyordu. Günlerden pazar oldu. Bu İçin, ailenin bütün akraba ve taalli katı o gün orada toplanmış ve saat on İ- kide yemek yemeğe oturmuşlardı.. Tay- yare evin damma çarpıp Üst kısmmı yıktığı zaman, bu 28 kişilik (aile çöken tavanm altında kalıyorlar. Bunlardan 18 yaşında bir erkek çocukla babası hal ölüyor. Anneleri ile diğer bir çocuk da kaldırıldıkları hastanede ölüyorlar. Tayyare, dâmma sıçradığı evde de iki| kişiyi öldürüyor. Tayyare, evin damma| çarptığı esnada benzin tenekeleri ateş a. larak parlamış ve bir yangın kundağı ha” line gelmi Ew, derhal ateş almış ve içindekilerden biri ateşler altında köla- rak yanmıştır. Pilot da bu yangında ya” narak ölmi » Tayyare, evin üzerinde, yalnız motör aksamından ibaret kalarak aşağı yuvar” alnmış ve bahçeye düşmüştür, Kazanın neden ileri geldiği henüz an- laşılamamıştır. Pilot 20 yaşında bir genç- tir ve askeri tayyare mektebi o talebesin Hem günah çıkartıyor hem de günah işliyor! Bir hizmetçi kız, günahlarını çıkaran papaza ücretini verebilmek için hırsızlık etmiş Londrada çalıştığı evden gümüş takımlarını çalmakla suçlu bir hizmetçi bu işi bir papazın hatırı için yaptığını söylemiştir... inde ve 24 yaşında olan bu hizmetçi kız macerasını şöyle 1yor? — Gümüş takımların, rahip Raver baba için... Gi ötürüp ona verdim... ldım, itiraf ediyorum. Fakat kendim için değil, üş takımlarını sattıktan sonra aldığım parayı ol" hlarımı çıkarırdı ve bana çok iyi muamele ederdi, Ben de n »isini görürdüm, Benden para istediği yoktu. Fakat, kerr disine karşı borçlu olduğumu hissederdim.Nihayet gümüş takımlarını çalıp satarak aldığım parayı ona vermevi düşündüm... “Burdan sonra Paver babaya bir müddet gitmedim. O zaman, adam göndermiş, beni aratmış. Fakat gelen adamları yanında çalıştığım bayan eve , bir uçuş taliminden söhra, tayyaresi ile karargâha dönmekte iken bu kazaya uğramıştır. Çocuk felcine karşı Yeniden çelik ciğerler hazırlanıyor “Çocuk felci,, denilen hastalık o A- merikadan ve İngiltereden sonra Ho- landada da tehlike göstermiye başla- mıştır, Ekseriya çocuklara ve gençlere arız olan bu hastalık akciğerleri ke mirmektedir, ondan sonra hastayı, ya- şatmak için “çelik ciğer,, denilen ma- kine içine koymak lâzımdır. Amerikada geçen sene bu hastalık hâd devresine gelmiş ve baftalarca mektepler kapatılmıştı. Bu sene ds bir kaç aydanberi İngilterede çocuk felcine sıksık tesadüf edilmektedir. Bü- tün İngilterede altı tane olan çelik ci- gerler kullanılmıştır. Yeniden hastalığa tutularlar için fabrikalara yeni çelik ciğerler :smarlanmıştır. Bugün Lâheyden bildirildiğine göre Holandada da çocuk felci vak'aları gö- rülmiye başlamış ve son günlerde has- talık artmıştır Holandada çocuk felci salgınının baş Rasgele Dünyanın en çok istenilen çocuğu Küçük Elizabetin acıklı macerası Üç haftalık bir çocuk bugün “dünya. nın en çok istenilen çocuğu,, ismini tagı* maktadır. Bu, aslında, belki dünyanın en edbaht çocuğudur. Çünkü, doğduğu za" man babası bir müddet evvel ölmüş ve İ annesi genç yaşında dul kalmış bulunur” İ yordu. Elizabet An ismindeki bu kız çocuğu" nun daha dünyaya gözlerini açmadan ev. vel başlayan macerası hakikaten çok a* cıklıdır. Çocuğun annesi uzun omüddettenberi bir gençle sevişmiştir. Fakat evlenmele" rine imkân bulamamışlardır. Çünkü de ikanlı hem fakirdir, hem hastadır. Gen cin hastalığı nihayet çok vahim bir hal alıyor ve kend hastaneye yatırıyor. O zaman, sevgilisi kendisini yalnız br rakamıyor, ayni hastaneye hastabakıcı yazılarak, gence bakmağa başlıyor. Hastanede bu iki gence O herkes acer makta ve hürmet etmektedir. Çünkü, on layı karı koca olarak birleştirecek “me sut bir hâdise, de haber (verilmiştir ve j dünyaya gelecek çocukları beklenmekte. jdir.. Fakat, adama, çocuğunu görmek nasip i olmuyor ve genç yaşta gözlerini hayata yumuyor, Ondan birkaç gün sonra da kadın, Eli” zabeti dünyaya getiriyor, Bir hastahane köşesinin sahne olduğu bu acıklı hâdise bütün İngilterede derhal alâka ile karşr laniyor ve her taraftan, biçare anneye yardım teklifleri başlıyor. Burtların hep- si çocuğu yanlarma almak ve annesine muayyen bir miktar aylık bağlamak ar- zusundadırlar, Babasız çocuğa ana baba olmak isti, yenlerin adedi bin beş yüzü (bulmuştur. Çocuğun annesi bu teklifleri birer birer tetkike muktedir olmadığı için bu işi bulunduğu hastane idaresinden rica et- miştir. Nihayet hastane, küçük Elizabete ana baba olacak aileyi seçmiş ve diğer bin heş yüz kişinin ümitleri suya düş“ müştür. Çocuk yeni ailesine teslim edilmiş ve istirahate mı olan annesi tebdilihava ya gönderilmiştir. ; göstermesi Almanyada da endişe uyan dırmıştır. Alman hükümeti, o mmta « kadaki çocukların hudud civarına git- melerini yasak etmiştir. Lindberg'in Çekoslovakya seyahati numuz siyasi olan ve siyasi bulunmıyan gazeteleri si olarları beş liralık bir teminat göstermiye mec #eteler siyasidir? hangileri değildir? Bu ayrı meseledir. Hiç kimse bunu vazih surette tayin edemez. Çünkü dünyada hiçbir mesele ve hiç bir mevzu yoktur ki bunlara düpedüz bakılmayıp yandan, arkadan veya kuş" Velhasıl gazetel, ibtilâfın ancak bir bulunuyoruz. Böy! n siyasi olup olmıyanları ayırd edilemiyecek ve keme kararile halledilmesi icap edecek bir zamanda müyecek bir mesele mevcat bulunmadığı bir sırada hepimiz neden birer bakı- ma siyasi olmıyalım? Bakınız, bugüne kadar herkesin rütbeli tayyareci bildiği Lindbergin bile Avrupa seyahatini siyasi mahiyette tel âkki eden gazeteler var. Lindbergin almamış, koğmuş... “Bir gün ben kendim kalktım rahibi görmeye gittim. Fakat kilisede bu. lamadım. Ondan sonra, kendisini tanıyan mister Muirhid'e gittim, beni ra hibe götürmesini rica ettim. O da, birkaç gün evvel beni kendisinin aradığını söyledi. “Fakat bu adam beni yalnız bir yere götürdü ve orada üzerime saldırdı. Kendimi müdafaa edemedim... “Şimdi karnımda bu günahımın cezasını taşıyorum. Yakında anne ola" cağım. Gerek bu adamdan, gerek onu teşvik eden papazdan şikâyetçiyim. Ben de hırsızlığım için her cezaya razıyım. Yalnız, gümüş takımları sattığım yer den bulunsun, sahiplerine iade edilsin.., Mahkeme rahibin ve diğer adamın celbine karar vermiştir. Beneşle konuşması; Beneş'in Lindbergden sonra Lord Runciman'ı telefonla ü ve onunla da bir hayli müddet başbaşa bulunması biribirile alâka- or ve Lindberğ'e siyasi bir hüviyet verdiriyor. Lindberg'in Praga uğramasını siyasi bir mahiyette gören gazeteler, siyasi olan ve siyast olmuyanları ayırmanın imkârsızlığı karşısında pek de haksız sayılmazlar, Yalnız bunu, bence, ticari mahiyette telâkki etmek daha doğru olur. Unutulmasın ki Lindberg sun'i kalb imal etmişti. Onun bu seyahatinde Çek ekâbirine imal ettiği bu kalblerden birer tane satmış bulunması daha çok vuhtemeldir. Çek büyüklerinin, — böyle hir zamanda — böyle birer kalbe iyaçları olabileceği reddedilemiyecek bir hakikattir. R