23 AGUSTOS — 1938 : da Bu Yaptığınız iyi bir şey değil. de. Yapan İr nişanlmın, şeytanlık, muziplik hakkı müstakbel zevcesini yakalamağa Bi Yok mudur? ii etlen kıpkırmızı, cevap verdi: Mn Mayir!.. Eğer gene başlarsan, anne Verim! öğ ama sevgilim, evlendiğimiz zâ- Sesinde, hepi şaşırtan bir metanetle, sö kesti; & k ğe EY, bu, nezaketi elden bırakmak İ, di Sebeb teşkil etmez ki! El şakasını ar yapar., k» bana dilini çıkardı, efendiler... ri ve sırtını döndü, gitti. Beş sından gitmeğe cesaret edemedim. ekiş ça sonra, yemek (odasında; Verin 'usu odayı dolduran sütlü kah- gi kurulmuş, halamın evinden h kiza İç bir yerde eşi olmıyan tereyağ. © ,, <1 ekmeği lezzetle yiyordum. Gen 28, Suzi odaya girdi. Bu kadar kan yalnız ikimizdik. Siri, biraz evvelki o kızgınlığınm te. “hir, SİA kıpkırmızıydı. Oldukça ciddi da Yanıma oturdu. Bir - fincan Büy Şekerliği önüne çekti. İnn gi diye Ni serkeş alayını yola koyaca- biye, “ba boşuna uğraşan zavallı müreb Sini 4 Ne yaptığını gözüm (görme &, Bibi başını başka tarafa çevir. kar dir kararla, fincanına bir tane e Made ea, ayni sakin tavırla bir ta r Bimkine attı. “a *#ekkür ederim yeğenciğim, ben b Umuştum; dedim. daha dan fincanıma — iki şeker. Kak Son, Yok! dedi. dar g,“ Kendi fincanı taşırtıncaya ka Yeye ya ve boş şekerliği mürebbi. din, Yapmak İstediğini anlıyor gibiş- — İde Kalmadı, dedi; gidin, getirin, çi dan içini çekti, Şekerliği ala- ğ e kalınca; Suzi: " dedi, affedin beni! Ağı hakikaten diddiydi, Mey ice bir şey yok, dedim. Yal Mz, 2a böyle bir şey yapmamalısı. e: aye de siz! dedi.. Uyuştuk mu? , <NİM yerimde olsaydınız ne Miz? My, Z Niye yetki diye cevap verdim. Ah) ni çırptı. b Ya » e güzel hayat ( ztçirece. t Yak zik ki, yarın gidiyorsunuz. tiz, kaç iy Kene İstanbula geleteksi. A İle; Eter 0 eti dedim, 2 gi a Ta yeğenime doğru git- Sand N Yyeği e doğru gil Bum zap ik kalir, », Yeğerimle hususü olarak “paz Yerde, Müşamadım, Her buluştu b Yanında birisini bulundur Lr —iY. yin, KÜN Bareker m», reket ekti hp, Yol hazırl et edecektim. Sabah. ma ye İndim, zi bitirdikten son. » Nişanlımla konuşmağa Ağ Ridip, dp dakik. Oturdum, Üyord, adanberi dalgın o dalgm ; i, Nişan! Cini dı, ş *şanlım © o korkunç , inerek geldi, yanıma otur YEMİ İm z N Şahidi olan mahut salın- bülunmakla beraber ihti. (4 HABER'in Aşk ve His Romanı: 6 Nakleden Haldun $S. Kip Pek mahzun olmıyarak cevap verdi: — Sahih!.. Ne zaman döneceksin? — Bunun cevabını verecek sensin, Çün kü meseleyi annene anlatmaktan beni sen menettin. Düşünceli bir tavırla, fakat sallanmağı bırakmadan: — Doğru, dedi; şimdi nişanlı olduğumu öğrenseydi bana kimbilir neler yapardı. En doğrusu, Türkânm evlenmesini bek. lemeliyiz.. Ağzımdan bir yeis nidası mani olamadım. Türkân, hadsiz mükemmeliyetle halamı yeise uğratıp, öbür çocuklarını, kendi bil. dikleri gibi büyümek üzere başı boş bi- rakmağa mecbur eden mahut büyük ke rimevdi çıkmasına kân mı? Allahım, balığın Ka. vağa çıkmasını beklemek onun evlenme. sini beklemekten daha hayırlı! Suzi: — Bilmem, dedi; fakat (hiç olmazsa Müjgünt beklememiz lâzım. Müjgân yir mi üç yaşındaydı. Ve sol gözü doğduğun- danberi burnuna bakıyordu. Başımı sallıyarak: — Bu da pek teselli verici değil, dedim. Nişanlım, mesut bir tevekkülle; — Peklâ, dedi, ne Zaman istersen! İs tersen hemen şimdi! Düşündüm. Kendi kendime dedim ki, bu kadar mühim bir meseleye karar ver meden evvel her halde ailemin de fikri, ri almak lâzımdır. — Hayır, diye cevap verdim, hemen şimdi olmaz. Böyle şeyler ayak üstünde halledilmez. Bana mektup yazarsm.. AL yon şuvari alayı karargâhına.. biliyorsun değil mi? — Evet, biliyorum.. — Seni, böyle bir kerecik öpmeden git. memâ rizi olack ies? Yan gözle bana baktı: — Evlenme memurunun önünden ay: rıldıktan sonra beni öpersin, dedi. Nikâh merasimimize olan bu ima, ben de lâzım gelen sevinci uyandırmamakla beraber, yüzümü de ekşitmedim. Vaziyete uygun bir kaç söz söyledim. . Suzi beni sallanarak dinliyordu. Benim de iştirak ettiğim bu sallantı sözlerime biraz hararet veriyordu. Tam Suzinin güzel gözleri, penbe o yanakları sayesinde talâkatim yerine gelirken, 0- yere atladı, beni şaşkın bir halde salın. cakta bıraktı. Sarsıntı ile az daha odüşüyordum. Kendimi topladığım zaman o, uzaklaş. mış, gitmişti. (Devamı var) Festival güreşlerinin ilk müsabakalarında Pehlivanlarımız Macarları 6-3 yendiler Günün en güzel güreşlerini Faik Festival spor komitesi tarafmdan şeh. rimize getirilen Macar güreşçileri, ilk müsabakalarını dün akşam Taksim sta- dında az bir seyirci kütlesi önünde yap. tılar. Saat dokuz buçukta her iki takım ririge çıktı ve Malum merasim yapıldı bu ara. da söylenen karşılıklı mutuklardan Ma car kefile reisinin türkçe konuşması uzun uzun alkışlandı. Mustafa - Horvart İlk müsabaka 56 kiloda Mustala ile Horvart arasında ve Grekoromen siste, mile yapıldı. Seri başlayan bu müsabaka nın üçüncü dakikasında bir oyun yap- mak istiyen mi sından alta düştü. Mustafa derhal bur. gu tatbikine başladı. Üstüste tekrarladı” ğı burgulardan birinde rakibinin sırtını yere gelirdi. Mustafanın bu galibiyeti dört dakika! 10 saniyede olmuştu. Ahmet - Söke 61 kiloda Grekoromen olarak Söke ile) Ahmet karşılaştılar. İlk devre nihayetsiz itişme ile berabere) olarak bitti. İkinci kısımda daha üstün güreşen Macar pehlivan bir tuş yaptıy. sa da hakemler tarafından görülmedi. Nihayet Söke bir ters salto neticesinde ve müsabakanın 16 dakika 50 inci sani- yesinde tuşla galip geldi. Yasuf Arslan - Fabian 66 kilo grokoromen güreşi olan, Yu - suf Aslan . Fabian müsabakasının ilk -— - ile Celâl yaptı Dün geceki müsabakalar Kazanan pehlivanlarımız kısmı da beraberlikle bitti. İkinci kısmın ilk devresinde Yusı düştü ve çok çüzel kapanarak üç dakikâ“ yı atlattı. İkinci üç dakikada Fabian da iyi mu. kavemet ettiyse de oyun tatbik eden Yu- suf Aslan neticede puvan hesabile itti. fakla galip ilân edildi. Celât - Proka 72 kiloda Celâl ile Proka günün ilk ser best güreşini yaptılar. Müsabaka çok se- ri, heyecanlı ve güzel cereyan etti. İlk devreyi hâkim bir oyundan sonra galip olarak bitiren Celâl €kinci devrede! de ayakta güreşmek istedi. Bu şekilde Modalılar Adalıları yendiler > Moda gençlerinden mürekkep futbol te kımı pazar günü. Büyükadaya giderek A. danın karışık futbol takımile bir müsaba ka yapmış ve Adalıları bire karşı iki golle mağlâp etmiştir. Resmimizde galip Moda B takımı oyun cuları kaptanlarile beraber görülmekledir. £ A Romatizmalılar ve gıda imiş gihi sıkılıyor.. Ne yapayım? Kadının derdi burada bitti.. O muayenehaneden çık» tıktan sonra ditşündüm. Ayni halde, ayni ıstırabı çeken ne kadar vatandaş vardır! Binacnaleyh kadma ettiğim. tavsi- yeleri burada bir defa daha tekrarlamak isterim; Romatizma, siyatik, mafsal ağrıları gibi bir çok isim. lerle an'lan ağrılar ekseriya gıda alma müvazenesizliği, da- marların sertleşmesi, kan tazyikinin . artması neticesidir. Bu nofravı biz parça izah edeyim; Shhatta yasamak, gıda almak ve çıkarmak arasmda sağlam Lir müvazenenin devamı demektir. Büyüme cağın- da aldığımız gıdanm fazlası yeni teşekkül eden adalelerin Geçen gün muayenchaneme orta yaşlı bir kadın gelği. Ka- dınlarımıza has uzun hükâye- lerle dert yanmağa başladı: — Döoktorcuğum... sedenberi romatizma çekerim. Her sene üç ay yatakta çivile- nir kalırım.. Bir çok doktorlara gittim. Şişe şişe ilâç içtim, ku- tu kutu hap yuttum, Yüzlerce iğne yaptılar, hiç bir tesirini görmedim. Nihayet, Allah razi slsun, bir kömşumüz sağlık verdi, zeytinyağını amonyakla karıştırıp bacaklarıma sür- düm de öyle ayağa kalkabildim. Şimdi bu cihetten rahatım. Fakat başım dönüyor, gözlerim kararıyor, Ensemin iki ta. rafında tir karıncalaşma duyuyorum. Başım bir mengenede Üç se kanda teşekkül eden muzır maddeler kolaylıkla vücuttan çıkartılır. Fakat yaş ilerledikçe muzır maddeler vücutta bi. rikmeğe başlar, Halkın kum ve taş ismini verdikleri Ürat- lar, Oksalatlar, kanda ve böbreklerde yerleşir, mafsallarda toplanır, ağrılar, sancılar başlar, Verdiğimiz ilâçlar yalnız ağrıyı durdurmakta biraz da Üratla- ve Oksalatlar'ın erimesine yardım etmekten başka bir işe yaramaz. Onun için bu işte ilâç değil, gıda ve yaşa- ma İarzı rol oynar. Romatizma ağrıları çekenler gıda alırlarken, sebze. leri, meyvayı, kompostoları, peyniri birinci plâna çıkaran bir gıda tarzı takip etmelidirler, Et haftada iki defa yenile- bilir. (Bir defası tavuk veya balık eti olmak şartiyle) Ha- mur işleri, hamur tatlıları bu hastalar için zararlıdır. Rımatizmalıların bilhassa kabızdan çok ürkmeleri lâ. zım gelir.. Kabız olanlar gıda alırken müleyyin şeyler ye- mek, arasıra az miktarda hafif müshiller almak suretiyle ta- biatın vücuttaki zehirlerin dışarı çıkmasına yardım etme. Yidirler. verir, büyümesine sarfolur, vücud faaliyeti fazladır ; fazla gıda ve va m YA A Romatizmalılar bilhassa baş dönmesi, kulak uğultusu hissetmeğe başladıkları günden İtibaren soğuk banyolar» dan, denize girmekten, güneşten kaçınmalıdırlar, Bu âmiller ve alkol romatizmalılar için çok muzırdır. Çünkü bunlar bilhassa baş damarlarında kanın tazyikini arttırır ve damarların patlamsı suretiyle felçlere sebebiyet Romatizmalılar şu noktay: hic unutmamahdır: Bu er- dn reilmine ve bayat tarzına dikkat etmedikçe ilâçlardan hiç bir fayda görmezler, tekrar başlayan güreşte o Celâl Prokayı sıksık na aldı. Tuşsuz nihayetlenen bu güreşte Celâl ittifakla galip geldi. Mersinli Ahmed - Kovaç İkinci serbest güreş 79 kiloda Mersinli Ahmetle Kovaç arasındaydı. Müsabakanın ilk kısmı Ahmedin Ko vaçın ayaklarına yaptığı hücumlarla fakat neticesiz olarak geçti. İkinci devreye üstte ( başlayan Ahmet bir iki oyun tatbik etti, Bu defasında da köprü kurmak mecburiyetinde kaldı. On beş dakika sonunda Kovaç hükmen mahlüp addedildi, Mustafa « Kasai 87 kiloda Nuğtafayd kafşı o grekoro. men güreşi yapan Kasai çok korkak bir müsabaka yaptı. 20 dakikada da Musta- fanın hücumları Macarın kaçak oyunu ile geçti. Bu arada hakemler misafir peh Hyana iki ihtar da (verdiler. Neticede Mustafa ittifakla galip geldi. Razıp » Şeldi Program harici yapılan 61 kiloda Ra. gıp - Şeldi müsabakası çok zevksiz geç“ ti. İtiş kakış şeklinde cereyan eden ve ilk kısmı galip olarak bitiren Şeldi | ikinci devrede hâkimiyeti idame ettirerek mü. sabakayı puvan hesabile kazandı. Fak - Ardaniç Program harici yapılan ikinci güreş te Faik ile Ardaniç arasındaydı. Serbest gü (Devamı 11 incide) Yüzerek Bogazı geçme müsabakaları T. 5. K. İstanbul Bölgesi Su Sporları Ajanlığından: 1 — Festival dolayısiyle İstanbul bele- diyesi tarafından tertib edilen Boğazı genişliğine ve uzunluğuna yüzerek geç- me müsabakalarma bütün amatörlerimi, zin iştiraki kabul edilmiştir. 2 — 218-1938 Cumartesi günü Boğa- zi genişliğine yüzerek geçme, 28-5.1938 pazar günü de Boğazı uzunluğuna geç- me müsabakaları yapilacak, Yarışlara tam saat onda başlanacaktır. 3 — Müsabakalara işlirmk . edecek amatörlerimizin yarış günleri saat do. kuzda, Galatasaray klübünlün Bebekte- ki Denizcilik lokalinde tertib heyetine müracaatları lâzımdır. 4 — Balkan milletleri arasmda yapı- lacak bu müsabakalarda (Boğazı uzunlu- Zuna yüzerek geçme) yarışı için beledi- yece gahsi mükâfatlardan başka ayrıca bir şild konulmuştur. Şildin müddeti öç senedir, her sene birinciliği kazanan willette kalmak suretile devredecek, Ü“ güncü sene nihayetinde en çok birincilik kazanan milletin mal: olacaktır. 5 — Müsabakaların hakemliklerine: Ahmet Fetgeri Aşeni, Celâl Gözen, Sıt- kı Eryar, Şazi Tezcan, Fahri Ayad, Ke, mal, Hüsamettin Göreli, Zeki Ellen, Al Riza Sözernip, Hüsamettin, Ziya Kaptan Nedim Ülbatur, İsmail Dalyancı, Nedim, Bedii intihap olunmuşlardır. Müsabaka günlerinde vakti muayyen- de Galatasaray Denizcilik lokaline toş- rifiniz rica olunur. İLİM İğ İLİ İL İLİĞİ İLİM İYİYİZ İMMDEDİĞYĞMMİLİĞİLİĞİİYİMLİİİYİİMMOLİÖĞİLİĞMLİ