2 Ağustos 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

2 Ağustos 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

imşus.. İDARE EVİ iistanbul Ankara caddesi ende etmen, Mazak Hik, Taharet sireni! Minstmi HABER işte; telefonu,» 23072” 24370 7 203395 Hödiseler,fikicler Festival ve piâklar Yazan: Nizamettin Nazif Dün gece, Taksimden — Çok iptidal, Fakat nede olsa hoşa gidiyor. Çünkü başkası yok. — Acaba niçin belediye bu lükse li. sum gördü? Halkın sıcaklardan bunal dığını o da mı anlamağa başladı? — Anlamamasına imkân yok şüphesiz, Zira belediyeyi idare edenler de insan- dırlar. Onlar da bu sıcak ve bunaltıcı ge- celerin azabını (o tâtmaktadırlar. Fakat frskıyeyi işletmeleri bize serinlik vermek arzusundan İleri gelmiyor. — Ya neden? — Festival provası yapıyorlar. Yarın İstanbul festivcali başlıyor ya. — Ne diyorsun? — Böyle işte, Fakat sen neye hayret ediyorsun? — Neye mi hayret ediyorum? Bugüne kadar belediyenin festival propaganda. sna başlamamış olmasına. — Duvarlara afişler asılmıştı. Görme, din. mi? ? — Yooo... Afiş böyle bir işin o propa- gandasında faydası dokanır vasıtalardan değildir. Gazetelerde tek (satıra rastla- | mıyorum. — Yarın başlar. — Fetivalle birlikte başlıyacak neşri- İ yattan festivalin (istifadesi ne olabilir? Halkı, bilhassa taşra halkını çok > den hazırlamak doğru olmaz mıydı? 1 ramını iyi bilmiyorum ama... şu Taksim | kım nezleli plâklarm — gürültüsile kulak. N larımızı hırpalamağa başlamıştı. Arkada şam; — Ne berbat! - dedi . festivalin prog ratımı iyi bilmiyorum ama. Şu Taksim. de gözüme vuran parçasında adım başi- na hata, adım başına (zevksizlik, adım başma dikkatsizlik ve lâübalilikle karşı" Yaşıyorum. İstanbul şehrinde bir bando mu yok ki gelip şu Aâbidenin etrafında yer almıyor ve Beyoğlunun biricik mey- danı şu berbat oparlörün madeni Sesi, le doluyor. Belediye buraya yirmi tane manda getirtip böğürtmüş olsa hem daha orijinal hareket etmiş (olurdu, bem de çıkacak $es kulağa daha munis gelirdi.. Şehirde bir yığın işsiz musiki artisti var, Bunlardan kalabalık bir orkestra (teşkil edilemez miydi? Etrafıma baktım. Oparlörlerdeki plâk- lar devam ettikçe renkli fiskiyenin kar- il şısındaki kalabalık da dağılıyor, azelı- yordu. Yani kaçan kaçana. Düşündüm: “İstanbul festivali İstanbulun turistik atularından biriydi. Bunu fenalaşlırdık. ça, muvaffakiyetsizliğe uğratacak hata. larda, bilgisizliklerde ve (zevksizlikler de deyam ettikçe İstanbulun şöhreti et» rafındaki dünya alâkasını azalttığımızı, körlettiğimizi bilmeliyiz. Pis plâklar yü- zünden Taksimdeki kalabalık dün gece K. nasıl dağıldı ise biribirinden propagan. dasız, biribirinden üstünkörü programlar la geçen festivaller de İstanbulu sevmek, görmek merakına tutulmuş olan dünya kalabalıklarını öylece dağıtabilir. Ah bu festivaller. İstanbula kaş yapa- Yrm derken gözünü çıkaracağız gibi geli- yor bana, Nizameddin Nazif geçiyordum. Renkli fiskiyeler hoşuma gitti. Abide et. rafınt dolduranlar arasında dolaşan bir arkadaşıma rastlayınca sordum: — Nasıl buluyorsun? | | İ anneanne HARER — Aksam nosfan EA 2 AGüsros — 1. — Fransada korkunç bir cinayet Karısını öldürmüş ve cayır cayır yakmış! Fransada işlenen feci bir” cinayetin faili nihayet suçunu İtiraf etmiş ve: — Evet, karımı öldürdüm.. Demiştir, Fakat, katlı, daha sonra, suçunun feci tarafını da soğukkanlılıkla anlatmıştır: "am Karımla beraber otomobile binip gezmeye çıktığımız zaman onu öldür- meye niyet etmiş değildim, Fakat yol- da birdenbire aramızda bir kavga çık- tı, Kavga, daha sonra döğüş şeklini al. dı ve ben, kendimi kaybederek, onu yumruklamaya başladım. Karım, çığlık atıyor, avazı çıktığı kadar bağırıyordu. Yere yuvarlanmıştı. Ben de üzerine düş müştüm, Fakat, kiddetimi bir türlü ala- mıyordum. Yumruğumu yüzüne, gözüne indiriyordum. Nihayet, başıma inen yum- ruklarımın altında can verdi... O zaman kendime geldim. Yaptığım faclayı anladım. Benim de yüzüm yara- lanmıştı, kanıyordu. Bunun üzerine, hâ- diseye bir kaza şekli vermeyi düşündüm: otomobilin benzin deposu parlamış ve karım içerde kalarak yanmış olacaktı. Derhal cesedi otomobile koydum ve Üzerine benzin dökerek tutuşturdum. Fakat canl, cinayetini bununla da ört bas edememiş, otomobil yanarken et « raftan yetişmişler ve yangınm kasden çıkarıldığı, kadınm daha evvelden öldü- ğü anlaşdışştır. Katil ve karısı Esrarkeş şair / Bir Fransız edibi esrar çekerken yakalandı Paristen “Deyli Herald” gazetesine bildiriliyor: Meşhur Fransız şair ve hikâyecisi Jan Kokto, Tulordaki lüks bir apartı. manm bir dairesinde yapılan araştırma 'dan sonra, polis tarafından isticvab edil. miştir, Tahkikata nazaran apartımanun o daj- resi afyonkeş yöri olarak kullanilmak - taydı ve orada oturan iki kişi: Jan Kok- to fle Vile Mare, iki kadınla beraber, af- yon içerken bulunmuştur. Diğer taraftan, İskenderun Himanm - dan kalkan “Patria” vapurunda 50.ki- Io kadar haşhaş ele geçirilmiş ve bu işle alâkadar sekiz kişi tevkif edilmiştir. ep egemeyey Tarihi #ahneleri büyük meydanlarda temsil etmek İngüterede daima görülen bir şoydir ve bilhassa mekteb talebeleri bu temsillerde rol alır, Bu arada büyük harb sahneleri, meydan mubarebeleri yap Dr, sahaya top ve tüfenk yerleştirilir, &- detâ sahne hakiksten tekrar edilir. Son yapılan böyle bir temslide Toytav nm bombardımanı sahnesi canlandırılmış- tur. Bir İngiliz muhorririne göre Japonya kendi kendisini mahvediyor “* Japonya belki harpte kazana» bilir, fakat 300 milyonluk mem. leketl hâkimiyeti altına alamaz!, 17 temmuzda İspanya harbinin ikinci Bunun üzerine, Çinliler Japonlara kar- yildönümü idi. 28 temmuzdada Çin. Japon harbi ikinci senesine girmiştir. Geçen sene 28 temmuzda Japon ordu. $u “Japon imparatorluğufun nüfuzunu kırmaya çalışan Çinlileri şiddetli bir su- rette tecziye etmeye, karar vermişti. O gün general Katsukinin tayyareleri Pe- kin üzerine ilk akmı yaptılar. Asıl hâdise ondan Üç hafta evvel Pe- kin civarında küçük bir kasaba olan Lu» küçyao'da çıkmıştı. Bu hâdi Japon. lar Çişlilerin bna ini Yakis Japonların ontara ücün ileri #ürmükteydiler. O hödiseden sonra başlıyan gergin vaziyet, bütün müzake- relere rağmen, balledilemedi ve nihâyet 28 temmuzda Japonya Çine ilk askeri hü cumu yaptı. Bu suretle uzak şarkta yeni bir sarp başlıyordu. Luküçyao hâdisesi Japonyanın Çine harp açması için bir vesile idi. Çünkü Ja- pon hükümeti tarihin tekerrür edeceğini düşünüyor ve Pekini, Tivençini almak, Hopeyi ve Şantung üzerine yürümek is- tiyordu. Bu, kolay bir zafer olacaktı. Buna karşı mareşal Çan Kay Şek hü- kâömeti derhal müdafaa vaziyetine geç- ti ve Çin ordusu o Jâponların karşısına umduklarından kuvvetli çıktı. Mareşal, Japonlara yalnız mevzii bir müdafaa İ. çin çarpışmıyordu. Sonuna kadar müca- dele etmiye karar vermiğti. Japonların evvelâ ilerleyişi seri oldu. 11 ağustosta Şanghaya girdiler ve Nan- kine doğru ilerlediler. Orasmı da derhal ellerine geçireceklerini zannediyorlardı. Fakat, şehri (aldıkları ozaman sene nihayete etmişti. Japonların arka arkaya kazandıkları zaferler kendilerine pek pahalıya mal ol» muştur, hiç birinde de harp üzerine kati tesiri olan bir netice alınmış değildir. Bugün ise Çin mukavemeti harbin ilk günlerinden daha fazladır; ve bu muka- vemet yalnız cephede değil, ayni zaman. da Japonların aldıkları yerlerde de gö. rülmektedir. Nazari olarak bugün Japon lar bütün şimali ve gerbi Çini işgalleri altına almışlardır. Fakat hakikatte bu- ralarda ele geçirdikleri yerler ancak bü- yük şehirler ve başlıca yollardır. Japonlar büyük bir hata işlemişlerdir: Japon askeri girdiği yerde iyi muamele etmiş olsaydı, Çin köylüsü “arazinin ü- zerinden fırtına geçmesine müsaade eder Ve tekrar tarlasına döner, çalışırdı. Bü- hu daima böyle yapmışlardır. Çünkü on. lar için Japon hâkimiyeti altında yaşa. makla kendi ırklarından bir “Tuçun,,un idaresi altında yaşamanın farkı yoktur. Onlar gülme alışmışlardır. Fakat Japon askeri her yeri vaktı yık- tı. Her tarafı kılıçtan geçirdi, katliâm yaptı. Japonların hava hücumları ile öl dürdükleri 16000 sivil ahali memleket (i- zerindeki dehşeti gösteren yalnız bir mi- saldir. Ozaygromn tettiye gara şı kin ve intikam beslemeye başladılar. Hepsi müstevlilere diş biliyor, Esir edi. len askerler feci bir şekilde öldürülüyor. Bu suretle, Japonya yalnız o hudutlarda Çin ordusuna karşı değil, istilâ ettiği yerlerdeki çete hücumlarma karşı da çar pışmak mecburiyetindedir. Bunun için de, het işgal ettiği şehirde külliyetli mik. tarda asker bulunduruyor. Diğer taraftan, altı senedenberi Ja- pon hâkimiyeti altında bulunmasına rağ men, Mançurya da ihtilâl halinde bulun- maktadır. Bundan Baga, Jüpanya Mus hudüduridan da ordusunu ek$ik etmemek mecburiyetindedir. Bütün bunlar Japon kuvvetinin tama- mile yetişemiyeceği derecede ağır İşlere dir. Daha şimdiden, Çinle olan bir sene. lik harbin neticesinde Japon iktisadi ha. yatı, ordunun ve milletin kuvvei mare. viyesi sarsılmış bulunuyor. Harp saha. sında zâler kazansa bile bu buhran her ay gittikçe fazlalaşacaktır. ; 28 temmuz 1987 de Japon ordusu, ga- filâne bir hareketle, Çini fethe teşebbüs etti, Fakat dethedemiyor. Harpde kazana bilir; fakat bu 300 milyonluk memleketi hâkimiyeti altma alamaz. Çini fethetse bile kendisi de mahvo. lacaktır. Bu gün henüz gelmemiştir, fa- kat gelecektir. İran hükümdarlarından birine: “İrana hücum edersen büyük bir krallığı mahve. dersin,, demişlerdi. Hükümdar bunu yap tı, fakat mahvettiği bizzat kendi mem- leketiydi. Bundan bir sene evvel de Japon gene. ralleri Çine hücum ettiler, Onlar da bü. yük bir imparatorluğu o mahvedecekler; fakat Japon imparatorluğunu... V.N. Ever (Deyli Hehald). Müstakbel Zengin ! Barbara Hutton davası nasıl hallolundu ? Senelerdenberi o devam eden Barbara Hutton Kont Reventiov ihtil büyük bir tehlikeli vaziyet gösterdikten sonra, nihayet halledilmiş bulunuyor: Kontun Danimarkalı olması, aslen A. merikalı olan (Barbaranın da, onunla evlendikten sonra Danimarka tabiiyeti. ne geçmesi meseleyi İngiltere ile Dani- marka arasinda > bir hâdise şekline de koymuştu. Kontes Barbara Hutton o kocasından resmen ayrılmış değildir, fakât ayrı yaşa- maktadır, Kocasını çocuğunu kaçırmak teşebbüsü ile itham ettiği son hâdiseden sonra ondan ayrılmak istemiş, fakat bu- günkü itildi şekline göre kadın büvarzıi. Sundan vazgeçmiştir. Itilaf şekli İngiliz ve Darimarka adliye | yazılıyor “Taponya ile Rusya hali Doğan güneş memleketinin sa Moskovadaki Japon sefarethanes" gelmiştir. Tokyodaki Rusya Şuralar va ittifakının mümessilline geline e mal ta, kordiplomatiğin burjuva ini kahallerine, davetlerine. ne zoraki de olsa, iştirak » ede”* 5 vazilesini başarmaktadır. Sefirler makamlarında, koye lerindedir. Bıma rağmen > yede resmi bir tebliğinde Mei b bir çarpışmaolarak Rus lar kişi zayiat verdiğini (11) tank W8 kaç top kaybettiğini haber veri er eğ Dize kalırsa buna hudut büdİSE yer” mükemmel bir meydan muhare' det ” Sulhte böyle, va maazallah ik rasında bir harp çıkacak olsa? Acâip bir devirde yaşıyoruz vee Balkanlarda tam birlt doğru HMET rimel, AN pal Balkan anlentr arasında Pir gi” inanan anlaşmadan bahsedi ei liğine girmiş olmıyor. Henüz sr ei yiğindedir. Fakat bunu son bi li saymak yanlış olmaz. Bulgar ili ge kan birliğinin çerçevesi içinde karşılıyacağımız günlerin uzak kk zinnediyoruz. Bu güzel gaye 19” Dark tiği zaman Balkan birliği dünya &n sağlam bir desteği diye tom ve Bulgar milleti, Kendi hakiki tg ik Tİ, Balkan yarımadasının — T8ö9 ş kadderatı ve Avrupanın barış VE gf bakımından çok hayırlı ve gürel m atmış olacaktır... cu Bir, isyan hnrekeli “dmir düşünceler N ADIR-NADİ yazıyor” “Yunanistanda da mey borçlu bir hükümet var ki ha ği gündenberi memleketi hesabi"? Ifiibar edilecek eserler yer tan, hükümetinden ne kadar me duğunu son isyan hâdisesile bir terdi. Memleketin hiçbir manasız harekete karı a yak Ed ti hareketi bile olmadı. BİLAKİS Msi, hükümetle birlik olarak, iza içinde nizamı ve intizamı yerl iu Biz, Balkan Atlanlının bir 5 tile, bir vücut halinde bildiği” milleti, bildiğimiz gibi mam seviniyoruz. Avrupa sulhunun F© WE Balkan antantına, Balkan on? yi küvvetli bir Yunanistana hiye Dost milletin kıymetli Başveki ederiz. / Bir kadın > Dıvarla araba o" 0 da kalarak yarf” Dün Tahtakalede bir ih bir araba ile duvar ara' vücudunun muhtelif yerlerind” 7 Sml veri Tahtakalede Tomruk pi vinin kapısında oturmakta ol8” yi larında Kartifo ismindeki le da sokakta manevra yapmakta are #| merin idaresindeki yük ei denbire geriye gelmesiyle kadı” zeval. TA li SAN bas arasında #ıkışmıştır. yad: üzerine yetişenler kolünün kırılmış ve vücu dani telif yetlerinin ağır e olduğunu görmüşler ve ae hanesine kaklırmışlardır. e dan büyük bir servetin varisi Diğer taraftan, kort Barbara Hutton gene maa yacak, yalnız ayrı yaşıyacak' ği

Bu sayıdan diğer sayfalar: