A A EM Me Şİ, AŞK, gg m ye Eyüplü Eyüplü Heli 16 16 Haziranda hapisha- neden çıkmıştır. Bir müddet ötede beri- de dolaştıktan sonra Lâlelide oturan (1...) isminde birisinin kızı (M.)i ksllamağa başlamıştır. Çlrkü (M.) - in zengin oldüğunu duymuştur. Niha- yet bundan on gün kadar evvel evinden çıkan (M.) in yanma yaklaşmış ve bir. denbire:: “- Vay, Bayan (M.) nere- den çıktınız, nasılsinız, bakalım?.., di- yerek, kızın eliri tutmuştur. Tabil, bu vaziyet karşımda (o (M.) Şaşırmış, fakat Halid, “— Canrm be- ni tanımıyor musunuz, sizinle bundan bir kaç ay evvel tanışmıştık... diyerek kıza bir çok lâflar söylemiş ve nihayet onun #timadını kazanabilmiştir. (M) Halide fazla runamamakla beraber gö- rüşmekte fazla bir mahzur görmemiş - tir, Böylelikle bir müddet yürümüş. İer, bu srrada Halid: — (M.) hanım; şu elinizdeki çanta" yı müsaade ederseniz tayıyayım, hava sıcak, size fazla yük oluyor.,, demiş ve hemen elini uzatarak gantayı almıştır. Bü #ordda civardaki pazdra gelmiş bu- Junduklart için kalabalıkta ilerlemeğe başlamışlar, fakat işte bu anlar da Ha- Hid ne yapıp yapmış, bir kolaymı bula- rak kalabalık arasına karışmak suretile ortadan kaybolmuştur, (M.) Bir müdöet arandıktan sonra Halidi göremeyince işin farkına varmış ve hemen civardaki polis kârakcluna baş vurmutşur. (ML) in çantasmda mühim miktarda para bulunmamaşma rağmen - oldukça krymetli bitkaç yüzük ve küpe vardır. Karakol şikâyetçiyi derhal Emniyet Direktörlüğüne göndermiştir. (M.) kendisine gösterilen fotoğrat, ları uzun müddet tetkikten sonra biri sini göstererek: “— Buna çok benzi- yordu.,, demiştir. Bü resim Eyüplü Halidindir. Bu vaziyet üzerine ikinci şube ü- çüncü kısım memurları derhal faaliyete geçiyorlar, evvelki gece yarım Halidi Beyoğlunda bir barda kadınlarla eğle- nizken-sarhoş-bir helde tutuyorlar, . Derhal Emniyet Direktörlüğüne ge- tirilen Halid orada hâdiseyi iakâr et. | mek istiyor, fakat onradan çıkar yol olmadığını görünce herşeyi itiraf edi- yor. kinci şube Üçüncü kısım memurları tahkikatı Maha ziyade derinleştiriyor. Jar. Ve Halidin bir ay içinde kendisini ötede beride Halid kaptan diye tanıttı- ğini öğreniyorlar, Şimdi Halid Emniyet Direktörlüğün- de, adilyeye sevdelimek için tahkikat evrakının tamamlanmasın: beklemekte- dir. Gl Li Ben, hâdiseyi haber aldığım zaman inanmak istemedim, Çünkü bundan se. nelerce evvel Eyüplünün hapishanede öldüğü rivayeti çıkmıştı. Herkes artık onu öldü biliyordu. Hem nasıl olurda da, on bir sene hapishanede yattığı halde dışarı çıkar çıkmaz, bir aylık ser- bestliği kendisine çok görürdü? Fakat ahbabım israr edince öteye beriye baş vurdem. Haber doğruydu. Bunun üzerine, biraz müşkül oldu ama meşhur Eyüplü ile görüşmeğe muvaf- fak oldum. Halid, bir odada tahta bir sıranın üstüne oturmuş, ayağında çizgili siyah bir pantalon, üzerinde siyah bir ceket, ayaklarında da, gıcır gicir togün İs- karpinler bulunuyordu. Yalar sıcaktan olacak boynuna be- yaz Sir mendil bağlamış.. 11 sene hava- “sız güneşsiz bir yerde kaldığı halda, dikkatli bakılınca yakışıklılığı belli olu. yor. Esmer yüzünün hatları biraz bu- tuşmasına rağmen muntazamlığını hâ- lâ kaybetmemiş, yani heyeti umumiye- | si ile evvelce çök yakışıklı bir adam ol. duğu belli, Yanına yaklaştığım vakit başın: kaldırarak yürüme baktı. İçinden “acaba bu da kira? dediği belli oluyordu. Gazeteci olduğumu söyleyince gülüm. s0di, gayet nazik bir şeklide yanında yer gösterdi Ben emen: — Nas'laımız, biz sizi artık unutmuş- tuk. Dedim. Bir müddet dalgın dalgın düşündü, #onra cevab verdi: — Siz gazeteciler hiç bizi unutur mu- | »unmus; beksanâ dünya yizlne çıkar çik- maz karşıma gelivördiniz. l er ee 2 a aim ü Halid geliyorsun, Senin hapiste çıktığından biz haberdar değildik, buraya tekrar gelmeseydin. Halid derdini dökecek bir arkadaş Milmuş gibi işini çekti, Sanra; — Bilmem, dedi, bie halim no olucak. Daha ancak bir aydır serbest kalârm. Yi. ne biraya düştük. Hem hastalandı, hem de artık ibtiyarladım. “İş” yapacak halim kalmadı. Nerede o eski günler! Öyle şik giyinirdim Ki, ayni zamanda ya- ışıklı olduğum için avlarım kendi kon. dine ayağıma gelirdi, Şimdi o Minirh prensesi nasl kafes koyduğum hutmı- ma geliyor da, kendimden geçiyorum. Kadıncağız etrafımda porvaneler gibi dönerdi. Ben de firsat kaşırmas, soyar dururdum, Yeğiğim paranm, milcovlorin haddi hesabı yoktu. Fakat artık dedim ya, geçti benden, kendimi çok ihtiyar ve bitkin hissediyorum, ii sene beni mah- vetti, Eskisi gibi iş yapamam tabii, gü- zelliğim kalmadı. Ayni zamanda hasta. yım da, yürüyecek halim bile vok..... Helldi biraz söyletmek, eski macora- larından bahsettirmek !stadim, fakat 6 buna hiç yanaşmadı ve: — Ne Tizumu var, dedi. Artik olan du, Eskilerden bahselmeğe lüzum var mi? bundan sonra o miâcöralarımı, oncak hayatımın yezâne muvalfakıyet hulırı- ları diye kafamda aakiıyacsğım.,, — Peki, şü on bir seneilk mahkümi. yetin hangi suçtan olmuştu? — Beni, herkes bir kadın meselesin- den veya dolandırıcılıktan hapse girdim zannediyor, BAâ baztları bütün yaptı- Ewn suçlar yüzünden topyekün malıküm edildiğimi saniyor, halbuki benim hapse girmekliğime bir sdam öldürmem gebeb oldu. Kirkor isminde bir ermeni arkada, #rm verdı. Her zaman ötede “beride ar- kamdan söylenip dururdu. Bir gün ken- dizine güzel bir dayak çektim, fakat sonradan baktım herkese beni öldürece- Zinden hahseğiyor. Bu can meselesiydi. O beni öldüreceğine ben'onu öldürü- rürm dedim ve bir gün tabancayı çekti. Him gibi keralayı yere serdim, mahkeme beni 15 seneye maliküm etti. Beş sene af çorap atölyesi kurarak çalışıyor. epey de | para kazarıyordum, 16 haziranda Bur- sada tahliye olundum. Hastaydım bir müddet kendimi tedavi ettirdim ve on gün evvel İstanbula geldim. Fakat hemen iki gün içinde de bu İş başıma geldi. — Peki bu işten de kurtülursan ne ya- , — Şimdilik bu hususta bir kararım yok. Mâamalih bu da zaman, sıkhat ve kuvvete bağlıdır. Her şeyden vazgeçtim. Onlar 15 sene evveldi. e Söylediğim gibi ihtiyatladım da artık, bu vaziyetle ne ya. Pabilizim ki2...., Bu sırada aklıma tuhaf bir sual geldi. — Halit, dedim. Eğer bu suçundan kur tulur, eski güzel ve yakışıklı o halie ze- lirsen gene kadınlar peşinde koşar mısın? — müddet acı, 2€ı güldü sonra: — Ben gazetecileri bana karşı fena Şeyler yazdıkları halde £ severim, dedi. Ve onun için bu sualini cevapsız bırak» miyacağım, eğer o halimi alır, isen: bil- mem ama eski hastalıktır. Ayni şeyleri tekrar ederim gibi, geliyor bana, Ama aruk tecrübem 'de çok fazlalaştı. Şöyle ufak telek şeylere hiç bakmam. En aşağı beş on bin liralık parçalar olmalı. Sonra | sokakta elden kapıp kaçacak oldum mu da, hiç olmazsa bir. sarraf çantası gibi yüklü paketleri kaldırırım. Fakat artık dünyanm vaziyetini unuttum, Bilmem eskisi gibi zengin hovarda 'dul kadmlar gene çok mu?! Baktım, bu sırada Halidi tahkikat için sanki © mâceraları tekrar yaşıyormuş gi- bi dalgın dalgın söylenir bıraktım. Sabahaddin AYGEN Poğşak kelleieri Yazan: M.M. Osmanlı tarihine dayanarak hazır. lanan bu tarihi roman, okunmuya değer bir kaymettedir. “Yalan bir zamanda HABER'de oku. eş AKAY. SALAR Rd Ol ek HABER — Aksam nosrası Başvekilin beyanatı ap” Başlarajı 1 incide mütalaa etmek faydalı olur. Birincisi, memlekette mevcut istihsalât ve ona katılan yenilerinin kemiyet've keyfiyet itibariyle farklarını görmek, ayni zaman. du her sene bu milli istihsallerimizin fist farklarını mukeyese etmek. Veni, istihsalâtımız daha rantabi bir hale gel- miş midir? onu anlamak... Memleketimizde “İstihsalAtın arttığına, kalitesinin günden güne iyileşmekte ol. duğuna ve batti müstehlik lehine fiat farkları vücuda geldiğine şüphe etme- mek cal olur, Serginin gelecek sene - lerde bize bu bahiste daha müspet bir fikir vermesini temenniye lâyık görü- rün, İkincisi, dekorasyon ve ar kismırır. Bu sahada hayli yol aldığımız muhak- kaktır, Fokst memleketin föyizli bir mü. Ossosesi olan Galatasaray binasınm bize Pu hususta kat'i bir fikir veremediğini söylersek, herkesin mazur göreceğini &- miğ etmek lâzımgelir. Şu halde dekoras. yon ve ar kısmı hakkında terekki seyri- mizi ve mill zevkimizi tam masesiyle öğrenehilmek için bir sergi birasma ih. tiyacmız vardir. Sergide bu geler yöni ve enteresan maddeler dikkatimizi eolbetmiştir. Fa- kat bütün gördüklerimizc, menfleketin umumi kalkınma hareketinin tam mik- Yasi dersek aldarmış oluruz. Hareket #- lerdedir, Mevcut seraite göre, sergiyi muvaf. İak bir eser telâkki edebiliriz. Müteşeb- bislerini tebrik ve takdir ederim. Mini ekonomi namına eserlerini meydana a- tan müteşebbis sanatkârlarımıza tuttuk. lar; yolda hayırlı muyaffakıyetler dile- rim. Bence, sanayi demek, medeniyet demektir. Medeniyet demekse mübalâ- ğasız, sanayi demektir. ,Bakiler, sanaylle ziraati ayırmak gaf- letinde bulunmuşlardır. Halbuki ziraat ve Sanayi biribirini ikmal eden bir kül dür. Müli,ekonomi ve bilhassa bizim memleketin şeralti buna ayrı nazarlarla Fi.istin hâdiseleri Ag” Baştarafı 1 incide rasında asabiyet tevlit etmiştir. Şehrin muhtelif mahallelerinde arbedeler olmuş ve bu arbedeler es- nasında bir Yahudi ölmüş ve birçok Yahudi de yeralanmıştır. Şehrin aşağı mahailelerinde gece sokağa çıkılması ve ışık yakılması menedilmiştir, Askerler ve bahriye efradı devri- ye gezmektedir. Mıntaka etrafm- da münakalât inkıtaa uğramıştır. Yahudi maba'lelerini askerler, bahri, ye silâiherdazları mubafaza elmekledir, Şehrin şarkında ve Yahudi varoşlarına yakın mahallelerde gündüz dehi sokağa gıkılması yasaktır. Hayfada mukabelebilmie!i hare - ketleri derhal başlamıştır. Arap hatkı, Yahndi mağazalarını ateşle miş ve bu mağazalardan dördü ta- “mamiyle yanmıştır. Mukabil teza. hürcüler tarafından yakalanan ©to- möbiller, durdurulmuş ve darrilmiş- tir, Hayfaya varan bütin yollar kesil- “miştir. Dahil ile telefon muhabaratı da münkatidir. Askerler, nizamı yeniden tesise çalışmaktadır. Yafada umum! grev ilân edilmiş- tir. Hoyocan, Yafa ve Telârive hu- dut montakada bazı hâdiselere sobe. biyet vermiştir. Bir Arap, Tüvel. verle öldürülmüştür. Çarpışmaların önüne geçmek Üzere askeri müfreze- Ter, Yafa 1le Telâviy arasındaki ms- Kallede mütemcdi! surette dolaşmak: tadır. İngiliz askeri hara kuvvetlerine mensup tayyareler, her dakika mü- dahale etmeğe hazır bir hslde mın- taka üzerinde uçmaktadır, Resmi mskamlar, sabahki hâdiso- nin müsebbiplerin! bulmak üzere tah | kikata devam eylemektedir. tırmaların neticesi gizli tutulmak- tadır. Dinamltin gayet modern ve çek mükemmel makanizmalı olduğu e eni adi Araş | Bolvadin, (Hususi) — Resimde gör- düğünüz Atatürk büstü şehrin en güzel yerinde kurulan bir parkın İçindedir. Kaymakam Föyzi Akkur bu parki ve İngiltere Prağa nasihatcı gönderiyor Çekoslovakya Hükümeti Ingi terenin bu teklifini kabul! et Paris, 26 — Fransız harleiye nazır Çekoslovakya eiçisiyle (o görüşmüştür. Nazır sefirle birlikte Çekoslovakyadaki vaziyeti tetkik etmiştir. Dondra, geçen pazartesi günü lord Runciman'ın Praga gönderilmesin! teklif etmiştir, Lord Ha- Ufaks Peristeki ikameti esnsemda bu teşebbüsten Fransız arkadaşlarına malü- mat vermişti, Londrada kanaat ? Londra, 25 (A. A) — İngiliz siyasi mahafilinin nazarı dikkatini celbeden keyfiyet, lord Rüurclman'ın Çekoslovak akalliyetleri meselelerinin halli busu - sunda teşriki mesaide bulunacağına da- Ir bir İngiliz gazetesinde çıkmış olan bir haberdir. İFrankocular on bil esir almışlar Cumhuriyetçiler taarruzlarında muvaffak olduklarını Bürgos 26 (A.A.) Frankist kıtaat, Est- ramadure'de Don-Benito çıkıntısmı tat hir ederek on bin esir almıslar ve iki ba- tarva, girhiz kamyonlar ve bir tark dafii batarya zaptetmişlerdir.., Cumhurıyetçilere göre... Barselona, 26 (A.A) — Neşredilen bir tebliğde cumhuriyetçilerin Mekinöza ile Ampfista arasında Ebr nehrini geçmiş oldukları bildirilmektedir. 500 esir alın- miştir. Frankist tayyarelerin durdurmak için yapmış oldukları teşehbüslere rağ. men taarruz devam etmektedir. Şark o cephesinde cumhüriyetçilerin Kodiyel'in cenubu şarkisindeki o mevzi. lerine karşi yapılmış olar taarruzlar pis- kürtülmüştür. Cumhuriyetçiler, Betetayi ve Bejinin garbındaki mevzileri zaptet- Bombardımanlıı Valansiya, 26 (A.A.) — Gandiya lima- nı dün iki defa bombardıman edilmiştir. Tik bombardıman esnaşında-bir vapurda bir yangın çıkmış ise de derhal söndürül. müştür, Alilçant; 25 (A.A) «Saat B,45 de beş Frankist tayyare, şehrin üzerinden uça. rak kırk kadar bomba atmışlardır. San Blas mahallesinde 25 ev. hârap olmuştur. Dördü çocuk ve beşi kadın olmak üzere 13 kişi ölmüş ve 23 kişi yaralanmıştır. Rie'at , Valansiya, 26 (A.A) — Estramadure cephesinde düşman, Kampanarya, Kas. tera ve Monterubiyo dö serena İle mah dut olan çıkıntıyı kapatmak için tazyi- kine devam etmiştir. Çıkıntıyı teşkil et- mekte olan mevzileri işgal eden müdafi- ler, düşmanın almış olduğu takviye Kıta- atı karşısında bütün malzemelerini ala. rak geri çekilmek mecburiyetinde kalmış a Bolvadin'de yeni park , binde yaralanmış 19 çin , kullandıklarma dair evvelo8 | Gizliler mühim bir büstün etrafını daha güzel bir muştur, Bu park bütün Bol çin aksamları nefes al ve yeşil bir toplantı köşesi olı k 4 Bu gazete diyor ki: “Pariste diğine göre, Çemberlayn, Pragu göndermeğe karar Budan muksat, Çek hükümeti kere esnasında yardım etmek: hat vermektir.,, Prağ kabul etti : Prug, 25 (A. A.) — Hükümet if ©tmek Üzere lord Runciman! dermek hakkında İngiliz Almönvaya ma'ümat vr k Berlin, 25 (A. A.) — ba toşarmı ziyaret etmiştir. Ri bü görüşmede cari işlerin Mm Almanları meselesinin hallia8 etmiştir. elçisi bugün öğleden sonra Olduğunu | bildirmektedir... mk ağ bildiriyorlar Betice daha sağlam bir hale kaydedilmektedir. Villanöva dö Serena işgal etmiştir. Japonlar zehirli g kulanıyori? Hankov, 25 (Şekiayi da misyonerler hâstanesi © İngiliz doktoru H. Talbote La ederken bunların klorlu gazlö” ş da olduğunu görmüştür. Bu N kuvvetlerinin Matang mınti& berleri teyit etmektedir. Çinlilerin mukabil P Hankov, 25 (A.A) — bildiriyor: Çin ordusu namma söz # ik Mhiyettar bir sat Yang ği rl mup sahilinde takriben. ein ç sahilinde 23.000 Japon cem duğunu Meplirpe Son günlerde Çinliler Hi tang, Pengiseb ve Hukov bir mukabil hücum sehdeki mukabil hücum © edilen Japon askerleri in lemektedir. Yangtzenin gn halli müsademeler sükünet hfiküm sürmektedir. da Vangohiang şehrini imera