m A e e YK EŞ HABER — Akşam postası 28 TEMMUZ — 1933 SALI Hicri: 1357 — Cemariyelevvel; 28 ineğin değuşu irümeşin Bakıp 4,50 19,91 anan ote Mad Azmi va 303 1220 A0,l7 1) 2125 Lüzumlu Telefonlar çe için; 24722, Reyoğlu için: 44644, Kadıköy Icin: 60020, Usküdaz Mein: S0N25, Yaştiköy, Bakırköy, #ebak, Harahyn, Müyükdere,Feverbahçe, Kandili, Eren» köy, Kurlal, Büyüksde, Heybeli, Burger, Kınalı, için: Telefon mahsbere memu. runa yangın desk kâfidir. © Rami Mfaiyesi: 22711 Denir , , 36. 20 Beyağıt kulesi; 21096. Galata yangın kulesi: 49000. Sıhbi imdad: 44903. Möddelemumtik; 42290, era müdürlüğü: 24382, Elektrik Şirketi: Beyoğlu; 44801 » İstanbul; 24378, Sular; Idaresi: Beyoğlu: 44783, Beşiktaş: 40938. Cibali: 20172. Kuruosma- miye: 21708. Üsküdar « Kadıköy; 60773. Havagazi: Tstanbul; 24878, Kadıköy: 60290, Beyoğlu; 44543. Taksi Otomobili İstemek İçin Beyoğlu ciheti; 40084, Bebek ciheti: 38 » 101, Kadıköy etbetis 60447, Denizyolları Istanbul acenieliği: 22740, Karaköy: 42362. Pazartesi Tophancden 16,30 Mudanya, 20 Bandırma Salı Tophaneden 9,30 İzmit, 10,30 Mudanya, 19 Karsbiga, 20 Bandırma, Ga- Yetadan 12 Karadenir, Sirkeciden 10 Mersin, Tophaneden 16,30 Mudanya, 20 Bandırma, Sirkeçiden 15 Ayva. Çarşamba ık, 18 Barlin, Perşembe Tophaneen 9,30 İsmif, 16,30 Mudanya, 20 Randırma, Galatadan tamama 24 EVET, DİYORUM SANA YA BEN YANYT DA BALİNA , deresi Cumartesi Tophaneden 14, Mudanya, 20, Bandırma, Sirkeciden 15, Ayvalık, 18, Bartın Parar Topheneden 9, İmroz, 90.30 İzmit, Galatadan 8,30 Mudanya, 10,30 1x mir Sür, 12, Karadeniz, 22,20 Mudanya, Müzeler Aynsolya, Horon - Bizans, Yunan eserleri ve Çini Köşk, Askeri Müze ve sarnıçlar, Ticaret ve Sanayi Müzesi, Sıtıhi Müze: (Bu müzeler hergün #ast 10 dan 16 ya kadar açıktır.) Türk ve İslim eserleri müresi; Parartesiden haşka hergün saat 10 dan 16 şa kadar ve Cuma günleri 16 dan 17 ye kadar açıktır, Topkupı Müzesi: Hergün saat 13 den 16 ya kadar açıktır. Memleket Dışı Deniz Seferleri Romanya vapurları: Cumartesi günleri 13 de Köstenceye; Salı gönleri 18 de Pire, Beyrut, İskenderiye, İtalyan vapurları; Cuma günleri sant 10 da Pire, Brendizi, Venedik, Triyaste Avrupa Hattı Sirkoci İstasyon Müdürlüğü Teleton 23079 Semplon ekspresi hergün Sirkociden sant 22 de kalkar ve Avrupadan geleni saat ?,25 le Sirkeciye muvssalat eder, Konsansiyonel 20,30 da kalkar, 1003 de gelir. Edirne postası: Hergün saa! 8,50 de hareket eder, 19,33 de gelir, Anadolu hattı Hergün hureke! eden şimendiferler: Saat 8 de Konya, 9 da Anksra, 15,15 de kaedez ve Samsun, 15,80 da Eskişehir, 19,10 da Ankara ekspresi, 20 de Adapa: Bu irenlerden sat 9 da barsket eden Ankart mühtelili Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri Haleb ve Musula kadar sefer etmektedir. MUNAKASALAR: İnhisarlar idaresinin Paşalimanı bakım evinde yaplırılacak pencere tamiri işi açık eksiltmeye konulmuştur. Eksiltems yarınki çarşamba günü seat Ii de, darenin Kâbataşlaki levazım ve mübayant şubesinde yapılacaktır, Keşif badeli 2398 Jiradır. GEÇEN SENE BUGÜN NE OLDU? * Tifo salgını gittikçe zivsdeleşiyor. YAZAN ve ÇİZEN 12. Knradeniz, 142 o ÇBURİDAN — İmparator, asılı duran adamı gösters- » Yaklaşmayın! - diye bağırma: rek: — Artık açlığın ne olduğunu anlaya- cak hakle değil. - dedi. Kral; — Ne de susuzluğun.. , diye ilâve etti. — Pek rahata bensiyor. Bak Sen nehrinden gelen şu hazif rüzgâr, onu, nasil yavaş yavaş gallıyor, Cellâd Kap- Joş'ün böynüzları üzerine yemin ederim ki şu adamın gizli bir sevinci var, Ba- na âdeta gülüyor gibi geliyor. — Yatağından daha rahat, , — Giyom ne İdersin?. Asılmak pek hoşa gider bir şey değil. — öhhöğ!, — Bir tecrübe etsek... Ne dersin?. Böyle boş Jâflarla vakit geçirdikleri we açlıktan başları dönmiye başladığı 'bir sırada Giyom, Rikenin elini. tuta- rak: — Sus! Birisi geliyor! » diye mirıl. Mandi Fifsakika, bu sırada, nehir cihetin - deki köşeden sekiz on kişi görünmüştü. Meydana gelince durdular. İçlerinden biri diğerlerine bazı sözler #öyledi veya emirler verdi, Sonra ötekiler geri döne- rek Şatöleye doğru gittiler, Yalnız kalan adam, rahat rahat, di. tekli evin karşısındaki eve Hoğru yü - rüdü, Rike: ai Zengince biç adam!, - diye mıri- Giyom; — Rike! - dedi — Ne var?, — Bu adamin kesesi bizim cebimize girse bana çok iyi olacak gibi geliyor. — Bunu ben de düşünüyordum.. Galile imparatoriyle Bazoş kralı, Bir #çrayışta ayağa kalktılar. Bir kaç wa. niye içinde adamın yanma © yanaştılar, Onun? ei > rağmen üzerine atıldılar. * Cin ordüsuns Jepop İaaçruzuna mukabele etmesi emredildi. nen 57 İRİ TAE nm kalma MM MİL EA ve BURIDAN o AZ Giyom koşarken: — Ne kadar? . diye soruyordu. Adam: — Gümüş, altın karışık! Az sonra — Yetişiniz! İmdat! Hırsız var! - di- anlarığ. ye haykırdı, — Noel - Yamb - Tortun meybanesine Bu sırada yere yatırılmış bulunuyor» du, Giyom omuzlarından yakalamış ve bir eliyle ağzınıda kapamıştı. Bu srada Rike Odriyo da teplerini kârıştırıyortdu. Bu betbakt adam, ken, dini müdafaaya çalıştıysa da korkudan ve Bürraskım eliyle ağzını kapamasın- dan boğulma derecelerine gelmişti. İki dakika sonra gerek Rike ve ge * rek Bürrask kaçmışlardı. ... Adamın bâğrışiyle, yakındaki evin penceresi açılarak telâşlı bir kadm yü- zü göründü. Sonra bir kapı açıldı. Meş'âleler göründü. Yedi sekiz uşak, hemen dışarıya fırladı. Arkalarmdan gelen iki kadın zavallr adamın üzerine eğildiler, Kadınlardan biri; — O, dedi. Zavallı kocam, Diğeri de: — Zavallı babam, - diye bağırdı. Bağırmalar, ağlamalar, küfürler bi. sibirini takip etti, Sonra adam eve götürülerek karyo. lasına yatırıldı. Kızıyla karısı, hemen tedavisine baş- Jadılar. İhtimamlar: sayesinde ertesi gün öğleye doğru ayılabildi. Ağzından çıkan ilk sözde: — Elbiselerimi, çabuk elbiselerimi, demek oldu... Elbiselerini getirdiler. Adâm cepleri- ni aradı. Galiba aradığını bulamamış o Jacaktı ki dehşetli bir külür savurdu, Karısını itip kaktı, Uşaklarını dövdü., Karısın yiip kaktı. Uşaklarını dövdü. f e lem e e, gidelim. Bize kapısın: açar. Kendisin- 'den emin de olabiliriz, Beş dakika sonra, iki ârkadaş, Tirvaş sokağma vardılar. Yurarukla, tekmey- Ie alıçlarının kabzeleriyle kapıya vur. mıya, şiddetli bir gürültü yapmıya baş- Jadılar, Bu fona sokakta bu gibi gürültülere herkes kahıksamıştır. Bu yüzden kim- se ehemmiyet bile vermedi. Bürrask; — Hey! Cehennemin meyhane. cisi! Hiye bağırıyordu. Dar bir pencerenin aralığından bir baş göründü. — Paranız var mı?. .diye sordu. — İster altın, ister gümüş iste, hep” si de var... Karnımızı doldurmak için yeter, artar. lem de senin çarpuk ba- caklarını şeytan gibi sıçratacak kadar. Noel - Jamb - Tort: — Pekâlâ, açıyorum öyleyse! . dedi. * İçeriden çekilen sürgülerin gıcırtısı işitildi, Zincirlerin, anahtarların müt- hiş gürültüsü sokağı kapladı. Nihayet cüce göründü. Rikenin ilk işi, gümüş ve altın para- lala dolü avucunu göstermek oldu. Cüce; — Vey! Madlon!.. Hele biraz dur.. Burada aç ve susuz iki kahraman vâr- ken sana uyumayı öğretirim, şimdi, - diye bağırdı, Giyom: — Aşlıktan kuduruyoruz! Rike de: — Böoğazımız cehennemden farksız. Yanıp tutuşuyoruz! . dediler. Bir masaya oturdular. Hizmetçi kız .Madlen da, yattığı delikten gözlerini —iayterüre e meyhanecinin * 26 TEMMUZ — 1990. War Dön Istanbul RadY” 26 TEMMUZ — 1938 18,30 kafif müzik, Tepebefi bahçesinden, 19,10 Saksofon Fsengin, riyaseti eumbur fil kestrasından, 19,50 borsa Grânviç rasalhanesinden ni rı, Vedin Rıza ve arkadaşları “ei Türk musikisi (Suzinâk, Hü”. hava raporu, Ömer 20,48 Rust rafından arapça söylev, 21 > kestra, 21,30 Cemal Kâmil v6 tarafından Türk musikisi ( 22,10 müzik varyete, o TepeB bahçesinden naklen, 22,50 son erlesi günün programı, 23 EGE TİE MM, > 2 yardımiyle ateşi yakarak, yemek zırlamıya başladı. İki arkadaşın * leti dolduktan ve hararetleri giti sonta meyhanecinin parasını ÖĞ birer İskemle üstünde sabaklemsK” sasdesine kavuştular, Paralarını saydıkları zaman çok“ gin olduklatını anlamışlar. İ Bürrask: a — Iki ay kadar zevk ve safa 9” paramız var. Rike paraları, içine konulmu$ " ğu kâğıtların içine yerleştirdi. Giyom: — Bü kâğıt da ne? - diye sordt — Herifin cüzdanı, Paraları içine koymuş. i Kâğıdı ağtı; eği — Vay!- dedi. Yazık wn Belki şeytanın bir mulavelesif yom oku Sele şunu.. İyi > Acaba burmeş'aleler mi iyi gi yor, yoksa ben mi fazla kaçırdı. ; Giyom kâğıdı alarak çabucak E” geçirdi, Yavaş yavaş ayılıyor ve sir Rikenin kulağına eğilerek : — Kimi soymuşuz biliyof dedi. — Kimi? Yoksa şeytanı #8? — Daha fenasını! Paris ni, Bu kâğ:t, Paris şehremini Pressi namına kraliçenin yüz taçlı altın ekülük çekti" Şaşıran ve biraz ayılan alarak okudu. — Hayda!, « dedi, Kahkahalarla gülmiye yaşli Giyomun hayret ve kor! ce öyle kuvvetli güldü ki deki teneke kaplar sarsıldr arkadaş, karşı karşıya a lerini masa üzerindeki KİZİ di öyle gülüyorlar, öyle kati “iğ