27 MAYIS — 1938 Zrğn değilmi! 7 Belediyeye bir ültimatom! Belediye menbalarından bir zaman- lar gazetelere göyle bir havadia ya, yılmıştı: Çöpçüler her gün sabahları muay - yen saatlerde İstanbulun her evine uğrıyacaklar ve halktan çöp İstiye ceklerdir. Vermiyen olursa bunlar po. Ws vasıtasiyle tazyik edilecektir. Bun. dan maksat halkm çöpleri gizlice öte- ye beriye dökmelerine mâni olmak tar. Bu bavadisleri okuyan ve İnanmak gafletinde bulunan bir adam için ar- tık şöyle bir sual varid değildir: Divanyolu caddesi gibi kalabalık ve şehrin birinci sınıf caddelerinden biri üzerinde bulunan binalara da çöpçü uğramaz olur mu? Bu da mümkünmüş meğer; o civa- Ta yeni taşman bir arkadaşımız bu. nu bize temin etti, Arkadaşımız diyor ki; “Bu yaz günlerinde (o başmısza bir çöp derdi çıktı. Sabah akşam penee - relerden sokakta çöpçü gözetlemekle meşgulüz. Mahut arabalardan biri gö- züktü mü hemen çöp tenekesini yaka. layıp aşağıya koşturuyor, çöpçüyü da- vet ediyoruz Fakat geçen araba 80 - kakları temizlemeye memur olduğu İ. sin evden çöp almıyor. Biz “haibü hâsir” geriye dönüp tekrar nöbet o mevkilerimize geçerek Söpgü gözetleme İşine yeniden başlı. yoruz. Ne gelen var, ne giden! Apartı- man kapısına çöp tenekelerini yığıp bırakamayız, çünkü çöpçü her gün de. Zil hattâ haftada bir dahi gelmediği- ne göre, bu kapı bu vaziyette mezbe- lelik olur, Onbeş gün içinde bir defa çöpçüyü yakalamak müyesser oldu. Kendisine derdimizi arzettik. Omuz silkti ve söy. lendi: — Ne yapalım! boyuna kum taşıyo. Tuz, çöp almaya vakit kalıyor mu ki! Gazeteniz vasıtasiyle halimizi bele diyeye bildiriyoruz. Bir haftaya ka. dar bir netice çıkmazsa bütün apartı. man sakinleri bir el arabası tedarik & dip çöplerimizi bununla pek yakm o. lan İstanbul Belediyesi öntine gönde- Terek oraya ve şöyle görünür bir yere dökeceğiz. Son ilmidimiz bu. Belki faydası olur!,, Hasır örgüden yazlık bir kadın şapka- NM. Alım üzerindeki kısımda bir fiyong dardır, game MOSKOVA Türkiye içın Radyo Konseri 29 Mayıs 1938 Pazar günü saat 18,30 da Moskova radyo istasyonu 19, 76 VE 24, 88 Kısa dalga üze inden -, vaktile Türkiyede konser Vermiş olan meşhur san'atkârlardan Viyolonist OYSTRAH ile ŞANTÖZ ARSOVA'nın iştirakile. Türkiye için tertip edilen bir konseri neşre dscektir, BA konser ayni zamanda Kiev 1210 -, Simferyol - 360,6 ., Erivan *s TBİL?St ridyo istasyonlariyir Meşredilecektir. Konserin teknik sr tm saat 1R de başlıyacaktır. Deniz ve kara st- * | nırlarımızdan mem leketimize giren ve çıkan ber insan, Türk gümrüklerin. MESELE Türk Gümrükleri KA Intizamı ve memurlarının çalışma tarzlle Numune eserdir Gümrük memuru basit bir kolcu değildir, o, bir deki intizama ve bilhassa memur. larımızın kibarlık, & nezaket ve “elendi. liklerine hayran ol. maktadır. On yıl & evveline gölinceve kadar bize gelen her yabancı, gidip dolaştığı her yerde, gümrük memurları. © mız hakkında 17- na geleni söyler, dedikodunun nevini yapardı. Evvelâ bu dediko. dular bitti. Sonra, üst perdeden konuşup kendile- rini dev aynasında görerek memurları mıri “takdir etmek,, itiyadı başladı. Daha sonra, yani şimdi, çok geriol duklarını anlamış insanların iyi ve me deni bir hal karşısında duydukları hay- rarlığa benzer bir hayranlıkla konuşu- yorlar. Bu mucize nasıl oldu? Bu büyük değişikliğin sebebi ne? Bizim görüşümüze göre bu O hâdiseyi şöyle izah etmek mümkündür: 1 — İmparatorluğun gümrükleri cid- den çok kötü şeylerdi. Bunları heğen- memekten, bu gümrüklede çalışanları şikâyet etmekten daha tabil bir şey ola- mazdı. 2 — Cumhuriyet ilk yıllarında da güm rük memurlarından şikâyet eriilmesini ta bif bulmak mümkündü. Zira gümrük çok karışık bir mevzudur. Muameleleri A- rap saçına dönmüş, biribirinden kötü i- tiyatlar, anane (2!) ler sahibi olmuş bir gümrük 3 yıl, beş yl içinde odüzeltile. mezdi. Cumhuriyetin kuruluşundan iti- baren giriştiği hareket, ilk tesirlerini an- cak altıncı yedinci yıllarda göstermeğe başlıyabildi ve tabii gümrüklerde gene aksayan bir çok taraflar (ovardı. Fakat eski gümrüklerle yeni gümrüğün arasın- daki fark gene bir hayli mühimdi. Cum- huriyet gümrükleri Avrupa gümrüklerile ayni ayara ulaşmıştı. Bu “ulaşma, sey- yahlardan, tabif ancak bir “takdir, ko- parabilirdi. Fakat cumhuriyet hükümetinin hede- fi böyle sadece “takdire değer, bir güm- her Hasta “çocukları korkutmamak İVERPOL hastanesinin bir salonunda 20 yaşmda bir hastabakıcı, 12 hasta çocuğa bakmak vazifesi» ni üzerine almıştı. Meri Con femindeki bu kızcağızm va- zifesi başında çok feci bir gekilde öldüğünü bir Fransız ga. xetesinde kuduk: Mis Con eczanede bir ilâç hazırlamaktadır. Bir dikkat- sizlik eseri olarak ispirto lâmbasını deviriyor. Birdenbire Ibisesi ateg alıyor. Salona bitişik koridorda asılı bir yangın söndürme â. Bun almak için bastalarm yattığı salondan içersindeki elbisesile »n İki hasta çocuğun karyolalarmm yanımdan gecerken yanlarm korkacağını düşünüyor. Küçük hastaları ürküt- nemek için elhiselerini cezanede söndürmeğe çalışıyor. 'nsan kudretinin Üstüne çıkan bir cesaretle sesini bile çı- eti vardır. veçmek lâzımdır. Kızcağız, âteşler 'rarmadan vücudunu yakmaya başlıyan vor. Nihâyet ataşi söndürebiliyor, fakat kendisini ölüme <adar sürükliyecek çekilde birçok yerlerinden yandıktan MTA... Eczaneye bir iş için giren diğer bir hastabakıcı onu »aygm buluyor. Tedavi ediyorlar, bir aralık kendine geli- yor. Fedakâr hastabakıcınm son sözleri şu oluyor: “beni bayılmış olarak hastaların odasından geçirirken çocuklar çi korkmamıştır ingallah,.. Ve sonra ölüyor. Gümrük memurlarımız yolcuların çantalar bilyük bir nezaketle araştırırlar rük kurmak değildi. O, “nümumei eser, yaratmak istiyordu. (Ve “takdirler,den hükümet şimarmadı; — Ooh! Gümrükleri adam edebildim. Demek için bü dereceye ulaşmayı kâfi bulmadı. Plânlı, dikkatli o çalışmasına devam etti, Nihayet bugünkü Türk güm rüklerini kurabildi. Gümrük, her şeyden evvel “memur, meselesidir. Ve gümrük menturunu yetiş. trmek hiç de kolay bir iş değildir; 1 — Az paraya kansat edecek, 2 — Çok çalışacak. 3 — Hayatımı tehlikeye koymaktan çe- kinmiyecek, 4 — Eğlence, istirahat, merkezlerin- den uzaklarda, bazandağ başlarında, bazan hudut köylerinde, bazan çöl orta- larında yaşamağı göze alacak. 5 — Çok şey bilecek, çok zeki olacak. Leb, demeden leblebiyi, dalgın bir bakış- tan “eroin erin saklı olduğu yeri, bir kaş işaretinden altın kaçakçısını, bir el tit- teyişinden uzatılan bir çantanın Sırrını, ve eştanm istif tarfından bir bavulda ne kaçırılmak istendiğini anlayabilecek. Ve... dalavereniin her türlüsüne müsait bir yerde çalışırken dahi namuslu olacak, vekarlı olacak, çalmıyacak, anafor ara- mıyacak. Üstüne üstelik temiz olacak, nazik olarak. *e, bir memleketin o gümrükleri ile nhk uyandırması bunun tir. Ve bir çök büyük lerde dahi böy- le memur yetiştirememişlerdir. Umum! harp sonuna ve hattâ son bü- için kadm varmış. etmişler. devletin. idare teşkilâtını temsil eder yük ekonomik bulr rana gelinceye kadar “4 © dünyanm ancak sa £ yılı sekiz on devleti, gümrüklerinin intiza- mı ve memurlarınm çalışma tarzları ile Şimdi ise, yeryü- zünde (o gümrükleri “beynelmilel bir hay ranlık “mevzuu, O- Tarı devletlerin sayısı dördü beşi geçmez. Gelen seyyahm bizi takdirden o vazgeçip karşımızda küçülmesi ve bize hayran olma sı bunlandır. Evvel- ce belki onun mem- leketinde de (böyle gümdükler vardı, fa- kat şimdi kalmamıştır. o Avrupanm bir çok memleketlerinde gümrük memurları, ya arsız, ya haysiyetsiz, ya kaba, ya a- naforcu, dilenci yahut pek can sıkıcıdır. Bazı hudutlarda trenin beher vağonuna kırk elli memur birden saldırıyor. Kom. partimanlar Japon istilâsına maruz kal. miş Çin şehirlerine dönüyor. Hani insan, suratlarmı ve (üniformalarını görmese, bavulunun bir Hunguz haydudu tara. fından yağma edildiğini sanır. Uzun bir tren yolculuğu insana bilâ ih. tiyar, muhtelif gümrükler arasında bir mukayese yaptırıyor ve pek tabif olarak gümrük memurundan (memnun kaldığı memleketi yolcu diğer memleketlere ter- cih ediyor. Onu beğeniyor. Onu seviyor, Onu takdir ediyor veya ona hayran 0. tayor. O memleketi medent buluyor. .. * Gümrük memuru basit bir kolcu değil- dir. Gümrük memuru bir devletin. idare teşkilâtını temsil eder. O hergün, trenle- rin, vaparlarm taşıdığı binlerce mü- meyyiz huzurunda mensun olduğu devlet namına bir medeniyet, disiplin ve zekâ imtihanı veren mühim bir (şahsiyettir. Yeni Türk devletinin kara ve deniz hu- dutlarında, bu disiplin, medeniyet ve zekâ imtihanmı muvaffakiyetle geçiren ve bize havranlıklar toplayan memurla. rımızla mağrur olalım. ağ vw id Pantalonlu kadınlar.. NE vapürunun son seferinde birinci mevkide 63, ikinci mevkide de 21 pantalonlu Meşhur sinema yıldızı Marlen Ditrih tarafından çi- karılan bu modayı bütün Los Anjelos kadmları kabul Holivutta sütçü kızları bile pantalonlia geziyorlar. Çocuk anaları, miniminilerinin arabalarmı pantalonla sürerek sokaklarda dolaşıyorlar. Kibar kadmlar, çay zi- ziyafetlerine pantalonla gidiyorlar. alvlerle çarpısı. Bu moda, Paris kadınlarma da sirayet etmiştir. Ge- çen hafta içinde gehrimize gelen General fon Ştolben ve Milvok adir seyyah vepurlarında bulunan bir çok ka- dmlar pantalonla şehrimizi gezmişlerdir. Pantalon modası hakkmda müteleası sorulan Paris terzilerden biri göyle demiştir: “— Bu, yeni diinya kadınlarının gârabet göstermek için çıkardıkları bir modadır. Fakat ömrü pek azdır. Zira, dtinya modasmm hâkimi olan Paris terzileri böy- 16 bir moda çıkarmayı esla akıllarından geçirmemiş- tir lerdir, Yu, kadmlarm aleyhinedir, Kadmlar rob, rob da kadınlar için yapılmıştır. Pantalon, kadımlara yakışmaz. Göreceksiniz, gık kadınlar buna rağbet göstermiyecek- » Alman meselesi, Çekoslovak er Çekoslovakyadaki Alman liyeti lideri Her Konrad Henlayn sında vukubulan görüşmelerle nazik| safhaya girmiş bulunuyor. Ortadaki ginliği izale için İngiltere, Almanyz Prag nezdinde teşebbşslerde bulun birinin biraz daha munsıfane, diğe ise biraz daha mutedilâne ve makul Gavranması yollarını araştırmıştır. nün meselesini teşkil eden Çek - Al vaziyetini C.F, Melirlle adındaki İn. muhârriri İngilterenin haftalık meci alarından birinde büyük bir nüfuzu zarla izah etmiştir. Bu makaleyi k tarak derosdiyoruz: “On beş milyonluk bir nüfusun üç çuk milyonunu teşkil eden Çekoslo' ya almanları idari hürriyet (istiyo: Bu Alman ekalliyetinin ekseriyetini kil eden Südet Almanları, Her Kori Henlaynın liderliği altında Çekosl kanunyesasisinde kati (değişiklikler pılmasını arzu ediyorlar. Onların ii leri şunlar; (1), Muhtariyet; (2) K sahaları dahilinde Naziliğin ta (3) Çekoslovakyanın Rusya d zl dan ayrılarak Almanyanın dış siyasel uygun bir dış siyaset ittihazı, Çekoslovak hükümeti Alman ekal tinin arzularını yerine getirmek içir! den geleni yapmağa Oâmadedir; a yukarıda sayılan üç maddeyi kabull mek onun hiç işine gelmemektedir. g kü bu şeraiti kabul etmek demek Çe! lovakyanın kendi eliyle istiklâline birl hayet vermesi demektir. Çekoslovakyadaki Alman ekalliy Südet Almanları deniyor. Bu, Çekci vak Almanlarının ekseriyetinin Süde land diye tanılan Çek - — Alman h dunda mütekâsif oluşundan ileri geli Maamafih Südetenland denilen bu mın münhasıran Almanlar tara isgal edildiği anlaşılmasın. Çekoslov; nın diğer yerlerinde Almanlar bulur fu gibi burada da oldukça mühim Cek nüfusu vardır. y Bohemyanın Alman kısmında 1,965, Alman, 384,116 Çek (vardır. Mora nın Alman kısmında (437,143 Alm 713/760 Çek mevcuttur. Bu havali Çek nüfusu nlebeti yüzde 168 ve dir. Moravianm Çek kısmındaki Alı rüfumu nisbeti İse yüzde 12 dir. Alman ve Çek unsurlarınm bu ki Nribirine karışık olduğu bir yerde r takil muhtariyetler vücuda o getirmi #nkânsızlığını yukarıdaki rakamlar iyi tebarüz ettirmektedir. e Almanlaı #rnek alarak muhtariyet sevdasma şen Polonyalılar ve Macarlar için de ni şey varittir. Onlar da Çekosloval ran herhangi bir kısmında kati bir Tuluk halinde değillerdir. Bundan başka Ounutulmamalıdır Südetenland'daki ekseriyeti teşkil « Almanlar daima Alman Rejeh'nin d da kalmışlardır. Onlar daima, tarihi hemya krallığının bir cüzü olarak maşlardır. o Çekoslovakyanın Boher ve Alman Reich'i arasmdaki bugü hudutları bundan yedi yüz sene evi Roma Almanyasınm Bohemya kra ile arasındaki hudutlara aynen tek eder, Çekoslovakyanm bugünkü kanun oradaki Almanları hürriyetlerinden n rum eder mahiyette değildir. Çek vakya Almanları merkezi hükümette alabilirler. Bundan başka ekseriyeti kil ettikleri sahalarda bütün idare men hemen onların elinde gibidir. N sun yüzde yirmisinden fazlasını te ettikleri yerlerde gazetelerini oçıkar ve İsterlerse kendi dillerini kullanır Bu imtiyazlara rağmen Çekoslovak manlarının arasında (o gayrimemnu çoktur. Bu Çek hükümetinin veya or ki Almanların hüsnü niyet sahibi o malarından değil de her yerde ok gibi hükümeti temsil eden küçük rü Çek memurlarının idat etmektedir. Çekoslovakyanın smaf hayatının mühim kısmı memleketin almanca nuşulan havalisinde temerküz etm Binaenaleyh dünya ekonomik buht nm tesirleri en fazla iu havalide his tir. Bu da buralarda Hitler propaga sı yapılmasını kolaylaştırmıştır.