19 Nisan 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

19 Nisan 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Maçka 16. K.F: Yaşınız 30 etrafındadır. Boyunuz orta veya ortanın altındadır. Bünyece dol- gunsunuz. Şişmanlamağa istidadınız mu- hakkaktır. Evlisiniz, fakat his meselele- rinde kendinizi hariçte de serbest tütuyor sunuz. Memur olmanız — muhakkaktır. Maaşınız muhtelif sahalarda masraf yap- mağa müsait değildir. Bu yüzden borcu- nuz vardır ve krediniz de kırıktır. Haya- tınızı tanzim etmeniz, vaziyetinizi bu bâ- kımdan düzeltmeniz şayanı — tavsiyedir. Çocuk babası olduğunuzu tahmin etmek teyim. Artık bundan 5 sene evvelki ha- yata devam etmemelisiniz. Yuvanız size daha tatlı mecburiyet ve vazifeler tahmil etmektedir. Saadet ve neşe arzu ve ihti- yacınızı, evinizin içinde aramalısınız. Bu nu tecrübe ediniz, aldanmadığınızı göre- ceksiniz, —T3iğ- Kızıltoprak A. B. N.: Beraberce iş yapmakta olduğunuz za. Kendinizin, akrabonızan, aldka. dar olduğunuz bir kimsenin, be- raber iş yaptığımız ve yapacağı- nız bir zatın tabictlerini, huyların nt, kebiliyet ve istidellarım, te- mayüllerini ve evsafım — yan ve imzasını mütehasınsımıza taklil ettirerek katl şekilde öğrenebilir- siniz. Tuttuğunuz bir işte muvaf- fak olacak mısımız? Muhitiniz sise karşı samimi midir? Kusur ve me- tiyetleriniz nedir, hayatta muvoj- fak olabilmek için ne yapmalısı. nız... Bunları yazı ve imzanızı tak- bit ederek mütehassısınız size iti- vez kabul etmiyecek şekilde söylü yehilir. Yüzlerce — okuyucumuzun takdir mektupları bunun en sağ- lam delilidir. Böyle bir tahlil için, 307 ve sol el ile yatılmış herhangi dört satır yazıyı, müteaddit im- sayı, mümkünse elin kâğıda çizile miş Tesmini gönderiniz ve dirsek- ten Bileğe kadar olan — mesafeyi santim olarak bildiriniz.. ta alt yazı ve imzayı tahlil ve tetkik et- tim. Tesbit edebildiğim hususlar — şun- Türk Hava Kurumu Büyük FBiyangosu I. nci keşide T1 Mayıs 938 dedir. Büyük ikramiye 40.000 Liradır. Cevapları veren Profesör Sanerk Grafto'oji ve Grafametri mütehassısi lardır: 1 — Bu zatın yaşı 35 etrafında- dır. 2 — Boyu — uzundur. 3 — Bünyece ortadır. 4 — Menfaatlerine çok bağlıdır. Fakat akıllıdır. Bu itibarla şahst menla- ati için uluorta hareket etmez. Başkasını aldatırsa sonunda zarar edeceğini düşü- nebilir. 5 — Sözlerinde mübalağaya mü- temayildir. Onu dinlerken bunu halırı- nızda tutmallsınız. 6 — Temayüz etmeği çok sevdiği için iş ve muvaffakiyetleri daima benimser. Bu da muvaffak olacak bir işte ilerisi için şimdiden sizin gözünün de bulunduracağınız bir keyfiyettir. Her saat başında boru Çalınan bir kule Polonyada, Krakovda Sent Mari ki- Tisesinin kulesinden tamam 7T00 sene . dir her saat başında bir boru çalınır. Bu, 700 sene evvel şehri saran Tatar, lara karşı gehri uyandıran ve bir Ta- tar okuyla ölen kule nöbetçisinin ha. tırasını taziz için yapılmaktadır. Her seferinde boru, âni, boğuk bir sesle, tıpkı nöbetçinin yedi yüz sene evvel vurulduğu anda öttürdüğü gibi niha. yetlenmektedir. Diş Doktoru Necati PAK$Şi * 5 Hastalarını hergün sabah saat 10 dan akştın 19 'a kadar kabul eder. Salı ve cuma günleri saat 14 ton 18 e kadar parasızdır. Adres? Karaköy Tünel meydanı, Tersane caddesi başında No, 1/2 we MARKİZ DÖ POMNPADUR Süzon derhal kapının - aralığından göründü, ona scssiz olmasını işaret et- mek için parmağıtı dudaklarma götür- dü ve bahçenin kapısını toknar kapa- dıktan sonra, onu elinden tutarak, se- min kattaki küçük salonun kapısıma ka- dar sürükledi. İçeriye girdi, kapıyı iti- nayla kapadı, perdeleri çekti ve lâmbayı yektı, sonra: — Evde herkes uyuyor, dedi. Fakat uykusu çok hafif olan madam kolaylık- İa uyanabilir. Bunun için, mösyö, alçak sesle konuşalım.. Eldivenleri — getirdi- niz mi?, Berni: — Eldivenler! dedi.. Artık eldiven komedyasını hiç düşün. miyordu.... « — Doğrusu, eldivenleri unuttuml.. Sizi o kadar düşündüm ki.. — Ahi.. Mösyö, beni azarlatacakır- nız, belki de kovduracaksınız.. Berni, mükâleme, mevzuunu çevir- mek için bir ıstırap nidası çıkardı ve bağlı olarak sol kelünu yokladı. Hakikaten yumuşayan Süzon da sa- mimi biz tavırla : —— Zavallı mösyö! dedi. Çok mu istı- rap çekiyorsunuz?. Yaralandınız, öyle mi?. . — Evet,, bir düelloda sol kolum ya- ralandı. Fakat küstah bunun cezasını derhal ödedi, çünkü kılıcım, onun göğ- sünü baştan başa deldi!.. Süzon, Berninin buradaki huzurunu meşru kılan bahaneyi kendisi de unuta- tarak bağırdı: — Aman ya Rabbim! Düello!, Her halde bir kadımn için, değil mi?. — Eğer size, bu düelleyu kimin için yaptığımı söylersem, benim — sözüme İnarır mısımız?, — Evet.. Çünkü sizin gibi asilzadeler yalan söylemezler.. Berni mükemmel bir tabillikle : »— Şu halde size yunu söyliyeyim ki, dedi, düclloyu sizin için yaptım!.. — Benim için mi?, Siz alay ediyor- sunuüz, mösyöl, — Hayır! Size şerelim üzerine söz yeriyorum ki, sizin için dövüştüm!. Hem bunu tiçin garip buluyor - sunuz,. Mademki sizi seviyorum — Beni seviyor muşunuz?. Berni, genç kızım göğsünün, heye. canla İnip çıktığını gördü.. Güzel hiş- metçi kız kızarıyordu. Ne kadar zeki olursa olsun, bir asilasdenin kendisine ilânı açk etmesi onün guürürünü — okşu- yordu., Asilzade, gençti, hiç te çirkin değildi ve samimi görünüyordu. Bundan başka bir nevi hürmetle ko- nuşuyordu, Ki bu da, Süzonun gururu için, görülmemiş bir tatmindi. Berni devam etti: — Sizi sevdiğimden nasıl şüphe ede- bilirsiniz? Bunu sankj anlamamış mıy- dınız? Başka türlü olsaydı, bu evin et- rolında betbaht bir serseri gibi delaşır mıydım? Şimdi.. Bu anda.. Ayaklarınız altında bulunuş muydum, ey güzel Sü- zon?. Berni, bu sözlerle beraber, dizleri ü. rzerine yere yıkıldı.,. Süzon, mestedici bir Tüya içindeydi. Berniyi elinden tuttu ve kaldırarak sordu : »— Fakat benim için, nasıl ve niçin dövüştünüz?. Berni: <— Bunu izah edeyim!.. Dedi ve istenen sebebi bir an içinde kafanında bularak sordu: — Mösyö Berryeyi tanıyormunuz, değil mi?, Süzon ürpererek: — Yani... Dedi, fakat Berni ,onun sözünü kes- tis — Benden birşey saklamayın, Bü- zon! Her halde biliyorsunuz bi, ben de polis müdürünün husust ve mahrem 19 NISAN —. 1938 YAZAN ve Gizer YVALTIDİSNEYG ASALETMAŞB...S/ZiN YENİ YZ BUNU Şönü İŞTİŞARE. ETTİR YORuA. BUNU YN FAKAY TANAMMDL ED; 6/Bİ PkŞikee, MARRIZ DO POMFAUUR * 178 kütibiyim.. Sizi, buraya onün yerleştir- diğini peklâ biliyorum.. <— Pekâlâ! Öyle olsun!.. Şu halde?.. — Şu halde dinleyin: Bundan üç gün evvel, mösyö Berrye, ismini rik- Tetmiyeceğim, bir asilzadeye, benim ya- nımda, sizden ne beklediğini izah edi- yordut.. — Yatf.. Halbuki mösyö Berrye beni temin etmişti ki.. — İtimat etmeyin, Süzon! Berrye vicdansız bir adamdır.. Mevzubahis bir asilzadeye, majeştenin bazı sırlarını öğ- renmek üzere siri buraya yerleştirdiği- ni söyiüyordu.. Bunun üzerine asjlma de gülmeğe başladı ve «izin hakkınış- da, tahkiriâmiz telâkki ettiğim bazı sözler söyledi.. Ben bir şey söyleme» dim.. Fakat, bu küstah dışarıya çıkınca, onu takip ettim, sokakta ona yetiştim ve göyet nazikâne bir selâm verdikten sonra kılıcındaki şeridin cidden çirkin olduğunu ve bundan daha gülünç — bir şey takılamıyacağını söyledim. Adam kırdı. Ben alaylarımda israr ettim, Ne. ticede, ertesi sabah, Lüksemburgun bir köşesinde karşılaştık.. — Benim için!., Si bunu benim için yaptınız. öyle mi?, » Fransua dâ Berni, ne diye vevdiği insan için dövüşmesin?. Berni, bunları söylerken, Süzonu be'inden kavramıştı.. Ksasen teslim ol- maktan başka bir yey istemiyen güze! kız, gösteriş için biraz mukavemet etti ve netice itibariyle istenilen buseyi ver- di, Bunun üzerine, Berni, sanki aşk ateşi içinde kavruluyormuş gibi bağırdı: — Süzon! Süzon! Seni seviyorum; Boma bir randevu vermen lâzmm!.. — Size randevu vermedlim mi? Ma- demki buradasınız!.. — Evet., Fakat bana gelmeni istiye- rüml.. — Size mi?. — Evet, şatoya.. Hiç bi şeyden koçk- ma. Seni oraya kendim sokacağım. Ve bu cidden güzel kaçamıık olacak.. Bun- dan başka, şatonun ihtişamımı, kralın odasına varıncıya kadar, her tarafı ya- kmdan göreceksin.. Süzon cidden goşyoldu.. Buna rağ- men içini çekerek cevap verdi — Buna imkân yokt.. — Aşkta hiç bir şey imkânsız değil- klir! Süzon! Mademki seni seviyorum « Süzen gülümsiyerek: — Bu imkânsırlık sizden mütevellit değildir. Bu, bizzat benden gelmekte - dir.. Vazifemi bırakamam, Çünkü yalk nıg kovulmakla kalmayıp, ayni zaman- da kralırı hiddetini ve polis müdürünün intikamını tahrik ederim.. Süzan tekrar ciddi ve her şeyi hesap eğden bir kız tavrını takmarak isah etti; w» Size bir gey anlatacağım, müsyü dö Berni.. — Evvelâ, yavrum, bana bu şekilde hitep etme.. Bana sadece Fransua ide... Sonra, senj daha iyi anlamam için, ge- Jip dizlerime otur., Süzon arcak İcap ettiği kadar maz- Bandı.. Sonra Berninin dizlerine etur- du ve kolunu, sevimli bir şekilde onun boynuna doladı.. Bu vaziyette cidden güzeldi ve belki de Rerniye karşı duy- duğu his ona bu güzelliği veriyordu! .. Bir an süküttan sonra, Süzan devam ettir — Mösyö., Fransua.. Size şunu göy- liyeyim ki, her kadınım ojduğu gibi be- nim 'de hülyalarım var.. — Güzel kadın hülyası, her halde.w Süzon bir nevi nükteyle cevivp verdi: — Hayır; sadece hasit bir kadın hül- yâğır.. Berni: — Bu gaha tehlikelidir?.. Diye düşündü ve dikkatle dinlemeğe bazırlandı.. Süzon devam etti: — Majeşstenin odacısr mösyö Löbelin,

Bu sayıdan diğer sayfalar: