m HABER A%.AM POSTASI İDARE EVİ : Ystanbul ünkara cadd Pasa vetmsar Gtenber BN6 Palgraf söresii irantel Yezı İşleri tetefonu. 23872 idere » « —1 24370 7 nîsun Düstu- rucc2did partısi | hatkında bir kaç söz Yazan; şekip UGündüz UNUSTA, Fransaya düğman cephenin tahrikâtı gün geçtik- ge aztıyor. Bu tahrikâtı milli mahi- yette addetmek şimdilik mümkün de ğildir. Zira Fransız tahakkümünden 'Tunusu kurtarmak iddiasında olanla. rın, bir başka yabancınım tahakkü. münü kabule hazır bulundukları, her hallerinden anlaşılmaktadır. Tunuzluların Fransadan çok çek . tiklerini biliriz. Fransa, müstemleke- lerinin içinde en insafsız istismarı Tu- nusa tatbik etmiştir. Tunusluyu her türlü hürriyetlerinden mahrum eden müstemlekeci Fransız rejimi yanında Avrupalı devletlerin herhangi bir di- ğer müstemlekede tatbik ettikleri re jim, dünyanın en insanf idaresi gibi kalır. Fakat Tunusluların bu rejim. den kurtulmak için başvurdukları ça. Teyi Tunusun menfaatine uygun bul. Mmaya imkân yoktur, Tunus, kendisi- nin Kartaca ölduğunu ufutuyor, Kar- tacanın en çok çekingen davranacağı yer mutlaka Romadır. Halbuki Tunusun mill! temayülle - Tini temsil etmek iddiasında olan Düsturuceedid partisi, gün geçtikçe, göze, Romanin bir âleti gibi gözük- mektedir. 'Tunusta millf hareket yen! başla. mış değildir. Tunus milletseverliğinin, 'Tunus vatanseverliğinin, epey uzun bir tarihçesi vardır ve hiç şüphesiz bugünkü Tunuslu, Fransız esiri olma. ya tahammül etmiyecek derecede asil kan taşıyan bir ırkım devamıdır. Biz Türkler tarihimizin Akdenize Onur veren bu güzel ülkenin tarihine nekadar çok karışmış bulunduğunu u. Nutmadık; unutamayız. Tunusluyu bizim kadar iyi tanıyar kim vardır? Tunuslunun nabzını bi zim kadar samimiyetle tutmuş bir baş- ka millet mevcut mudur? 'Tunus için on altıncı ve on yedinci asırlarda az mı kan döktük? Ahfas oğullarnın gününden bugün- kü “beylik,, e kadar devam eden dik. katimiz, Tunusun Fransız istilâsi al. tında geçen günlerini asla bu diyara Kâyık görmemiştir. Tunuslunun esir hayatı bizi dalma gönlümüzden vur. muştur. Düsturuccedid. partisinin ik hareketleri bizi, istiklâl şuuruna ka- vuşmüuş bir Tunusla karşılaştırdığı i- çin nekadar Sevinmiştik! Fakat bu partinin ilk hareketleriyle bugünkü hüviyeti arasında gördüğümüz fark seviamek hakkına malik olmadığımıza bizi inandırmaya baş!ıyor. Biz Türkler, milli istiklâ! savaşla- Tinin maestroluğunu yapan bir mille tin çocuklarışyız. Tunusta millet sever geçinen Düsturuccedid * partisile âar. mıizda asla bir benzerlik görmediğimi. zi kayda lüzum gürürüz. Biz, bir milleti istiklâl aavaşına sü. Tüklemek istiyenlerin bir başka ya- bancıya kul köle olmaması lüzmgeldi- ği kanaatindeyiz. Halbuki Düsturucce did düpedüz İtalyan ajanlarından mü- rekkep bir parti halini almıştır. Bugünkü şartlar — içinde bir küçük milletin müstemleke zincirlerini kır. ması ne derece güç bir iş olduğunu bilmez değiliz. Fakat bir siyasa işi. nin güçlüğü nisnetinde kıymeti ve ge. refi arttığını da biliriz. Bir baska Av- rupalı devletin, yani İtalyanım müls- temlekesi olmak için Fransa müstem- KOSi ONKY Ve HARER — A! ıîı;,) azo%olordo Gordu orımız ';] ""4 | Bir adam, oğlunun nişanlısını kaçırdı! Güzel kiz, nişanlısına ve müstakbel. kay- narasına - şöyle bir 2 mekltup bıraktı “Beani unut; annan de basanı unutsun!,, “atmıştık. Gretna Grin'deki bu kiliseye şün kalmaları lâzımdır. Fakat, iyi bir yatıp kalkacak yer bulamıyorlar. Bu. nun üzerine, delikanlı, kızın bu on beş günü başka yerde zeçirmesine, lâkin yine kasabanın halkı arasında kayit 1 bulunmasına müsaade alıyor. Rita, sevgilisi için, ânasını babasımı terkederek kaç mıştır. - Şimdi bir daha onların yanıns gidemez. Çünkü ailesi onun Conla evlenmesine müsasde etmiyor. Fakat, Con'un ailesi oğullarmın Rita İle evlenmesine taraftardır. Hattâ canı gönülden istiyorlar bile, Çünkü Rita son derece güzel bir kızdır.... Bunu düşünerek, Con, yavuklusunu kendi ailesinin ya mına göndermeye karar veriyor, gönderiyor. Ve, bundan sonra, on beş günün geçmesini, saadet günlinlin gelmesini beklemiye başlıyor. İki hafta sonra kavuşacağı sandetten o kadar emindir ki, kandisin” kasabanın en mes'ut genci addediyor. Fakat, gencin muhakkak addettiği lahakkuk etmiyor: Bir gün annesinden şöyle bir telgraf alıyor: “Rita hasta, Çabuk gel.,, Bu telgrafın, Cou'u nekadar mütecesir ettiğini tasav vur edebilirsiniz. Birdenbire etrafındaki herkes gözleri ne kapkara kesiliyor. Aklmı kaybeder gibi oluyor ve he arak, ası! bulundukları şehre gidiyor, N "Tron İstâsyona girerken, gözleri etrafta Ritayı ara. | inin hasta olduğuna. bir türlü men trene at! maktadır. Çünkü, sevgi inanmak istemiyor. Fakat, kendisini karşılamaya yalnız v& oğlunu görür görmez koşarak böynuna atılıyor... Con sorüyor: — Rita çok mu hasta? Annesi, gözyaşları arnemda cevab voriyor: Bir adam için br hapshane! Takoşyada iki hapishane vardır ki, hemen hemen bütün sene, içinde bir tek mahpus yatar. Bunlardan biri Kırkvol hapishane, sidir. Burada en fazla iki mahpusun yattığı görülmüş, hapishaneye konu. lan mücrimlerin sayısı ikiyi hiç geç- merniştir. Diğeri Lervik bapishanesidir. Bu : rada da bugün bir tek mahpus vardır. En fazla olarak da Üç mahpus bulun- duğu görülmüştür.' Bu hapishaneye geçen sene 400 kişi girmiş çıkmış, fakat hapis müddetleri hemen hemen hepsinin bir gün oldu- gu icin, her güne bir veya İki kişi te- sadüf etmiştir.., nasız değil, ayni zamanda korkunç bir tecelli olur. Fransa en zayıf devrindedir. Eğer, taom hürriyete gitmek mümkün olmı. yacaksa, zayıf bir Fransanın demok. ratik idareyle yapacağı istismar, kuv. vetli bir İtalyanın otoriter idareyle yapncağı istismara cibette tercih edi- lir. Tunusta geçen ber gün belki bu müstemlekesinde — Fransanm canını sıkmaktadır. Fakat Düsturuccedid par- | tisinin muval(fak olması, hedefine u- laşması, Fransadan çok Tunusu muz- tarib edeceğe benziyor, Bir milleti istiklâle ulaştırmak bü. yülk şereftir. Böyle bir gerefe lâyık olmak için evvelâ yabancı devlet a. jJanı olmaktan çekinmek lâzımdır. Tunuslunun bütün gayretlerine rağ. men, Tunusun — istiklâ'e ulaşamtyaca- ğını tahmin ediyoruz. Zira, Tuünuslu göze aldığı fedakârlık derecesi ne o- lursa olsun, baımdıkl satılmış qıfı leriç bu, büyük b Küçük yaşta evlenenlerin Çoğaldığını ve İngilterede kanun ahkâmı haricinde nikâh kıyan bir kilise bile bu- İğünduğunu yazmış, kız 16, erkek 18 yaşında bir çiftin memleketlerinden kaçıp bu kiliseye ndsıl geldiklerini an- nikâhlarını kıydırmak için gelen çiftlerden biri de Con ismindeki delikanlıyla Rita ismindeki genç kızdır. O kasabadan olmadıkların. dan, kilisede nikâhlarının kıyılması için, kasabada on beş — Hayır, hasta değil... O zaman, çocuk, annesinin kendisine bir gaka yaptığı. zannediyor ve: — Ya! diyor. Demek hasta değil. Neye ağlıyorsun? Annesi, yine gözyaşları arasında cevab veriyor: — Kaçtı.. — Kaçtı mı? — Evet, babanla beraber,.. Delikanlının gşaşkmlığımı, 1stırabmı düşünebilirsiniz. Eve geldikten sonra da bu acı hikâyeyi annesinin ağ- zandan dinliyor: “Ritayı kızım gibi seviyordum.Ona yeni elbiseler yap. tim, şapkalar. iskarpinler aldım... Bir yandan da düğün hazırlıklarına başlamıştım. “Baban da Ritayı çok seviyordu, Ona her akşam ge- kerler, pastalar, çikolatalar getirirdi. “Fakat, bu şekerlerin, çikmlataların arkasında na sıl bir serginin gizli olduğunu sonradan öğrendim. Bir #abah kalktım baktım, evde kimse yok. Ritanım odası bambaş... Sandık açılmış, bazı eşyalar almmış götürül. mev'ud saadet, maalesef, milş... Önce, evi hırsız soydu, kım da öldürdü sandım... Soönra baktım, baban da yok... O saman zihnim bulamdı. “Masanın ünerinide famamiyle isah odiyords. AT olm.,, Con, annesinin uzattığı mektubu alıyor, Bunu yazan Ritadır. Diyor ki: “Con; beni unut. Annan de babanı unutsun...., bulduğum bir möktub her şeyi Ana oğul, biribirlerinin kollarına atılarak ağlaşryor. çalışıyor. lar. Fakat, Con birdenbire kalkıyor gerek nişanlısına ve gerek babasına lânet ederek, bu tatırabı vakarla yenmeye Aradan iki gün geçiyor, babasından mektup geliyor. Karısından, oğlundan af dilemekte ve Rita ile beraber ©- ve dönmek için müsaade istemektedir. Kadın lılH nıı b Ggecçcen olsa yumuşaktır: Con'un annesi: — — — * — Peki, gelsinler, diyecek 'öluyor. Fakat oğlu, şiddetle itira& ediyor: — Benin babamı sevdiğin kadar ben de Ritamı sever: annesi gelmiştir dim. Fakat şimdi ikimizin de bu sevgilerimizi unutmamız lâzrm. Hayır! Gelmiyecekler! Diğer taraftan polis de işe müdahale etmiş, Con'un babası hakkında, kız. kâaçırma — süçundan taklbata giriş miştir... . 2 yaşında şahit! Burada resmini gördüğünüz Vilyam Oliv ismindeki İngiliz - çocuğunu ça- hitlik için -mahkemeye çağırmışlar. dır. Daha iki yaşını doldurmamış olan çocuk, mahkeme celbini elinde tut - muş, te yapacağını düşiünüyor. Ayni zamanda, kendisini büyük adam ye- rine koydukları için memnun... Fakat bütün mesele bir yanlışlık- tan ibaret: Vilyam Oliv'in ayni ismi taşıyan bir dedesi varmış. Mahkeme, bu ada. mar, gahitlik için çağırıyor. Fakat, de. de Vilyam ölmüş olduğu için, müba- şir, celbi o evde ayni İsimdeki çocuğa getiriyor... milleti lâle ulaştırmak vaadinde bulunan'arın, evvelâ kendilerini uşak- hıktan kumruım olmaları Hazımdır. ip GÇUNDÜZ. 57 yaşındakl azılı katil Casus rotünde Bir rahibi çırçıpak soydu Danimarkada çok garip bit hâdise ol- muştur: Grum şehrladeki bir rahip, — bir gece, şehir haricindeki evinde ölmek üzere bu. lunan bir adama dua için çağrılıyor. He- men bir otomobile atlıyor ve yola koyulu- yor. Fakat yolda, karşılarına bir — otomobli çıkıyor. İki adanı, şoförle — rahibe karşı silâhlarını uzntuyorlar, — İçlerinden biri, rahibin yanına geliyor: “— Ben, diyor, beynelmilel gizli polis teşkilâtinin şefiyim. Milletler cemiyetine dahil ber memlekette — iştediğim kimseyi tevkife salâhiyetim vardır. Sizi, bir casus sıfatile tevkif ediyorum. Siz de, memleke- tin müdafsasına alt plânlar var. Bunları, derhal elimize geçirmek mecburiyetinde. yiz.,, Adâr, şaşkın bir hale giren rahibe, hü- viyetini (D isbat eden vesika da gösteri. yor. Vesikanın üzerinde Danimarka adli- ye düzirihin, İngiliz — başveklli Çember: laynin ve Loyd Corcun imzaları vardır! Haydüt, rahibi soyarak, yolun — üzerine bırakıyor ve ötomobili ile kaçıp. gidiyor. Ertesi gün, polls bu — “beynelmilel gizli polis teşkilâtınin gefini,, tevkif ediyor. O zaman anlaşılıyor ki bu, Mozart Lindberg isminde azılı bir. haydultur. 1903 de bir cinayet yüzünlen mahküm olmuş ve daha birçok suçlarından dolayı 35 sene hapis yatmıştır. Bugün 57 yaşında olan bu ihti. yor haydut hâlâ maceraya doymamış bu- lunuyor.. Wlasır par âmevtosu açııdı Kahire, 12 (A. A.) — Röyter ajan. sının muhabiri bildiriyor: Kral Faruk yeni parlâmentoyu mu- tad merasimle açmıştır. Başvekil Mahmut paşa tarafından okunan kralm açılış nutkunda ezecüm- le göyle denilmektedir: — Hükümetin Iştirak ettiği Rama müzakaraleri simdiki milcalt Kava İ 13 NİSAN — 1938 ÇARŞAMBA Hicrl: 1357 — Seler: İ$ Güzüym etbüya gee 526 i8A5 Lile mevsim! Sabab Öğüe iutadı Akşan — Vat — tensali 357 12,16 15,57 18,45 20,21 — 3,89 Lüzuümlu Teleronlar telaanai - serTa Taksı o'om.ıîll ieremek çi l.lıı Geyeğle elti M0 Hedek eidelir 36 * 10i eli wöz Finetir 6ÖNT Tetanlai eresletlt: TATAO Marambırı €79ea. Minsasyayaı Parar, Bal, Pergetama Cuma ginleri aa 830 Ga Toçbanş reciminaan kalzar. Karalçaya: Bah ve Cuma Cdmleri sazı Yü G Tepe aa rmmmn a e DEirde. Mareüin, Brdrü, Öekrislerine GETDAYAR. Marahisaye varır Alık»lı postası: Yarın saet saat 10 da kalkacak olan vapur? — Çanakkala, İzmir, Kuşadası, Bodrum, Rados, Dalyan, Fethiye Kalkan, Kaş, Finike, Antalya, Alliye, Mer. zin, Dörtyol ve Payasa — uğriyarak İsken. deruna gideceklir. Karadeniz posltası: Yarın saat 16 da ha. reket edecek olan vapur; İnebolu, Sansua Ünye, Futsa, Ordu, Trabzon ve — Rizeye Uğrıyarak Hopaya gidecektir. Mazere: Ayaaefya, Hamna Dizee eeT me Cizüü KA AITA eee ve saralçiae. Trarii v Bedüşı Mrar geni HARI münez ae SS TüzeNeK Der ÇHD vKAT 10 'dan V€ ga Kadar aç a vottarı ŞerlNEİ müzeel Püzaenlüen — başka, 400 46 ye Kavlar ve Çana günleri 13 y açIRlIr Müneni Ber ge günt İB den V6 ye kadar Memieket dişidenir seforleri Mamyara vasalel eder KRtLaNSİYEANI KU30 ae HaNkar, İOET de galir. goslam mer güN vaai. AĞ0 de Bareket adat simendit. der İngiltere Birekete geçli. * Başvekilimiz Belaradda prens Pol-ile” mühim bir mülâkal yaptı. Fıvatroiar TURAN TİYATROSU Sanatkâr Naşit ve arkadaşlurı Hakkı Ruşen, Eyüp Sabri birlikte Beyazıt nahılyesi Çocuk esirgeme kurumü anüsameresi Malmazel Miçe .- Pençef varyetesinin işitrakile ŞENLİK GECESİ komedi 3 perde ketefiy SADİ TEK TİYATROASU EDİRNE cumhuriyet sinema « sında HALK OPERETİ Ru akşam Bakırköy sinemasında SİRİN TEYZE büyük operet 3 berde Ho ivutta ölüm havası Dört gün içinde altı kişi öldü Son günlerde Holivudda bir ölüm havası camektedir; dört gün içinde, sinema şehrinin en sevilen şahsiyetle. rinden altısı, birdenbire ölmüştür. Bunlardan biri genç ve sarığın şan. töz Lida Robertidir. Radyodaki gar - kıları ile bütün dünyayı teshir eden rihe “Allahın bahçeleri,, filminde giy. diği elbiseleri diken terzi Ernest Dri. den ölüyor. Diğer ölen iki kişi de Mire yam Hopkinain eski' kocası güzeteci Osten Parker ve sahne vazı Dik Apel, dir, Holivud ahalisi bu arka arkaya ge- len ö'ümlerin tesiri 'nitıinda şaşkına »dönmüştür, çinde neticelendiği takdirde sulhün en ağlam Kaaltt Göneller