10 Güzel kalmak | için neler yapmalı ? Dünkü nüshamızda “Güzel kal mak, vaktinden evvel ihtiyarla. mamak için neler yapmalı?,. baş lıklı yazımızın sonu bir yanlış ne- | ticesi olarak mabaat — xayfasına girmemiştir. Bu parçayı, birkaç satır evvelinden, veriyoruz. Oku- yucularımızdan özür dileriz, Bu İş te bittikten sonra tekrar ya cağınıza dönünüz. Fakat yatmak için değili. Sabahları yapılmasını elzem saydığımız birkaç hareket vardır ki bunları en rahâat yatağınızın içinde | yapabilirsiniz. Bunlar sabah rehave. tine uyacak hafif, kolay hDureketler- dir. Fakat yapacağınız bu baslt üç hareketle beliniz — incelecek, vilcu | Munuzda serbest bir kan deveranı te- yain edilecek, hazım cihazlarınız va- sifelerini kolaylıkla görebilecekler- | dir. Bu hareketler belki de sizin de malümunuz olan — şeylerdir. Fakat Mmesele onların büyük bir sadakatle | hergün yapılmasıdır. — "Bugün ba. gım ağrıyor, bugün canım istemiyor. diyecek olursanız bunlardan hiç fay- (da beklemeyiniz. Devam, hem de Biç fasılasız bir devam başlıca şart- tir. 4 — Arkası üstü yatarak karnımı- xen üstüne kalın ve ağır bir kitap ko- yunuz. Karnıntazı içeri çekiniz. Derin derin tefes alıp veriniz. Nefes verir- ken karın adalelerinizle kitabı kabli plduğu kadar havaya — kaldırmağa gayret ediniz. Bir müddet sonra bu- nun törsini yapınız. Yani nefes alır- | ken kitabı kaldırmağa, nefes verir- ken indirmeğe başlayınız. Bu iki ha reketi münavebe ile yapmak belki | Bidayette sizo zor gölecektir. Biraz çalışmakla, karın elerinizi, bu İki aykırı hareket! kolayca yapabile | cek bir hale getirebilirsiniz. Bu kgö- ründüğünden daha yoruc hare- kettir. Ve bolki Jik zamanlar ancak yedi, sekiz defa yapmak İstiyeceksi- niş. Bu işte mümarese payda ettik- tan sonra her seferinde en aşağı yir mi defa yapmalısınır. 86 — Gene errtüstü yatar bir vazi- yette kollarınızı göğsünürzde kavuş- | z 20 etrafında, Boyunuz uzunca, ifsınız. Sinirli ve hırçin ol | tımız fazladır. İşlerinizde mun | luram görünmüyorsunuz. Harlet tesirlere | kolaylıkla kapılıyorsunuz, biddetinis ge. rek işleriniz ve gerekse yıhahtinle,Özerin- | de fena ro| oynamaktadır. Açık hava, mun. | taram yaşama, ve kendinize hâkim olma, | heyecanlı eser ve filmlerden uzak kalma, ! size yapılacuk bellibaşlı tavsiyeletdir. Gİ1— Kadıköy M. A, Yesart: Oldukça vazih bir isim verine — hangi rumuz altında size hitan edilmesi (ktıra etliğinin iştlarım — rica ederim. — Bundan maada elinirin kâğıt üzerine çizeceğiniz | T nizle yazınızı ve dirsağiniz. den biledinize kadar uzunluğu (santim ©- farak) bitdiriniz. Ayni ricayı, beraberce yazı gönderdiklerinize de yapmaktayım. Ancak bti süretle vaki — müracantlar, tam lile İmkân verebilirler. 678 Moda » Meliha, Memduha: Yazınış olduğum veçhile sir de MA. gibi müracaatinizi yenilemelisiniz. Bu suretle KİZİ tatmin etmek daha siyade mümkün o. Tabilir. 68 M.0.K.B. A: Yaşmızı kat! olgrak tahmin ede- medim. Fakat 25 dan az olmiyacak- tır. Boyunuz uzundur. Bünyece dol- | gursunuz. Ve şişmanlamak istida- drmdadısınız. Rahatı seven, mecbur olmadıkça çalışmayan, hergün bir program yapıp bunun üzerinde dü- şünmek ve hülya kurmakla vakit ge- | çiren bir karakterdesiniz. Yaptığı- nız prograrmlar, bir secıt — halkına yetişecek kadar fazla olsa gerektir. Bu programlardan siza an oygununu tatbik mevktine koysanız daha iyi olu turunuz ve bacaklarınızı biribirine bitirik tutarak ve yataktan kaldır- madan doğrulup oturunuz. Bu, vü- | cudunuzdaki! birçok muattal adale- leri harekete getirecektir. Bidayette sılkımtı çekocoğiniz muhakkaktır. LA kin bu hareketi kolaylıkla yapınca- ya kadar sebat etmeniz şarttır. A- daleleriniz b ulge iylce ldmanlandık- tan sonra ayni hareekti bu sefer ellerinizi başınızın arkasında kenet- liyerek tekrarlaymız. Bu daha zor- düur. 6 — $imdi bu hareketin aksini ya- pınız. Yan! sırtüstü yatarken bacak- larınızı biribirine bitişik olarak vü. cudunuzla bir zaviyel kalme teşkil edacek şakilde havaya doğru kaldı- rınız. Acele etmeyiniz. Telâşçı ise- niz bu hareketi yaparken har sefe- rinde ona kadar sayınız. Du hareke. tin yavaş olması şarttır. Ancak o takdirde ondan beklenen fayda elde edilmiş olscaktır. Banyo nasıl yapılmalı ? Sabah banyoları bizzarüure kısa o- lur. Eğer banyodan — ziyade duştan soğuk bir duş alınız. Soğuk banyolar herkese yaramas. Soğuk bir banyo. dan sonra renginiz morlaşıyor ve tit. reme geliyorsa boş boşuna — 1srarla Boğuk banyo almakta devam etme- yiniz. Soğuk su size yaramıyor de- mektir. Yüz tuvaleti On, on beş dakika evvel yüzünüze sürdüğünüz krem elât yüzünürzdedir. Onu bir tülbendle ailiniz. Sonra bir parça pamuk alınız. — Gaüyet soğuk suda ıslattıktan sonra iyice sıkınız, Kolonya ile ıslatarak onu iki daki. ka kadar yüzünüze ve — boynunuza yukarı yukarı çekerek çarpımır. Bonra gayet az yağlı bir krem sü- rünüz. Bu sado rujunuzun pürüzsüs olarak yüzünüze yayılmasına yar. drm etmiyecek, cildiniz! rüzgâr ve hayaya karşı da muhafaza edecektir. Artık makyafjınızın diğer — kısım- ları ve kahvaltınız için — hazırsınız demektir. Uyku — mahmurluğunuz gitmiştir. Bilâkia vücudunurzda bir cevvallik, bir rahatirk vardır. İşte güzel kalmanm sırlarından bazılarını burada fâşetmiş bulunu. hoşlanıyorsanız evvelâ sıcak, sonra | yoruz. 130 MARRİZ DO POMPADUR —— e — — —— şeref sayılabilir! Peki bu adam sana ne dedi?. — Demek, kraldan başkâ hiç kimsey- Je konuşmağa tenezzü) etmemekle şöh- ret bulan bu korkunç adamın, beni zi- yaret zahmetine katlanmasma hayret etmiyorsun!.. Bu işte, tehlikeli bir şey görmüyor musun?, — Evet! Fakat ne de olsa, mötyö Berrye bütün polis müdürlüğüne rağ- maen, bir tek ziyaretiyle, senin gibi ce- sur bir ada nasıl korkutabilir? De- mek sana korkunç şeyler anlatmış ola- cak. , — Evet, korkunç şeyler, dostum!... Şunu bil ki, bir müddet tonra, bir ipin ucunda sallanmam kuvvetle muhtemel. dir!. Puasson bu sözlerle beraber ağlama- ğa başladı. Krebiyon dostunun elini tuttu ve he- yecanla bağırdı: — Not, eğer bu felüket vuku bulur- sa, sana yemin ediyorum ki, her gün senin şerefine, hayatımda bulduğum en büyük dostun hatırasına bir şişe boşal- tacağım! Öyle bir trajedi yazacağım klu Noe göz yaşlarını silerek: — Teşekkür ederim, Krebiyon, dedi. Fakat söne daima refakat etmek daha iyi bir şey olmaz mı — Ben de ayni fikizdeyim.. Binaen- aleyh, bana izah et bakayım, niçin asıl. mak tehlikesine maruzsun? Ö zaman belki bunun bir çaresini buluruz. Puassön, küçük bir tereklütten son ra, nihayet şöyle dedi : — Kızımı büyük bir tehlike tehdit ediyormuş.. — Madâan d'Etyolu mu?. — Evet, Jan.. Bu tehlike ne Bs müdürü bunu bana söylemedi Jan öldürülürge.. — Öldürülmek mi? Mösyö Berrya aklın; oynattı, galiba.. — Akıllı mı ,deli mi olduğunu bilmi- | yorum, yalnız şunu biliyorum ki, o ba- na bir kaç kişinin Janı öldürmek iste- diklerini söyledi ve Jan öldürüldüğü takdirde, benim de bundan mes'ul tu. tulacağımı ve öldürüleceğimi ilâve etti. — Fakat bu suikastin mahiyeti ne- dir? . — Ben de bunu ona sordum, fakat mösyö, Berrye bana cevap vermek iste- medi.. Krebiyon hakikaten müteheyyiç bir halde sordu; — Olur şey değil! Derhal kızına ha- ber vermek lâzım!.. — Ben de öyle dedim! Fakat polis müdürü, bunu öğreneceğini ve derhal beni zındana attıracağını söyledi.. — Şu halde kocasını veya mösyö dö Turnemi haberdar et!.. — Ben bunu da söyledim.. Fakat bu meş'um polis müdürü bu zevata da bir tek kelime söylediğim takdirde, en ha- fif ceza olarak diri diri gömüleceğimi söyledi! Binaenzdleyh, böylece, diri diri gömülmek, zındana atılmak veya atıl- mak şekillerinden birini tercih etmem Tâzım!... — AL .Bu mösyö Berrye cidden can sıkıyor! Desene ki bu adam Nerondan daha barbar, Kaliguladan daha müste, bittir. Şu ho'de ne yapmanı istiyor?. Noe Puassan hıçkırarak: — Bunu bana izah etti, dedi . — Haydi, dostum. bir an ıstırabını dindir ve mösyö Berryenin izahatını bana anlat.. Çünkü maceranın düğüm noktası bu olta gerek.. Noe Pâsson, göz yaşlöriyle ıslanmış yürünü sildi, bir bardak İspanya şara br İçti ve devam etti! — İşte kelimesi kelimesine, mösyö Berriye'nin bana söylediği sözler: “A- zizim mösyö Puasson, siz polis müdü- rüne yardım ederek, böylelikle büyük bir cürme müni olmalısınız. mâni ol- mak mecburiyetindesiniz. Her şeyden evvel, madam d'Etyol sizin kıumtuzdır 8 NİSAN «w 1938 'YAZAN Ve Gize, Wfınıyzı MAHRRİZ DÖ POMPADUR B1 ve babalık varifeniz onu himaye etme- niri icap ettirir. ,, ben de: “Tabil! diye cevap verklim.. Bunu yapmak için her şeye hazırım!.,, Bunun üzerine, kendi. €ine hep basit bir adam süsü veren po- lis müdürü devam etti: “Bu bususta madam d'Etyola veya onun yakınların- dan birisine bir tek kelime söylerseniz bu suikastin ve zavallı genç kadının ö- Tümünün tacilinden başka bir şeye ya- ramıyacaklır. Binaenaleyh, yapılacak şey şuduür. Biz madam d'Etyolu kaçıra- cak ve bir kaç gün müddetle, onu emin bir yerde muhafaza edeceğir.. Sonra o. na suikast yapmak istiyenleri yakala- yınca, onu tekrar d'Etyol konağına gö- türeceğiz. Yalnız, madam d'Etyol de- yarıya çıktığı zaman, daima iyi muha- faza edilmektedir. Bizimle gelmekten imtina eder. Binaenaleyh onu siz ikne etmelisiniz. Bize işaret ledeceğiniz bir yerde, arabamız bekliyecektir. Sir ma- dam d'Etyolu getirecek ve onu arabaya bindireceksiniz! İşin üÜst tarafr bize ait. tirl. Noc hikâüyesini bitirdikten sonra, Krebiyona azap dolu bir nazar atfetti.. — Söyle bakalım! dedi.. Bütün bun- lar hakkında fikrin nedir?. Sair, hiç tereddüt etmeden cevap ver- di: — Metwele gayet hasittir. Eğer se- ninle konuşmuş olan adam hakikaten polis müdürüyse, hiç tereddütsüz itaat etmek İâzımdır.. Çünkü bu takdirde, Jra hakikâaten tehlikeye marurdur. Fa- kat.... — Fakat ne?.. Söylesene, canım!.. — Bana öyle geliyor ki, sen fena rü- ya gördün!. Her halde sarhoştun! Ba. na öyle geliyor ki sen mösyö Berry ile konuşmadın! Bu takdirde de, senin pölisi haberdar etmen 1âzım ! İşte be - nim fikrim. . Noe başını salladı: — Mösyö — Berrye'yi yüz dela gör- düm, dedi. Yanılmadığıma — emi- nim. Sorhoşluğa gelince, — sarhoğ değildim.. —Esasen — pekâlâ biliyor- sun ki sarboşluk zihnimden atlâ bir şey eksiltmezi. . Krebiyon yarı müstehri bir tavırla: — Evet! Biliyorum, dedi. — Nihayet, Krebiyon, ister misin va- na bir şey söyliyeyim? Buraya gelirken, mösyö Berrye'nin beni takip ettiğini gördüm! Meselenin mühim olup olma- dığını artık bundan anla!, . zebiyon, derhal ayağa kalktı. Noe bağırdı: — Nereye gidiyorsun?.. Beni terk af ediyorsun?. * — Hayır., Eğer sen takip edildinsz, seni muhakkak bekliyor.. Ben de gidip bunu gözlerimle göreceğim.. Krebiyon bu sözler üzerine derhâl dışarıya fırladı. İlk katta mevzuu bahsoa, lan bir apartımankdan başka, — merdi- ven sabanlığına camekânlı bir kapıyla açılan ve içinde bir nevi bekçi kadıtın ikamet ettiği bir oda vardı.. . Merdiven sahanlığı karanlıktı.. Oda da ise ışık vardı. Ve Krebiyon bekçi ka. dınla konuşan bir adamı camlir kapıdan gördü; bunun Üzerine olduğu yerde kaldı ve ürpermekten kendisini alama- dı; bu adam, polis müdürü Berrye'nin tâ kendisiydi!. , Krebiyon düşünceli bir halde tekrar yukarıya çıktı. Ve Puasson'a: — Hakkmım var, dedi. Mosele çok ciddidir. ,Mösyö Berry'e aşağıdadır. Noec ağlar gibi mırıldandı: — Ya Rabbim! Beni asacaklar, Giri diri toprağa gömecekler, bir zındana atacaklar!. . — Cesaret, dostum! Her halde bü- yük bir dikkatle hareket etmeliyir. — Ne yapmak lüzım?. Adeta kafamı kaybettim. — İtaat etmek lâzım. — Dinle. — Bir şey buldum.. Bu buluş tiyatrö piyesleri yazmanın verdiği tecrübetden ileri gel mektedir. Piyeslerin ya...