Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
| Hayata dair — tek A En iyi zaman A HMED Hamdi Tanpınar, çar- şamba günkü (19.1.38) Cum- Wt'd" î—"“_ Bazetesinde şiirden bahsedi- N Ü. Ulus'un şairlerimize sorduğu: ölüyor mu?,, sualine cevab veri- | " dâha doğrusu onun etrafında dü- erini yazıyor. ' &d Hamdi Tanpmar birçok fi- hdğ'ne. iştirak ettiğim, sanata bes- Çi İmana hayran olduğum bir a- dir. Mânzümeleri - fikirle demi- Soğri şiirin doğrudan M Ya öğretici olamıyacağını bilir-, %kânîncak saf fikrin zamana ve kayıla tâbi değil gibi görünen haki- *rin temaşasından aldığımız ih- ;îlle doludur. “İptidada kelâm var- |. um:özüne innamıştır, bunun için ke- hjç Ğ et eder; ruhun' selâmetini, P şeyle yıkılmıyacak, değişmiye: yâfatmakta bulur. Ham- kalem tutan her fani gibi, —ı&l&h - eserleri - edebiyat harici Gtün “öğdüğü olur. Fakat bu, q%uîîh. 'bir tenezzül sanata hiyanet '&line; çünkü © nevi yazılarınm - &i ehemmiyet — verilmiyen, kelâ- di'nh' eli ki ruhunun ebediyeti ile hiç Ya, Sallüku olamıyacağıma kanidir, Suldığından emin değilim, “hı;& ölüyor mu?,, adlı yazısı © değildi. Sualin. kendisine do- duğu belli; murakabeye - dalmış, Yi etrafı ile düşünmek istemiş. Ve adamda, derinden derine, ğ,'l',;âüğunn iddia etmiyor, çünkü Yoğ, / Müminin gazabı, gikâyetleri de y “Ülkü kükremek de, inlemek de Ö, Hetiğine muhaliftir. Fakat a- Ü .A Hamdi Tanpırnar zamanımı- fşyş,."o'bek müsald olmadığını söy- ğ haltiknh.'m gu sözlerle bitiriyor: bi . *ten çok büyük bir mikyas- â Şair Yetişse bile zamanımızın MAnaya sevkediyor. Ahmed h M sevdiği birçok şair- Hhîq“' €ceğine kani değildir. O- %mm'“*m. Bir nevi Ve'kaa, İT icin' doğru. Daima T Hİ ; 5 $ YA ; olan Fransizlar, ih- —HABER _ N Korserveciler şikâyeiçi Taze sebze rekabe- tinden endişe ediyorlar Bu sene şimendüferin cenup ve şark vilâyetlerimize doğru biraz daha iler- lemesi ve tren tarifelerinin fevkalâde tenzilatlı bir hale getirilmesi İstanbul tenzilatlı bir hale getirilmesi İstanbu- lu kış aylarınm ortasına kâdar yaz sebzeleriyle doldurdu. Daha şimdile- re kadar taze barbunya ve çalı fasul- /| yelerini, geçen aya kadar patlıcanı bul mak kabil oluyordu. . Bu yüzden, İstanbulda tessiis etmiş olan konserve sanayii şimdiye kadar görmemiş olduğu bir buhran geçir- mektedir. Esasen; 1936 yazında İstanbül hari- cinden mütemadiyen sebze gelmesi yü zünden İstanbul konserve fabrikaları ucuz sebze alamamışlardır. Bir kisım sebzeler de az istihsal edildiğinden bunların koönservesi pek az yapılabil- miştir. Bamya bunların başında gel- mektedir. İşte böyle müşkül — şertlar içinde kongserve yapıldıktan sonra, kiş ayla. rında da cenup vilâyetlerinin rekabe- ti eksik olmamış ve taze sebzeyt bu- lan İstanbullular bittabil konserveye rağbet göstermemişlerdir. Bunda ikinci bir âmil de bu sene konserve fiatlarmım geçen geneye na- zaran çok bahalı olüşudur. Bu bahalı- lik nisbeti tam üçte birdir. Alâkadarlar, İstanbulda sebze bah- çıvanlığı gibi konserve sanayiinin de tutunamiyacak bir hale geldiğini söy- lemektedirler. “Avni Bayer bin lira istiyor Tan gazetesi başmuharriri Ahmet Emin Yalmana otobüs ruhsatiyesi al- mak içn 1000 lira verdiği iddiasiyle müddeiumumiliğe müracaat eden ve bunun üzerine diğer birçoök davalarm açılmasına sebeb olan Avni Bayer, dün Ahmet Emin aleyhine üçüncü bir dava açmıştır. Avni Bayer bu davayı 482 inci mad- deye dayanarak adi hakaretten dola- yı açmıştır. : Davacı Ahmet FEminden 50.000 lira tazminat istemektedir. ——— tünel tarifeleri Ülektrik tarifesinin kilovat hesabi- | da tarife komisyonu tarafından veri- len ve nafia vekâletine bildirilen karar tandik edilmiştir. < Şimdi, komisyon tramvay tarifele- rire git formüller üzerinde calışmak- tarlır. Komisyon ay sonunda toplana- rak tramvay ücretleri hakkındaki ka- rarinı verecektir. 'Tünel ücretlerinin indirilmesi hak - kında verilmiş bir karar yoktur. Ko - misyon, bu işletmenin bilânço hesap- Ahmet Eminden 50 ._ Telefon Beyoğlunda kısmen yarım otomatik hale getirilecek Bu merkezde, Yeşilköy, Büyükdere merkezlerinde olduğu gibi memur " vasıtasile konuşulacak ' Şehrimizde telefon aboneleri git- tikçe çoğalmakta olduğundan Be- yoğlu, «İstanbul ve Kadıköy santral- larının genişletilmesi takârrür et- miştir. Gündüzleri saat 10-12 ve öğleden sonra 4-6 arasında telefon muhave- releri azami kesafetini bulmaktadır. Bu saatlerde, bilhassa, Beyoğlu ta- rafındaki bir abone ile konuşulmak istendiği zaman, makineler bir müd det sada vermemektedir. Bu inkita o esnada yol istenen santraldaki bü- tün abönelerin konuşmakta olmasın- dan ileri gelmektedir. İşte, bu bekleme vaziyetini gider- mek maksadile santrallar takviye e- dilecektir. Telefon idaresi, yapılacak olan bu tesisata ait plân ve projeleri hazırlamış ve bunlar Nafia Vekâleti tarafından tasdik olunmuştur. Verilen karara göre, Beyoğlu te- lefon merkezini genişletmek üzere Şişlide büyük ve yeni bir santral ku- rulacaktır. Ayrıca Kadiköy semtin- de de büyük bir santral yapılacaktır. Kadıköy santralının genişletilmesi için lüzüumluüu malzemeler Avrupaya sipariş edilmiştir. Bu-tesisat ile ka- drköyüne 400 abone daha ilâve edil- miş olacaktır. * Şişlide yapılacak olan büyük san- traliki bin abonelik olacak ve ilerde ihtiyaç hasıl olduğu zaman altı bin abonelik bir merkez haline ifrağ e- dilebilecek bir şekilda yapılacaktır. Bugün Beyoğlu santralında altı bine yakın abone vardir. Şişll san- tıralr tesis ve İcabında tevsi edilin- ce Beyoğlu tarafında 12 bin abone- lik iki istasyon kurulmuş olacaktır. Sişli santralı bitince, Taksimden Şiş- liye, kadar olan sahadaki aboneler huraya bağlanacak, Beyoğlu tarafı- nın diğer aboneleri esas santralda kalacaktır. Şişli santralr İçin alınacak malze- me gelip kuruluncaya kadar takri- ben bir, bir buçuk sene geçecektir. Bunun için, telefon iİdaâaresi, Aadedi gittikçe çoğalmakta olan abone ta- lerini reddetmemek üzere muvakkat bazı tedbirler alacaktır. Bu tedbir- lerden biri; Beyoğlu santralına mer- but olmak Üüzere yarım otomatik grup saftralları tesis etmektir. Ku- rulmasına haslaftımış olan bu müvak kat santral'-r yakında bitirilecektir. tesisaltı O zaman yeni aboneler bu grup san- trallarına bağlanacaktır. Bu yeni a- bonelerle konuşmak İsteyenler, Be- bek, Yeşilköy, Büyükdere merkezle- rinde olduğu gibi buralara verilecek iki numarayı çevirerek karşısına çı- kacak olan santral memuresinden numarasını verecekleri aboneyi iste- yeceklerdir. Şişli santralı kurulduk- tan sonrâ bu muvakkat ve yarım ü- tomatik santrallar kaldırılacaktır. Otobüs taklidi o'obüsler Artık İzmirde işletilmiyecek lzmir bülün şehirlerimize - Örnek oluyor Otobüs imtiyazmı bizzat kullan- mağa başlıyan İzmir belediyesi halen şehrimizde işliyen otobüsleri medeni şehir mefhumuna uyğun görmediğin- den bundan sonra İzmirde bu nevi- den otobüs işletilmemesine karar ver- miştir. İzmir belediyesinin ticaret o- dasma yazdığına göre, belediye bun- dan sonra otobüs yerine trambüs iş- letecektir. Mevcud otobüsler seferden kaldırrlarak ceste ceste almacak ©a- lan bu trambüslerden ilk olarak on tane ismarlanacaktır. Bunlar 36 kişi alabilecek ve arkada sahanlıkları bu- lunacaktır. Bir sandıx elma için Meyva hâlinde 75 numaralı yazıha- ne sahibi Salih Uğurlu sattığı bir sanllık elmayı çürüktür diye geri getiren Os- man isminde birisini, yanında çalışan Tevfik ve Sadık ismindeki adamlarile döv miüşler ve bu arada yere düşürerek başı- nın yarılmasına sebep olmuşlardır. Yaralr Cerrahpaşa hastanesine kal- dırılmış ve suçlular da yakalanmıştır. Elektrik, tramvay ve |" larma ait tetkikatımı henüz bitirme - |. a ( le on iki kuruşta bırakılması hakkm- |£ aAt İ . — Tütün kongresi murahhasları $ Ç LA K Khi # Balkan tütün köngresi mesaisini önümüzdeki hafta içinde bitirecektir. Kongrede teşkil olunacak Balkan tütün ofisine ait teşkilât projesi ve ni samname hazırlanmaktadır. Köngre murahhasları, toplantı olmuyan gümn- lerde şehrimizdeki tütün müesseselerini, depo ve fabrikaları gezmekte- dirler. Yukarki resim, murühhasların İnhisarlar idaresinin Maltepedeki tütün * İSTANBUL, Nafia Şirkeller Komise- ri Fethi, yapılan davet üzerine Ankaraya tine imtiyazlı şirketler üzerinde yapmakta olduğu tetkikat neticelerini bildirecektir. * Asfall yola çevrilecek taddelerin pro- Jesi tamamile hazırlanmıştır. Bunların mik tarı 14 dür. " B Ankara borsası'nın süratle İnşası için tecap eden tedbirlerin alınması Başvekâlet- çe emredilmiştir. & Hökimlerden çok çocuklu olanlar için hazırlanan kanunun tatbikatına geçilmiş ve malmüdürlüklerine icap eden emirler verilmiştir. | # Polamut akını gene başlamıştır. Dün limanda — tutulan palamulların — sayısı « M eh li G İ SA gitmiştir. Şirektler komiseri Nafia vekâle- 200.000 çifttir. Bunlar İtalyan «ve Yunan gemilerine satılmıştır. * Olobüs meselesi hakkında : mülkiye müfettişleri tarafından hazırlanan tahki- kat evrakı bazı noktaların tahkiki için ge- ri iade edilmişti. Tahkikatin bu hafta bi- teceği tahmin edilmektedir. * Uludağda bir meteoroloji — istasyonu kurulmaktadır. İstasyon 2000 metre irli- fada inşa edilmaoktedir. * İlkokul muallimlerinin henüz verile- miyen kıdem zamları için esaslı teşebbüs- lere girişilmiştir. * Balıkçıların Nafia vekâletine yaptık- | miştir. enstitüsünü ziyaret ettikleri 2aman çekilmiştir. e e ” A e A A : ları bir müracaat üzerine, — Ankaraya ve İÇERDE: hat boyündaki şehirlere gönderilecek ba- lıkları saat 14 de kadar idareye — teslim etmeleri kabul edilmiştir. # Maarif Vekâleti tarafından — Maarif müdürlüklerine gönderilen bir tamimde, müallimler arasında ahenk temin edemi- yen mektep müdürlerinin vekâlet emrine alınacakları bildirilmektedir. # Yoksol çocuklara nasıl yardım edile- ceğini görüşmek üzere yarın parti binasın- da valinin riyaseti altında bir toplantı ya- pilacaktır. # Eski Hidiv Abbas Hilmi dün Avrupa- dan şehrimize gelmiştir. * İktisat vekili Şakir Kesebir — bir iki güne kadar şehrimize gelerek Denizbank işlerile meşgul olacaktır. ; Tenmiyen hâdiseler yaralmakla KURUN 'da Hatay meselesi AFTANIN siyasi hâdiselerini lahlil eden Asım Us, Halay meselesi Üüze- rinde de durarak diyor ki: “Milli davamız olan Halay meselesi ayın 26 ıncı günü toplanacak Milletler Cemiyeti koönseyinde konuşulacaklır. Hariciye veki- limiz Tevlik Rüştü Arasın bu defa Cenev- reye gidişi bunun içindir. Yeni Fransız kabinesi tebliğ ile larici sivasette hiçbir değişiklik yapılmıyacağını ilân ettliğine göre Cenevredeki Fransız detegelerinden hak ve insala — yanaşmak yolunda fazla ümit beslemeğe imkân yok- tür. Bununla beraber bugünkü şekli ile Ha- tav meselesi arlık — bir Türk - Fransız işi olmaktan ziyade bir Türkiye - Milletler Ce m'yeti meselesi olduğuna göre, Milletler cemiyelinin varlığını ve beynelmilel pres- tijtni korumak mevkiinde olan diğer cemi- yet azalarının Cenevre müessesesini Fran- sı* tuzağından kurlaracakları tahmin olu- nebilir.,, TAN'da Çok yanlış bir görüş OLUMBİYA Üniversilesi — gazetecilik dekanı, buğünkü milletlerarası gaze- teciliğindeki cereyanlara, hizmetlere, nok- sarlara dair. bir elüd hazylamış, neşrelt- miş, bu risaleden birisi de Ahmel Emine gönderilmiş. Etlüdün esası şu imiş: “Dün- yo yüzünde bir kara veba başgöslermiş- tir. Bu veba fiklir hürriyetine karşı olan laryik ve islibdal cereyanlarından ibarel- tir İdealist insanların asırlarca çalışarak fikir hürriyeti şeklinde adım adım tahak- kut etHlirebildikleri kıymeller, yeni veba- nın lesirile bir hamlede ortadan kalkmak- tadır. Vebanın ârazı da, fikir hürriyelinin yayım vasılaları arasında, en evvel gaze- teler üzerinde lesir göslermekledir.., fsazelecilik mektebi dekanına göre, lten- ktâ hürriyetini az çok koruyan memleket- ler İngilltere, Fransa, İsveç, Nörveç, Dani- morka, Felemenk, Belçika ve Çekoslavak- yadır.Bu veba salgınının en fazla tesir yap tığı memleketler arasında Türkiye de bu- İanuyormuş. Tan başmuharriri diyor ki: “Bizim birçok yeni şeyler — yaptığımızı harict âlem öğrenmiştir. Fakat bizi yakın- dan tetkik eden mahdut ecnebiler hariç ol- mak üzere Alatlürk — Türkiyesinin hür ve demokrat simasını hakkile tanıyanlar çok azdır. Bilâkis memleketetimizi — diktatör- lükle idare edilen, demokrasi — ile alâkası olmıyan, münakaşa hürriyetine — kıymet vermiyen memleketler arasında iasnif e- denler pek çoklur: Bu haksız telâkkiyi ortadan kaldırmak için her vesileden istifade elmek bir ihti- yaçtır.Memleketimiz barış ideali bakımın- dan, ileri görüş ve gidiş bakımından dün- yanın en ziyade barış demokrasi ve terak ki taraftarı memleketlerinin safında yer almıştır. Yoldaşımız olan bu memleketle- rin bizi hakkile tanımamaları büyük bir noksandır.,, “Türkiye; aklın serbestliğine, ilim hür- riyeline, münakaşa hürriyetine hürmel et- mekle beraber vicdan hürriyeltini de tla- mamile kabul etmiş ve hiçbir ifrat tarafı- na gitmiyerek geniş bir tesamüh kurma- ya muvaffak olmuştur. Kolumbiya gazetecilik mektebi dekanı, fikir hürriyeli ve tesamüh — bakımından en ziyade yükselen bir memleketi, dünya- nın kara koyunları arasına karıştırmakla çok ağır bir hala işlemiştir.,, CUMHURİYET"' de Fransa BİDİN DAVER, Fransadaki son kabi- ne buhranından bahsediyor ve Şotan kabinesinin meclislen 501 reyle itimal al- masına raâğmen üzün müddet tatunup lu- tunamıyacağının şüpheli — görüldüğünü Fransız miüllelinin politika sahasında bek- meşhur olduğunu anlatıyor. Muharrir diyor ki; “Büyük harpten evvel Fransada bulun- duğum zamanlar, silâh allına çağrılan ef- radın bir kısmından şu şekilde — sözler işitirdim: “Bana bir fenalığı dokunmıyan Almanı neden öldüreyim? Mutlaka öldür- mek lâzımsa hırsız nazırlarımızı — öldürü- rüm daha İyi..,, Ö vaklin bazı sosyalist gazetecileri Fran sız bayrağını gübreye dikmeklen bahse- derlerdi,. Fakat harb, başlar başlamaz, ga- zetelerinin adını ve ağzını değiştirerek hep birden müthiş vatanperver ve — milliyetçi kesildiler. — Fransız amelesi de köylüsü kadar kahramanca döğüştü. Halbuki Pariste, yeni silâh altına çağ- rılan efrattan duyduklarımıza ve sosyalist gazetelerinde okuduklarımıza — bakarak Fransızların manevi bir bozgun içinde bu- lunduklarını, hele disiplin timsali halinde bulunan Alman ordusuna asla dayanamı- yacaklarını sanırdık. Fransız milleti, bugün de, otoriter re- jimler altında yaşıyan milletler gibi, aske- ri bir disiplin arzetmiyor ve son yıllarda, Fransada söz fazla ayağa düşmüşlür ama, herhalde içi, dışından göründüğü — kadar, (Lütjen sayfayı çeviriniz),