Hedefine isabet eden torpil ... Yazan İtalyarın korsanlık karşısinda fazl bir rol almasmdan bilyük kerametler doğacağını sananlar galiba yine &cı acı aldandılar. iste Fransa Bahriye Nazırı ta- rafından açılan ve yalnız “teknik,, iş- lerle uğraştığı için kıma bir zamanda i bitiren Üçler konuşması, Akde zin kontrolünde İtalyaya, — dilediği gibi, bir aslan payı ayırdığı halde “EMNİYET,, bermutat torpillenmek- tedir. Moçhul (!) bir denizaltı tarafından garbi Akdenizde İngiliz muhribi Ba- silisk'e fırlatılan torpilin bedefe isa- bet etmediğini söyliyorlar, Buna inan mamalıdır. Bu torpil eğer garbi Ak- denizdeki hedefini! 1ska geçtiyse bil- melidir ki Paris konuşmasında bulu- nan iki büyük garp devletinin iktidar makalmları bu torpilin ikinci ve üçün cü hedefleriydi ve tarpil bu hedefle- rinde tam bir isabetle infilâk etmiş Bulunmaktadır. Şarki Akdeniz ve Egede dolaşan ve torpil atan denizaltılarla garbi Akde- nizde dolaşan ve torpil atan denlzaltı- Jar arasında Akdenizin emniyeti ve Kontrolün tamamlığı bakrmından, en ufak bir fark yoktur: Korsanlık devam etmektedir. Bunun en büyük sebebi hiç şüphesiz *Leknik,, anlaşmalarla bu işin kökün- den taranacağı sanılmış olmasında- dır. Korsanlık bir prensip mosclesiydi. Yani cihan emniyetini “infilâk,, ettir. mek gibi bir hedefe ulaşmayı düşünen Kafaların istedikleri neticeye en kısa yoldan varmak Için buldukları vasıta idi. Bu kafalardaki cihan eminiyetini “infilâk,, ettirmek illetini tedavi et- ı; B;.lTEge:.“ manevralarıi Beş gün sürecek Vekiller cumaptesi günü Izmirde bulunacaklar Ege havzasımda yapılacak büyük — askeri manevralar önümüzdeki pazar günü başala. yucak beş gün devam edecektir. Ayın 15 in. de Çayrekovada büyük geçit resmi yapıla. caktır. Geçit remmi için ordu Aydım ve İzmir vilâyetleri balkını davat etmektedir. Bu geçit Tesmini ordunun vereceği 300 kişllik bir ziya, fet takip edeceklir. Bilmukabele — İzmirde ordu erkâni gerefina bir ziyafet verilecektir. Manevraya büyük Önder Atatürk başta ol mak üzere Başbakan İsmnet İnünü, başvekâ. Jet vekili Colâl Bayar, vekiller ve büyük mlil. det meclisinden 12 İcişilik bir hayet gelecek. tir, bülyük erkânıbarbiye relsimiz — Mareşal Yevzi Çakmadi manovralara yüksek nezaret. te bulunacaktır. Vekillee cuma güzü şehrimizde yorlar, Bir balıkçı tecavüze uğradı Dün akşamı sast 10 sırafarında Abav isim Ji Diz balıkçı sandalıım takımlarını kurmağa Kgiderken meçhül bir çahaın tecavüzüne uğ. ramıştır. Şüpheler Henisleon islmli bir Ru, mun üÜzerinde-toplandığından nezarot altına alıntaıştır. bekleni. * Milletler : Şekip Gündüz meden teknik anlaşmalara girişmek | kadar büyük hata olabilir m İşte Paris konuşmalarının zayıf ve| aksak tarafı.. Akdeniz emni, inde İtal- yanm tam bir işti ain edildiği zannını uyandırmak istiyen bayı Wa- st temayüllü kalamler, İspanyadaki n memleketlerine dünmele- Fi ihtimali etrafında fikirler beyan et- mekle mezguldürler. Yinc onlar gibi ve onlar kadar dünyayı gafil sanan kızıl temayüllü kalemler de İspanya hadiselerinin mütaleasını tek taraflı bir görüşe hasretmek propagandasına germi vermiş bulunmaktadırlar. Fa- kat salim düşünceli dünya faşist dip- Tomasinin dalaverelerine düşmiyecek ve kızıl temayüllü diplomasinin propa gandalarına kulak asmayacak bir tec- rübe kertesine varmıştır. Dünyanm bütün ümidi demokratik memleketle- rin akıl, mantık süur ve enerji mer- halesine ulaşabilmesi etrafımnda toplan Maktadır. İngiltere DetFransanın bu merhale- ye ulaşabilip ulaşamadıklarını biz, Cemiyeti — aszamblesindeki son garabete bir daha meydan verip vermemelerile ölçeceğiz. Düşünlin bir kere.. Koskoca asamb- le Arnavutluk ve Portekiz muhalif rey verdi diye en mühim bir tehdidinden vazgeçiyor.. Bu Arnavutluk fagist İtalyanın im- tiyazı kıt bir vilâyeti ve bu Portekiz © debdebeli diktatörile birlikte aynı Ttalyanın bir başka esiridir. Demokrat dünya için, bu iki kukla- yı Milletler Cemiyeti azaları lislesin- den tayetmekten daha kolay ne ola- bilirdi. Şekip GÜND GUNDUZ Atatürk lrak Harlciye Nazı- rını dün kabul etti Rüştü Aras Misafirimiz şerefine bir ziyafet verdi Ankara 6 (Telefonla) — Dün gşehri- mize gelen kardeş İrakım Hariciye Nazırı Tevfik Elsüveydi Ankara pa- lasta bir müddet istirahatten sonra saat yarımda Başvekâlet Vekili Celâl Bayarı ziyaret etmiştir . Öğle yemeğini husust surette yiyen misafirimiz şehirde bazı ziyaret ve gezintiler yapmış ve tam âaat 17 de Büyük Önder Atatürk tarafından ka- bul olunmuştur. Bu esnada Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Aras dahi bulun- mMuştur. Saat 18 de mizafirin ziyareti Bağ vekâlet Vokili tarafımdan iade olun- muş ve akşam Hariciye köğkünde Tev fik Rütşü Aras tarafmdan bir ziyafet verilmiştir. Ziyafette Başvekâlet Vekili, Riya- setieumhur başyaveri, husuai kalem müdürü, Numan Mesemencioğlu —bu- lunmuştur. Gehnııoouıwm Ek cuwmı Mazarikin mma Çek mmm için hutdld bir milli matem olmuştur. Rosme dikkat ediniz, cenasze — merasiminde * halk nasıl üğlıyor. DAt a Istan bul kurtuluş gününü kutluluyor Buğün İstanbulda, milli ordunun gir- diği günün, İstatıbukın ikinci defa fet- Wnimn yıldönümüdür. 1918 senesi ikin- citeşrinin 13 üncü günü, Osmanlı hü . kümeti tarafırllan İtilâf Devletleri or- dülarıma kâpıları açılan İstanbul, 1923 senesif ilkteşrininde, yani 14 sene evvel bugün kurtarılmıştı. İstanbul halkı bugün, bu büyük gil- nün yıldönümünü - her sene olduğu gi- bi coşkun tezahüratla tes'it etmekte- dir. Şehir daha dün geceden itöbaren bay- raklarla süslenmişti. Bu sabah, günün pek erken saatlerinden itibaren bütün csddeleriden halkın bir oluk halinde a. Jayın- başlıyacağı Sultanahmet meyda- nına ve sonra takip edeceği yolllara doğru aktığı görülüyordu. Saat 9 u geçtiği zaman bütün askeri kat'alar, birlikler ve mektepler Sultan- ahmet meydanında yer almış bulun yorlardı. Sultanahmet meydan: ve A- lemdar caddesini takiben tramvay cad. desi kalabalıktan geçilemiyecek halde bulunuyordu. e) Saat tam 10 da birinci topçu alayının bir bataryası tarafından Sultanahmet meydanında 21 pare top atılmağa baş- lındL ) Bunum :ııenıum bq!aıumş füyör Bu. Bütün kıt'alar, birlikler ve mektepler ihtiram vaziyeti aldılar. 14 &ene evvel kahraman Türk ordusu şu dakikada Sa- rayburnundan şehre çıkmıştı, Şimdi bu yüce kuvvetin şehitleri anılryorllu. Bu sırada limanda bulunan vapurlar dü . düklerini çalıyorlar, nakil vasıtaları yer lerinde duruyorlardı. Saat 10,30 da alay harekete geçti. En önden ve alayın 100 metce ilerisinde motosikletli polis müfrezesi giderek ala- ya yol açıyordu. Bundan sonra başta ©tüz üçüncü tümen Müuzikası olduğu halde Yedek Subay okulunun bir tabu. ru geliyordu. Yedek subaylarımız ha - kikaten göğüs kabartatak bir intizam. la geçiyortardı. Bunu takiben Askeri Trbbiye Mek- tely talebelerinden mürekkep - bir kıt'a geliyordu. Bundan sonra bir papatya kadar be. yaz kıyafetleri ve kusürsuz intizamlari- le deniz müzikası, Deniz Harp Okulu, Deniz Lisesi atlebeleri geçiyordu. Genç denizcilenimiz geçtikleri yollarda bü. yük bir alkış tufaniyle karşılaşryorlar - dü, Önlerinde bandolar: olduğu halde de. İ takip eden, Kuleli ve Maltepe 33 Üüncü tümen muzikâsının arkasın- dan gelen 33 Üncü tümenin kahtaman iyade taburu, binleilik mektebi süvari eki taburundan bir sahra bataryası kal dırımları sarsarak geçti. Kahraman pi- yade, süvari ve topçularımız yer yer. yükselen alkışlar ve (yaşa!) sesleriyle karşılanıyorlardı, Bundan sonra, gırasiyle polis müfre . zesi, başlarında müzikaları olduğu halde itfefye müftezesi, şehit bandosunu taki- ben de . aifabe siras'yle - Üniversite ve yüksek mektep talebesi, izciler, lise ta - lebeleri ve cemiyetler geçtiler, ü geçtikten sonra bankâ, lar caddesini takiben Tepebaşından İs- tiklâl caddetf'ne çıkmıştır. İstiklâl cad - Hesi kalabalıktatı görülecek bir manzara almıştşı. Kahraman ordunun.. Üzerine her taraftan konfetiler, serpantinler, atır Yevordu. Taksim meydanında büyük bir tribün Üüğü ve birinci topçu alayının Orhaniye ve bir de kürsü hazırlanmıştı. Tribün- de İstanbulda bulünan saylavlar, vali ve belediye reisi Muhiddin Üstündağ, İstanbul komutanı ve sair zevat bulu. nuyordu, ı Kıt'at ve mektepler Taksim meyda- rona varınca kendilerine yer gösteril « miş ve bundan sonra bayrak çekme me rasimi yapılmıştır. Bayrak çekme me- rasimini müteakip âbideye belediye ta. rafından bir çeleck konulmuş, gençiik ve şehir namıma birer nutuk söylenmiş- tir. Buntları sonra yürüyüş kolunda geçit resmi başlamıştır. Gece Bu gece Taksim meydanında şehir bandosu tarafından milii parçalar ça - knacaktır. Saat 20,30 da Perapalasta kahraman ordumuz şerefine Perapalasta vali ve belediye reisi Muhiddin Üstündağ tara. fıridan bir ziyafet verilecektir. Gece bütün Halkevlerinde toplantılir yaptlacak, bugünün büyüklüğü hakkın- da konferanslar ve milli konserler veri- lecektir . günümüz (Baş tavafı 1 incide) kü çehresini aramızda — bulunarak görmüş olsaydı tarihte hiçbir kahra- mana hiçbir milletin böyle yüksek bir sevgi ve bağ ile tevoocüh etmemiş ol- duğunu bir daha anlardı. Geçen alaya ve alayr seyredenlerin kalabalığına baktık. Nalçalı tabanlarmın — kaldırmılara her basışımdan kıvılcımlar fışkıranlar hep gençti. Süngülerinde yakamuzla- nan güneş kadar yakıcı bir bakışla genç askerleri seyreden - kalabalık, gençlerin kalabalığıydı. Balkonlardan tarasalardan pencerelerden genç kız başlarr sarkıyordu. Kurtuluğunun on dördüncü yılmı İstanbul dinç ve ener- Jjik bir gençliğin ümitlerle dölu tatlı negesi içinde bulunuyordu. Bu, bundan gonra da hep böyle ola- caktır. Her beş yılda bir bu yeni neale yeni bir gençlik katılacak, anaların Karmlarından - beşiklere, beşiklerden mekteplere ve mekteplerden umumli hayatm ahengine yığın yığın yeni in- san yeni Türk karışacak ve İstanbul kurtuluşunu dalma artan bir refah, daima artan bir neşe, gurur içinde ve dalma kalabalıklaşan bir 'Türk ulusu- olarak bayramlayacak, Bu imkâüânı 'Türke veren şefe bir daha biat ediyo- Füz. '___ C HABER -Amca zadesi Mehmedi bıçaıda yara|ad| Birinin başında iskemle parçar (Baş tarafı £ incide» Yedikulede Kucak sokağında otu- ran boyacı Rüstem dün gece saat onda evine girerken alt katta oturan maran- göz Mustafanın kama ile üzerine saldır dığını görmüş, sarhoş olan marangozun elinden kamayı almak istemiştir. Bu sı- rada dört parmağı kesilen Rüstem ken- disini sokağa atarak karakola koşmuş şikâyette bulunmuştur. Marangoz Mus tafa yakalanmış, Rüstem tedavi altına almmıştır. âfauata dair 'Hikâye kâye anlatmak | — Bir dostüm vardır, iyi adamdır, de | ğerli adamdır, daha birkaç meziy de gayarım. Fakat bütün bu meziyet lerini umutturmamakla beraber — yint kendini hayli kuvvetle hissettiren bİr kusuru vardır; Hikâyo anlatmağı çok sever ve anlatmağı da bilmez. Güzek leştirmek, tatlılandırmak merakı —it midir, nedir? Hikâyeyi uzatır, uzatır. anlaşılmaz bir hale getirir. Bir müa'l det dikkatle dinler, ipin ucunu bl'g gaflelto kaçırdığımızı zannedip — özür diliyerok biraz izahat istersiniz. Ger“ çi sözüne hasis değildir. o izahatı dâ esirgemez ama siz büsbütün bir şef anlamaz olursunuz. Arlık boynunuzu büküp anlıyormuşsunuz, — fevkalâdü hoşlanıyormuşgunuz gibi bir tebet: sümle hikâyenin bir türlü gelmek bi miyen sonunu beklemekten başka ça') reniz yoktur, Geçenlerde yine böyle bir hikâye aft latmağa başlamıştı. Sohbetine benim gibi alışık olmayanlardan biri meve Zzuu biraz olsun seçebilmek için hayli eziyet çekti. Ben dostumu 1slâh edes miyeceğimi bilirim; buna rağmetl içimde yine bir Ümit mi uyandı? Yok- sa onun sözlerini anlamağa çalışar nm haline mi acıdın? Her ne hal isa Böze karıştım: — Azizim, dedim, sen biraz Volta- ire okusana!.. Ondan icazı öğrenirsin: Fazla gözün hikâyeyi güzelleştirmedi" Bini, tadm uzunluktan değil, bilâkis kısalıktan geldiğini anlarsım.. $ Hikâye anlatmak gerçekten hoş bir şeydir, hatta dinlemekten bile zevkli- dir. Ne yapalım ki her sanat gibi, sözü hikâye katıştırmak sanati de ancak bazı kimselere vergidir, Öyle İnsanlar vardır ki size çok iyi bildiğiniz. belki sizden duüyup öğrendikleri bir hikâye- yi, ilk defa olarak işitiyormuşsunuz gibi, büyük bir zevkle dinletirler? Et meşhur Nasreddin Hoca fıkrasına, gö zünüzün önlünde kendileri icad ediyor- muş gibi bir hal verirler. Onların an- Jatmasmda gerçekten bir “ibda,, var* Gır: Çünkü vedktini, yerini - bilirlör Belki onu çoktanberi harırlamışlardır Ve gözü mahsus, onun anlatılmasın$ elverişli bir zemine dökmüşlerdir. Za- rar yok, bunu size hissetfirmezler v hikâyeyi - onun bir hikâye olduğunu — unutturarak, bahsini ettikleri meseler — nin bir cüzü imiş gibi göstererek - an- j Jatırlar. Uzatırlar mı? Kisa mr keser” ler? Bilinmez, herhalde onlarım anlat- masında bir tok fazla, bir tek eksik söz bulamasamız. Onlar üslüp sahibi sanatkârlardır. Hiçbiri taklit edilemez.. Arkadaşıma Voltaire'i okumasını tavsiye ettim: Fakat Voltaire'i okumakla da o hü- neri elde edemez, Belki o işin ne kadaf zor olduğunu, kendi elinden gelemis yeceğini anlar da hikâye anlatmaktari vazgeçer.. Bu da, kendisini seven dost ları için büyük bir kâr olur. Nurullah ATAÇ T Millf Avusturya — Bankası reisi Yarın şehrimize gelecek ve Ankaraya da gidecek İstanbul 6 (ALA.) — Millt Avustur" ya bankası reisi ve eski federal mali" ye nazırı doktor Victor Kienböck perşembe günü İstanbula k ve 12 ilktegrin 937 de İstanbul üniversi” tesinde “beynelmilel tediyat siyasetir hakkmda bir konferans verecektir. — Dr. Kienböck, hafta içinde Ankara” ya da giderek Türkiye cumhuriyet merkez bankası müdürüniü ziyaret ed? cektir. | — —” Baba oğul hastaney€ ı kaldırıldılar andı birinin karnına bıçak saplandı Balatta oturan Yasef ile damadı Mişon # Yağımda kavga çıkmış, babasının — kendisiği para vermamesindan muğber olan Yazeflf oflu Salamon da eniştesi İle bir olup babir ama hücum etmiştir. Kavga emmasında Salamoca eline geçirdil” bir iskamleyi babazınm kafasına vurmuşt” Yasefin küçük oğlu Avram da babasını ! dafan etmek üzere eline geçirdiği beçakla İ U"ı şerken düşmüş ve eltndeki biçak zaplanmıştır. Baba of!ı!'lı.'hıyıd ? Ha YO AEE YARLAR ” G ER Lara lar Val d ee A 60 e ai Bd G Ben, H . befer 'i daker e e di a. M ae M Ai b l B* B & f ©