A a N a A İİ “e EN vE e Kİ e Mal, NE Bİ V e Dahiliye ve Adliye Bn ya ie — Bağı” Halinde, vir kelepçeli adam lay kan, Yüniyordu. Elini ps tüh “mertebe örtmeğe & Borda, » bozariyor, başını ö- ele Me *rin bi, va bay coğu korku ve tiksin- da Mitdayı, Bir İısmı da; ince a, Mat Oluş : R 1 en tukları için Beliyor, bayi. gr ei tea Ylelikle kelepçeli töz, istiyorlardı . TEFİMİN Önlnde eski bir vi Barlar; een kanserden ölü- görme. Yirmi beş gün ya- n iz METdİĞİ eza ile, bir sa. > doktor Kemal | ina, ez €vden çıktım kâbus, ondan ayi Bi İki üç sivil memur İdi, . âYük bir. nezaketle ağ b Bim biz Yazı yüzün- İşim. Lâyin evdea, va man Öğrenerek - kapıyı x LOM BE beklemişler, Şimdi, ayy tete, o tap Miki, örer hâkim Huzuruna epidr “ < birind, mahküm ol ta 8 ala veee ÜR yirm?'z! Bave na Yirmi altı gün rağ : ti vel #men tahliye “ed a e Rörem tn rg in May ni Yirmi dört sant sor hş per yarına ed tetip beni, Yatıyordu: B i i tanıdı ve öldü. Peli A a. 1 Nİ Börü, NN) adim, ir 58: 0 fena gün. Mer Maznu Bün, tevkifhane. Male in Marla birlikte ad. a m, annemi ölme, iran çi at sergardi x ti gi i ka zir eyip buna mâni b Mleyş PN İÇİnde sokakta bağlıyari demi: a demirlere ay, da di, Tele Op tap? Yin ki iy, rom ki, kelepçelile, ki, ih, de “atli olamazlar. Bi maznündular, t arka etti, daşlarım. küm, ter. Hayye #önra uzak- “a, “ kımından ya. We İstemi v m TM ” #yorum, | şe Misin, |, OS izzeti net: Mühim bir yer ir? Büna pra talik, SEİNE bek emini iy, etim; e eminim Sa bez, bile yay, 27 bİr hamalın İz hire, Seva irlerdeğ; medeni biç Saba üzücü i 5 * Manzara arze yaralan. » ip 0 sey ÜR pa, 3 Sevde oturan e ette yü, /aflda Muhbi, Mekliğindeki açık Karabay Hüseyin mek ens *k endişesi oldi. Ni- | - | bir tevahıkuş duy ini Mi til büsbütün u. | Sergide tuha Istanbul konuşuyor ! aaa a Yerli mallar sergisi gelecek sene “Sanayi yükseliş sergisi,, oluyor Bu seneki sergide ilk defa teşhire ehemmiyet verilmiştir... Yazan : Haberci Serginin iç kapısından içeri girer çir- mez, cedennemi bir sıcak yüzlericsize İ çarptı, Kapının hemen bitişiğinde Ş da Sümerbankın, solda İş Bakasının güzel birer paviyonu bulunuyordu Sergi komiseri: — Buyurun, diye evvelâ bizi Simer- bank paviyonuna soktu. aları istihsalâtının Sümerbank fa küçük nümüneleriyle süslenmiş olan ww fevkalâde idi. Atatürk Kapının vüstül ve büstün arkasında da koca Türkiye hatizası üzerinde İşaret © miş olan Sümerbank fabrikalarının mevkileri görülüyordu. Bizi büyük bir nezaketle karşılıyan Sümerbank pavi » yon şefi Bay Ekrem muhtelif eşyalar hakkında İzahat verdikten sonra: — Hâlkın en büyük alâka gösterdiği kısım kâğıt sanayii oluyor, deği. Bizi paviyonun bu işe tahsis edilen kısmına doğru götürdü. Ve &n iptidai desinden, en mütekâmil şekle ka- dar muhtelif çeşit nümüunelerin irasın- tam karşısında, ik da kalın ve yuvarlak bir mukavva par- l çasını gösterdi: — Bakınız, diye devam etti. Bu çar- | ça, sergi âçıldığındanberi tam alta parçadır ve yarın ihtimal yedin<i de getireceğiz. Seyirciler bir hatıra vl- mak üzere mütemadiyen kenarlarını kopardıklarından iki günde bir 50 kilo- luk parçalar bitiyor. Paviyondaki zengin elektrik terti - Batı erafı öyle tahammülsüz bir hara- rete boğuyordu ki, burayı daha dikkat- le ve ğâha farla gezmek istediğim hal- de, fazla dayanamadım, kendimi dışarı attım. Sergideki (daima sağdan yürümek) usulüne riayet etmiyerek, ve Sümet - bank paviyonundan çıkınca, karşıdaki İ İş Bankası paviyonuna girdik. Burada bilhassa kömür kısmı görmeğe değer - di. Jiye satişi yapar prvyonlardan birisi... En İş Bakası paviyonundan çıkarken, sergi komiseri Halit: — Şimdi diyordu. Sizi Türkiyede ievkalâde İlerlemiş bir sanayi işinin paviyonuda götüreceğim. Biraz yürü - ük. Sonra her taralı binbir çeşit deri ile kaplı geniş bir odadan içeri girlik Kom'ser bir taraftan derileri okşar gi- bi teker teker elliyor, bir taraftan da izahat veri ordu : — Dericilikte ne büyük terakki kat veleri attığımızı bilemezsiniz. Türk dünyanın en yüksek kaliteli derilerini yapmaktadır. O kadar ki, artık Avru- pa derilerinin memleket dahilindeki bizim yerli derilerle rekabet etmesi şöyle dursun, bizim ihraç ettiğimiz de cilerle bile rekabet edememektedirler, Yalnız, bizi müteessir eden, bazı a - yakkabıcılarımız. mükemmel yerli de- rileri, müşterilere Avrupa derisi diye satmıya çalışmalarıdır. Deri paviyonu da, Sümerbank ve İş bankası paviyonları gibi yalnız teşhir için kurulmuştu. Satış yapmıyordu. Ru raları gördükten sonra, #erginin bir nevi pazar kısmı olan kuyumcuların paviyouna uğradık. Buraya bilhassa * Sergiden güsel bir köşe ini sosyal yardım Kolunun fakirlere yardım için oç İ çılacak serginin de pavyon kadınlar rağbet göstermekte idi. İçe risini dolduran 60—70 kadına mukabil | 3 erkek yoktu. Kuyumculardan başk; t satış yapan tuhafiyeciler, ve rtty lar vardı. Sergi değil, hakiki bir mânzârası arzeden bu paviyonları ge- serken, arkadaşım Faik anlatıyordu: iç pazar — Bu seneki sergide Satış yapan müesseseler, eskisine nazaran çok azal- mış bulunmaktadır. Ve gelecek seneler için ise satış kısmı tamamen kalkacak, sergi asıl gaye olan hakiki bir teşhir yeri olacaktır, Zaten Yerlimallar setgisi namı al - tında açılan sergilerin bu seneki şo - nuncusudur. Halkın Yerlimallar mefhumunu ta- mamen öğrenmiş bulunduğu o nazâ - rı itibara alındığından, gelecek sene İstanbulda, bir buçuk milyon lira sarfi- le yapılması düşünülen daimi bir sergi binasında, bambaşka bir sergi aç'la - caktır. Daimi sergi binasıtın yapılması için her vilâyet kendi bütçesinden bir pa- ra ayıracak ve bu para İktisat Vekâ - letinin kontrolü altında lâzım £ yerlere sarfedilecektir. Gelecek sene a- (Sanayi Yükesliş Sergisi) ismini alacağını sanıyorum. Biz böyle konuşurken, Etibani viyonunun önüne kadar gelmiştik. Ve dostum burada koluma girdi: —Bak. dedi, şimdi çok güzel ve en- teresan bir paviyon gezeceğiz. Etrafı grafiklerle, kömür, krom, bakır madeni parçalariyle w olan paviyonun, tam ortasında, Atatürk çok güzel kabartma bir resmi vardı. Bu resmi altında Büyük Önderin şu vecizesi okunuyordu: İlik madeni Türk buldu, Türk işledi. K. ATATURK Bizim Faik iktisadi işlerde olduğu ün İ veya teteskep, me diyolar? > “KURUN'da içinde şemsiye açılan tramvaylar Dalma slika uyandırın kaynakları dı, yanarak, yazdarını o nisbetle güzel ve ali, kalı bir surette yazan Niyazi Alimet, tram, vaylarm çek eski hallerine dair bazı vesika. lar seşrediyor. Meselâ atlı tramvaylar (ozamanında bir tramvay arabasının vaziyetini tasvir öden yazılar bulmuş. Bu yazıların birinde deni. yor ki: Bugünlerde gülünecek daha mühim şeyler vardır ki, bunlar da Galata ile Şişli arasın. da işliyen tramvay arabalarında oluyor. E xi arabaların Üstlerine açan Gelik törld kapatamadığından müşteri şakır akan yağmurlardan tramvay İçinde şemsiye açmak mecburiyetia de kalıyorlar, Bugünkü tramvaylarda © şemsiye açmak ihtiyası belki yak ama, daha yeni dertler 1 çin daha modern techizuta Miram görülüyor. Meselh, nasıra bastırmamak için çivili çelik ayakkabilar, baygınlık gelmemesi için el) van tlâtörleri, kalahalık yüzünden | hasıl kokulardan korunmak Üzere güz maskeleri, vesaire liradır. Hattâ, bugünün tramvayla, rında, fönnin imkânlarını da âğah bazi şey. lere Ihtiyaç görülüyor ki, anları belki gele. olam eek naırlardı demin etmek kabil olur, Bilet. gi istediği xaman hemen bozuk para çıkara. cak makineler lendi gibi.. Çünldi, tramvay. larda boruk para yüzlinden olmadık hâdise. amak kalıyor. O zaman her tramvay yolcusu, bütün di. ger modern techizata ilâve olarık ler çekmesi ayrıca boynunda mucizevi bir bozuk para makinesi taşır. İcabında oraya banknota attığı gibi, alt taraftan istediği kadar kuruş, o yüzlük, yirmilik alarak tamamı tamamına Ücretini gönlünü verip biletçinin, bem de şirketin hoş eder. Ayni zamanda bugünkü tramvaylarda ar. kadaşları, görebilmek için mikreskap, akşamları istasyonları o seçebilmek üzere yolcuların omuzundan aşabilecek dürbin helecanlı maceraları kaydet. meke için hatıra defteri ve bazan, Istasy larda inememek yüzünden birkaç sefer ayni tramvayda kalmak korkusunu göze küçük bir boyun çantamda bir miktar yiye. cek balundurmak da faydasır olmar. H.M. alarak Bursada bir kaza Bir otomobil uçuruma yuvarlandı Iki hafif, bir ağır yaralı var Uludağın Kirazlı mevkiinde yetçe yeni yaptırılan ötelin müteahhidi 72 numaralı vilâ» Ferit, kendi o kullandığı #por otomobiliyle Orhaneli yolundan Bursaya inerken kayalıklardan aşağıya uçmuştür. Otomobil, tekerlekleri hava- da olmak üzere yere ters kapanmış, par» ça parça olmuş, Ferit ağır surette yara. lanmıştır. Arkadan kapaklı olan otomobilin bu kısmına oturan iki kişi ile Feridin yanımdaki kâtibi bu yuvarlanma esna- sında otomobilden düşmüşler, bunlar. dan biri ağaç dalına takılarak uçuruma yuvarlanmaktan kurtulmuş, diğer bi- ri de yere düşerek hafif yaralanmıştır. Otomobilin uçuruma yuvarlandığını görerek Bursaya haber ver- r. Yaralılar hastahaneye kaldi rimışlardır. Me a Tifo salgını Izmitli- leri zarara soktu Kocaeli valisi İstanbul vilâyetine bir mektup göndermiş, İstanbula gön- derdikleri sebzeler ve meyvelerin satı- sından aldıkları para ile geçinen Koca. eli halkının bu sene İstanbuldaki tifo hastalığının sebzeler ve meyvelerden geç tiği şayiası Üzerine mahsullerini İstan- bula satamadıklarını, mahsulden bir HABERCİ (Devamı 8 incide) kısmının da yok bahasına gittiğini bil direrek şikâyette bulunmuştur,