Dış Siyasa: Japonya Hariciye Nazırı — $. E. Hi- rotanın Tokyo parlâmıntosunda sövle- diği son- mutku, cihan sulhüne gönül bağlamış ve milletlerin istihdaf ettil. . leri monfaat'ere ancak meşru yolla. ulaştikları takdirde haklı addedileb:le- ceklerine inanmış, Balkan Paktı (le Garbi Asya Paktına candan taraftar, yani tam mânasiyle medeni bir Avrupa lının idrakime sığdırmak müm'cür de - ğildir. Japonya Hariciye Neza N en mahrem şifrelerini kullanmak 'n - kânını elde etmeden bu nutkun sırrına akıl erdirmek beşeri havsalanın haddi olamaz! Türkçeye, Fransızcaya, İngi - lizceye ve Almancaya yapılmış olan tercümelerini hususi bir dikkatle olu- duğum halde S. E. Hirotanın sözleri benim için hâlâ Japon dilinin esrarımı mubhafaza eden bir gizli vesika mahi - yetinde bulunuyor.. Bu nutukta, Uzak Şark imparatorluğunun son altı yılını dolduran iç kavgaların, parti münafe - retlerinin, siyasi suikastlerin, hükümet darbelerinin, ordu isyanlarının iktısadi buhranların bepsinden S. E, Hirota - nn sapasağlam çıkmış - olması kadar esrarengiz bir ifade var. Şu cümleye bakınızı “— Japon ordusu, hükümet tarafın - dan istenilen muslihane sureti tev yi mümkün kılmak için harekâta de - vam ediyor.,, Askeri hareketlerin nihai bir zefer sonunda galibin emredeceği — şartlar içinde yapılan sulhlerle neticelendiği malümdur. Fakat “muslihane bir sureti lan le firündiğı, Bötbaht köy yavrularının tayyare bombalariyle param parça edi: Terek pirinç tarlalarının çamurlu sula- rına gömüldüğü bugüne kadar ne gö- rülmüş, ne işidilmiştir. Asker sarih bir kuvvoettir; ancak bir - düşmana — karşı cephe tutar; asaleti, kıymeti ve yüksek saygılara muhatap olmasının sebebi bu- dur. Uzak Şarkta cereyan eden hâdi - selere baktıkça — Japon ordusunün bu meslek ve san'at ahlâkı dışında — kulla » mılmakta olduğu zannma düşülüyor. Buun için herhangi bir Japon devlet a. damm S. E. Hirota gibi deşifre edilme si güç formüller kullanmadan konuş - ması ve Japon ordusunun Japon emellerine engel olan bir düş - man gösterildiği için harekete geçmiş bulunduğunu açıkça söyleyebilmesi bu ordunun askeri şerefi ve askerlik hay- siyeti bakımlarından artık — vazgeçile - mez bir lüzum olmuştur. Aksi takdirde son hâdiseyi çıkaran, şimali Çini büs » ketlerarası muahedelerle tanımmış hak. lara ve Çindeki imtiyaz mımtakalarına saldıran, bir Fransız devriyesini kur . şunlıyan Pekine giren ve şimdi de ga- rip bir tarzda “muslihane tesviye ta - retleri aramağa memur edilen bu von sistem silâhlr kuvvetlerin, eski Çin Boxerlerinden farkı kalmaz ve medeni Japonyanın büyük cür'eti galiba, 1900 yılında (Boxser « Bokser)(*)lere karşı elbirliği ile hareket eden Tiyea « Çin'i ve Pekin'i alıp o devirdeki şimali Japonyanın şimali Çinde bugünkü derebeyliğe devam edip bazı Avrupa devletlerini - yeni yeni kötü misallere teşvik edememesi, ve dünya efkârı u - mumiyesinin mütemadiyen hiçe sayıl- maktan halâ* alması için, iyi yürekli insanların devamlı bir azap ve işken- sedön kurtulabilmeleri için, cihan sul- hünün temsini sağlamlaştırmak ( yenlerin bu insani emellerinde muvaf- fak olabilmeleri için öyle bir Avrupa » tesviye için' silâhsız halkın mitratyöz- | Bt Biküe li di Hirotanın söylediklerini okuduktan sonra... 'Yazan: Şekip Gündüz £ Japon Hariciye Nazırı Hirota nın tekrar doğmasını mi temenni — et- meli? Hoş.. O Avrupa da iyi bir Avıupa değildi ya.n j Şekip GÜNDÜZ yürenelemizeliğiği (4) Mançu iMparatorluğunun son devirle. rinde türiyen Ve gerillâ yapan Çinli aatlere verilen ad. Habeş Kralı Tahtından vaz geçmiyeceğini tekrar ediyor — Kamıdı a, 2 - ÇALA.Y — Ttavez ıMpara Z toru, dün akşam, aşağıdaki beyanatta bulunmuştur : "— Tahtımdan ferağat edeceğime dair olan şayialar asılsırdır. Ne impa - ratorluğumdan ne de memleketimin is- tiklâlini yeniden alması için gayretle - rimden kat'ivyyen feragat — niyetinde değilim. ,, Habeş imyaratoru, ayni zamanda ikametgâhmı değiştireceği hakkında- ki şayiaları da yalanlamıştır Erzurumun imarı faaliyeti Doğu üniversitesi bu şehirde kurulacak Etzürüm 10 — Braurumda kurulması ka, rarlaşan büyük ve modern iplik — fabrikası için tetkikat yapmak Üzere Malatya fabri. kası müdürü (le iki müheadis şehrimize gel. mişlerdir. Üçüneti unumi müfettiş Tahsin Uzer be. dediye #alonunda bir hasbihal — yapmış, ez. | cümle göyle demiştir> #— Bezurumda bügün fazla yiksödlik ya. | püdığı görülüyor, fakat bu, yeni Birzurumu yapmak için zaruridir. Şeğirde — medeniyet tarihinin öyünülecek âbideleri vardır. Bun. lart, Ersurumu güzelleştiren bu enerleri kıa. kançlıkla koruyacağız. Bu &bidelerin başın. da Çifte minaze, Lalâ paşa, İbrahim — paşa, | Nağmanlı camileri vardır. Bunların etrafla. rındaki barakaları kaldıracağız ve eserteri temiz parklarla çevreleyoeceğiz. İki yıl san. Ta bize medeni dünyadan ses ve refah ulaş. tıracak şimendiferi yeni ve temiz Erzurumda selâmiryacağız. Kaki ve harap Erzürüm fena — idarelerin ganlı bir eseri idi. Yeni Rerzürum — Atatürk Şurdunun Müreffeh va Vartıkir hir mamurcai — Bir yaz mebtabi, & b ai a eti Iuît—ı;alar ;ıe'mü.şahedeler... ı Sait Halim Paşanın kurduğu çete ! Kanlıcada masum bir saz eğlencesi ne gülünç vehimler uyandır mıştı ? Kalemdere bakarken bir tedaiye tu- tuldum. Şoför! dön geri! Yeniköy önün deyiz Yavaşla! istersen dur! Üç âarka daşım başbaşa vermişler İstanbul tifo suna habire çare buluyorlar. Gözlerim kıyılarda düşünüyorum, Yeni yalın kat direkli yabrun kapalı pencerelerinden #ızan görünmez bir acı içime doluyor : Zavallı Fethi Yamanı anıyorum. İçinde bir gün oturmadan dünyaya gözlerini yuman bu yiğit arkadaş ne temiz, ne erkek bir adam ve insandı. , (Not: Adam olmak başkadır, insan olmak başka. Arada incelik vardır. İki sini birden olana da Fethi derler. Her kes olamaz.) Şimdi kanaryaları bile ötmiyen yalıdan gözlerimi çevirdim. Ötede exki sadrıazâm prens Sait Halim paşanın ya hısına baktım, İçimden gülmek ve mı rildanmak geliyor: Vay hain Sait Ha lim vay!. Vay çalğılı müfsit vay.. Vay devlet, saltanat düşmanı vay!, Sen bir hiyanet ve cinayet çetesi, çete değil or dusu kurarsın ha?! Bütün İstanbulu ze- hirler, bir suikast donanması halinde Boğazde toplarsın ha!? Yürüyün zab tiyeler! Çullanın hafiyeler! Saklırın ya verli silâhşorlu çatanalar! Hüryaaaa!.. Bu geçmiş zamanın hayali, cigeri iki pâra etmer kıta hikâyesi şudur: 1901 veya iki, Prens Sait Halim paşa gayet güzel tenis oynadığı gibi gayet güzel ud çalardı. Bir kaç defa dinlemek zcv kine ermiştim. Fakat sarayında değil, Malta zindanlarında.. Prent müsikiye son iderece meraklı olduğu kadar musikicileri taltif ve hi maye ederdi, Yalışında sik sık müsiki Zi anzın bu e ea ri oluyor. Emirgândan doktör deli Arif bey bir sar tertip eder. Kemençe ama törlerinden Aksaray — Yusufpaşalı meşhur Ali bey, kemancı meşhur Olga lavtacı Orik, santurcu Göksulu meşhur Ethem bey, sesi güzel doktor Sâbri fa lân filân.. Sandallarla denize açılırlar. Yasakliyan yok. Meşhuür hanende Arap Hüsam — ki doktor Sabrinin rakibi idi — ayrı bir parti ile Rebekten çıkmış. Beylerbeyli Faik bey de kemancı Mem duh, udi Afet, falan üçüncü bir gürup. Haber alındı ki Kaflıcada Sami beyin yalısında da saz var Nigâr harım da o radaymış, Boğaziçine mehtaba çıkan saz heyetleri mutlaka Kanlıca koyuna uğrarlardı. Koy çok akis yaptığı — için hanenkleler burada yarış ederlerdi. Hem koyu ziyaret hem Sami beyi. İki yaka dan sandalar akır ediyor, Böyle İstan bulun en seçkin dört sazı bir araya ge- lir de halk dayanır mı? Binden fazla sandal Karılıca önünde, Yalıdakiler de takım taklavat idenize çıkmasınlar mı? Herkes Prens — Sait Halimin merakını biliyor, (bir sürpriz yapalım) diyerek bütün sandallar © tara fa, Tesadüle ne denir? Meğer Prensin yalısırıda da seçme bir saz varmış.. İşi sıraya bindirirler, Her takım bir fa sıl yapıyor. Sait Halim paşa misafirleri le yalının rıhtımına çıktı. Vakit epi geç Birdenbire sandalar allak bullak oldu. Köpekbalığı görmüş çirozlar gibi dağı hyor. Daha dogrusu dağıtılıyor. Silâhşorlar, elleri tabancalı insanlar, zabtiyeler, polisler, siviller. yaverler. Çatanalara, -istimpotlara, dört çiltelere binmişler, Yeniköye gelmişler. Prensle misafirleri, içeriye girdiler. Pencereler, s alacaktır. Yeni muallim okulunun doğu Üni. versitaşi nincadını Alatürkten — aldığım l hamla müföe" l;î’lıro e posta nakliya tayyare ile yapılacak Londra, # (AAÇI — Gazetelerin yerdikle, ri habherlere göre, çok kıza hiz zamânda Tm. paratorluk dabilinde bütün posta makliyatı bir münzam Ücrete tabi olmakarım, tayya, ve İle yapılacaktır. Posta, 7.10 günde, cenvdi Afriküya 4 ile T günde, | carki Afrikaya 2 buçuk ile dört günde, Hin. distana iki buçuk ile 4 günde varacaktiır. Dü servis işe buü işe tahtla edilecek 6'an 28 den'xz tayyaresinin Insantının bilmesi üzeri. ne derhal başlıyacaktır. Avusturalyaya, Dİ pancurlar kapattırıldı, lâmbalar arka sa Tonlara alındı. Tissas!!. Denizdekilere de kamçı, tanca, tohat, tekme, kılıç tersi işledi. Bu müthiş isya- nr (!) bastırmağa gelen (Kuvayi inzi - | batiye umum kumandanı) Sakallı Meh | met Paşa id.. Başka bir deniz fırkası | ile de ve doğrudan doğruya saray tara- | fından gelen de meşhur Fehim Paşa ol- müştu. Sait Halim Paşaya, Mısırlı olduğu i- çin İngiliz sefiri bir pürür çıkarır 'diye ses çıkaramadılar amma, öteki sazları tertip edenlerin çoğunu tevkif - ettiler. Saraya verilen curnal çok dehşetliymiş: b aei Yazan : Aka Gündüz Prens Sait Halim Paşanın reisliği a- | tında bir hiyanet çetesi kurulmuş! İstan | bul zehirlenmiş! Saz namı altında, Bo- | ğgaziçinde bir içtima yapılmış! Het iş tamam olunca Beşiktaşa çıkılıp Yıldız sarayı basılacak, Sultan Hamit tahtın- dan indirilecek, Reşat efendi çıkarıla- cak, prens de sadrazam olacakmı Fehim Paşa Abillhamidin sütoğlu idi. Çok sever ve inanırdı, Bereket ver. sin Fehim Paşa ottaya atılır, böyle bir şeyin uydurma olduğunu iddia - eder, Padişah inanır, Meykuflar — bırakılır, brrakılır amma, ondan sonra 1908 meş- rutiyetine kadar da Roğaziçir'de ne saz, ne söz.. Her şyey yasak edilir. 1908 den 1914 & kadar Boğaz bir po- Litika ve ihtiras kaynağı olarak karan- hklara daldı, Yağnız bir. defa, Balkan felâketin'n ortasında Piyerletiyi eğlen « dirmek için biraz ışık ve ses gördü. 1914 ten 18 € katdlar da düşmanların denizaltıları Boğaziçini baykuş yuva - Sına çevirdi. Ondan sonra bir kaç mü tareke senesinde de iç hiyanete ve dış zırhlılara limanlık etti . Şimdi ise, Cümhuriyet nesli sazı ile, cazı ile her koyu, her yAMacı çinçin öt- türüyor. Boğaziçinin yalıları ve yolla- rı harapmış. ne çıkar? Maneviliği ve benliği dimdik duruyor ya.. İş bunların Yl:luımıundı. Yalı ve yol kolay ya- pılir, Aka GÜNDÜZ (Bu makalenin ilk kısmı dünkü sayı- mızda çıkmıştı.) Baç.camm0 Paketler - * Ahmedin anneasi, bir sürü paketle — çarşı dan dönünce, Ahmet derhal paketlere yapı. şarak, bütün bu güzel şeylerin tadına bak. mak istedi. Bunun üzerine annesi kendisine göyle dedi: — Kğer, hesaplarımı yapmakta baha yar dim edersen, sana istediğini vereceğim. Sek sen kuruşa bir piliç, iki pasta ve biz buçuk kilo — çilek aldım. İki — pasta ile — bir büçük — kilo — çileğin — fiyatı üç — piptiç fiyatun — aynidir; — diğer — taraftan — Iki pasta bir — buçük kilo çilek kadar pahalıdır. Bana bir piliç, bir pasta ve bir kils çileğin fiyatını aöyler müstn? Ahmet, o kadar pasta seviyor ki, biran i. Çinde, AnnesiNiN verdiği bu meseleyi hallet. t. Siz de bu hesabr yapın bakalım. Biz he. sap yapıp memleyi hnllettik. — Cevabinı dâ yarın büdireceğiz. Altı hat eat e M .A .eee . * y beedl.se Dünkü Arap saçının hallidir: Bu resim, kaleminizi kâğıttan hiç kaldır. madan on altı noktadan geçmek için sizece, madan on nltı noktadan geçmek için çizece, Baş garsonla surahiler 3 ağuntos tarihli Arap saçının hallidir: Böyle işlere alığık olan başgarson için bir kaç düakikalık düşünmek Kâfiydi ve sürahi. lert gu şekilde yerleştirdi: Birinci masaya: birer Ütnelik İki aürahi, yarmışar — ütrelik 3 ve iki tane boş sürahi koydu müsavi T İkinel masaya: 3 tane birer litrelik, J ta. ne yarım trelik ve Üç tane boş sirahi yer. leçtirdi. Münmvi T Üçüncü masaya: 2 tane birer — İltrelik, 3 tane yarmışar litrelik ve ? tane boş sürahi milsavi T Böylece her masada 7 silrahi ve ber ml. safir için yarım Hltre şarap vurdır. Başgarson bu meseleyi Ikinct bir gekilde de hülledekilirdi. Birinci masaya: 3 tane birer litrelik, 1 ta. me yarım İitrelik 3 tane hoş #ürahi müsuvi T İkinci masaya: bir tane bir litrelik, 3 tane yarım litrelik ve 1 tane boş sürahi müsuvi T Üçüncü masaya: 3 tama birer litrelik 1 ta ge yarım Htrolik, 3 tane de boş sürahi mtt. savi 7 koyabilirdi. n Bu bilmecemizi doğru halledenlerdan iki * bese İne . l*î' / OAĞUsTO! —- (ç R ; Ustadın h ENÜZ ilk şiirletif! Yi yâzân genç!:.'q tad bildikleri, ve tanınmış muharrirlere rın fikirlerini öğrel Jacakları cevabı haleâi Pa Kendi kıymetlerinden l: yoktur ama' bakalım DUT g) ya tanınmış muharTir. mi” Ondan alman (* veya teşvik edici sözler yoksa, kendisine göst' hikâyelerin değil, astl bir değeri olmudığı 39 Gençlör, - kendilerir fikrine müracaatın N€ metsizde bir harekel pis dt etmezler. Vaktile o isi PT ve kendisine danıştığlM' ne kadar müşkül bir 7? tığımızı hiç düş! f veya mecmuada okunal g kında hüküm vermek M dır: matbu yazıda il!'“", y de serbestliğe sevkodef * silik vardır. Onu okuyaflı u“. 'Ş münekkid, veya vereceği hükmün sırf © &© ettiği, sahıs üzerinde wo_ mıyacağı kansatindedir ”” tındaki imza herhangi vi sında size halecanla w yoktur. Onu okürken SİZ hangi bir kari sayar, verirsiniz. ğ Halbuki muharriri YEV mektubu sizin karçll bir bütün değişir, sözünüzde ' zından çıkan haberin h Si ni vehmetmeğe başlartın!T ç P ceğiniz hüküm o genef Giç lllg tına tesir edebilecektir. ı. değildir ama size o anda lir.) İşin içine nahvet “iş. genç bana müracnat cit tad diyor, Yani benim:089 gelliğini anlamış, bendef * # ke varst yile Kadaf " v . 07 asdiğil * M K F | / gök defa, onun yezlt yan meziyetleri bulmanız 4 İş'n bir başka yüzü vdint yaşını başını almış, kent ei şöhret temin etmiş Wüp hepsi denecek kadar biler riyeti . itiraf etmeseler » den korkarlar. Ya onlar ) y ğgenmez, kendis nıeııiğ ü | O zaman, yıllarca v at | getirilen şöhret tcbukw K : mi?,.. Bunun için O ı:»n'_k—!;n:uımh. ktlîd'"f' o'acak, icabında müdat' seler bulmak isterler. onları, teşvik çılkti.'î eümle ile minnettar değil midir? Sağll İş'e bu ve bunlara DS gi ler ekteriya üstadın çef | vermesine sebeb olur” L git gi adamca”ızı böyle müskl ye, Ş şürüp kopardıkları t“fş " YSİ malıdir: o, hemen hit İ mimi, menfzat endizet” muş bir hüküm değildi” danmanım, kendileri " j Teti olab'lir: minnet ona hürmet, hayranlık | dilerine borç bilirler cevab a'dıkları zamari Esbak Ankara nin eşi ve İstanbul viti) şubesi şefi Nuri ile İ! kimi Mahirin kayinvak” pist idarci memiıylarından ı Süleymaniye Kız Ortâ ** Adnan Savutun vı!l“l"i y Dursun cum> günü vefai ) nazesi cumartesi günü * kaldırılarak Erenköyülü ditteki wile kabristanıf” 4 met ve mağfiretine w:x Salihattan olan me ve kederli ailesine d€ okuyucumuz hodiye KA ' Şişli Hoca Manst!