Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
_F_...ı Biliyor musunuz ? Üç gözlü hayyan Matara ismin de bir. hayvan vardır ki, hiç te- neffüs etmeden bir saat durabil- mektedir. Tim - sahla, — kerten- kele arasında o- lan bu hayvan GÜ santimetre uzunluğundadır. Üç gözü var- dır. Fakat bir tanesi kördür ve başının üzerindedir. Midesi dümdüzdür, Günde bir tek sü- müklü böcek yemekte ve ancak büyük bir mecburiyet olduğu zaman bunu değiştirmektedir. Bu garip hayvan, tarihten evvelki zamanlara mensuptur ve bu zamana kadar nesli tü- kenmemiştir. Çocuk eserleri sergisi Bu sene Moskovada daimi bir Çoöcuk Eserleri Sergisi a. gılmıştır. Bu sergide 5,000 e ya km eser teşhir edilmektedir. Bunların —arasında desenler, heykeller işliyen makineler, telsizle kullanılan vapurlar ve elektrikli lokomotifler vardır. Bunların hepsi, çocuklar tara. fmdan yapılmıştır. Bu serginin eşyasından bir kısmı, teşhir edilmek üzere, Paris beynelmilel sergisine gön derilmiştir. Sovytler Birliğinin her ta- rafından, çocuklar bu sergiye yeni yeni eser göndermekte. dir. Sergi idaresi, çocukların Buallerine cevaben, kendilerine teknik meseleler üzerinde ge . niş ve ayni zamanda pratik ma lümat vermektedir. Şimdiye kadar bu sergiyi 40 binden fazla kimse gezmiştir. Şişeden mantar nasıl çıkar ? Mantar şişe- nin içine kirer- se,nasıl çıkar. Büuilk nazarda güç bir iş gibi görünür ama hiç de öyle de- gil İnce fakat sağlam bir ipin ucunu düğümli- yerek, — şişenin dibine indirirsi . niz, sönra şişe- yi devirin; mân tar şişenin ağzı- na — gelecektir. Şişeyi silkerek mantarı münasip bir vaziyete sokun ve sonra ipi çekin, mantarın kolaylıkla çıka cağını görürsünüz. Kdi E çai Heykeltraşlar, bazan çok ga- rib hatalar yaparlar. Meselâ İngilteredeki — Oliver Kromvel heykelinin mahmuzları tersi . nedir. <» ; Dünyanın en uzun ve en ge. niş iki kanalı mil uzunluğundadır ve bu ka. hal İsadan evvel beşinci asırda açılmıştır. * İ Amerika reisicumhuru Rüz-. velt Miki Mavs filmlerine pek düşkündür. Kendi hususi sine. masmda haftada iki defa Miki M'avs filmi seyreder, Dlinyınm en büyük - elek- trik ilânı, Nevyorktadır. 110 ton ağırlığındadır. 29,508 am. ı!llyakmı.ktıd:r Kuşların Şarlosu Nedir bilin bakalım? Bilme- ce sayfalarına bakmıya hacet yok.. Kuş olduğu anlaşılıyor. Haydi sizi meraka düşürmiye. lim. Bu bir nevi Ve söylediklerine göre, meye başladığı zaman Şarlo- rif 've paytak bir sıçrayışla gi. dermiş. güvercindir. yürü. (1) leri beyazla, Eğleı_ıce: y Y'G* îm ğâ ..ı“ Y b â ?? .ı eI .ııf*ap—, Numarasız yerleri siyahla, (2) leri kah- ve rengi (3) leri açık mavi, (4) leri sariyla, (5) leri yeşille, (6)larıkoyu yeşille, (7) leri açık gri, (8) leri koyu gri, (9) larr mavi (A)ylarr kırmızıyla boyayın ne çıkacağını görürsü- nüz. r— ça| Yazısız Hikâve: Çindedir. 1000 , — Bayancı - A şöminenin üstü- # _Lqâ | * ne çarptırdım! | mu? — Hayir ba yancığım, - yere kadar indi... Şen Fıkralar | Mîğ - dn n'ı.—:.fınvnv ğımrçalar Baati ” Cenmetten çıkan dayakl Kanadada Ontaris vilâye-. tinin London şehrinde —dokuz yaşında bir çocuk hırsızlık kas- tiyle bir dükkâna girerken ya- kalanmış ve mahkemeye - veril- miştir. Hâkim Makkenzi çocuğu dövmesini annesine emretmiş- tir,; Ertesi günü anne bu hükmü yerine getirmiş olduğunu haber verince hâkim sormüuştur: — Dayaktan sonra ötürabili- yor muydu? — Evet oturabiliyordu! Karşılığını vermiş, bunun ü- zerine hâkim: — Öyleyse çocuk iyice şa- marlanmamıştır. İlâvei ceza ol- mak üzere tam yedi gün onu her gece saat yedide yatağına yatırınız! Emrini vermiştir. * * * Mişon asker- lik dersinde: Muallim — Söyle — bakayım oğlum, ateş et- mek için hangigözünü kapar sın? Mişon — İki gözümü birden bay müallim. * * * Figüran — çok güzel ama, hayduld beni yan lışlıkla bu uçu'- ruma atarsa ne yapacağım? Ehemmiyeti yok; öteki sahne- lerde nasılsa roölünüz yok. A KŞ . Karakolda: — Affedersiniz bay komiser, otobüste bir konyak şişesi unut muştum. Size getirmediler mi? — Hayır.. Fakat memurları. mızdan biri, bu şişeyi bulan a- damrı buraya getirdi, Nuri — Ya- hu, böyle nere- Eğ İ ye — koşuüyor - gA g 'sun? K DÜ ' ) %4 Ahmet — SA 11 trenine yeti- şeceğim, Nuri — Vaktin var, saat (daha 10,30. Ahmet — Evet ama, birçok mütecessislerin beni durdura- rak nereye koştuğumu soracak- larınıhesaba katıryorum. K IS Bayan — Ben şarkı söylemeğe başlayınca, he- men bahçeye çı- kıyorsun. Ne o, yoksa sesim hoa- şuna | gitmiyor - mu? * Bay— M y sele bunda de- gil. Sadece, komşular, sana da- , yak atıyorum zannetmesinler -diye öyle yapryorum. * x k — Kendine bir yer bulabıl- din mi? — Hayifr, gençliğimi nazarı D Hikâvye : GECE POST Tayyare sahranım üzerinde uçuyordu. Üç saatlik bir uçuş daha, ve sonra tayyare meyda- nına ineceklerdi. Gece postası bu defa da tam vaktinde gele- cekti... Dövebr gerilerek mırıldandı: — Ofl. Biran evvel gelsek artık! Adamakıllr uykum var. — Evet! Ben de öyle.. İki gündür üyumryoruz! Bu sözleri söyliyen adam, bulunduğu yere epeyce gömül- müştü. Ancak telsiz telefon levhasr üzerindeki küçük am- pulden sızan hafif, ışık altında gözlerinin parladığı görünü- yordu. — Sazak — mıntakasındaki hava vaziyeti hakkımlda malü- mat al.. — Tak, tak, tak, tak, tak... Semayla yer arasında ağır bir mükâleme.. Şüphesiz bu iki uçan adamın hayatiyle alâkadar kıymetli malümat, Tayyarenin telsiz. memuru, hava istasyonunun verdiği ce. vabı, pilota uzattı..: O da ,arkadaşınm uzattığı kâğıda baktıktan sonra mırıl- danldı: — Mükemmel.. Seyahati ga- yet iyi şerait içinde bitireceğiz. Tayyarede her şey yolunda gidiyordu ve yorgunluğa rağ- men, her iki arkadaşım manevi yatı da iyidi. Jan Vialter henüz on sekiz yaşınldaydı. Buna rağmen, elek otrük işlerinde derin vuküfüu ve cesareti sayesinde derhal âmir. lerinin takdirini kazanmış ve büyük yolcu — tayyarelerinden birisine alınmıştı. Bu defaki seyahatinde de, çok sevdiği arkadaşı pilot Dö. vebrle uçuyordu, Dövebr çok kıymetli bir pi- lottu ve bunu birçok İdefalar is. bat etmişti.. Valtere gelince, © henüz çok gençti ve nelere ka dir olduğunu henüz göstermek firsatını bulamamıştı, İçinde his settiği cesaret ve liyaketini is. bat edecek fırsat bulamadığı için, bazan büyük bir ümitsizli- ğe düşüyordu. Fakat uzun zamandanberi beklediği fırsatın işte bu gece m_eydana çıkması mukaldder- miş, Motör bütün şiddetile dönü. YOr ve tayyare, motörün ihti. zazları altında titriyordu. Valter sordu: — Süratimiz ne kadardır? — Hareketimizden beri saat- te iki yüz elli kilometr BB € yapıyo, — Mükemmel,. Eğer böyle devam edersek, dakikası İdaki. kasına meydana ineceğiz, Artık itibare alarak, işe almıyorlar. — Gengçliğini mi? — Yahu kırk yaşın var, hangi gençlik. ten bahsediyorsun? — Evet ama, gençliğimdeki vaziyetim hakkında malümat aldılar. v& Ş _*MW“ şirket dırcktörlerımrı takdir ve sevinçlerini görmeli, , Tayyare hep aynı intizamla uçuyordu ve iki genç adam, ga- yet sakindi. K Halbuki., Tali, onlara kor. kunç bir akibet hazırlryordu. Tayyare, yaklaştığını telsizle haber verdiği zaman, tayyare meydanınldeki cesim projektör. ler, karanlığı yaran uzun ışıkla- rile semayı taradılar, İki tayya, reci, bu ziya hüzmelerini görün ce, gülümsediler.. ÂArtık gelmiş. lerdi.. Tayyare alçalmağa başladı. — Meydanı aydınlatan fenerler yakıldı. Fakat, biran için tay- yareyi terketmiş olan projektör ler, tekrar göz kamaştırıcı ziya, larını, üzerine diktiler, — Ne yapıyorlar, bu adam. lar.. Etrafımızı göremiyoruz, Projektörler büyük bir ısrar- la ziyalarını tayyareye saçıyor. lardı. Sonra birdenbire kırmızı bir ışık, iki tayyarecinin gözle. rini kamaştırldı, — Kırmızı ışık., Tehlike var. — Ne oldu acaba? Aşağıda bir şeyler oluyor galiba,, Belki de meydan boş değil.. Ve yahut da.. Valter, heyecanm verdiği dehşetle sustu. Tayyareden bir türlü ayrılmayan projektörler, pilota, şüpheli bir noktayı işaret etmek istemiyorlar, mıydı? Val | ter hiç tereddüt etmeden ayağa * kalktı ve sağındaki pencereyi açtı, sonra başını aşağıya doğ- rü uzattı ve korkunç hakikatı anladı. Tayyarenin sağ tekerle, ği, uçuş esnasında düşmüştü ve Valter, üç metre altında, ancak yağdan simsiyah olmuş din. gili görebildi. Yere inmek için muhakkak tekerleğe ihtiyaç var d, çünkü bu kadar ağır ve bü- yük bir tayyarenin bir tekerlek le yere inmesi, tayyarenin par. çalanması demekti, Bir teker. lek?.. Her zaman gayet tedbirli » Kahraman &“ “HABER,, - çocuk sayfasına göz gezdirirken dalgın okuyucunun başına gelenler | hareket ede;l | tiyat bir tek€ * | tekerlek ĞM 4 daydı. ” | Vlalter teîluıdı merine bağladi — İnibl AF işaretimi bekı'” Dedikten ru sarktı. Pilot anlamamakla * t. Valter bülü sarkınca biran Sonra bütün $ biner gibi, Otur” oldu. Bir gayft? sarfederek, bİF tutarken, diğef çevirmeğe başt8 gl Aşağıda tYY' eiy da, kahraman £ i törlerile yardıfi zayı haber alarâ lamış olan p dehşet içinde wı can içinde çaâfF Yj yaresinin kofk”g da, ziyanın 3) j vücuda, gozı'-’:ı lediler.. Yarım slî sonra Valter 7”#.) Tekerlek taraf edilmîâ“_' — Şimdi in AT şıma karşı gö tezahürattan " zum yoktur. pu min edilebilir. Valtere İ'ığr gün, baş pıl Ben sekiz H* çek ismiyim ki inci harflerim lan bir giıda 7 inci harfîcf““. PEk den bir keli . bulanlardan birt : takımı, îkincırflfg ) yon, üçüncüyt ” iki yüz okuyut ı hediyeler verH5”