364 EN am Size Mİ soruyorsunuz, adam? | artık her şeyden haberdar © olduğunu, efaya hiç asiye işaretler yapan Sa-| yani Pardayanın oğlu olduğunu ve Par Mümanı bakmadınız ms? Beni tanı. | dayana mağlübiyetini bildiğini zannet- ti. Halbuki yanılıyordu. Jan henüz hiç ard kadın © hayretler içinde | birşey bilmiyordu. Pardayanm kendi- sine gösterdiği darbelerden bahsediyor- du. Fakat bu darbelerin Saettaya tatbik kişinin £İP €ihetl şuydu ki, birkaç | edildiğinden haberi yoktu. dA güyer una maruz kaldığı sra- Herne olursa olsun Sattta (o korktu, Si harama, Eörünen bu hadım, şim Bu korkusu öldürülmek £ ihtimalinden duyuyordu. karşında, debşet | ileri gelmiyordu. Hayatına pek (fazla da Böntergiğ bin bile o zamana ka: | kiymet vermiyordu. Üstelik * cesur bir bire Yöğuk kanlılığı birden. | adamdı. Fakat, na mağlöp bir adim si VU atmylaş gt. Heriye doğru iki adım | fatile, hayatlarını müdafaaya memur € Berileğie Pakat bu defa dört © adım | dildiği adamların görü önünde ilâhi Onlardaki nın elinden düşürülmesinden © korktu, bir şeki Bu dehşet 6 kadar: bariz | Saetta ancak bundan korktu ve bunun arasına almıştı ette Janla onların | !ç'n, emredildiği veçhile kenara çekildi. DA Kötüygge ek elini kılıcınm kapzası- | ( Jan, Leonora Galigay ve Klod Okus- Jan bürü, k vivaya doğru ilerledi. Onlar da, bir e- Bülere, ÜN bunları gördü ve yavaşça | vin duvarı kendilerini — dunduruncaya lila Jan devam pi Wa Pabildiniz. N beni tanı- an 2 aa Mad yorum, çekil şuradan | £ — Ben, sizi ve mösyöyü derhal tanı- muhterem pe- | dım, Madam, İstermis'niz isminizi vük- sek sesle söyliyeyim? İster misiniz si- Kİ zinkini de söyliyeyim mösyö veya mon- senyör? i Akuavivayla Laonora bütün cesaret» lerine rağmen birer korku (o ifade rden hareketler yapmaktan kemi'lerini ala- zi, y> 1 # z ve İN 2 3 A Tadı ve: > — Görüyorsunuz ki, yüzünüzü sakla., mak faydasızdır. dedi. Kadınla rahip ayni hareketle manto- larının İyışlıklarını indirdiler. İkisi de şayanı dikkat soğuk kanlılıklarını bul. muşlardı. Şimdi Akuaviva (o heyccan'a delikanlınm mertlik ifadesi dolu çehre- sini tetkik ediyor ve yüzünde gayet ha- Hf bir tebessilm beliriyordu, Delikanlıy- la ünakaşa etmek istediğini idi ALMANCA DERSLERİ ALMANCA DERSLERİ ipi de, hi l psi dep Meiperemierler Hire Mi, girilir iri haz Meali ! ği peel; e pre 1 izelirei BİRE a 1 MM Mera dila i a eli ER m; # hi ERE, LERİ. ÇEEİJİR. lil ie ilgi ii e lie ii i İrili beni keiiiiş iy li yiz ir al pe ski de iki n madılar... Ve Jan tekrar gülmeğ: bis” j.8 $ 4 ilâ? i ğa : roi İşi ii 5 giri d4 iitrişiliini salieşii diş agiiişiişir. anali ge: AN İLİ si Gi Le İS RİSE EE # yi İş © ZE ş Xx ? g 38 gi ji gd SE âğ ö ci a dB Se O şii > 43 8 0 gi 4 Ataşe eg er ik 8 ii SE 0 438 Bg3N $e N »ö. bimöyek Wi 233 3 di 8 So, nun möchte ich zahlen, Beehren Sie mich bald wieder. (beğren zi mih balt vider). “ : md I' ui a İdim E VERİ ö 4 3 ğa. 3 ük RNBEEİE.E © disenie ii” E iile EARLENLR ZE eitli ç siseşiziğiği y İ ii si izi dişi :ği desi çile dirlei iş) 7 $ BaiEidi regli dire iriyeisiiiiri PARDAYANIN OGLU se evvel pencereye pek yakın gibi gördü- ğü duvar, şimdi ona bir hayli uzak gö- rünüyordu. Herne olursa olsun!.. Karâ- rine vermişti, Pencereyi aşarak boşluğa sarktı. Tut tuğu taş parmakların: yakıyordu. Bunu bissetmedi. Alt kattaki © alevler, sinsi sinsi ve ağır ağır çizmelerinin — altını yalamağa başlayordu. Buna aldırmadı. Mesafoyi hesap etti, hafifçe hız aldı ve birdenbire ellerini bırakarak atladı. Duvarın üzerine düştü ve biran ha- Teketsiz kaldı. Sonra yavaş yavaş doğ- rularak, dudaklarında müstehzi bir te- bessimle mırıldandı: — Gene olmadı!,, Bu zavallı Akua- viva hakikaten talisiz bir adam. Etrafma bir.nazar atfetti. Sonra Sen- Deni istikametinde, duvar üzerinde yü- rümeğe başladı. Şimdi tamamile alevler içinde bulunan korkunç binadan bir hayli uzakta bulunduğunu görünce, du» varın dısına atladı ve kırların arasın- dan geçti, Yarım saat sonra, Monmartr harabe- leri altırdaki mağaradaydı. Bir mucize ksbilinden ölümden - kurtulduğu iç'n sevineceğine, bilâkis büvük bir hevyet icindevdi. Yaletığı meşslenin ışığı altın- dı, kafesteki vahti hayvanlar gibi de- Tavor, bir sewler mmıldanıvordu. Ni- havet kendisini kusu ot demetleri Üzeri. ns attı ve söylen”i? — Evet. mösvö dö Perdayanm hak- ki varmıs Herreye, ramen — wraya gelimi, Fef-t şu mesm merdivene a- vekımı atmaktansa, ellerim avak'arım ba*ir oldndu halde Akvavıyaya teslim edilmeyi tercih e#--in! XXX Ertesi sabah, yiğit Jan şafakla bera- “ ber mağaradan çıktı. Halbuki hiç de »- delar. ———. cele bir işi yoktu. Fakat burada, ken- disini merdivene çok yakın hissediyor” du, Altında milyonlar bulunan bu mer. diven onu cezbediyordü. o Bunun için biran evvel oradan uzaklaşmak istiyor- du. » Yerin altından çıkmadan evvel, ora- Yarda kimselerin bulunmamasına dikkat etti, Başka hiçbir tedbir almağa lüzum görmedi ve kendi kertiine şöyle dedi: — Neye yarar! Bu basit bir casusluk değildir. Bundan kurtulmanın imkân yok. Bu sözler üzerine hiç gizlenmeğe lü- zum görmeden şehre döndü. Sen Deni sokağına doğru, Pardayana gidiyordu. Yolda şöyle düşündü: — Henüz çok erken! Mösyö şövalye, hiçbir sebeb yokken kendisini bu saat“ te Uvkusundan uyandırdığım için kıza- rak beni dışasıya atsa bin defa (o hakkı var, Fakat iyilik ve âlicenablığın tim- sali bir adam olduğu için obunu tabi yapmaz. Binâenaleyh bu âlicenabi'ğın- - dan istifade ederek (onu raheter? ete mem cidden şımarıklık ve yüzsüzlük © Tur. ş i Bünun üzerine, biraz vakit geçirtmek - için, rastgele vürümeğe başladı ve bir- az sonra, h'ç farkında olmadan Dener- nonun ikametgâh: önüne geldi. Buraya bir kasdi mahsusla -veya boş bir kahramanlık ve ces?ret için gelmez- di, Fakat mademki bir defa gelmiş oldu, i yolunu değiştirmeğe veya © adımlern; sıklaştırmağa lüzum görmedi. Bunun için, dudaklarında alaycı bir tebesslim- le rahat rahat geçti. Tâm kapının eşiğinde, o Deperonun malüm silâhşörlerinden üçü düruyor- - du. Fakat Jan: görünce hiç kımıldama- fertige Z garetten: fertihe tsigarotten — hazır ciga ralar, Vlad Gilan ONE “şereflendiriniz siz beni hemen tekrar.,, Güle güle! >»