“YTLIOLYEŞ KSB CüNd SüL3 SOY IYTULUYA <00f 03) YUYULYA BUDEKA DANİ G20 tUNLLOİY)EŞ aa. YAYUYMDE OiO YNUŞMS ND HOZ UNOĞ KöcUcA,, (COPzpob gS9LAZ UZLAY YUD YA FYADA KAĞLLEN 1u4) toayaapadısnds ud3sgoyı UzL YOŞ OYANLA UAİLİYN VU Cyüguvas; nez KosDbLEz fumf oUN v3) “SŞEYEME T UMÜCİYZ YUNY OPPOM YAY vu Sa, mideg vyvp aapuŞifasas,, AZŞULSLAPATLIN dU Timay3 TötAzaY WöğMAPAYPIPIMA OfA GAr,, (âR9E3p YA UY HWOA) ŞUSUAYP YAT UN YETOM T ygomye 2p *-DĞUMO YYDK Bizej ? #gounıpay Dydoğ u0T KB ) “Haguy nz dyaLu yocu a-aql L M 290 TAYREROİ 9WIX UNUN dütK ÇIYADAĞ I9N0z AdYADA aP BDA pun) “opmuğ 8108 Jöyöney 20p Suma pem “AADAYOŞ HOND PNOG O SIR 2 NEZ AŞT KÇOK 19ĞD (Tayfoapt9b WoUfAvU uuj sahaj neş gij paya UZDADÖKEZ SARYLIŞ “ağız DANDPOA) Toşnsgpıao Usuçanız y Sonağ z POrA pqıiuwudm aSmay “myos AMUPOA #YS9BDY BAD0 UPMDÇ YÖY ME -PyYOĞ OETDİ NOĞ APYAP AUPDADÖK SADA “YOİ YANAOMO V, , :204041p9 urtAdp EÂCUSNUON NET “aokmgağ gEyed uröç maraag Vat UUU A YKUK "AYĞMENĞUY EKMUSNUOK TPUNJEIYO TNZADUI UPUUYAANP VD “Umu) Ha vmmoc WepammnruyanrSıyeİ ÇYAPULLAZN VULSIY 362 -— ıyuşmuş ve adamlarına ona göre emir vermişti. ; Sentonore sokağındaki, Lonval, Ey- nos, Sen Jülyen ve Roktaya tesadül et ti. Ve bu defa mücadeleye — hazırlandı. Fakat hayret: Dört asilzade gayet sa- kin bir vaziyette — yanından - geçtiler, Hattâ Roktay şapkasını çıkararak ona naşikâne bir de selâm — verdi. Bu onu © kadar hayrette buraktı — ki, az kalsın bu selâma cevap vermemek nezaketsir- Hiğini gösterecekti. Onlardan uzaklaşın. ca mırıldandı: — Herhalde mösyö dö Pardayan ya- mılryor. Konçini işini bilen bir adamdır, kralın tebkdidi, bana kalırsa, onu kor. kutmuştur. Paspartu oöteline geldiği zaman Par- dayanın dışarıya çıkmak — üzere bazır. landığını gördü. Ona, bir mucize kabi- Hinden atlattığı son suikast teşebbüsü- nü de anlattı. Janın ehemmiyet verme- iği garip bir şey vardı ki, o da, Parda- yanın bütün bu anlatılan şeylerden an- cak bir noktayı nazart itibara almasıy- dit — Demek ki, dedi, — hâdiseler, sizi, gitmek istemediğiniz yere, yani harabe- Terin altına sevketti! — Ne yapayım? Mecbur oldum. Pardayan onun gözleri içine — baka- Tak sordu: , — Şimdi gene sığınacak yeni yerler aramağa niyetiniz var mı? — Hayıt mösyö, mademki, istemiye- vek oraya girldim, artık orada — kalmak Saha hayırir olur. Pardayan ciddi bir tayırla: » Yapacağınız en doğru şey de bu- Gur, dedi. Bu tözler üzerine, — Pardayan, çok İRİM bir öş için gitmek mesburiyetin. (dopRa PİDA YNU 12 MAŞ00) “ZOPOYMA Preg HOYK DS UAAYAKL *A KUH TĞAP Kü Tei GL02NÜ WafiNle "(MAĞ 2944) :U9YOS SYN *Goyay Zis ZyupldA M0 TÜRTEN gb 2ğA IT HOH3 :9 OYNA SS TOYART Cumpsolaynum wasşun zy) TPP3 Koğ sig vunpit iş KOĞLAGN tüş UAİLAYN VUT *aşo vw0go AY N3 VP UO Treyed yoğ “iyoyod vizof VO, *RARMDADG TURGANTİÇ “UyZUJ wD *(IPHUŞASE U3 M YUMLONİYİR,, Çufo g3 Hw Şof vP 1No) Ü9Sez9 CIPAĞ DUV| JOAKYAĞ DUNŞYD VPDANA (Y0) Cışeğiy tav ye OyanA) 'UoYEgOYT we HOÇ öYONeL tuüHdsüca VONYANY. uaxun3 spadrem İ0 umz *oaray &aa “odand $ö4,, ya)6 funf >moms TEnŞ (dxeğuş Hadyöna y usANf ) 4ReYEL YöYDEKİYD US VAYNJ İfENrYRS 'KOW KTLSGYAL “amzokep vara YEPMSULDA TPLİYY ETEĞID) gapaıs Tur yea guğanı zinSay qwzm&q:pmmım. “e ö GanÜra zDaşa YÇOP MAfIULE (AĞDİMOYMLDEKET EDAJO YAD APIY) suyoflaf nsv *aaşdedayartdız semyo gone ÖYU 1887susa VONVEİY PARDAYANIN OĞLU de kaldığını ve bütün gün, hattâ Lelki ertesi gün de otele dönmiyeceğini söy- ledi. | Hakikat şuydu ki, Pardayan, Aküâ. viyaya kadar varabilmek için, — rahip Parle Gulürı aramağa gidiyordu. Yiğit Jan, bütün gününü — oldukça mütcessir bir vaziyette, yalnız geçirdi. Akşam olunca, dolambaclı yolları taki- ben Monmartr kapışına doğru yürüme- ğe başladı. Sen Jak sokağından geçti- Hi bir sırada, uzaktan, silâh şeşleri, ko- şuşmalar, bağrışmalar duyar gibi oldu. Silâh şakırtılarına kulağı alışık olduğu için, döğüşüldüğünü derhal anladı. Süratle gürültünün — geldiği taraft *doğru yürüdü. Bu esnada karanlıktan gelen bir kadın sesi duydu: — İmdat., öldürüyorlar!.. Fakat garip şey! Ona öyle geldi ki, bu kuvvetli seste ne bir heyecan ve ne de korku ilfadesi vardı. Diğer taraltan bu sesin yabancı — olmadığını da aylar gibi oldu. Buna rağmen daha ilk çığlıkta, bütün şiddetli idmanlara alışık bir inşan çevik lik ve kavraklığiyle koşmağa — başladı. Birgn bile düşünmedi ve tereddüt etme- ÖL Bir ses imdat İstiyor, o da imdada koşuyordu, Bu gayet basitti. Önünde dar bir sokak vardı. Bi ka- sırga gibi oraya atıldı. . 'Yedi sekiz kişi bir tek adama — karşı döğüşüyorlardı. Bu şüphesiz cestir bir adamdı. Hiç ses çıkarmadan, büyük bir şiddetle rakiplerine mukavemet gösteri- yordu. “Arkasında, bu' gayri müsavi mücade- leyi hareketsiz ve sessiz seyreden, bir gölge vardı. Bu bir kadın veya rahipti, pek belli olmuyordu, Yanında daha kü- İ resmile takip edilecektir) DERS: 64 ALMANCA DERBLERİ (18 numaralı “Mağazada” Kendi kendine 1000 kelime ile derstenberi devam ettiğimiz “Tütüncü dük. 19 uucu resim) üzerindeki çalışmalarımızı bu itireceğiz. Bu mevzuu tamamlamak için, derste bi kalan bazı (Her aakkı Haber gazetesine aittir) ALMANCA DERSİ t alzo indirekt belastet; ein Tabakmonopol besteht in Doutschland nicht, dureh Sie wâhlen: Diese Fehifarbe hier ist besonderş - prelswert, elne gunz lecichte Zigarre. ilde Sorte. Stülek, und mıberdem moch ALMANCA DERSLERİ teh wüli Ihnen ciniges zeigen, dann können Guten Tag, womit kann ich dienen? Steuerbanderolen verseklaBen setn. Der Tabakgonuss is! İch möchte fünf Zigarren zu Zü, m bak und sogar dasş Zigarettenpapler müssen PARDAYANIN OĞLU fasılalarla sakin imdad çığlıklarını ko- paran kadın sesiydi. Öyle ki, insan pek haklı olarak. onun hakikaton imdat istediğinden şüphe c- debilirdi. Bu hâdise, çıkmaz bir — sokağın bir kaç adım ötesinde cereyan — ediyordu: Mütearrızlara yalnız başıma mukahele eden meçhül adam, çıkmaz sokağa git- | mek için gayret sarfediyor — gibiydi., Belki de, müdafan ettiği iki arkadaşının bu çılımaz soşağa girerek orada gizlen- melerini istiyordu. Jan bir nasarda bütün bu tefetrilatı gördü ve birar hayretle endişe duydu. Bir tuzağa düşmek üÜzere — bulunduğu düşüncesi bir yıldırım süratile zihnin. Gen getlip geçti. Fakat tara bu srrada kadın yezi blr çığlık topardı ve Jan berşeyi unuterak bağırdı: — Biraz gayret!.. geliyorum!.. Ayni zamanda, — kendisine has olan bir manevrâ ile, kılıcını keskön yeritiden tuttu ve arkadan, mütearrızların Üzer- nt atılarak kılıcın kapzasile birkaç seri dâarbhe indirdi ve kalabalık — arasından kendis'ne yol açarken hirar — müstehzi tavırla bağırdı: — Biraz süprüldü, galiba!, . Filhakika üç kişi — düşmüşlerdi. Bü bektlenilmedik ani hücum — karzgısında, diğerleri biraz durakladılar.. — Meçhül adam da bundan iştifade ederek bütün kuvyetile saldırdı. Mütearrızlardan dör dünelisi) de, omuzundan — yaralanarak yolun ortasından akan suyun içine düş- tü Bu mütddet zarfında Jan meçhül a- damnın yanında yer almıştı. ,Kılıgını bu defa kapzasnıdan tuttu ve mutat şidde- dilç hücum etti, — c v ğ 8So, dann geben Sio mir $& ein Paketchen Rauchtabak, son kelime ve kaldelri gördükten sonra, âlman, ni türkçeye çevrilmek Üzere size vereceğiz. Evvelâ geçen dersin sonunda almancadan türkçeyo ve türkçeden almancaya verdiğimiz gevrilmek Üzere — Güzel bir cigara tabakası istiyorum, Ş 2 — Size birkaç tahk gösleröyüm, aeçersin'z ğ Çevrilecek olan almanca cümlelerin türkçeleri şun. Jardır: Geçen dersteki vazifeler ' 1 — Günaydın bayım, ve emrediyorsunuz? tercüme vazifelerinin yapılmış şekillerini görelim, €a tamam mche ich am İlebsten gn Paketehen Pfotfen, jedem «in Pückehen, Bitte auch ite, Da kantı ich Ihnen die belden Marken hier bestens Oh, da fâlit mir eben cin: Geben Sie mir Goch noch empfehlen. Iı.denkömnmSİeIMAudıwngım. türkische und âgyptische Zigaretten, Führen Sic englischen Tabak? : i : & | Bedaure, sohr, fertige Zigaretten sind für meinen Geldbeutel, Im übrign ra' gine Sehachtel Streichhölzer und 363 Bu yeni rakibin şiddet ve — kuvyeti mütearrızların . gözünü mü — yıldırdı? Yoksa yiğit Janı tanıdılar mı? Buras! meçhâl! Fakat muhakkak olan bir geX var, © da herillerin bürdenbire geziliye” rek bir yıldırım süratile karanlığın jçif* de kaybolduklarıdır. Jan müstehzi bir kahkabayla kılıcın! kınma yerkeştirdi ve tam vaktinde İM” dadına yetiştiği meçhül adama doğrü gdöndü, Dudaklarındaki — tebeşsüm. bir* gdenbire söndü. Bu meçhâl adam, Saettaydı. Çığlıkları kaparan kadın, kendisint sırtını çevirmiş olan Jana doğru ilerlet di. Mantosunun içine öyle sımsıkı t mıştı ki, yüzünü görmek iİmkânerkdi Sactta önün yaklastığını — görünlü ona girlice bazt işaretle yaptı. ğ bunları görmedi veyahud da anlamadı? içinde hiçbir heyecan ifadesi okunmA” yan ayni sesle yavaşça şöyle dedi: — Benim ve mühterem pederin Hü yatınr kurtatdınız. mösyö, — Böyle bif Wier sinü azlan Mac'k, vemiger. 5o, mun mücte h zaklen. İ Mi iyiliği Tâyikile ödemiyecek — kadar f8” — kiriz. Fatat size ebediyyen minnettaf kalacağır. Zayıfı korumak İçin, bu Ka * Har büyük bir âlicenadlıkla — kendisini Vi teblikeye atan kahramanın İsmini 88“ — tenmek cesaretinde bulunabilir miyim: Bış gözler Üzerine şahip de yaklaş!k Onun da yüzli sımsıkı kapalıydı ve © d #on Werece sgkin bir seşle sordu: ge — Lütfen isminizi yöyler — misinif Bu ismi duslarımızda yadetmek — İMİ” yoruz, 4 Sartta derdini anlatamakığı için (6 na halde kızmış bir şeyler — sö; du. Jan kadına doğru döndil — ve, gayretine rağmen, içinde büyük bir İti Ü YY