Dr. Arasın > . Dış Seyahat o 00 Bir öğün Mektupları sıcak son seyahatındaki yemek 6,5 kuruşa! Bu ucuzluk Kayseride bez fabrikası işçileri içindir Yazan : Hüseyin Rifat insani mana... ” Yazan : Şekip Gündüz: ŞİŞLERİ Bakanı doktor Rüştü Azas ve İçişleri bakanı Şükrü Kaya dün Mos. D kovadân geldiler. Büyük bir insan kütlesinin harâretle karşıladığı iki devlet ada. isi, şu anda, epey dolgun bir blünço gösteren siyasi temasları ve siyasi faali Şetleri etrafında MUM Şefe ve Büyük Başveklin izahat vermiş bulunmaktadırlar, Dızbakanıntun kâh otomobil, tren Okâhtayyare, gemi ile katettiği binlerce kilomet. relik yolun fi yanındaki engin topraklarda yaşayan dost mületler obakkında (edindiği intibaların ehemmiyeti üzerinde duracak değiliz. Doktor Aras gerek Bağdadin, gerek Tahran ve Moskovada söylediği nutuklarla bizi çoktan, dolaştığı yerlerin atmesferi içine gokmuş bulunmaktadır. Biz sadece bu seyabatin bir baka manası, bir başka Oİkiymeti Üzerine nazarı dikkati celb edeceğiz. Şöyle ki: Türkiye Dışhakanının son seyahati düne kadar yalnız bazı Avrupa devletleri arasmda gözüken hir temsyülün Asyaya İntikslins başlangıç olmuş, Asya milletlerinin dünya mu. yazenesi mikyasındaki kıymetlerini ldrâk elen bir şuura ulaşmış bulunmalarını ifade et. miştir. Sulh ideolojisinin yalnız (o Avrupnds yayılniileseğini tahmin etmekte olanlar bu se, yahatten sonra Atatürk Türkiyesinin gürbi Asyada ve Asyanın mühim bir kısmına hâ kim olan #şimali şarki Avrupa da dolaştırdığı sulh havarilerinin dolgun (seyahatnamele. yine bâkarak ne derece yanılmış olduklarını #nlayabitirler, Dost İranın büyük Şehinşahı ve Tahran devlet ve diplomasi adamları, dost İrakın İleri fikirli hükümdarı ile onun güzide devlet ve diplomasi adamları, dost Sovyet birliğinin pefi ve değerli mesai arkadaşları, dost Eiçanistanın kenç kralı ile Efgan milletinin güzl. Be şahsiyetleri Atatürk devletinin © yalnız sulh, refah ve insanlık © tesanid) o tebşirine memur olan tecrübeli niyasisine gösterdikleri meden! ve İnsani hüviyetletle Asyanm gür. Yında barp Alemi İçin neler kaybedilmiş olduğunu vüzuhin isbat etmişlerdir. Doktor Arasın, garbında dolaşlığı Asya, şarki İle bugün tamamile zıt bir çehre gös. termektedir. O derecede kl bu Asyadan Japonyanm Asyaslle yanyana bahsetmek büyük bir kaksizlik olur. Top, Lifek, | bilgi ve kudret Asyanın şarkında bAlâ Avrupanın bazı devlet Jerinde telâkki edildiği ve bazı noktalarında olduğu gibi Asp, garet talan ve İnsafsız. İrk vasıtadır. Ayni topun, syn! tüfeğin, ayni bilgi ve kudretin zarbi Asyada medeniyete Ye insanlığa Ümit veren bir tecelli göstermesi gark Asyaya bem muhteşem bir (medeni. Basari) not veriyor, hem de tezatlar, ihtiraslar ve tehlikeler içinde bunalan dünyaya bir se. İğmet kıyısı, bir yeni teselli ve İnsanlık gemisini kayalara çarpmaktan kurtaracak yep. yeni bir püsla görteriyor. Siyast tarihin Seyri ne olursa Olsun, Asırlar ve fırlar sonra da İnsanlığın tarihi, Ata. Kürk Türkiyesi tarafından dünyanın Avrupasma, Asyasına, Afrikasına, garhma, şimsiine, Şarkına ve cenubuna yollanan, yollanmış olan, yollanscak olan sulh elçilerinin yorulmaz iz Yaaliyetlerini, yirminci asırdaki yu muztarip dünyanın en büyük tesellisi olarak tanıyacak ve bu digergim faaliyeti minnetle kaydedecektir... | Hâdiseler ve Fikirler. | Bu makinaları Şekip GÜNDÜZ A durdurmak lâzım... “ Acaba bu kitaplardan yeniden on binlerce basanlar hangi fikre hizmet ediyorlar ?,, Yazan: Bir müddet evvel Matbuat Genel Direktörlüğü muharrirleri ve eli ka- lem tutanları halk romancılığına teş. vik etmek arzusunu göstermişti. Halk romancılığı ile uğraşanlar ise Matbuat Genel Direktörü vasıtasiyle bu arzu. dan şahsan haberdar. edildikleri za. man buna hem memnun olmuşlar, hem de.bu hâdiseden hususi bir tees- sür duymuşlardı. Memnun olmuşlardı; zira geniş halk tabakalarının zihniyetinde ve psikolo. Jisinde göze vuran mes'ut değişiklik. lerin daha köklü olarak ve daha sürat- le inkişafı için “mübrem bir Jüzum” ol. duğuna kani bulunduklari san'atlarm. dan azami ranârman istendiğini san, muşlardı, Meyus ve müteessir olmuşlardı; zi- ra Matbuat Genel Direktörlüğünün san'atkâr hüvi; rine azami bir lâ, kaydi gösterdiğini, kendilerini bu mü. im işin çömezleri, ve hattâ bigânele- riyle bir tutasak “müsabakaya davet ettiğini” de farketmişlerdi. Burun üze, rine bu teşebbüs dışında kalmayı € bulmuşlar ve fakat müsabaka. ya iştirak etmemekle beraber istenilen şartları haiz eserler hazırlamaktan da geri durmamışlar, bunları İstanbu. Jun mühim gazetelerine kabul ettirmiş. İki evvel bazı gazeteler bu mü. sabaka için Matbuat Genel Direktörlü- güne Türkiyenin her tarafından 85 ki. sinin birer müsvedde göndermis olduk. larmt yazdılar; bunlar arasında güzi- de dostlarım Osman Cemal Kaygisiz ile İskender Fahreddin Sertellinin ad. Yarda Vardı. Osman Cemalin “Yedi âlimler” i yaz dığmı biliyordum. Müsveddelerini gör- bu eserde Osman Cemalin son derece muvaffak olduğunu burada kaydetmek benim için hususi bir gevktir. İskender Fahreddine gelince, dün bana gönderdiği şu mektubu be. reberce okursak ne vaziyette bulundu. ğunu anlarız: Aziz dostum Nizamettin Nazife: Dün gazetelerde beni (alâkadar eden bir fıkra gördüm. Göya matbant müdür. Mü bana (Layfâ ile Meonunjun yazıl. masmr bildirmiş. Ben de yazmışım ya, but yazıyorsa. ? Mathiat müdürü memlekötimizde halk | man Cemalin o güzel kiyabı basıldığı remanlarmm kimler tarafmdan Yazıl.” zaman bu kötü eski herzelerin simsar- Nizamettin Nazij bileceğini pekâlâ bilir ve bunu seçmekte gürlük çekmez sanıyorum. Mekteplerde İmtihan verme çağında olmadığınız için, meçbâl büyük sanatkâr lardan miteşekkli komisyonların huzuru na çıkmağa sinirlerimin takati yoktur, Harf inkilâbındanberi kırk bey o tane tarihi halk romanı yazdın, Maarif velâ. Jeti mesaimi takdir etti, Varsm mafbünt müdürlüğü bu mesalmi görmesin. Malik romanları için bana (o sorsalardı, bu işi yapmak istiyenlere şunu derdim: — Bize yahancı olan (Leylâ ile Mec. mun)lar, (Tahirle Zühre)ler evvelâ Türk leştirimeli, Fakat, bundan o evvel, Ana dolu kalkın zehirliyen bu düzme eserler ortâdan kaldırılıp yakılmalı Çünkü be, nim Türkleştirmek istediğim (Leylâ ile Meonun)un Vezir Manmda (yeniden elli * bi nüsha olarak bastırdmaktadır. Gözle rinden öperim. İSKENDER FARREDDİN İskender Fahreddinin bu mektubu- nu oukyunca evvelâ dehşetli bir azab duydum. Zira bu kıymetli arkadaşın büyük olacağımdan hiç kimsenin güp. he &demiyeceği yardımın: temin ede. memiş olması Matbuat Genel Direktör. lüğünlin ve halk romanları servisinin hesabıma kaydedilecek büyük bir za." rardır. Sonra bu'azabi bir isyan takib etti; — Nasıl? , diye bağırdım - Böyle yepyeni bir hamleye karar verildiği bir anda o eski tabıdan 50 bin nüsha daha basmıya kalkışanlar var ha? Bu hareket, köylerimize ve geniş halk ta. bakalarımıza abur cubur satanların düpedüz meydan okumaları, mücadele- yi kabul etmeleri manasina gelmez mi? Büyük cür'et doğrusu... Eğer biz, Türk halk edebiyatını za- manla tiğradığı tereddiden kurtararak halkım eline mükemmel ve faydalı eserler vermeye çalışırken, bir taraf. tan Vezirhanlarmın kuytu ve loğ köşe- lerinde paslı ve gicirtili makinelerle harıl harıl eski muzahrafat basılıyor. sa bunun karşısında lâkayt kalma. maz, Bu kitaplerı yeniden on binlerce nüsha basanlar bunları sürmek için de elbet gizli gizli tertibat alacaklar. “dır veya almışlardır. Belki yarm, Os. > A Kayseri fabrikasının cw) Kendi başına bir âlem olan bura” da daha neler ve neler yok ki? Fut- bol var, tenis var; jimnastik, “ at ko- şusu yerleri var; Baylar, Bayanlar altmış metre uzunluğunda ve bir © kadar genişlikte plâjı var! Mayoları” nızı beraber almayı ünutmaym sa- kım! Bitmedi daha var... Halâ vor. Fabrikanın kooperatifinde yyiecek, içecekten, tepeden tırnağa kadar gi: yinip kuşanacak şeylerden hepsi var, meselâ kundura mi istiyorsunuz; bez fabrikasının öz kardeşi olan Bej. koz fabrikası kunduralarmı kârsız ve hususi bir fiyatla veriyor, tuvale” te çok mu meraklısmız? Onlar da her nevi emrinizi bekliyor. Tırnak'ci lâsı bile! Amele için, memurlar için ayrı İokantalar mevcut;'amele için bir ay sabah kahvaltısı, sabahir akşâmlı yiyebildiği kadar ekmek pbazt * gün birer, bazı gün ikişer kap'yemek; bazan tatlılı, meyveli... Ayda alti li- raya...» Herkes muayyen zamanlarda muktedir bir dişçinin sandalyesine oturmak mecburiyetinde; kolay ko- lay ihtiyarlamıya müsaade yok! He- le hastahanesi... İşçi yalnız kendisini değil, evdeki o çoluğunu, çocuğunu bile bedava tedavi ediyor. Başı ağ- rıyan herhangi bir hasta inceden in- ceye muayeneye tâbi; müayene sı- rasmda bay doktor ameliyatı iktıza ettiren bir şey görmesin; hemen br çağı yediğiniz gündür: fakat beş on gün sonra ağzmızdan dökülen dün larm da sonu gelmez. Eğet fıtığınız falan varsa geçti gitti demek; haydi. yi artık doğru futbol sakasma oş! Sahi.. Buranın futbol meselesi öyle iki kelime ile geçilecek şey de- gil... Pazar günleri üç dört bin . kişi fabrika sahasma koşuyor; çünkü Kayserinin bütün © maçları burada yapılır; amele futbol takımı Kayseri şampiyonluğunu almış; bu gidişle “Sümer klüp,. bi gün Türkiye birin ciliklerine girecek. Fabrikanm iki de mektebi var; biri işçilere. Her yeni gelen ameleye bir ay burada staj yaptırılarak umu- mi malümat veriliyor. - Orta ve ilk tahsil görenlerle sanat mektebinden çıkmış olanlardan ise usta yetiştirili. yor, Ben bu malümatı alırken bülün: duğumuz daireye fabrikânm dokto- rü girdi; dün gece bir amele evinde bir doğum ameliyesi yapan doktor, şimdi de ikinci bir doğumdan ' dön. müş; yüzünden yorgunluk değil ne. şe dökülüyordu. Ne mahviyetkâr, adını bile ver- lar: “— Almayın onu! Sahtedir. İyisi budur.,, Böyle bir tuzak hazırlıyanların ku. Jaklarmı şimdiden bükmek ve onlara yarın bu tarzda söylenecek hir çift s5- zün “İnkılâb aleyhinde tahrikât,, ad. dedileceğini bildirmek doğru olur ka. naatindeyim. Nizamettin NAZİF Pi LAN TA, | m la ları halkın kulağıma şöyle fısıldıyacak.. Kayseri bez: fabrikasında işçilerin mecburi diş muayenesi * niek <istemiyor;- ben'ke'; yazmıyo» ” rüme“. ind * i Ortalıkta küçük bir hazırlanma hissi duyuyorum. Neye?-Biraz son» ra onu da öğrendim » İşine, gücüne üç ay muntazam devam eden, arka- daşlarına hoş muamele eden yavru” lara idare, fabrika mamulâtından ölçü üzerine dikilmiş bir kat elbise ile bir de gene ölçü üzetine . Beykoz kundurası hediye ediyormuş; yavru. ları yüzlerinden'akan sevinç görüle cek şeydi. Bu bir çalişma mükâfatı idi ; esasen ameleye bir iş”bir de pa” zar elbisesi verilirmiş. Fabrikada yal. nız berber yok. Kendi kendine traş olmayı âdet edindirmek, kendi ken dine temizliğe alıştırmak maksadiy- le tutulan yol çok doğru; yatakhane lerde traş olurlarkeri gördüğüm kim. seleri iktisat ediyorlar zannetmiştim. Meğer maksat ( pek başka ve pek mantıki imiş! Fabrika etrafına bir sene içinde serpiştiriliveren 10.000 . akasyanın hepsi de tutmuş;'şimdiden ortalık yemyeşil bir hal almış; program mu. cibince gene senede en az altı, yedi bin ağaç dikileceği düşünülürse se- kiz, on sene içinde bataklık, çorak- lık olan bu sahanın alacağı hali göz önüne getirmeli... Hüseyin RİFAT (*) Bümakilenin ilk kısmı dünkü saymizda çıkmıştır. EY ak saçan Püro sigaraları Tütüncüde 2 liralık 1.60 iirehk ve 1 lira, lık püro sigaraları vardı, Beş kardeş dükkâna, giderek 20 çer lira verip tam 13 çer kutu sigura aldılar, Aldık ları #ipüralard& &yrr ay? çeşitlerden bulun. duktan buşka,' kardeşlere 20 Urüya 17 kutu sigara satın almak çin mümkün olabilen her türlü Konabinezonları © kullanmışlardır. $imdi bu (o Kardeşlerden Oher birisi 2 Ura 1.50 Hira ve bir )irmrk siparalardan oOkaçar kutu satn almıştır, Bu bilmecemiz müktfattdır. Halledenler den 9k! kişlye hediye verilecektir. — Cevapla rın 26 temmuz tarihine kadar yollanılması lazımdır. : .. Tütün duma RAMVAY beklerken. çıkan sarılardan Dü diye ödüm kopuyor. , Gerçi öğ fatla açılıp şatafatla kapan oluyor; oturacak, hatta ayakt cak yerleri de insanı ötekiler” rahatsız etmiyor. Fakat an hanlığımda da cigara içmeğ* yok. e Geçen gün Beyazıt'tan küp cektim; o sarı tramvaylarda * # di, bindim; daha kimseler yokt ii hanlıkta açık penoorenin ya” g0 dum, cigaramı yakmak isteği Bük?” dediler, “Neden? değii Te açık, dumanın kimseyi rah ML ceği, kimseye dokunacağı yo gr kakta içmek, ha burada p Dinletemedim, yasakmış; :©i8 itina ile sardığım cigeram! yari İn çekmeden atmağa mecbur WA Tramvayda hafiften bir 9 türup bostan-dolabı gibi el Le b şımı ağrıtmak mubahtır; zel - sanatlerdendir, tegviki V€ b, yesi lazım gelir, Watman, ge” yince, fren yapar ve bu gi fanızı kazana döndürür, 8©9 Üy | Y mazsımız, doktorlarınki gbi | meselesidir. Gerçi tramvayd8 ** gf” sası kurmağa müsaade yoktu” herhangi bir zatın sendeliye * i binip müvazenesini kaybedini” tutunuvermesi menedilemerif g kı kokusu gibi soğan, sarms9£* da müşterileri rahatsız edecek ” #1 den sayılmaz. Yüksek sesle * lara, kahkahayı sayurağlar8 karışmaz; hatta hiç tanımsöiğ ; yolcu ile tatlı tarafından aşi? zı ve diğer “evsafı cemile” sis manıza, ârâda sirada “Acaba daha kimler hayran 9” diye gözlerinizle sorugturmağii vardır... Fakatcıgara; açık yanımda dahi, yasaktır: herkesi sız edermiş, berkesin sihhi SİLE çe iğ Halbuki bu-memlekette cil manından rahatsız olacak 9 azdır. Başka memleketler içi” ş yok: onlar alışık olmayabuliy kat bizde cigara içilmiyen €V” a Ni dd bidir; hemen hepimz, doğ“. günden beri, cigara dumanı İ garız.., Gerçi bazan yapur! lerde insanın yüzüne hay b9İ. *| karak, cigara dumanını, leri darbesiyle dağıtmak istiyen yanlara, baylara rasgelinir. * Ni birkaç nesi belki'saminiidi * gi ten rahatsız olurlar, Fakst reketi, muaşeret adabının bahşettiği hakla, sizi rahat için yaparlar. Biraz da gösi€ diye, Frenklere benzesinler *“ parlar. Zateri dikkat öderseniğ ellerinde» Fransa'dan, Al” gelme, en aşağt cinsten bir “ mia veya bir roman gölü si ylarda o gibi gazete ları okumağa cevaz vardi” By pencere' yanında dahi ©i yasaktır!... 7773 TEZEİİE #3 Akşehirde bir “* yolsuzluğu e z Akşehirde maliye işlerini yi” mekte olan maliye kontrol rındasy Nâfi Duran, kaza m8” günde hazinenin senev! yet bin lira zararını mucip olan ” koruma vergisi yolsuzluğu cttaya çıkarmıştır. Bu yı nunları tesbit edilmi Va 9) ta ss Tik sahibi eve 48875 kuruş © e Bü bilmecemizi doğru o hal8 kişi hediye kazsrmıştır. i — Nebahat Derken KadıkÜİ Vişne sokak 31 b 2 Mida Kuralı Aksars$ kak 14, .i” iğ : 4£ pay Kuporn 20 TEMMUZ — 199