ı ; ö " ; z TP _i;ğ ğ%";gî e—ğğ%*ğîış;*şî K L %î%ğ*ğğğğğğîe et P| eei Bi ; Sei £ ğ E i:ğ ;E z HİT KUH HE z ğ . 'ğgğz ğ Eggî Hd Üellek Vi : 2 Px l% Ha B SŞ çi a 5i B K # A Kar P: g eli b ararageriri gada Hlak, ÇA YN | : Ürü Hf ÜŞÜR Zi :: > fğ' ş'îş : îağğ ıti Dapklila Vd gp: : ğğâgâîğj SĞ R İ G DECSRLi İ ç: DberÜR > el gp Fi w=î?gâî'ğğş'ğ—”ş 5 / PARDAYANIN OC! ÜĞ pir farırla Sör- | atiniz icabıdir monsenyör. Eğer buralar da gözükürseniz, sizi derhal tanıyacak- bu".' Mönsen- | lardır.. O zaman, kızı ele geçirmek niye- b Benç kız l tile buraya gelince, bir de bakacağız ki, .H—. de emin , meydanda yok. ”i Muhafaza | —— Hakkın var!.. Buralarda — görük- &.'Mlı onu | mekten sakımacağım. Fakat Tan 1 aşkıe e*f Maruz-| na beni fazla bekletme, — Merak etmeyin monsenyör, sizin için çalışırken, ayni zamanda kendi inti- :| kamım için de çalışryorum. Bu işin mu- vaffakiyetle neticelenmesinde benim de büyük menfaatim vardır. Sen Jülyen doğru söylürordu ve Kon çini bunu biliyordu. Ona itimat ettiğini gösterir bir şekilde başını salladı. Yol- culuğun Üst tarafr sessizlik içinde geç- Ki ©| &. Konçini evine döndü. Roktay. Ey- nos ve Longval beraber — uzaklaştılar. Arkadaşlarına gösterilen Itimattan do layı biraz kıskanıyorlardı. Sen Jülyene gelince, o Ja, mühim bir işi — olduğunu söyliyerek, efendilerinin evi — civarında onlardan ayrıldı. O gün Könçini, Luvrda — nöbetçiydi. Akşam, saat sekize doğru evinden çıktı ve saraya doğru yürüdü. ve bayli uzaktan bir göl plıırr'::::,ık!kı'mı takibe başladı. Bu gölge, gene Sen Jülyendi. Etendisinin saraya girdiğine İyice ka tirince, ve bu defa gizlen a =ı':lnıl ıîı:::n. Sentonore s0- fiyorum: İ | Konçini &a) B Ş ı; — O güne p YN hı:.'ı, ö ürüm. - PR bi — Önün hapıgrf h'&'hir..b" j ıf “::;: :.M“'“*l"" Bit ik; î ı_w Şt teri K | nihayet ı,'.,,"*';;rh ğ n sonra irsiniz, y j fak Sevap ver- yürüyerek Konçininin — evine girdi. İki dakika sonra, Leonora Galiga- yen karşısında hürmetle eğiliyordu, L Genç kadının, auali üzerine, Sen Jül. yen, resmi rapor vereri bir adam tavrile kısaca şöyle dedi: “bir şiddetle elinden fırladı ve culuğu) Üze malarımıza başlıyabiliriz. Bu mevzu 18 T nden takip edeceğiz Bunun için, resmi ket gyoli Okunuş “cap” kelimesinde okunur: (kap). Yeni resmimizi kesiniz ST “est” kelimesinde bu iki sessiz harfin İl #PRANSIZCA DERSLERİ nür: Çest), Ezberlenecek kelin traverade (P): traverse Şimdi yeni resim (Deniz Kraliçe bu köyü parkın şu gördüğünlüz köşesiin sus yaptırtmıştı. İmca bir kâğıt üzerine yapıştırarak daima lundurmanız lâzımdır. F Kesim üzerinde La navire est en partance pour une longue traversâe, (1ö navir e tan partans pur ün Tong traverse). “gemi dir de. hareket anı için bir uzun deniz yolculuğu,, FRANSIZCA DERSLERİ “Uc şark,, Uzak Şark (Çin ve Japonya). “Amerikaya git sahil,, Amerika sah'li. Orient: oriyan — şark ÇAmeriza ketmesinin sıfatı) cöte (): kot -- sahil Extrâme.Orient: ekatrem oriyan extröme: ekslirem »— söü, uç €öte amöricaline: kot ameriken Gemi uzun bir yolculuğa çıkmak üzere, # deniz yolculuğu — süratli — €en Vue: dn vil — görünürde mainte: men? — birçok escale ((): eskal — inkeleye uğrama yulmak . 6 - A alteindre: atendr — ulaşmak, vâsil o amöricain: ameriken — Amerikalı, merika kelimesinin sıfatı — est: est — şark parlance (1): pa'nııı=hıç?|t€lm Va 4 — Mettre le cap: metr 16 hıp.—-—. yöla Bevİre: NüVİr » gemi raplde: rapid ' * en ıam;u(uaıbiyn O. jur gün içinde, dön- sahiller Amerikalı,, "MM “Normandiçe”, nötre plus rapide et plus grand ,nofr plü rapid e plü gran transatlan. transatlantigue. (il söra gn vü de kot zameriken,) “İçinde beş günler,, *0 olacak görünür de oladak Bu, bizim en süratli ve en büyük transatlan! il sera en vue des oötes amdâricaines, n C'est le (se Wi Normandi, tik,) F i “Bu dur “Normandi” bizim transatlantik.,, | lon “Normandie” dir, İ İ *« PARDAYANIN OĞLU « S — Bunu da defediyorum, dedi, &et;qhnhk ve — hayret içinde geriye doğru sıçradı ve dehşet — içinde murıldandı: — Bu da ne?, Fazla düşünmeğe vakit bulamadı. Par dayan süratle onun üzerine yürüdü ve bir yıldırım süratile kılıcını kullanmağa başlayarak hücuma geçti. — Sactta bu darbeleri defetmek için bütün bilgi ve dikkatini sarfetmek mecburiyetinde ka- İryordu. Şimdi artık mahvolmak üzere bulunduğunu görüyordu. Fakat bu onu asla korkutmuyordu. Bu kasırga gibi hücumlar önünde bütün döğüş sanat ve Gamarı kabarmıştı. Pardayanı unutu- yordu. Bu adamın bir sır sakladığını ve onu öldürmek istediğini unutuyordu. Herşeyi unutuyordu. Yalnız karşısında ki, emsalsiz ve fevkalbeşer bir döğlişçü- yü görüyordu. Ve ona bir tek küçük dar be indirebilmek için hayatınır feda etme- ğe hazırlı. Pardayanım bir sürü darbe ve hücum- ları, biraz evvel Saettanın yaptığı gibi, asıl darbeyi hazırlayan oyunlardan baş- ka bir şey değildi. Fakat Saetta kendi oyununda muvaffak — olamadığı halde, Pardayan muvalfak oldu. Saettanın kılıcı mukayemet — edilmez havada şni; bir daire çizdikten sonra Parda- yanm arkasına düştü. Saetta bir defa daha dehşetle geriye sıçradı ve o zaman hakikati bütün vüzuhile anladı ve çık gen bir şekile bağırdı: * — Siz Pardayansınız! Pardayan sadece: " — Evet, dedi. Saetta yarım eğilmiş bir vaziyette ve gözleri fırlamış bir halde ona dikkatle bakıyordu. Ve birdenbire, — çılgin bit nn $uya düşmesi kâfi değildi demek? Talisizlik ve bodbahtlığını tamamlamak Hindistan 5 (©): end Extröme-Or.ent: güu'il va mettre le Ou bien 'c'est vers | (u biyen se ver * lest için, şimdi de, onun ölümünden bir müd — det sonra kurbanının babasile karşılaşıe metr 1ö kap), toğn ekatrem oriyan — Üzak — pont: pon —';ımu gark hi o gidiyor koymak bu. lll gad p Ğ “yahut iyi bu dur yordu. Ve kendisini; döğüşte, üstadların —— üstadı zannederken, silâhından tecrit e- dilmek suretile lekeleniyordu. ıı.::nıı muırıldandı: — Başımda felâket ve şeamet dolaşı- yor. Başka bir zamanında onu — korkutan bu düşünce, bu defa da onu büsbütün çileden çıkardı. Şerefsiz ve artık mana- &IZ mevcudiyetine bir nihayet vermek hususunda çılgın bir arzu duydu. Meydan okur bir tavırla başını doğe Tulttu. kollarını göğsünde — kavuşturdu Ve sövalyenin gözleri içine bakarek ba- ğridi: — Pekâlât! öldürün benit.. Pardayan sakin bir vaziyette kılremı kınına yerleştirdi ve omuzlarını silkes” rek istihfafla: — Eğer sizi öldürmek — isteseydim, dedi, bunu, kendinizi müdafaa edecek bir vaziyette bulunduğunuz zaman ya- pardım.. Yapılacak daha mühim bir işim var.. Biraz konuşaclığız. Saetta sinirli bir kahkaha attı: — Doğru!.. Unutuyordum. Oğlunuz hakkında havadis * İstiyorsunuz?, Size terütaze havadisler yereyim de görün.. Şimdi artık söyliyebilirim. Pardayan hayretinden dona kaldr, Sabık düello üstadı hakkında, daha ilk nazarda bir fikir edinmişti. Pek haklı o. larak, onu korkutmanın bir işe yaramı» yacağını düşünüyor ve onu nasıl söyle. teceğini kendi kendine soruyordu, Hal. buki, işte Saetta derhal konuşmağa razı oluyordu. Onun çıldırmak — derecesine