Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
26 HAZİRAN — 1937 Çanakkaledeki kaza nasıl oldu ? (Baş tarafı 1 incide) “Compagnia Genovesi Navigaziane a vapore,, kumpanyasına- ait bulunan bü vapurun İstanbul acentesi “Laster Li berman,, dır. Perşembe akşamı saat 2İ. de 12 yolcu ile limanrmızdan hareket etmişti. Vapurda, Napoli, Cenova ve Marsil- ya için hububat, kereste, yapağı, fin - dık ve yumurta bulunmaktaydı. İçinde şu yolcular bulunuyordu: Profesör İsaard, bayan İsaard, ha . yan Dufrim, bayan Varol, doktor Ha. di ve ailesi, dotor Kemaleddin ve Louis. İspanyol vapuru 9689 tonluktur. Va- lensiyodan gelmekte ve Karadeniz Sovyet limanlarına gitmekte idi. Bir petrol gemisidir. Kaza nasıl oldu Sabahın saat tam 8,25 i idi. Saat se - kizde Çanakkaleye vasıl olan Çapo — Pino vapuru iyi bir hava ile Boğaza doğru ilerlemektedir. Nâraburnunu dö. nen Çapo — Pino işte bu esnada ayni rota üzerinden gelen Magellanas va- puriyle karşılaşmıştır. İki vapur biribirlerini görünce dü . dükle işaret vermişler, fakat anlaşılan | yekdiğerini sağa almak için icap eden manevrayı yapamadan biribirine yak- laşmışlardır. İşte bu sırada müthiş bhir çarpışma 'olmuş, ve İspanyol vapuru bütün hıziyle Çapo — Pinonun üzerine gelmiştir. Bu sırada Çapo — Pino -geç kalmış - bir manevra yapmak istemiş ve tornis - tan emiştir. F at İspanyol — vapuru bütün şiddetiyle Çapo — Pinonun kıç küpes- teye yakın bir kısmına bindirmiş ve İtalyan gemisi bu müsademede Wbüyük bir yara almıştır. Fakat İspanyol gemisi de bu çarpışmadan yarasız kurtulamı- mış provada su kesiminin iki metre tüstünden bir yara almıştır. Bu vaziyet üzerine Çapo — Pino vapuru süvarisi karaya vurmak istemiş ve karaya çok — yaklaşmiştir. Fa kat bu sırada gemi yana yattığından a'- tık kurtuluş ümidi kalmadığını gören kaptan derhal 12 yolcusu ile 27 tayfa . sını tahlisiye sandallariyle dışarıya ç- karmış ve biraz sonra saat 11,35 de gemi batmıştı: . Çapo — Pino sığlıkta battığı için bir kısmı dışarıda kalmıştır . Kazayı mütecakip İspanyol vapuru İtalyan vapuruna şu telsizi çekmiştir . “Manevranızı gördük, Yardıma ihtiya- cmn'z varsa bildiriniz.,, Yardım istenmemesi üzerine'de yo- | luna devam ederek bu sabah sekiz bu . çukta limanımıza gelerek Harem önün - de demirlemiştir. Vapur saat ona kadar pratika iste « memiş ve vapur hakkında bir tahkika.. ta girişilememişti. Saat on buçukta İtalyan vapurunuun buradaki acentası bir taraftan müddei- umumiliğe diğer taraftan da limana müracaat ederek İspanyol vapurunun kaptanı hakkında takibat yapılmasını istemiştir. Diğer taraftan bu sırada Çanakkale müddeiumumiliği de İstanbul müddeiu- mumiliğine bir telgraf çekerek vapur kaptanı hakkında takibatta buluşıulma. sını istemiştir . Bunun üzerine vapür durdurulmu; ve vapur hakkında transit muameles! kaldırılmış ve emniyet beşinci şube ve liman memurları vapura giderek kon . trol yapmışlardır. Yolcuların gözile kaza Batan vapurda muharrir Hamdi Va- ralım refikası Gülnar Varal da bulun- maktaydı. Kazayı müteakip Çanakka - leden şu telgrafr çekmiştir : “Saat dokuzu on geçe, Çanakkalede, Nâraburnunda, içinde bulunduğumuz Çapo — Pino vapuruna bir İspanyol gemisi çarptı. Üzerimize doğru gelen bu vapurla bizim vapür arasındaki mü- sademe pek şiddetli oldu. Çapo — Pi - nonun kaptanı tornistan ettiği için İspanyol vapurunun, tam ortadan çarp- masma mâni oldu. Âksi takdirde bir >n içinde hatardık. Tayfalar, yolcuları teselli ve gemi - /— den çıkarılmalarına yardım ettilerse de sonradan yalnız kendi eşyalarını kur - tarmak gayretine düştüler ve yolcuların eşyasını tamamiyle ihmal ettiler, Hat ( tâ, tayfaların, kendi mallarını kurtar - mak için tam on beş dakika bol bol va- kit bulduklarını, içlerinden bazısının elbise bile değiştirdiğini söyliyebili . rim . Karaya çıktıktan sonra, Çanakkale Sahil Sıhhiye dairesinin vesaitiyle Ça- nakkaleye nakledildik, orada vali Fey- zi ve belediye reisi Osman kazazedelere karşı fevkalâde alâka ve nezaket gös « | terdiler; bizi ellerinden geldiği kadar teselli ettiler; yiyecek ve mesken teda. rik ettiler, hattâ eğlendirmeğe çalıştı - lar. Fakat, maalesef hepimiz parasız ve giyeteksiz kaldık.,, — Bu sabahki tahkikat Türk sularında cereyan eden bu mü- sademenin tahkikatına Türk adliyesi namına kıymetli hâkimimiz bayan Bey- han başlamıştır. Bayanı Beyhan Recele Karol vapurunun lüks mevki salonların- dan birinde bu sabalı saat ön buçuktan itibaren İtalyan gemisintden kurtularnı tayfaları, kaptanları çarkçıları ve .gerr.,—-k Rümen gerek İspanyol gemilerinin sü- varilerini ve vakayı görmüş olanları isticvap etmiştir. Hâkim Beyhanın tah- kikatr gazetemizin basılacağı ana kadar devam etmekteydi. M İspanyol vapurunun kaptanı bugün öğleden sonra adliyeye getirilmiştir. Hâdisenin şahidi olan kaptan ne diyor ? İspanyol vapuriyle İtalyan vapu- runun Çanakkalede çarpışmasına şahit olan Romanya Dar h Rece- le Karol yolcu gemisi süvarısi kap- tan Marko hâdise hakkmda bize şu izahatı vermiştir: — Çanakkalede kontrol_ /sıramı bekliyordum. İspanyol gemisi ben- den evvel kontrole girmişti. O_UPR muamelesini yaptıktan sonra bizim gemiye de yola devam edebileceği bildirildi. Saat 8,20 de Narayaf doğ- ru yollandık. İspanyol gemisi bizden 1,5-mil önde gidiyordu. Bu sırada İtalyan gemisi gözüktü. Hava aydınlıktı hâdiseyi birçok yolcular ve biz gayet iyi seyredebil- dik. İspanyol gemisi iskele baş omuz luğundan İtalyan gemisine bindirdi. Müsademe neticesinde İtalyan gemi- sinin bir numaralı bölmesi delindi ve gemi süvarisi baştan kara etmek için manevra yaptı. Hemen sandal- larımızı indirdik. Lakin bizim yar- dımımıza ihtiyaç kalmadan İtalyan gemisinin bütün mürettebatı kurta- rildi. Vaka Boğazın Narada Bukalı kaleleri arasındaki dar ve derin kıs mında cereyan etti. tutmalıdır? — Buna adliye el koymllştuf. Beqim şahsi fikrim her iki gemi kap. tanının da az çok kabahatli addedi. lebilecekleridir. İspfmyol gentiğinin ıtalyan gemisînîn llkele şomuzlu ğuna bindirdiğine bakılmca İtalyan kaptanının - da İspanyol kaptanının seyrüseferde bir "]mlsu_zluk yapıma dıkları, yani görulmfsı lâzımgelen borda lâmbalarını görerek yol aldık ları anlaşılıyor (_İıı_ı ı_ba iki geminin ro taları pek biribirinin üstünde idi. Süratleri normaldi. Zaten bu gemi: ler pek süratli gemiler değillerdir. Hatta yavaş gemilerdir. Ve galiba bu süratsizlikleri yü- zünden ani bir manevra ile müsa- demeden kurtulamamışlardır. Maa- mafih bütün bu söylediklerim hep gelişi güzel tahminlerden ibarettir. Bunlara büyük ehemmiyet verme- menizi rica ederim. Alman kızı L'dyanın fikri Ayni gemi ile İstanbula gelen ve vaka esnasında baş anbar üstünde duran genç Ve güzel bir Alman kızı da sunları söylem'ştir: — Bizim gimi Ispanyol gemisi: nin dümen suyu üstünden gidiyor- du. İtalyan gemisi belirdiği zaman böyle bir müsademe olabileceğini tahmine imkân yoktu. Zira İspanyo! gemisiyle biz avni hat üzerinde sey- rettiğimiz için görüyordum ki İtalyan gemisi en az on metre sağımızda ve açlğ[ledadİT. Burada cereyan var mı acaba. Zira İtalyan gemisi ken- diliğinden İspanyol gemisinin üstü- ne düşer gibi olmuştu. Aman aman.. HABER — Akşam postasr Tunceli ıslahatı Seyit Rızamın karısı Ferhat Uşağı aşireti reislerinden Ani Hatun Elâziz 26 (hususi surette giden arkada | şımızdan - Seyit Rızanım aranması şid detlenmiştir. Seyit Rıza karısı Ani Ha- tunu Dersimli addedilen meşhur Rehbe- re yardım dilenmek için göndermiştir. Fakat Rehber Ani Hatunla görüşme- miştir, Akıllı bir reis Aşiret reislerinden Tacın oğlu Hıdır muhalefetin başmdanberi kendisine ya- pılan müteaddit müracaatlara rağmen onların hareketine iştirak etmemiş, ve bu işten vazgeçmelerini söylemiştir. Hıdır dün Elâzize çağrılmış ifadesi alın- mıştir. Suçü görülmemiş ve hizmeti an- laşılmıştır. Hıdır köyüne dönmüştür. Niyazi Ahmet Tayyarelerimizin harekâtı Elâziz 25 (hususi) — Tunceli mın- takasına hareket eden üç tayyare filo- muz şakilerin son sığmmakları noktaları taramıştır. Filolarımız akşam üzeri dön müştür. Son tedip har&keti plânının tatbikine başlanmıştır. Şimdi şakavet hareketine iştirak eden döküntüler toplanmaktadır. Şakiler arasında iaşesizlikten sonra cep hanesizlik başlamıştır. Teslim olan şaki- lerkdle en çoğu üç fişek bulunmuştur. Tahrikâtçıların başı Seyit Rızayı bu maceraya sürükliyen ve Seyit Rizanın baş müşavirliğini yapan Ali Şirin şarki Dersime geçmek istemiştir. Fakat şa- kavet mıntakası, kıtaatımız tarafından ikiye ayrıldığından gidememiş ve tekrar Seyit Rızanın yanına dönmüştür. Seyit Rızanın, yanında bulunanlakın kendisini kâmilen terkettikleri anlaşıl- mıştir. Muhalefetin 'diğer bütün eleba- şıları yakalanmıştır. Gin Harlovun halefi ! İ eai Kendisine filmlerde daha şimdi- den parlak bir isim yapmış olan Ma- caristanın sarışın aktrisi İlya Meery, Jean Harlov'nun halefi olarak gös- terilmektedir. Jean hastalandığı zaman “Sara- togo,, filmini çevirmekte idi. Bu filmde onun yerini Nevyork aktrisle. rinden Rita Jonson almıştır. Ne dehşetli, ne korkunç şeydi. Hele o tayfaların bağırmaları, ve acı dü- dük sesleri... ÖL Benzin ihtikârı (Baş tarafı 1 incide) kuruşa satın almaktadırlar. İstanbul gi bi, vesaiti bol, benzin sarfiyatı fazla bir şehirde kumpanyaların başmı bu kadar boş bırakmanın verdiği bu neticenin ce- zasını İstanbul şoförleri, benzinle işli- yen motör sahipleri çekmektedirler. Bu niçin? İzmir vilâyeti belediye daimi encüme- ni daha dün tatbik sahasına — konulan yeni kanuna göre hemen faaliyet2 geç- miş ve benzinin satış fiyatını — tesbit ederek şişesinin 70 kuruşa satılacağını biüldirmiştir. * Ahnkarada toplanan tröstçü benzin şir k&tlerinin satış müdürleri benzinleri İs tanbulda, İzmir belediyesi iktisat müdür lüğünün tesbit ettiği fiyattan 15 kuruş fazlasına sattırabilmektedirler. Doğru- su garip ve şaşılacak bir iş. Hesap basittir Söylendiğine göre Ankarada topla- nan bu satış Mmüdürlerinin tesbit ettikle- ri rakam yanılış esaslara istinat — ed'le- rek elde edilmiştir. Çünkü, yapılan ten- zilâtta yalnız hükümetin yaptığı tenzi- lât yekünu hesap edilmiştir. Halbuki, şöyle bir vaziyet vardır; Memlekete gelen benzin ve petrolun CİF. oktruva karşılığı duhuliye resmi ve ondan sonra sif kıymet gümrük ve oktrvanin yüzlde onu nisbetinde — müa- mele vergisi, daha sonra gümrük duhu- liye ve muamele vergilerinin ve istihlâk resminin mecmuunun yüzde onu nisbe- tinde liman ücreti alımmaktadır. Şimdi, benzin ve petrol fiyatlarında yalnız gümrük ve istihlâk resmi tenzi- lâtı nazarı dikkate almarak bir indirme yapılmış, fakat bunların duhuliye ve li- man ücretlerinde ve muamele vergisin de yapacağı tenzilât gözönüne alınma- mış. Fahiş kâr- Hesap gayet açık ve sarihtir. Şirket- ler benzinden — fahiş bir kâr te min etmek düşüncesindedirler. — Uyur- sak,dikkatli 'ddavranmazsak bunu yapa- caklardır da. Misal İşte hesap; bir kilo benzinin sif kıy- meti ve istihlâki de dahil gümrüklü F- yatı 13,75 kuruştur. Bunun - mecmuü 15,12,5 kuruş eder. Buna yüzde on kıy meti olan 1,51,2 kurüş ta ilâve edilince 16,63,7 yekünu bulur. Bu yekünün yüz de onu nisbetinde muamele vergisi ilâ. ve edilirse benzinin kilesunun toptan satış kıymeti-olarak 18,30 kuruş bu . lunüur. Yani bir şişe benzinin toptan satış kıymetinin 68,62 kuru şolması lâzım dır. Buna satıcılar için yüzde 12,5 kâ - da ilâve edil'rse bir şişe benzinin 78 kuruşa satılması lâzımdır ki g"ıımdi 55 kuruşa satılan bir şişe benzinle bunur | arasındaki fahiş kâr farkı görülür . Umarız ki, benzin şirketleri bu ko . nulan yüzde 12,5 kuruş kârı az bul . mazlar. Çünkü kendileri bugün Yu - nanistanda bu kârla iş yapmaktadırlar Valimiz ne diyor ? Vali Müuhiddin Üstündağ bu sabıh kabul ettiği bir muharririmize vilâyetin hâdiseyi nasıl teşhi$ ve tetkik etmekte olduğunu şöyle izah etmiştir : “— Benzin meselesinde vaziyet şu- dur. Petrol fiyatlarında. eskisine naza ran iki kuruş kadar tenezzül vardır. Fa kat benzin fiyatlarında litre başına bir kuruş gibi bir yükselme mahsüsdur. B'zim piyasamızda hâkim olan Ro- manya piyasasının menşe, orijin fiyat- larıdır. Romanya fiyatlarında hasıl olan ! terelfü tabiatile İstanbul piyasasına da aksetmiş ve galon başına (yani beş litre başına) beş kürüş kadar bir tereffü yap mıştır, maamafih bu tereffü büyük ana | I | | şirketlerin resmi fiyatlarındadır. Şirketlerin aralarındaki rekabet yü zünden fiyat yüklelişi ve perakendeciler arasında litre başına 20 paraya kadar hattâ bazı yerlerde daha aşağı düşmk' tedir. Bununla beraber makamın bu işi lâyık olduğu ehemmiyetle mütalca et- mekte olduğunu size söylemek isterim.., Ticaret odasının hesabı Ticaret Odası İktısat Vekâletinden İstanbul vilâyeti kanaliyle gelen emre istinaden litresi 23 kuruştan satılanı benzin ve 16,35 ten satılan petrola tenzilâttan sonra şu toptan fiyatı koy - müuş ve ilân etmiştir. Benzinin litresi 16,35. Petrolün litresi 11,34 Şunu da ilâve edelim ki Ticaret O . dası benzinin şişesi 81,70 kuruşa ge . leri bu hesabı şimdi benzinin şişesi 125 kuruştan satıldığını gözönünde tuta - rak yapmıştır. Halbuki bu fiyat bir ihtikârın neticesi idi. Ve yine şunu da ilâve edelim ki bu hesapta gümrük ve istihlâkin inmesinden sonra duhuliye, liman resimleriyle muamele — vergi- sinden vukubulacak tenzilât hesap e . dilmemiştir. Kumpanyaların bir başka marifeti Öğrendiğimize ve yaptığımız tahki- kata göre bu törstçü kumpanyalar. dan bazıları, satış dükkânlarında mevcut olan, gümrüğü yüksek öden. miş benzinlerin satışından Vukua ge. lecek zararları doğrudan doğruya es- nafın sırtına yüklemek istemektedir. Matbaamıza müracaat eden bir şirket satıcısı, deposunda mevcut olan ben. zin farkını kumpanyanın tanımadığı. nı, bundan kendisinin 7T0 liradan faz- la zararı olduğunu bild'rmiştir. Kum. panya, müracaatında kendisine: “— Hükümet bizim zararımızı ta. nır da tazmin için bir yol bulursa, biz de sizin zararınızı öderiz!,, demiştir. Doğrusu mükemmel bir mantık! Demek oluyor ki şirketlerin kazandık. ları kâfi gelmiyor olacak ki, ufak za- rarlarıni küçük esnafım sırtına yükle. mek istiyor. İ € $ Ankarada Ankara, 2Ö (Hususi) — Otomobil. ciler ve sivil memurlar bazı benzin dükkânlarında cürmü meşhut yapmış- lardır. Çekiç Orak firmasından başka An. karadaki bütün benzin satıcıları bu. gün şoförleri: “benzin yoktur.,, diye başlarından savmak istemişlerdir. Bu hareketleri vilâyetçe ihtikâr telâkki olunmuş ve derhal alıman tedbirlerle, ihtikârı tesbit edilen altı dükkân ka. patılmıştır. j Ankara belediyesi petrol ve benzini ucuz'atan kanunun mer'iyete- girdiği bugün, petrol ve benzin tenekelerinin şehirde satılabileceği fiatları tesbit ef. miştir, Buna göre: | Büyük teneke petrol, eskiden 3715 kürüşken ş'mdi toptan 258, perakende 268 kurustur. Kücük teneke petrol, es. kiden 105 kuruşken şimdi toptan T5, perakende 80 kurustür. Büyük teneke benzin, eskiden 450 şimdi toptann 318,75 ve perakende 328,71 kuruştur. Beş litrelik benzin eskiden 130, şimdi. perakende 87 kuruştur. ' Bir litre benzin eskiden 26 şimdi 17,40 kuruştur. İzmirde İzmir, 25 — Pe'ediye encümeni top. lanarak, yeni kanuna tevfikan benzi- nin litresinin azami 14 “sişesinin 70,, petrolün porakende 12 buçük; toptan 11 buçuk kuruştan - satılmasını karar altına aldı ve ilân etti. iken — Türk Hava Kurumu ı Büyük Fiyangosu 3.üncü keşide İ1 Temmuz 937 dedir. Büyük ikramiye: 45.000 Liradır. Bundan baş'ta: . 15.000, 12.000, 10000, liralık iktamiye'er!e (20.(00 ve 10(00) liralıx iki adet mükâfat vardır. DIKKAT: Bilet alan herkes 7 Temmuz 1937 günü akşamına kadar biletini de- ğiştirmiş bulunmalıdır. Bu tarihten sonra bilet üzerindeki hakkı sakıt olur... J " 'i di ü