26 Haziran 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

26 Haziran 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

lhtlyatlı Kkoca ... Ahmet Nuri Özkurt, benim en iyi arkadaşlarımdandır. Yârı vefakârım. dır. Canmdır, hayatımdır, bir tanem. dir. Kendisini pek çok severim. Fakat ah ki, vah ki, eyvah ki, elimde omlrya rak karısıma karşı kalbimde bir mey- lim var... Daha doğrusu Ben değil de içimdeki adam onu seviyor. İçimdeki adam!, O da mı kim?. Bi. lirsiniz ki, eskilerin “nefs” dedikleri bir mevcudiyet vardır. Bazı - şairler, müharrirler de: “Ben bu beden kalıbı. nın içinde iki kişiyim.. Biri fena, biri iyi adam...,, derler. Nice dinler, gey- tahı filân kalbimize sokulmuştur diye tasavvur ederler. İşte bendeki bu nefs, bu fena adam, bu şoytan, Leylâyı sc. viyor. Bu fikri kendimden uzaklaştırmak istiyorum. Kabil olamıyor. Bir kuvvet beni o kadına doğru itiyor, diğer bir kuvvet . arkadaşlık, namuskârlık, fa. zilat hisleri, - ona yaklaşmama mâni oluyor... Ah, Nuriciğim! Çocukluk arkada. gim! Dostum.., Hiç ben sana kargı İ- hanet eder miyim? . » * Fakat dün akşam kafaları oldukça tüsüledik. Ben içtim, Nuri içti, — Ley lâ içti. Zannederim -ki - biz erkekler Leylâdan daha fazla kaçırdık. Hep ona bakıyordum. O sarhoşluk halimda bile: â — Ah, gözlerim kör olsa da hıhn— gam... Bu, ne büyük günahtır! - diye düşünüyorum.. O da mt benimle alâkadar? Anla. mak kabil değil... Hem sonra, alâkası ne türlü? Zira, Leylâ, benimle bir dost gibi meşgul olamaz mı?.. Sofra. da konuştuk, gülüştük. Ve benim içim ona doğru aktı... Onlar, karı koca, ayrı ayrı odalarda yatarlar, biliyorum. Yatmak zamanı gelinceş evvelâ Leylâyı öda kapısma kadar teşyi ettik. Sonra biz, çekildik. Ahmet Nuri, benl kulağımdan çeke- rok sarhoş sarhoş: — Seni gidi seni! . dedi. — Ne var? — Hiç, HABER AKSAM POSTASI » ÖİDÂRE BV? istanbul | Ankara Caddesi # Posta kutusu 1? İstanbul 214 ABONE ŞARTLARI Türkipe — / Ermebi 1400 K” V30 e 400/,< 301 » Senelik * avtık Sahıbi ve Neşriyat Müdürü: Hasan Rasim 'Us Basıldığı yer (VAKIT) mafbaası 81 — Orada hazır bulunan — Tord Val mont hâment — Bvet, dedi, bunda en küçük hir güphem bile yok.. Bu “adam kara gölge,dir. İtirazlar yükseldi. Bunu nereden — büdişi bakkında sual yağmurlarma tutuldu O da inci hikâyoesini olduğu Sİbdİ anlattı. Ş#atltan, masanım ÜZerine yümruğunu vu rarak; — Benim evime giremiyeceğine dalr Iddla yA girişebilirim. Şayet o, evimden en küçük bir gey almaya muvaflak oluraa — Londra — Ne var Allan aşkma?.. — Hiç diyorum ya.. Bilirim beni veversin. Fakat ah şu nefis ab, Gö zet kendini, 'Tepam attı: . — No demek i: n ? — Yarın konuşuruz... Hajdi Allah rahatlık versin.. Beni öptü. Ben de onu öptüm. Çekilip yattık... Çok içmeme rağmen, bir türlü uyu- yamıyordum. Kalbimde, Leylânm aş. kı ile Nurinin muhabbeti boğuşuyor, kavga ediyordu. Biraz sonra: Girriç... Kapının açıldığını duydüm.. Açılan kapı tekrar kapandı. Odada, bir gölge dolaşıyor... “— Leylâ.,, diye düşündüm. Başım zaten içkiden , dönüyordu. Büsbütün döndü. . Kendimden geçer gibi oldum, Nasıl geçmeyeyim ki, işte, yatağıma gelmişti... Süzüldü, yanıma yattı. Ben, uyumuş, sızmış takfidi yaptım. Aksi takklirde — bağırmam — hiddetlenmem lâzamdı. Çünkü arkadaşımin karısını nasıl koynuma kabul edebilirim... Bununla beraber, onu - kovamiyor. düm, Çünkü nefsim buna manidi. Usulla belime sarıldı. Durüyordum.. Ne yapacak?... O vaziyotte bekledi. İhtimal gece- nin daha ilerlemesini İstiyordu. Her halde “tecavüz,, onun tarafmdan vaki olmuştu. Sonuna kadar devam etmesi. daha muvafık değil miydi? Sarhoşluk hali bu... Adamakıllr sızmışım.. Uyandığım vakit sabah olmuştu. Yanımda da kimse yoktu. Kadmın başladığı isl tamamlama. maasımna kızmakla berabör, kocasını al- datmağa teşebbdüs etmes'ne de kızdım. « İlk işim Ahmet Nuriyi bulmak ol. | du. Dün gece söylediği esrarengiz söz ler üzerine, ona behemehal açılmam Kazımdı. Dedim ki: — Birader! Sana bir şey söyliyece, ğim... Senin karın çok fesal bir insan, Göz kulak ol. Nuri? . — Dün akşamki vaziyetinizden an, Tadım... - dedi. *— Aman!. Biliyor mu? Meselenin farkına mı vardı? Leylânın odama gi. Tip saatlerce kaldığını öğrendiğine gö, Te kimbilir neler tasavvur etmiştir?., Giye düşündüm. O, dedi ki: — Sofrada ona mestane mestane ba kıyordun.. Aklından — fasit fikirler ge çirdiğini anladım. Sarhoslukla bir halt karıştırmıyasın diye, odana çirdim, beline sarılıp sabaha kadar seninle raber ayudum. Bu suretl3 kalben e. min oldum. Karım odasımı kilitlemiş. ti. Hem de kendisinden şüphelendiği, mi ona anlatamazdım... Nakloeden: Hatioe Süreyya HŞ ” çe eli hastanesi emrine tazm bin liralrk bir çok gök deririm. S2 — Lorü Vâlmöntun yüzünde belirca güpke çizgileri kargımında Şariton Üâve ete tiz — Banim bir dlektrik âetim vardır. Yarım günden kısa bir zamanda ben burnü — evime kurdurabilirim. Odama kurduracağım “elek trik hafiyesi,, ndımt verditim bu âlet bir bu yük tablodan ibarettir. Üzerinde bulunan bir çok elektrik ampullerinden her biri evimdeki tütün eşyalara, evin en hijcra köşelerine rap Bi Ti ” HABER — ZEpma tnetn Tonton amca Ressam | | İ | Di ) l | ; tedilebilir. 53 — Toplantı biter bülmez, — Wulling hemen evine döndü. Şüminenin karşısma yar teştirlimiş koltuğa gömülerek bir sigara yak t ve yeni yazacağı romanın mevzuunu düşün meye başladı. Telefomun zili, birdenbire ve — şiddette çal maya başlamıştı. Kalktı ve süratle telefona koştu: 'Tatlı bir sea: — ANot dedi, AlNlo.. Geceniz hayırlı olaun kara gölge! nasılsnız ? Yazan : Niyazi Ahmet 497 sene evvel bugün Rodos Şövalyelerinin topçu mütehassısı idam edildi Üç ay muhasarada 9000 ölü 15000 yaralı verilmişti. Şövalyeler ölmek için harp ediyorlardı Fatih Edirne sarayında Adalar de- nizi hükümetinin sefirlerini -kabul ediyordu. Bunların arasında Rodos elçilerinin bulunmaması İhassa hazarıdikkati celbediyordu. Meh- med son derece kildetlendi. Ve derhal harp ilân etti. Rodos, vergi vermekten - imtina etmekle düşmanlığını esasen göster- miş bulunuyordu. Binaenaleyh bu ilânı harp yerinde idi. İlk sefer çıkan 30 kadirga, Karya sahili ile İstanköy ve Rodos adaları sahillerini bombardıman etti. Birçok. ganaim elde etti. Fakat Fatih bu kadarla kanaat etmiyordu. Hamza bey kumandasında - sek” sen gemi daha çıkararak büyük muvaffakiyetler için çattı. Bu gemiler de matlüp neticeyi elde edememişlerdi. Maksat, Rodo- su fethetmekti. Padişahm bu fikrini daha evvelden keşfetmiş olan Rodos üstadı azamr hazırlıklara başladı. — Harp muhakkaktır.. diyordu.. Onun için derhal bütün - tedbirleri almalıyız.. Piyer dö Büssün askeri hazırlık- ları ikmal ettikten sonra şehir hari- cindeki bütün evleri yıktırdı. Sent - Antuvan ve Sent Mari kiliselerini büsbütün kaldırttı. Padişah Mehmed de bu hazırlık> lardan haber alıyordu. Mesih paşayı di. Mesih paşa donanması ile Rados önünde demirledi. Birkaç müfreze sipahiyi köylere göndererek - keşif yapmalarını emretti. Fakat sipahiler, hiçbir şey yapa- madna püskürtüldüler, Bu vaziyet karşısında Mesih paşa için yapılacak bir tek iş vardı: Baharda gelecek olan 160 gemiden mürekkep donan mayı beklemek. Donanma hazırdı ve baharda ge lecekti. Öyle oldu. Mesih paşa, do- nanma ile Radosa hareket etti. Şehrin muhasarası çok çetindi. 'Türk topları Sen Nikola kulesi üzer rine üç yüzden fazla gülle atarak | kalenin kara cihetini bir harabe hali. ne getirdiler. Fakat kumandan bütün vasıtaları seferber ederek tamir ettirdikten sonra mukavemette devam etti. Mesih paşa deniz tarafından yap- tığı bambardımandan bir netiçe alar mayacağını anlayınca kara — tarfın- dn hücum kararını verdi. Ertesi gün kara bombardımanına başlanmıştı. Yahudi mahallesi şiddet H ve amansız bir ateş altına alındı. Dö Büsson bunu görünce şu emri ri verdi; Kibar hırsız — Siyah centilmen n 54 — Saxin kalmaya ve sağuk kanlılığı ni muhafazaya çalışarak Cevap verdi; — Beni dinleyiniz matmazel.. — Anlaşıldı. Ben kara gölgeyim. Fakat rica 'ederim banl — Çak dağru.. © halde size yalnızca Wal Hing ödiyle hitap edeceğim. Size talefon et memim sebebi, Şarftonma, kendisine mücadele ye girişeceğinize dütr sisin ağzınızdan — bir mektüp yazdığımı bildirmek içindir. istikşaf için derhal Radosa gönder- | —Derhal yahudi maballesini top” rağa çeviriniz. Mahalle enkazı ile ikinci bir yapmız ve bir hendek ile çevirin Bu © mücadelenin ne kadar çetin olduğunu pekâlâ göstermekte- dir. Radaos şövalyeleri, kadınlar, ço- cuklar suru biran Öönce bitirmek için adeta savaşıyorlardı. Türk topları dinmeden devam ediyordu. Şehir içine düşen mermi" ler umumi bir heyecan uyandırmıştı. Fakat maneviyatları mütemadiyen beslenen ahali, ümidini kaybetmi- yordu. Kadınlar, çocukları ile bera- ber olarak kalelere yeraltı mahzen“ lerine kaçryorlar, erkekler harpten geri durmuyorlardı. Türk donanmasından Sen Nikola kulesine kadar büyük bir muvafla- kiyetle uzatılan köprü bir İngiliz ge- micisi tarafmdan kesilmek surotile parlak bir plân akim bırakıldı. Şiddetli fırtmalı bir gündü. Fırtrr na ile yarışırcasma yağdırılan top mermileri arasında sahile çıkmak için yapılan teşebbüslerde bir netice vermiyordu. Radoslular ölmek için harbe giriş- miş gibi idiler. Türk kuvvetleri de burayı fethetmek için.. Ölmek isti- yenlerin çokluğu, fetih işini bir tür" Kü bitiremiyordu. Gece yarısından sabaha kadar de« vam eden kanlı boğuşma neitcesin- de Mesih paşa iki bin beş yüz kişi zayiat verdikten sonra geri çekil* mek mecburiyetinde kaklı. Mesih paşanın muvaffak olama- masma sebep top ateşlerini bir nok- taya teksif etmesinde idi. Üç bin beş yüz gülle az zamanda harcanmış bülunuyordu. Buna mu” kabil Radoslular Türk istihkâmları- nr meşgul eden büyük taşlar atmak suretile muvaffak oluyorlardı. Rados kumandanı umumi bir hü- cum bekliyordu. Ve bu umumi hü- cum çok tehlikeli olahilirdi. Onun için Türk mevzilerini tahrip etmek mdı. Topçu mütehassisi Jorji yanına ça'erdı ve şunları söyledi: — Türk mevzilerini tahrip etmek istiyorum. Bunu temin — etmek lâ- zımdır. Çabuk düşün ve yapacağın işi bildir.. ; Mütehassıs.: — Yeni bir mancinik dedi: — Kabul.. Derhal faaliyete geç. 1480 yılr 26 haziran günü. 497 sene evvel bugün Jorjun manciniği hazırlanmıştı. Ve o gün ilk tecrübe yapılacaktı. Radosta büyük bir he- yecan vardı. Herkes yeni keşifle (Devamı incide) 55 — Bu zata önümüzdeki — pergembe Bünü gece Sâat an birde evihe — gireceğinizi biidirdim. Bu hağdini tüdirmek — tstediğim biz adamdır. Çünkü bana hürmette kusur et miştir. Bunu muvaffakiyetle — yapacakaınız döğil mi?.. Walllag, bunları dinlerken kendi ketdize rüya görüp görmediğini soruyordu! Bu müthiş bir şekilde muhafsan altıma alış M eve naml girecek, büyle bir müdafaa ter Ubatına karşı nani meydan okuyacaktı?

Bu sayıdan diğer sayfalar: