Temizlikte İstanbul en geri 'Türk şehirlerin- dendir - Haziranın başlarında İstanbula dit kere uğradım. Takip ettiğim bir $ olduğu için, galiba, bir iki gün kalmak üzere, bir de haziranım son” 'arlına doğru gelmem icap edecek. İlk ziyaretimde cikkatimi celb- *den, bu güzel şehrin fevkalâde iha Mal edilmiş vaziyette bulunması oldu. İhmalin derecesini anlatmak için şunu söyliyeyim EA Cabataşın arka sokaklarındaki irat hava gazı ile yapılmaktar dır. Gündüzleri geçtim. Lâmbalar, kindiye yakın zir zaman olduğu hal de, söndürülmemiç J — Neden yanıyor? - diye dum. Balıkçıbaylbrahimin eşi lâtife et sor- " — Yine gece olacak değil mi?. Eğer istisnai bir unutkanlık olsay dı, bu bahse temas bile etmezdim Fakat koskoca bir semtin hava gaz- larmın yirmi dört saat mütemadiyen Yanmaları, ihmalciliğin umumi ka- ideleri arasına girmiştir. a W LA * Yine kendi semtimden bir misal getireyim: Yeni yapılan sedüstü kah Vesinin yanmdan tam İnhisarlar bi" nasile Kabataş iskelesi karşısına inen elli metrelik yokuşcağız, bütün arka sokaklar gibi, haftlarca süpür- ge yüzü görmemektedir. Halbuki ırası, koskoca bir semtin — geçidi- dir. O derece işlektir. Tanıdığım bir bayan, hizmetçile- Tinin her sabah temizlik yapıp yap- madıklarını anlamak için, bir kana” Penin altına, yahut bir konsolun üs- k bir ıt parçası - yahut sir iplik bırakırmış. Sonra, odaya töz atarak: Siz buraya el sürmemişsiniz! % izmetçileri şaşırtırmış. Belediye müfettişleri de aynı şeyi yapsalar! Tanzifatçıların “süpürü" Yoruz!,, diye iddia ettikleri sokakla" ta imzalı kâğıt parçaları bıraksalar, bunların bir ay müddetle yerlerin- den kalkmayarak, nihayet gübre haline geldiklerini göreceklerdir. Ben, İstanbulda muayyen sokak- lara işaretlerimi koydum. Avdetime kadar süpürüp süpürülmediklerine bakacağım. ..» Bir de bu senenin merak edilecek Mmahsulü sineklerdir. Geçen senenin Yol tohumunun zürriyeti bakalım he olacak?.. Eğer cidden büyük bir salgın olur Sa, tavsiyem, sineğin düşmanı olan örümcek neslini İstanbulda çoğatl- mak olacaktır!!. Bari iki haşere biribirini kırsın.. ** » Lâtife bertaraf, şunu ciddiyetle iddia edebilirim: İstanbul . bütün Türkı'ycnin nadir derecede kirli şe. hirlerindendir. (Vâ-Nü) İzmitte Atatürk günü Bugün merasimle kutlulanıyor , Bugün Büyük Önder Atatürkün dzmiti ilk ziyaretlerinin yıl dönümü- Bunun için 15 yıl evvel vilâyet çesinde kurulan 120 kişilik büyük Sofra ayni yerde kurulacak ve Atatür kün burada söylediği nutuktan parça. lar okunacakt BAZ ASA T U HSĞ ( Amerikada esraren- giz bir toplantı Londra radyosunun verdiği habe- Te göre, Amerika Cumhurreisi Ruz” velt dört yüz mebusu bir Amerikan adasında müzakereye davet etmiş- tir. Adaya hiçbir gazetecinin girme- Mesi için şimdiden tertibat âlınmış” tır, Amerika tarihinde ilk dela cere- Yan etmesi itibarile bu toplantıya Düyük bir ehemmiyet atfedilmekte- mhöyde, Lâğımderesinin bir melre yanında ahan meşhur Akarca suyunun sözüm öna çeşmesi!... İstanbul konuşuyor ! Sinem köyün lağma (Sinemköy: 3) bitişik çeşmesi! Bir vatandaş ŞÖyle söylüyor u : — Bu berbad yere baka baka ygemek Yiyor, kahve içiyor, Reyf ediyoruz ?... Yazan : Haberci Sinemköyden Küçükakarca sokağı denen bir yer vardır. Buraya büyük lâğım sokağı dense, her halde daha doğ. Tu söylenmiş olur. Tıpki Feriköy ve Kasrınpaşada rast geldiğimiz müthiş geriz gibi, bir bü ve açık lâğım... Pis ve tahammülsüz kokularını etrafa yaya yaya bu semti baştan başa kat'etmektedir. Kurtuluşun bütün evleri, apartrman . darı, Sömetmköyün Üst kısımları, çirkef sularını, hen hu ae V8örma Basaltır . lar. Resimlerde göreceğinir gibi, bu mülevves dere, derince ve sarp çukuru- nun içinde, gece gündüz, yaz, kış de - meden akar durur. Gerizin mebde'i Kurtuluş tramvay yolundan başlar, tâ Kasrmpaşa deresine kadar uzanır . Yalnız, Yenişehre indikten sonraki kısım, pek mükemmel olmasa da, şöyle böyle kapanmıştır - Bu müthiş lâğımla komşuluk eden A karca sokağında oldukça muntazam bir sürü ev — vardı. Ve her evin önünde, genç, ihtiyar, çocuk bir alay insan bu . hunuyordu. Bunların hepsi de tertemiz giyin . mişlerdi. Belli idi ki, lâğımın selaletine rağmen burada oturanlar, temiz ve oldukça hal ve vakti yerinde ailelerdiz. Yavaş y;Vl; kalabalığa doğru yürü - | düm. Fotograf makinemi — kaldırdım. Resim almak üzereydim. Bu sırada ar- kamdan bir ses İşittim; — Bak efendi, lüğrma bhak, burada yemek yiyor, kahve içiyor, keyfediyo. ruz!., Bak ta için açılsın. Fotoğraf çekmeği bir tarafa bırakıp hayretle şesin geldiği tarafa döndüm. Kolları sıvalı beyaz gömleğinin altı « na bir gri pantalor giymiş, çıplak ayak- larına da şıpıtık terlikler geçirmiş, bir adam hâlâ bağrıyordu; SPTE Ha " SETEDA TT Bu müthiş geriz, Sinemköyü baştan başa yalıyarak, tramvay öeddestnden Yenişehire kadar böyle apaçık akar gider — Bana değil, lâğıma bak. Yazacak - | san, Asıl onu yaz... Garip bir adam, enteresan bir tip di. | ye hemen onun yanına sokuldum. Yaklaştığımı görünce sustu. Otur . duğu isketnleden biraz doğruldu. —Merhaba, dedi, nihayet buraya da geldiniz. Garip bir Ermeni şivesiyle kor yordu. İsmini söylemekten, resmi gdırmaktan çekindiğini çabucak anla . Kim olduğunu yazmamağı taah . hüt ettikten sonra konuşmağa başla dit — Ben diyordu, HABER'in okuyu - cusuyum. İstanbul Konuşuyor yazıla . rınt okudukça, bizim mahalleye gelmiyorsunuz diye f yordum . neye na halde içerli . Bakınız bu lâğımlara, çekilir dert mi | dir ki? Geceleri kokudan ölüyoruz — Peki hastalık olur mu çok, diye sordum? Alay etti: — Bu koku varken, hastalık Sinemköyün, lâğimderesine komşu Akarca sokağında oturmak betbahtlı. ğına uğrıyanlardan bir grup olur | ç! Bayım bak, önümüzden Çırçır leresi akıyor. LAf değil, âbıihayattır bu.. Anladım zatla ciddi - bir şey konuşamıyacağım, cvlerin önüne top - lanmuş bir alay genç kızın yanma sokul dum, Onlar da, evvelâ uzun uzun lâğım - lardan şikâyet ettiler, sonra içlerinden i ileri atıldı: — Aman dedi, az kalsın unutuyor . duk. Asıl bizim Akarcaçeşmesini ya bu lâğım deresiyle bitişik akıyor. ki, içecek su da dahil olduğu halde bütün ihtiyacımızı bu çeşmeden fımızı alan bir alay genç kız ve ço- la beraber çeşmeye doğru yollan - Dar berbat bir sokağın köşesini dö. ner dönmez çeşme ve lâğım “önümüze çıkıvermişti. Akarcaçeşmesi denen şey, büyük resimde de — göri Bibi, paslı bir borunun içinden yerlere dökü. yukarki ünüz İHlen bir suydu. Bu gemtteki binlerce insa nn içtiği, yıkandığı, yemeklerinde kullandığı bu #u, lâğım deresinin he - men bir metre kadar yakınında bulunu- yordu . Bir taraftan gerizin iğrenç manzara. bir taraftan da Akarca suyunun sefa - letini tiksine, tiksine seyrediyordum. Çocuklar, genç kızlar, ellerinde ko- valar, çeşmeden harıl harıl su doldu - ruyorlardı. Benim tiksinerek bakmamı, suya im. renip te bakıyorum sanmış - olacak ki, sarı saçlı, genç, güzel bir kız: — Suyumuzun ismi, cismi belli de gildir amma, çok güzel ve buz gibidir size evden bir bardak getire Demez mi? İşin fenasına bakın ki: — Ha deme mi de beklemedi. | fak oldum. Grupun alelâcele bir resmini aldım ve | 3 Sabalı Gağeilği ne düyorlar ? Mecmualar: — Talebeyi neddn döndürüyoruz ? Yeni Adam sön Sâyl. sında eski “Darülfi ini” l Hakkaı Balta olan imtihanlar mMecmauasmin İsma, 12 bitmiş nenleri ele ala ların neden döndi rini, bir lerle isah ettikten ere gelip şöyle di. 7 Doğru olan bunlar değildir. Doğ olan ilk aebeplore kadar çıkmak, ta zarüretleri k misal. Hekime Hekim onu Bu ameliyat < biatte kökü olan sta müracaat eder disit bulur. vn Şt da yapıla, idir, Apandi. kızmayıp sade, adam öldüren a cak iş hiddet değil, te sit, delilik vakalarıı ce tedbir alıyoruz lamamak, ( lere cevap verme kızıyoruz ve bu hastalardan numara öndürmek şeklinde neder ini ! Dyelim sebeb şudu DİKKATSİZLİK! İlkmektep beşinci sınıf talebesinden 12 yaşlarında bir çocukta bir tarih m. Bu nefreti bir Ibedeceğimi id. dia ettim ve bunda tamamiy saat içinde & e muvaf- Çünkü o ikinci defa müza. kereye gelmedi, tarihi anladığın ledi. Yaptığım müşahede neticesinde gocukta ne Milât fikrinin ne de Röne. sans fikrinin teşe ğunu görm kül etmemiş oldu- üm, Bütün saati bu iki ması için sarfettim, iste, Asiler tenkil edilmiyor, medenileştiriliyor Asiler hükümetin kuvveti önünde kaçmaktan başka yapacak iş olmadı- ğını görerek sarp derelere ve d çekilmişlerdir onların h: Ti tarafta kendi imar ve rinde yürüyüp gid ara Hükümetse oralarda k be. or. Diğ hükümet bu hakikatleri cahilliği bı denlerin atta Tünceli me. le bile mevcud ol. ilebilir. me madığına hükme imar ve ıslahı, ıttırad ve yürüyen bir program mucibince, ni. hayet birkaç yıl meseles'dir. (Yunus Nadi) Tuncelinin intizamla Yerinden fırlay evine koştu. Bu vaziyet karşısında vışmaktan başka çare göremedir kadaşıma işaret ettim. Ve © doldura dakiler kovalarını rek başka bir köşeyi saptık HABERCİ Yarına : Sinem köyde son gördük Dikka_î_ ! —— Mahallelerinizde gördüğünüz bütün eksiklikleri, bütün şikâyet kerinizi, yapılmasını istediğiniz şeyleri, canınızı sıkan — hâdiseleri her saat, ister mektupla, telefonla ve isterseniz matbaamıza gelerek bize bildiriniz. Muharririmiz, mız fotoğrafçılaı ayağmıza kadar gelip söy- lediklerinizi inceliyecek, şikâyet - lerinize veya temennilerinize ga- zelemiz tercüman olacaktır. ————————