Edebiyat Unutulan Battal Gazi.. — Bazı muharrirceğizlerin Iç Bakanı tarafından doğru yola davet edilmeleri münasebetile ve. bu daveti yerinde bulduğumuzu beyan babında ... — Yazan: Nizamettin Nazif Bugün, on iki yıl önce ortayaattı. ğtm bir tezin bellibaşlı bir kültür als- temi halinde tatbikıma karar verildiği. ni öğrenmiş bulunuyorum. Bunu ne büyük bir zevkle ve heyecanla karşi: ladığımi saklamağa imkân yok, Za. mani bir hayli gecikmiş olmakla be. raber, Şükrü Kayanm İçtimai ve inkt. lâpçı şu büyük hamleyi başarmak va. zifesini Üzerine aldığını görmek yite kâfi bir teselli ve flmittir: Geniş hal yığınlarına, Türk mille- tinin Zöklerine hitap eden edebiyat'a yehi bir hz vermek, kalemin ve fırça. nin san'atındalci mukaddes ışığı şehir. lerin, kasabaların darlığından kurta Tıp ovalara, yaylalara ve dağlara yay. mak, fikir merkezlerinden köylere, milyonlarca kitabı, yanar çıralar, me- Şüleler hâlinde mütemadiyen gönde. rip inkılâp elçileri gibi ulaştırmak. Bu büyük; güzel ve zor “işi istemiş olanlar işte nihayet büyük bir yardı. ma, devletle “case commüune” yapabil mek saadetine ulaştırılmış bulunuyor. lar. Bu an, benes, Kültür Bakanlığım bütün vazife ve mes'uliyetlerini yal- nız idari Ve yalnız Routine meslek işi ile hülâsa etmekte olan Kültür Ba. kanlığındaki bazı kadrolara inkılâpçı bünyemizin nihayet pek mühim bir hedefi kabul ettirdiği andır. On iki yıl önce kafamdaki tez gu idi: Her memlekette edib herkesin bil- diği adamdır. Halbuki bizim memle. kette BabrAli caddesi edibi muazzam, kallâvi bir meçhuldür ki, adma salon denilen dört kötü kanape ile kalemi arasında mütemadiyen kendi kendine gelin güvey olur. Halkr dört beş bilgi. sPkit kitapçınıti, ancak okur yazar bir İki miafbaacmm elinde vakıf mal gi. bi, bir tevliyet gibi bırakmıştır. Ki taplarınm Ookunmayışmı sanatınm yüksek derecesine hamleder, ve kıyı bucak matbaacılarmın zevkten, duy. gudan, sanattan, idealden, bütün güzel şeylerden mahrum, fakat afyo. nu bol, zehiri bol bir takım safsatala- rı basıp basıp halka okutturmasına ayanı hayret bir imkân verir, Halkı geri bırakan eski devirde cer hocaları bu kitaplarm seyyar satıcıla- rıydı. Eski devir kalktı, cer höcaat yani eski devrin seyyar propügande. cısı da kalktı, fakat eski devrin “vül- gari? edilmiş ideolojisi,, demek olan kitapların bâsılmalarına kimse wiâni olmadı. Babâli O muharririnin Okafasını sapladığı küçük hanım romanları ile geniş halk tabakalarma girip umumi, daha doğrusu milli alâkanın bütün Kontrolunu ele almak imkânsızdır. Hattâ bir kısmı'tercüme (yani yazilt- şi ile beraber aparılmış) bir kısmi A. dapte (yani yalnız mevzuu aşırılmış) bu nevi romanlara karşı halkm alâ- kasızlığmı haâikm yüksek şuurima hamletmek lâzımdır. (*) Halk bu ne. vi romanları o kadâr iyi anlamış ki hep babasından, dedesinden işittiği eski eserleri adları ile aramakta ve o Adları taşımıyanlara metelik verme. mektedir, O halde ne yapmalı? Geniş halk tabakalarınm zevkini ve bedii tema. yülünü; heyecanımı, hakiki sanatın bu günlin ve inkılâbm kontrolu altma sokmak için ne yapmalı? Bula bula şunu buldum. Dedim ki; “— Onun admı işittiği kahramanı alıp işlemek ve eseri o adla lânse et mek lâzım.,, Fikrimi münevver arkadaşım Meh. met Asım doğru buldu ve bu yoldaki ilk eserim, yani Karadavud onun teş- vikinin mahsulüdür, (**) Malüm bir gey ve... tevazua da lüzum yok. Karadavud gerek gazetede tefrika Balinde ve gerek kitab halinde çok muvaffak oldu, Memlekette en kısa zamanda: en çok sürüm Yapan kitap odur. Geniş halk tabakaları tarafın- dan lezzetle okundu. Kahramanı o ka. dar beğendiler ki, birçokları çocukla- rma ad yaptı. Birçokları âile edi ola. rak kabul ettiler ve günün birinde hayretle öğrendim ki, garbi Anadolu. da bazı “Hayalci” ler Karagözü bıra. kıp Karadavudu oynamıya başlamış- lardır. Vâlâ Nureddinin. daha dört gün önce Orta Anadoludan gönderdi. ği bir mektüptan şu satırları alıyö- rum: “Karadavudu gördüm. Bu bizi taşı. yan bir kamyondu, Şoförü bir köylü. Kitabı okumuş, kahramanının adı ni arabasına takmış.,, Demek oluyor ki, geniş halk taba, kalarını değil yalnız İstanbulun dört beğ bilgisi kıt matbaacısmdan, kitap- çısından, hattâ beş asırlık Karagöz. den, Şeyh Küşteriden bile kapıp ak mak mümkündür. Bundan sonra * Türkiyede bir mil yondan fazla basıldığı muhakkak o. lan “Battal Gazi, lejandını ve “Kör, oğlu,, Hu modernize ettim. Körçğlunu Ikdamda çıktığı günlerde arkadaşım Ali Naci gazetesinin Ankara köylerin- de büyük bir satış yaptığını ve köy. lülerin Ankara çarşısında düima İk- dam aldığını söylemişti, Bütün bun. lar beni bu çalışmanın o umumileş - mesi lâzım geldiği kanaatine ulaş. tırmıştı. Hemen kollarımı #i. vayıp (o (yukarda da söylediğim gi - bi) O zamanın kültür bakanına, “Necati merhum,, a bir rapor yazdım. Buna bir de liste bağlamıştım ve için. de kısaca şunu söylüyordum: “Halk şarkılarını nasıl armonize ediyorsak, bu kitapların da özlerini alıp bugüne göre işlemeliyiz. Bu kah- ramanların adları her düşüncemizi köylere ulaştırabilir.,, Necati merhümun bana İzmirde “gahsan meşgul olacağını vaadetmesi. ne rağmen,, bundan bir metine eleme. dım. Reşid Galfbrmerhumu Türk Oca. ĞI günlerinden tanıdığım için onun vekilliği zamanmda da bir daha ayni müracaatı yaptım. Doktor da müsait bir çehreyle karşıladı. Lâkin yine bir netice alamadım. Nasıl alabilirdim ki, ayni günlerde kültür bakanlığınm bahçesinde yüksek rütbeli üç maarif “memuru” nun beni biribirlerine gös- tererek göyle söyleştiklerin! hatla. rım: "— O Karadavutlar, Köroğlular, ne palavralardı?,, Botbaht telâkki Görememek, anlıyamamak, sezeme- mek, bilmemek betbahtlığı! İşte bu mühim işin on iki yıl gecik. mesine sebep olan şey! Fakat Türk ipkılâbının ana hatları İçinde Ye onün seyrinden ve İstikamie. tinden mülhem olarak bizim /nandı- Brmız şey, öyle böteketli bir kaynaktı ki, birçok münevverlerimiz bizi bu yolda yalmız bırakmadılar, derhal ay. ni yola saptılar. Filvaki bazılarınm ufaktefek seziş noksanları oldu. İşi tarihçilik sandılar, alabildiklerine Peçevi'lere, Naima'lara, Hmer'ler&, “ibni bilmemne,, lere saldırdılar ve kü, tüphaneler de didik didik oldu ya.. Ney se, geçelim, Tarihçilik dedim de hatırıma geldi! Mülga Darülfünunun müderrisleri de bizi “hakayiki tarihiyeyi tağyir” le itham etmişlerdi. Bu büyük hâdise nasıl okutabilir? Hattâ talebelerini tahrik edip bizi döğdürmeye gönde. renler de oldu idi. Hakayiki tariliye?!! Acaba haririsi bunun farkın ? Ve onların bildi- İİ tarihi bizim bilmediğimizi nereden kestirebiliyorlardı? Velhasıl uzun zaman bu janrm memleket işi halini alamamasından azap duyduk. Bereket versin bir te. (#) Adapte romanın yazılışı İzmir. de incir kutularının yapılmasına ben- zer. Malüm a, bunların tahtaları ke. silmiş olarak dışardan gelirdi ve çi- vilenmesi bizle yamlırdı. Adapte ro, manın da meva dışardan geliyor, yazılışı, yari ameleliği burada yapılı. yor. Garip iştir vesselâm. (9) Karadavılun muladdemesin. de de bunu söylemiştim. HABER — Akşam postast 313 Osmanlı - Yunan seferinde BAZI 30 IN NA KelNi P m De 2 Golç Paşanın Osmanlı ordusuna yaptığı teklif... 515 | Yazan: Sadık Duman Kurmay De, ra İzzet paşa Tsaiyi harbi hakkında z rdiği konfefürstna o mütemadiyen Tsalya harbini yapan Osmanlı ordu. sundaki eski zihniyetin tenkidini yep. maktadır. İzzet paşa harbi devamlı bir zekâ. Oyunu. olarak anlıyordu. Harbin seyrinde şurada burnda top. rak kaybetmenin manası olma gına, asil mahanin nihsi zaferi elde etmek olduğuna kanidi. Binaenaleyh o, zaten Alman ekölünden yetiştiği için Golç paşanın plârinı muvafık “buluyordu. Konferansı şöyle devan etmektedir: “Fakat uzun bir hudüda bü kuvve: tin yayılması da caiz olmadığından tecemmü «mmtakasınm tayin için - fikrimiz taarruz dahi olsa . düşma. nm kısmı küllisinin nerede tecemmii edebileceğini derpiş © eylemek lizım. dır. Düşman için esasen üç istikame. ti taarriz vardır. Birisi sahil boyun. ca (Katrin) üzerinden Selânik ovası. ma inen ve Romalılar tarafından (Per. 8eos) aleyhinde takip edilmiş olan yol, diğeri Alasonya - Serfiçe cadde. $i ile tarafeynindeki yollar, üçüncüsü de Kalabaka . Dişkata - Garbine 4 Nisliç istikametidir, Malüm olduğu Üzere Selânik, düşman için bir hedefi tabiidir. Bir de hudut boyunca her tarafta Rumlar varsa da Dişkata . Garbine cihetlerinde ilerlendikçe şeci bir rkı islâma tesadüf oltnur ve bu cihette bir hedefi mühim de mevcut değildir. Binaenaleyh Yunanlıların bi- ma ye ilaçı itikemelerien taa, | gülün berveşhlafi teçemmüünü fek Bir de bu halde ordu, donanâm ile ir. | çidine kadar, bir diğeri de buradan tibatını temin edebilir. Binsenaleyh | Beydeğirmönine kadar hududu taras. bu istikametleri takip edebilmek için | sut ve müdafaa edecek. Uç fırka ile düşmanım Yenişehir oyasmda tetem, | Süvari fırkasından mürekkep kısmı mü etmesi lâzımgelir. Maahaza düş. | külli piştarı, Beydeğirmeninde olmak man ne cihetten ilerlerse ilerlesin biz | üzere Dömenik ve Çayhisar ime ondan daha ziyade kuvvet cemeder ve | t©ccmmi, bir fırka da Dişkatada ei bir müsademede galebe etmekten ç. | <cnahı teşkil eyliyecek ve SENi min olursak fzarruzundan * korkma, | Variarına kadar hududu tarasmutsede, yiz, Çünldi onun taarriizu İle beraber ge Bu alti fırka bü suretle Yenişehir biz de düşman ordusunun yanını ve | Tzetine doğru mütemerkiz. bir surette arkasını tehdit edecek #ürette muka. | ilerliyecekve terrpe ge > bil taarruza. geçebiliriz. Yalnız . şu | EsTP cihetinden leva” edilecekti Bu halde mintakai tecemmülin / tarafey. | vechile tanrruzdan maksat Ee Şa ninde ve ikinci derecede bulunan ia, | 84721 müteveccih birieâphe ile muha,; tikametleri tarassut altnda. bulun, | vebeye mecbur etmek ve Atina tarikk ve o Binbaşı İzset Beyin düşüncelerine taban tabana 2d bir fikirde bulunan Tsalya ordusu umumi erkâmharbiye. sinden Mirliva Enver Paşa şa. Tsalyada mütehaşşit Osmanlı ordu sunun berveçhlati tedemmüünü teklif j 17 MAYIS — 1937 Şöhret i M Andrö Maurois, © frsi » baftalık bir gazetenin te etmekte olduğu yeni -romannds hastan biri için: “Bu adam mahkümdii/ diyoğ/ İnsanlar şöl hem-arar, hem de: “Aşıl sazdet mİ-kimseye duyurmadan yasal dır,, diye onu yermeğe , kali Çünkü hiç kimse saadetin bir sü ile iktifa edemez; ne kadar yül miş olursa olsun, yine kendi hi aksi haldeki farzettiği zevklerin. nül-rahâtımın hasretini çeker, Ye” | fukara zengini değil, çok defa de fukarayı kıskanır: “Dünyada tek bahtiyar adam bulmuşlar, da gömleği yokmuş, hikâyesini y rar edip durur, “Halk içinde muteber bir nesn€ devlet gibi, — Olmıya devlet enem bir nefes sıhhat gibi,, beyti belki Pİ “Büzel bir beyit değildir; fakat Sula” Süleyman söylediği için alikaya W yıktır. Herhangi bir'kimsenin, ri mediği ciğere pis diyen kedi Pe “devlet”i, yüksek mevkileri hor Sö mesi kolaydır. Fakat “devlet” in, # Ve şerefin en yüksek mertebesine Miş bir adamın ağzmda öyle san: “Kim bilir? diyor, kim bilir ne kadar tstırab çekmi$ öyle söylemiş!,.. “Şöhrete mahi Sözü de berhangi bir muharririn mihden çıksaydı: “Kendini ayutmi” için böyle söylüyor, diye omu$! ker geçerdik. Fakat M. Andrö kendi memleketinde olduğu kadar giliz tacma merbut bütün ve daha birçok yerlerde i Fransız muharriridir; kil coğu türkçeye de tercüme olunnf tur. Öyle bir adam şöhreti ye bir işkence, bir ceza sayınca düşünüyor. Demek ki adını tantta mış, her türlü gayrete rağmen kast” Irklar ikliminde kalmış olan zavsi” bir müharririn dövünmesine, üzül | sine mahal yok... Haline şükretsin i get tama efihrata een “Dönmek mi? re mümkün geri dö mek ?,, Şöhrete ermiş olanlar şöliÜ tin, “devlet” e ermiş olanlar “ let” in ıstırablarından, boşluğu istedikleri “kadar şikâyet etsinlefi! kimseyi Inandıramazlar. Daha di | su onların sözündeki doğruluğu kes az çok hisseder ama yine Kİ şöhrete, “devlet” e, boş oldüğu nilen bütün saadetlere doğru kogm! tan kendini alamaz. Bilir ki Ken den evvel erişmiş olanlar gibi o da © ki heyale ağlıvacaktır. Fakat koş” mak, çabalahamak elinde değil Bu Yolun sonunda eski bayale ir durmak ve icap ederse İstihkâmat ile le Azrafayı doğru hattı yeri hi temin ederek zaman kazanmak iktıza | İle Onu Karaçayır ; bataklık > eder. Kısmı külli ise düşmanın ciğer. gihma taarruza müsait bir mıntaka- ya cemolunur, j İşte bu mülâhazata binaen Golç pa. D sadif ve bir hâdise bizi bir hayli te- seli etmişti: İkf yıl önce Floryada benye köş. künde tarihçiler toplantısında, “Tari. hi romancılık janrını memleketle kur- muş olmak” haysiyeti ile söz alıp bazı itirazlara cevap vermiş ve bu vesile, den istifade “ederek düşüncelerimizin ve hedefimizin ana hatlarını izah et. miştik. Buna Şükrü Kayanın verdiği cevap, münevver iç bakanımızın “ede bi hâdise,, lerimizi ne ince “bir gezişle kavramış bulunduğunu «bize: öğret. mişti. Onu o gün kültür bakanının ayni sezişe iştirak eden izabatt takip edince biz artık istediğimiz yola dört nala at süpebileceğimizi düşünerek rahat bir nefes almıştık. İste şimdi, Abmet Eininin ve bazi muharrirlerin memlekette hiç mazisi yökmuş gibi, yepyeni başlanıyornuş gibi bir çalımla kaleme döladıkları mesele budur. Gönderilen listede Elife Mahmud ve Şahmeran gibi nesheler vardır. A, ma hem Battal Gazi, hem de bu igin Battal Gazisi unutulmuştur... Bihae. naleyh; Açılan müsabakaya birtakım genç kalemlerin, eserleri ile tecrübe edil- memiş nevheveslerin iştirak edecekle, rine inandığımı kaydi Kösiyorum, bulunmaz, Bu ayırmak, kendilerini başka #lemlerde ten sonra tamamlle değiştiğiniz! bi Balo saat kaçta bitti ? YY ILBAŞI gecesi verilen bir beleds erkek olarak 185 danaçı vardi. Baloda bulunanlardan : Ayge 8 erkekle Hilmiyerin annesi 9 erkeke, Nurlyesin yeke nl 16 erkekle ve böyöce bütün kpd:slar birer erkek artırmak suretile erkekler bitinceye kadar dansettiler.En son olarak Hüsniye hiç bir dansı kağırmamak gartile balödeki bütün erkeklerle bir kere danmetti, Balo bir cumartesi akşamı saat 10 de baş Iamıştı. Ve her dana $ dakika süresi DAos aralarında ise ? dakika istirahat Yard Asa ba bulo anat kaç da Kitmişti Du mesele melik tirder. Doğru hahledesler deri 6 iyiye mühtelif heştiğelir verisi Cevap'arm 27 mayın tarihine kadar e saçı) işaretile gönderilmesi idadi. Bin Balli, güme 28, ppayışta, yy, güLünler bulacalastnız. ; Develer nasıl taksim edildi ? Üç kardeş Kendilerine mirağ Kalas gr sözü ksa | veyi Arap kanunlara göre taksim Nazif için evvelâ şu hesöb: yaptılar. GÜ bm iti Osa dağlarına atmaktır.(Devdini var) Nurullah ATIŞ Yorgun başın vereceği iş az Olur. AYM yeyeyie, yüzden okuyocularımez berrünün ağır düşüncelerinden. biran aşağıdaki siallerin cevaplarını BULMAYA Çalışın. Göreceksiniz ki siz bu kâfatları da vereceğiz. Möylelikle hem eği | Ür MMatbaamıza uğramaları. 18004300... *dığimı haber veren gair: “Bir ufuklardan. uzanmış, — Zülmet Bö çekmekte visale,, demiyor mu? uğraşmak kadar lisanı yoran bir istiyoruz. İşinizde yorulduğunuz >. Suallerimizin bir kısmınn para ” MİŞ, Herm mükâfatlanmış olucakamız. gain 3 vali 18 € çıkardı. Bundan sonra yapılan ' biyüi çocuk hisserine düşmüş ulan #* “18 ve en küçük'de 2 deveyi akdılar, * 4617 deve ettiğine göre 1 Siri Sene açıkta kalmıştı. Küçük kardep ri | dtveyi götürüp sahibine inde etti. V* e Mü lendar bazit bir gekilde ballediliği” Bu e tseteyi doğru Bniledeiler leri yazılı 4 kişi mükârat kazası Fatih 17/1 Behiç Kemal, Bakirköy tad Fuiz kak Fabriddın, Maçk& ? €nddeşi Necid, Nişantaşı Çınarlı İ AR apartmanı, İlhan Damar Arskoğl Acaba kaç çift vard İiiaklı nüshamezdaki sunlın cevabı" “7, Aİ ÇİL s0 knruy hatcade iy İğ 1 kadn 160 kuruş ve 4 erkek © İle 600-2760 kuruş.