Yine bu sefer de Nermin, Remziden / ayrılmış, evine dönmüş, burada her.! kea onun hu avdetlerine alışmıştı. Her defasında gözyaşları içinde gelir ve vaziyetini mazur gösterecek bin bir bahana bulurdu. Fakat bu sözlere kimse inanmazdı. Çünkü Remzinin ne hoğbin ve zayıf tabiatlı bir erkek ol. duğunu âlem öğrenmişti, O, genç kızla evlenmeye bir türlü karar veremiyor, zengin olan anhesi- je babasını kızdırmaktan çekiniyor - du. Nermin ise ona karşi öyle meclüp. tu ki, ne yapsa sesini çıkaramıyordu. Orun için ıstırap çekmeyi, fedakârlık yapmayı tabit buluyordu. Erkeğin bir işaretiyle gidiyor, bir işaretiyle tek » rar geliyordu, Fakat son zamanlarda genç kızm içinde ufak bir şüphe u- yandı. Acaba Remzi ona sadık mıydı? Bu şilphe, kendiliğinden zuhur etme. di. Bunu genç kıza Rerazinin bir ar. kadaşı aşıladı. O delikanlı sık sık on- lara gelip gider; Nermine dost görü. nerek sokulmak isterdi, Remzi ortalıktan ka; ybolduğu za - man, Rahmi derhal peydalanır, genç kıza arkadaşlık etmeyi, onu gezdirme- Yi vazife bilirdi, Nermin, onunla dertleşir ve böyle sağlam bir arkadaşı olduğundan içi biraz siya Delikanlı, nasihatleri arasında onun bu hayata lâyık olma. dığmı, Remzinin evelnmemekle ne bü, yük hata ettiğini tekrarla söylerdi, Kızm ahbapları ona hep Remziden Vazgeçmesini söylerlerdi. Fı ü temadiyen: y — Bütün tereddüdlerine rağmen be- ” seviyor. Eminim! . diye ısrar eder- Ve bu-söz'erle de kendini kandırır- dı, O gün yine pek neşesi vardı. Sev. an, çifti en, annesinin-babası. nn sp döneceğini haber veri - yor, yine İstanbulda küçük apartı - anlarında; Yağıyacaklarnı bildiriyor du. Bu Um, genç kızm kalbini sevinç. Je hoplatıyordu. Tam © sırada telefon > ve Rahminin sesi: — Nermin hanım! Gelin beraber e bahçesinde bir say içelim! - ker — bunu memnuniyetle kabul nu müjdeliyecektı, Sant, dörde doğru, ağ > bir masa kenarında oturdular, İlerde yanlarda bir masada iki kadm da karştlikir kahvartı #diyor! dı, Nermin onlarla hiç alâkndar iniş âr. Fakat Rahminin kulakalrımı diki - kağınları dinlediğini görünce sor; 2 — Ne Var? ne düşünü; gi — Rahmi, yay K Bu 8ÖZ Üzerine N, verdi. Komşu e da: kulak ordu. O, filin yerden geliyormuş, (Bi, ş b i Tada Remzini; ai se memleketin, Adı Halterde biteni Di . ikm ragmen elikaniı i isi — imiş. Kendisini e ie meviyormuş, Fakat İstanbulda e kız oğlanm yakasını bi. mişler, Kesi ve iğ 1) kat'iyetle kesecekmiş. Baş başa ga- yet tatlı bir hayat yaşıyacakalrmış. Artık bu derece açık açık anlatılan bir işte şüphe yoktu. İşte her şey mey dana çıkmıştı. Remzi onu aldatıyor. du, Hem de uiçakça! Hem de bu âdi kılıklı kadınla... Üstelik de kendisini yapşkna bir kız diye terzil ediyordu. Beyni döndü, bütün yücudu. sarsıldı. O an için bayılacakmış gibi oldu. kuvvetiyle kendini zaptetme, ğe çalıştı. Gözlerinden dolan yaşları akıtmamak için çabalıyordu. Fakat ne garip! Bu ne biçim tesa- dürtü. Onların bulunduğu yere çelip de böyle açıktan açığa konuşmaları | neydi böyle... Ne olursa olsun tered. düde mahal yoktu. Bu kadar izahat. İ tan sonra şüpheye mahai mr var?.. | Bütün bu tafsilât nereden bilinir?... Rahmi de bu muhavereye şahit ol- muştu, Genç kıza müşfik bir eda ile: — Kalk yavrum, kalk. Buradan gidelim... Zavallıcık... * dedi. Demek sahiydi... Demek o, arkada. şınım merhametini bu derece uyandı- racak kadar zavallıyâı7— Yerinden kalktı, Göz yaşlarmı gös, termek istemiyordu. Fakat onlar, gay. i yorlardı. Zavalı yüzü Ml ai Yürümeğe başla - yncâ Nermin sordu: ağ şapayım? Mektup mu yaza. a. beni aldattığını an. latayım mı? Rahmi, samimi ve ket! bir karar- Ja; — Yok, olmaz... Size yakışacak şey, hiç izahat vermeden kendisile alâka. nizi kesmek ve bunu kısacık bir tez. kereyle ona bildirmektir. Nermin kendinde bunu yapacak KÜYYEU arasa KOYUYOĞAZI 28“ nada masa komşuları olan iki kadn, koşarak yanlarına geldi, Yanıla yakıla aşk macerasını anla- tan Nermine hitaben: — İstemiyorum, istemiyorum... Bu role devam edemiyeceğim... İğrenç bir şey. - dedi. - Erkeklerin kadmlara yaptıkları fenalıklar yetişir. Bir de biz kadınlar biribirimizi mahvetmiyelim.. Küçük hanım! Söylediğim sözlerin bir tanesi bile doğru değildir. Bana bunları öğreten işte bu beydir, Ve parmağıyla Rahmiyi göstere . rek: : — İşte bi. Bu sözleri söylemem için Bana para verdi. Fakat sizin yü- zünüzde öyle derin bir keder okudum ki, nasıl alt üst en gördüm ve yaptığım bü hareketten dolayı ken. di Kendimden iğrendim, tasmı açtı. İçinden ol lira çı - kararak delikanlıya fırlattı; —— Al pis paranı... Nermin, şaşkın bir halde, nefretle Rahmiye bakıyordu. Delikanlı ise, kurduğu mükemmel piknm bozulmasından dolayı fena halde #inirlenmiş, sapsarı kesilmişti. Artık kadınlar gitmişti Genç kız-ise sevinçle evine doğru koşuyor, yıkıl * mamış ümidini sıkı, #rkr, bir servet muhafaza eder gibi kalbinde saklıyor. du. O, ne pahasına olursa olsun, isti. rab çektiği bu aşktan kurtulmak is- temiyordu ki!... Nakelden: Hatice Süreyya Miki Yediler —-70 — Niyazi Ahmet 733 sene evvel bugün Venedik donanması Bizansı zaptetti Papas, ellerini gökün boşluğuna doğru uzattı fakat bır şey söyliyemedi. Bir kaynaşma başlamıştı, Imparator Aleksi çadırını bile alamadan kaçıyordu. Cüp- pesini fırlattıktan sonra kendisi de koşmağa başlamıştı 1204 yılı 12 nisan günü, Yazan : garip bir uğultu geliyordu. (Dinledi. Sözünü tamamlıyamadı. Kulaklarını İ ———---—— 733 sene evvel bugün. Venedik donanması Bizansı muhasa. ra etmişti, Kumandan Henri Dandulo: — Dünyanın en zengin memleketle- rinden biri işte burasıdır. Şehirde hazi. neler ve sonu gelmez servet doludur. Hepsini ele geçireceğiz. Bizans İmparatoru beşinci (o Aleksi umumi karargâhını, “her şeyi gören ki- lise,, nin yanında kurmuştu. Bu kilisenin sonsuz yardımı olacak. t. Aleksi, yanında bulunan kumandan- lara şöyle diyordu: — Pantepopto (her şeyi gören) nin ne demek olduğunu biliyorsunuz tabii, Aleksi Kamnem'in annesi Ana Dalasen tarafından tamir edildi. Tahtını oğlu ile beraber yirmi sene idare ettikten sonra buraya gömüldü. Biz karargâ hımizı buraya kurduk. Hiç bir kuvvet, Binzans ordusunun mukaddes kilisenin önlinden uzaklaştıramaz. Venedikli- Jerin donanması bizi yıldırmıyacaktır. Aleksi, bötün bunlar söylerken korku içinde idi. Venedik donanması. na karşı durmanın kolay olmadığını an- yordu. Kilise papasını çağırdı: — Papas efendi, dedi. Kaç senedir bu kilisede papaslık yaptığını soracak deği. Jim. Fakat allah size insanlardan fazla kuvvet vermiştir. Onu burada göstere- ceksin... Papas şaşırmıştı. — Kuvvetimi mi göstereceğim? — Evet... — Fakat biz dünyanın en âciz insan. Jarıyız... Ne yapabiliriz. — Papas efendi, Bizans tehdit edili- yor. Düşman donanması karşısındayız. Bizans ordusu işte şurada.... Bu ordu. nun her şeyden evvel manevi kuvvetini artırmak lâzım... Papas kurnaz ve Alim bir adamdı: — Manevi kuvvet, Diye söylendi ve ilâve etti: — Bu kuvvet kendilerini zevke bağlı. yanlar için hiç bir şey ifade etmez... Fa- kat mademki İmparator emrediyor, © halde terübe edeyim. Papas ağır adımlariyle orduya doğ- ru ilerledi. Hürmetle selâmlıyorlardı. - “Büyük peder! “Muhterem peder! Diyorlardı. Papas irperiyordu. Gözlerinin içi yarıyordu ve düşünüyordu: “Kral tahtın: kaybedecek fakat gene yaşıya. cak bundan ne çıkar. Biz, millet herşeyi kaybedecek, huzurunu, dinini, her şeyi- nİ.,, Bu buhranlarla karargâhm içine girmişti. Yüksek bir yere çıktı. “Elle. rini gökün boşluğuna doğru uzattı: — Evlitlarım... Biz... ! İŞO HAYDUDU AL KopE SE GÖTÜ GELİR POLj$ MUDURU. NE Bu CANAYVAR- BEN Ş PALYA E Dindaşları bağırıyorlardı: — Geliyorlar. — İmparator, İmparator kaçıyor. Papas yıldırımla vurulmuşa döndü. Başmı ağır ağır İmparator çadırına doğru çevirdi. Çadır yerinde idi , Etrafına bakındı. Kendisini dinliye * cek kimse kalmamıştı. Herkes kurtu. luş yolunu arıyordu. Papasm yüzü ge rildi. Güküyordu. Acı acı gülüyordu. Flandra süvarileri yıldırım gibi ileri. yorlardı. Bunlar ne vakit gemilerden çıkmuşlardı? Papas, süratle cübbesini çıkarıp bir tâ. rafa fırlattı. Sonra süratle koşmağa baş- ladı, ... İmparator Aleksi, çadırını bile be- raberine almağa vakit bulamamıştı. Dördüncü ekli salip donanması kuman. danı Dandulo bu çadırı urun müddet kullandı. “Her şeyi gören kilise, tam 57 sene İâtin mezhebine hizmet etti İçinde bulunan mukaddes metrukâttan “Çarmık” a ait çöplerle diğer eşya Ve- nediğe gönderildi. Nehrin kutbundan sonra Ayasofya da dahil olmak Üzere 32 kilise lâti nmezhebine tahsis edil mişti, pe İstanbulun fethinden dortra Bir hdli- «e cami haline getirildi. Adı “Eski ima. ret camii, oldu. Gazlantepte tarin eserler! Gazi Antep (Hususi) — Gazi Antebin Arıl ve Güneyse köylerinde çok kıymetli tarihi asar bulunmuş » tur. Bunlar arasında binlerce sene evvel birer büyük şehir olan bu köy» lerde teessüs etmiş medeniyetlere a” it eserler de vardır. — Gönderdiğim resim Güneyse kö. yünde bulunan tarihi küp gösteri - yor. Kimyager Hüsameddin Tam idrar tahlili 100 kuruştur. Bik umum tahlilâr, Eminönü Emlâk ve Eytam Bankası (karşısında İzzet Bey Hanr, e Bv MUVAFFAXIYE. iMDİĞ İl Tip N DOLAYI IFTIMAR MA NUH , -