———— m nm amam amk — m #uwğop — Mog iüiog * yuğıourey; 'sapu — 604p :SNPPE ZMOK Tır zo “a3eZ8n oy zaype XOOL 1 vu “NO Yanoğ, Ss öoülld,, “uğ oy 8) azo) 'X — yapup — ŞUŞMOMAYE syAUOULAKİ İM ASE “pozoy ano sf SL — E HI - CÜCENİN AŞKI 4 vd in İyi p La n 3 £ 1g 2 e Wp ut Fİ iğ Ml ipi ii bini oil iğ Bİ; 9 ili; ir Pİ siğil phahari mpi 5 2 in çi ie > g 3 ze z * 3 Eğ 1 LR e ? ZN ŞiR es sare veregrei İPE eği? X ERER 25! Mkiyişricen li İl ei pi | çielliğ giriri ile ile EB sl*EEEİ öphssggE ER Ea İŞE âbkziper girerler Mz GERE İŞe ; i BepiEke küpesi 2 ieEi gi çi oi şleri z eyi 23 21i8 ii Keğy eks çi aş İİ NAR ki dre, Epiieieii © © 137 1 Espinozann çehresi her zamanki gibi sakin ve hareketsizdi. Yüzünde ne bir ui #evinci, ne de tehdit & mevcuttu. nda, Tesmi bir ziyarete gelmiş kibar emri üzerine orada rahip bir doktor tarafından tedavi ediliyor- ettirmek için, onları o Romaya göndetmeğe karar vermişti. Herhalde, a pinozanın İstediğini yaptırmak için visvei bazı kabiliyet ve usulleri olacak ti ki. kardinahe dük, her şeye sağmen, 1g) inat etmek mecburiyetinde kaldi, Maamatih papaz olma; dük Mac öce itibabakta papalığa seşiliriyece ini bildiği için Montalttan daha fazla Memet gönterdi pinoza bü son mukavemeti de kır. mak için, ktukanmakta mana olmadığı ve Pardayanın rekabetinden korkmuya- Eöstermişti. Espinoza, hiç üphesiz onlara, kin ve nefretlerinin tat vi yüzüne vaziyette oradan ayrıldılar, oFaustaya gelince, işlerini bitirdikten (o sonra onu nasilsa bulacaklarını ümit ediyorlardı. Fakat iki genç, Pardayandan kurtul, duklarına emin olunca, tekrar biribirle. rini müthiş surette kıskanmağa ve biri ira tekrar kin beslemeğe başladı- © Espinoza içeriye girince, Pardayanın yüzüne baktı ve kendisini affettirmek Bibi tatlı bir sesle: — Mösyö şövalye, dedi, size karş göstermek o mecburiyetinde kaldığım sert muğmeleden dolayı cidden çok mü teessitim. a hazik bir tavırla cevap ver. —Mösyö kardinal, sirin bu teessürü- güz de beni cidden mütehassis ediyor. — Şunu kabul ediniz ki, mösyö, bu ğunuzu itiraf ederim. Fakat ayni samimiyet ve erkekliği şahsımı geçirmek hususunda urduğun Benim gibi basit ve sade bir insanı ele “kasa bir orduyu ayaklan üm kabul ediniz ki, bu pek | ı ç Espinoza ciddi bir tavırla: — Bu, sizin şahsınıza, kuvvet ve ce- saretinize verdiğim ehemmiyeti göster. mektedir. Pardayan gülerek cevap verdi: — Doğrusu iltifatınız, pek de yabana bah- | atılır şeylerden değil. Hem de böylelik- a > e ik, ir a & işi SE 2 iyii zi mili zebil 2 bekiper vE kk ili # klar sizi GİR ğe e 2 ağ EM Pi İİİ i lk ayan LER z 5 ir milin ui BİSE RE aadkşey Sade ii zilN i nal, i ETTİ EE e eke Sldağd şü iri ya ii ii H ad NEAR ağalddaş aa vöğizeş eği 140 nin meşguliyetleri hakkında © verdiği izahatı dinler gibi yaparken, müteyak- kiz bulunuyor ve en küçük © fırsattan bile istifade etmeğe hazırlanıyordu. Onların bu vaziyette yanyana yürü- düklerini ve samimiyetle konuştukla- rını görenler, hiçbir zaman bunlardan birisinin diğerinin kurbanı < olacağma ihtimal veremezlerdi. Bu aralık, ırdan İnetek, ge niş bir dehlize (| girdiler. Bu dehliz, “şimdi bulundukları binanın O boyunca uzanıyordu, Dehlizin bir tarafr o Arap tarzı mimarisinde yapılmış ince ve kü. çük sütunlarla işgal edilmişti. Mukabil tarafta bir sürü, boy boy kapılar var- dı: Herhalde hücreler, dehlizin metha. Tinde, onları bekler gibi duran rahip- ler, sessizce etraflarını sardılar. Parda- Yan manevranm farkına vardı. Bura. hiplerin iri yarı adamlar (o olduklarını 8 gördü ve kafiliçe gülümsiyerek dü- şündü: — Anlaşıldı! Esrar çözülmek üzere! Fakat bana öyle geliyor ki, Mösyö Es pinozanın yapmak iştediği şey onu en. Gişede bulunduruyor da önün için bu bir sürü rahibi etrafıma topladı. Hele, bir şeyden haberleri yokmuş gibi ma. Sur masum ötede duran (o rahiplere ne ? parmaklı CUCENİN AŞKI i Dikaktli davranmalı, çünkü vaziyet na © zik devresindedir. Filhakika, Pardayanın gördüğü hile, dehliz baştan başa, bilhassa çıkış yerlerini bekliyen rahiplerle Espinoza tesadüt ettiği ilk kapının. za, basile bir tasdikten sonra, devam etti: N BŞ e irlthiş ve * büyük bir memuriyet var ve bu memu- riyetin icap ettirdiği vazifeleri yapar ken, hakiki benliğim kaybolarak, yerini başengizitöre, yani merhamet ve insa. Biyet gibi hislerden mahrum ve yalnız. vazifesini yapmakla mükellef bir mah- o lâka terkediyor. Bu anda size hitap & den başengizitördür. K Sa — Söyliyeceğiniz şeyler bu o kadar güç mü mösyö? Neden çekiniyorsunuz? Yalnızım, silâhım yok ve sizin eliniz. deyim. İster başengizitör olun, ister ol mayın, şu baklayı ağzımızdan bir defe- TN P z Bu sözler o kadar büyük bir istihza ile söylenmişti ki, Espinozadan başkâ ; birisi olsaydı buna tahammül edemez. di. Fakat, Espiroza, itiraf ettiği veçhile insan değil, idarelerin en zalimi ve et müthişinin canlı bir timsaliydi, İ iyni sakin sesle i