27 MART — 1937 Bir Inç iliz gazetesi mii or ki: Türkiye Komşuları fikir bakkında tecavüzi bir beslemekle itham edilemez ! (Baştarajı 1 incide) ktay ihtilâfının da halinden ürkiyenin, Avrupanm en isinde “bulunan memleketi ok "e, kendisinin rahat yaşadı; dünya ile de rahat geçindiğini | diyor ki: lükâmet, muhalefetle uğraş mecbur olmadan işini İlet “e muvaffak olmak gibi mesut ii ette bulunuyor. Sonra; vin fevkinde olarak, Türkiye- | n hiç işsizlik yoktur. Asır tiren donuk ve ibda kabiliye- Mahrum bir kötü idarenin te- n kurtulmak ve kalkmmak men muktedir eller ve di. My hizmetine ihtiyaç vard. İece, dahilde meşgul olarak i hudutlarından da hiç şikâ ikâ- Kalp para hikâyesi Malanan kuyumcu Tbest bırakıldı , Mbahki gazeteler Beyoğ Viyanalı bir | basmak su Yorlar. OP gümüş para yumcünun Yet ikinci şube müdür e anı bir İ edilerek kendisi ME, W İler, temenniler Söçmenlerin N yıktırılır mı? Ykozdaki göç- Menlerden para “zası da alındı aşağıdaki mektubu aldık arlarn nazarı dikkatlerine yoruz: NN giz yazılarınızm güzelliğine ssa muavenete muhtaç nm karşı gösterdiğiniz İyetin hayranıyım. Müşkülü ti, gazetelere müracaat etm yi Lâkin benim bu. iste; , kari müşkülü değil, bir ki N Yalvarması, birçok işçi a: yi imi: kısaca anlatayım: Ge- ve Bulgaristandan gelen 50, ailesine Paşabahçe ile Bey- tindaki tepede ev yapmaları Mazi verilmiştir.. Bu araziyi | Ümessilleri göçmenlere tal Ne işlerdir. Buraya geleh.gi Bulgaristanda da şişe “cam Ma şalışrtış. insanlardır | tâbi olmayıp y kalma i Hatlica sebep Paşabahçe şişe ban çalışmak arzusudur. hi, dilerine verilen bu arazide €smek sureti di s Apmışla ardır. 1 Beykoz kaymakamlığı ev“ ması emrediyor ve her Polis gönderiyor. Bunun ü- Ne ühatiyesiz ev inşa ettiği > beşer lira para cezasına car 2. Yevmiye 50-60 kuruş # ailenin 15 Jira vermesini siz &r buyurun, Bu para en azı ek slu olan aile babasından ve fanların nafakalarından ke rika vasıtasiyle alınmıştır. me enleri inin bu ormanlığı 15 im yeti olmaksızın, mutmain bir vaz yette Türkiye, kom$ülariyle müna” Zan etmek için bir sebep görmüyor. Keza tecavüzi bazı niyetler beslediği şeklinde de komşulari tarafından itham edilemez. Balkan birliğinin tekemmül et. mekte olan mekanizmesi' vasıtasiy- le Türkiye, arzu ile ve dürüstlükle Yunanistan, Romanya ve Yugoslav- ya ile teşriki mesai etmektedir. Büyük devletlerle münatebetin de de hem bitaraflık, hem istiklâl ile hareket ediyor. Meselâ, Almanya" nım, cenubu şarki Avrupası piyasa» larma hâkim olmak için “giriştiği dampig hareketine de mukavemet hususunda Yunanistandan daha zi ya tanbulun dükkânları Alman malla* riyle dolu gibi görünüyor. Fakat da ha mühim olan cihet şudur ki, . ilk bakışta pek anlaşılamazsa da . sipa- rişler daima fiyata göre değil, mezi yete göre iyi bir şekilde tevzi edili- yor. Tesadüfi bir seyahat, modern Türkiyenin, yabancı tesirinin gir mesine karşı fevkalhad O kuşkulu ndan belki şikâyet edebi- retçiler, çok yakın bir göz- den geçirilmektedir... Bununla be. raber, birçok asabi, iftirak halinde, tazyika uğramış ve başkasma ait yerler istiyen memleketlerden geç- tikten sonra Türkiyeye girmek ruha tazelik veren bir penceredir. İnsan Atatürk Ti esine girin- ce, tam bir iman ve ittihatla iş başın. da çalışmakta olan ve kendisini, komışulariyle iktilâfa sokacak şekil de bir hırs ve emel beslemiyen bir enilekette olduğunu hissediyor.,, Fransız sefiri Pariste Türk talebe- lerine ziyafet verdi Eski Suriye nazırlarından ve son Ars fa bir takım uydurma reylerle sözde Antakya mebusu seçilmiş olan Mustafa in yakında Ankaraya gelece. itin şayi olduğu Antakyadan haber verilmektedir. Bu hâber Antakya Türkleri arasında hayret uyandırmıştır. Hatay ve Hatay. Hlara yapmadık düşmanlık bırakmıyan bu adamm Ankarada ne yapacağı bir türlü anlaşlamamaktadır. Fransız sefirinin ziyafeti Paris 26 (A.A.) — Anadolu ajansı nın hususi muhabiri bildiriyor? Fransız büyük elçisi Ponso ve refi. kası Siyasi Bilgiler mektebindeki Türk talebeyi-evlerinde çaya davet çtmişler- dir. Aile dostlarile Haticiyeden meslek- taşları gelmişti. Ev sahipleri gençleri. mizi nezaketle ağırladılar, Ankaradan, şeflerimizden: sempati ile kı ein Haftaya Ankaraya döneceklerdi “ Türkiye istese bir m yürüyüşle eski Arap vilâyetlerini alabilir | , Londrada çikan ve azası meyanmda birçok mebus bulunduğu Filistin komi- tesinin organ! olan — “Palestine, işimli mesmua, en son nüshasında Pan - Arap meselesine tahsis ettiği (o başmakalede ezcümle diyor luğunuz Pan “ İslâmizm hülyası İngil- tere için birçok müşkülâta sebep olmuş. tu. Lord Salisbury, bü hayale mak yüsünden İngiltere (hazinesi beyhude yere pek çok ması diğini, bizzat itiraf etmi; hatalarını anlamış olan İngilizler, şimdi de Pin . Arabizm hülyasina atılıyorlar. Hakikatte, bu da öteki (o kadar boştur. Pan - Arabizm 6 kadar gayrimevcuttur ki, Türkiye, istese, bir askeri yürüyüşle eski Arap vilâyetlerini kolayca istirdat ların Sancak meselesinde ki kifayetsizl Pan . Arap fil muvaffakıyet göstermiştir. İse Osmanlı İmparator. | Afrikadaki son maçında Cim Londos Hollandalı rakibini gene tayyare oyunu ile yendi u terde Y unanistana döne cek olan Cim Londos şimali Afrika” da Juhanesburg'da son müsab snr Holandalı . Van Der Valnd ile yapmıştır. Amerikada o yapmış maçın revanşı olan tekmeli, yumruklu olarak #tmları da Holandalmın üstünl ile geçmiş ise de son devrelerde ra- oldukları kibinin yorgunluğunu sezen Yunan- k pehlivan gene meşhur tayyare oyu" nunu tatbik ederek umülmiyan 'bir galebe daha temin etmiştir. Birinci devre; Londus kaçak, buna mukabil Van der Valrid müte- madiyen hücum ediyor. Dahailk devre sonunda herkes Londösun mağlübiyetine emin, İkinci devre; Londas biraz daha canlı, fakat devrenin ortalarında Yunanlıyı arkasından yakalıyan Ho- landalı rakibinin kollarını doğru sımsıkı tutarak kafasiyle Lon. dosun sırtma tos vurmakta, Cim Londos bu vaziyetten dev- renin bitmesiyle kurtulabiliyor. Üçüncü devre: aykası kıpkırmır zı olan Löndösun canmın acıdığı bel li. Üçüncü kısma bir atakla başlıyor ve bu kısımda tekmeler, yumruklar biribirini takip etmekte; bir fırsatını bulan Londos hasmını yerç yıkiyor sa da gene devre sonu imdada yeti şiyor. 1 Dördüncü devre pek şiddetli ce reyan etmiştir. Heriki güreşçide güreş namma bir tek hareket yapnia. arkasına | mışlar, yalnız biribirlerini dövmekle vakit geçirmişlerdir. Bu kısımda Lon dos iki defa ringden yuvarlanmıştır. Beşinci devre; bu devrede Van Der Valnd'ın yorgunluğu gözükme. ğe başlanuştır.. Buna mukabil Lon- dos yavaş yavaş açılmaktadır. Yu nanlının ümit oedilmiyen faikiyeti Halandalıyı âdeta ttmıştır, Altıncı devre; Yunanlının üs. tünlüğü bu kısımda: çok bariz idi. re yuvarlanma ak sırası artık Voleybol Arkara hususi Oo muhabirimizden — Şehrimizin yüksek mektepleri arasında zar günü Gazi Enstitüsü salonlarında (Hukuk » Ziraat) fakülteleri velöybol takımları karşılaşmışlar ve Ziraatçiler rakiplerini mağlüp etmişlerdir. Mülkiye Gazi enstitüsü arasında serşyan € den karşılaşmada da ilk devrtyi kata nan Gazi enstitüsü - oyuncuları i devrede Mülkiyenin gayreti şlerse de üçüncü devreyi tek. k galip gelmişlerdir. Çarşamba günü Ankaragücü sahasın da Hukuk ve Ziraat fakülteleri ilk mü- bim futbol maçını oynamışlardır. Hu- kuk fakültesinde, Beşiktaştan, Hakkı, Nuri, Gençler bi Ga! aydı Şetik, gibi Fahir, Kemal meşhur oyuncular vardı. Bu na mukabil Zirratde de Ankaragücü. n kıymetli oyuncularından o Enver, Ali Muhiddin, Semih yer almışlardır. bir manzara (oarzeden Hukuk ta! ının büyük bir farkla ma- çi kazanatağı ümit edilirken, Zi; nm yüksek enerjisi ri altüst etmiştir. i dakikadan sonra 2 girdi. Ali Muhiddin yaparak hâkimiyeti altma ve Fahri arka arkaya iki gol Hükuk takımmı 0-—2 mağlüp vaziyete soktular. Hakkı ile Nurinin bütün gây» Türk sporcuları Tokyo Olimpiyat- larına iştirak edecek 1940 senesinde Tokyoda yapılar cak olan olimpiyatlara “Türkiyenin iştiraki kararlaştırılmış ve bu karar Japon sefaretine resmen bildirilmiş» Yürüme müsabakası 17 nisanda yapılacak Geçen sene büyük bir rağbet görmüş olan. Beyoğlu Halkevinin yürüme müsabakası bu sene de 17 pılacaktır. Bu seneki müsabakanın-da bü» yük bir alâka uyandırdığı şimdiye kadar yapılan müracaatlerden anla- şılmaktadır. Sakalı pehlivanda da yorgunluk alâmetleri gözüküyor, bilhassa Holandalıd. k kısımlarda fazla en an Der Valnd | maçm ortalarından ayan üstünlü. ğü rakibine brrakmıştı. Rakibinin bitkin bir halde oldu- | ğunu gören Yunanlı Holandalıyı ya- sarfeden VW - | kalamış ve son bir hamleyle tayyare İ oyununu tatbik ederek revanş ma İ çrnda da Van Der Valnd'r mağlüp | etmiştir. Vefalılar Bu saban Izmite g ittiler ki İstanbül- İşte size, bir maç esnasında sakalı ele veren bir güreşçi ciddi bir spor faaliyeti başlamıştır. Pa- | inden Halit, Hasan, | nisanda Şişli ile Kilyos arasında ya- | ele veren Ankara mektepierinde spor: ve futbol maçları Ziraatçiler futbolde Hükuk takımını 4 - 1 yendiler retlerine rağmen Hukuk toktmi bir tek sâyı bile yapama haftayı 0-3 bis irdi, İri i İkinei devre büsbütün heyezenli ol- du. Mağlübiyetten kurtulmak için çok çalışan Hukuklular Ziraat müdalaasınt bir türlü yaramazken Selçuk (Hukuk kalesine üçüncü bir sayı daha yaptı. Bir şeref sayısı için çalişan Hukuk, lular nihayet buna muvaffak ol örant kalesine takımının ilk ve £on galünü yaptı. Fakat 3—1 vaziyet çok devam etmedi. Ali Muhiddin şahsi bir hücumla Halidi atlatarak topu dör- düncü defa ağlara tektu. Ve maç bu netiçe ile 1-—4 Ziraat tarafından kaza, maldı. Taktmlar şü şekilde idiler: Hukuk: Şinasi — Rıfat, Halit — Hasan, Nuri, Fahir — Ertuğrul, Kadri, Hakkı, Ke mal Şefik, Reşat Ziraat: Mahmut — Es Sadi, Semih, Lütfi — Or Sedit, Ali Muhiddin, Fahri, Zafer ÖGET "Küçüksu sahasında Yarınki mühim karşılaşmalar İkinci kümesşampiyonu Anado- luhisarı İdmanyurdunun Küçüksu" daki sahasmda yağın'mühim bir kar- sılaşma olacaktır. Gayri federelerin şarapiyonlağunu kazanan ve evvel ki hafta Karağümrüğü mağlüp eden Akmspor klübü iki takım halinde Küçüksuya gidecek ve, Anadol sar İdmanyudu ile karşılaşacaktır, ver, Salik — Selçuk, Maçların programı şudur: A — Saat 13,30 da Akmsporun sarı takım: ile İdmanyurdunun yeşil takımı arasında maç. B — Saat 15 te Akınsporun lâ» civert takımı ile İdmanyurdunun sa- rı takımı arasında maç. ş güreşçi in resmi: | boleüler edilen davet üzerine kendileri gibi İzmitin (Akyeşil) klübü'ile iki maç yapmak üzere İzmite gitmiştir. *Yormuş gibi bir deana yurt- | ciddiyetle hiç münasebeti olmıyan cefayı çekelim. hülyadan ibaret bulunduğunu kâfi de- Bekir Türkay | recede göstermektedir. “Mavi sakal,, namiyle maruf Amerikalıgüreşçi Don, hakemin ibtarıng: rağmen, rakibini bir türlü bırakmak istemediğinden, hakem onun sakasi lin yolmak suretiyle ayırmaktan Emi çare bulamamıştır. J Ni