Di Mürriyet kime .Nnasiptir ? VE çok güzel bir bayan olan TA iz dedi ki: KE üacaı v hürriyet... Buna Ni dim... Fakat nasip d çin? Demokrat Türkiyede de | lü bulamıyorsunuz? kı- — Bu > in, Kamıyorum! - diyerek esefle iz Mürteci aka Seci bir fırka mı teşkil et. ba esiniz yoksa? — Güldü; Bayt, bayır... Ne münasebet?.. hürriyetime tamamen sah ncelerim, rejlminkine u. Hattâ kadınların bazı top- Kay, via nutuklar söylerim, Bun- mine tıpa tıp uygun ola- ko Yazar, tertip heyetine Niki, « BİF kelimesini bile değiştir- ey ederler: “İyidir, aynen Ml 3 İNiz!,, derler... Kadınlığın a Sİ inkişafa mazhar olması Üğy umum... Pakat bu da ki An, ia mektep mozunuy. melerde yükselmeğe, Bala bile olmıya belki ilerde Olacak kadmlar arasm. va Acaba kendisini tatmin ot e Tw Gözlü vekillikler da fi tay 9 Muhevereyi hiç ummadı- Sp, ç kamete doğru yürüttü: , ayan hir değilim... Müyyim Yoksa “esiri dâmı aşk” mı Na Bine önü bülün erkeklere Miş Sliizca metin bilirdik. MY tle devam etti il. Bütün besim , genç kadınlar sırada, şöyle biraz im, rahat bir nefes a- | ağa gıkarım. Bir par. | a, Bi; değildir. Hemen biri a Peydaklanır. üy w « diye fısıldar - size ay, bilir miyim? Birlikte bir “lmaz mı?... Pek sakil manzara... Po- Versem bir sürü ig... Başi- üm... ak de dört beş delikanlı oyalar... Ben sokakları sa- İn sapar... Ben adımla- Hirım, onlar da yavaşla. Wlandırırım, onlar da... 'm, kapımın önünde dola. Saban “görecek, "ağabeyin “e bir rezalet olacak diye Yarmış gibi üzülürüm. Yda, ihtiyar, kalantor ©. ÜvelA (hanım kızım) diye- li Yeşi a”, sonra, bakışlarının harlanır... Bu da ayrı bir ik delikanlı, pencere- Mektubu atmıya kalkar. ola, Sittikçe solar... 9 kızın yüzünden!) diye EN, Ş Arnesi i Zamanmış gibi görüleü- ıdırır,.. Kabul etmez- ir... Adanalı tüccar... Nesini * aklına turp sikayım! . Seriler... ini Senda bir meyaneci kadın, Bösteren mütebasbıs | Kürgmıza çıkar, Maggi kandıracak ve ken. han büyük yekünu ko. T £ â Zİ pâracık... Herhangi bir toplantıda, münasebetli, münasebetsiz bir çok er- kekler en aşağı kompliman yapmağı böyunlarma borç bilirler... hiçbir yerde bür olmanın yok... Halbuki ben, istemiyorum, efendim... Serbest olmak istediğim gibi yalnız dolaşmak, hayattan gâm almak emelindeyim.. Görüyorsunuz ki kabil değil... Hürriyet, ancak er. keklere vergi... Siz, ne mutlusunuz...,, Sabahate hak vermeye hazırlanı- yorduk ki, meşhur ve inatçı bekâr- lardan avukat Recai Salih söze karış. Gu: — Aldanıyorsunuz! .dedi. Er- kekler de aşağı yukarı ayni vaziyet- teze Birkaç kahkaha duyuldu: — Aman Recai... Ne diyorsun?.. Bizi, yollarda küçük hanınıların kova- ladığı olmuyor... Yoksa seni dünya izeli mi görüyorlar?... Aynaya bak. ör göbeğin çıkmış — Ah, biliyorum, biliyorum... - di. ye içini çekti, - Biliyorum ki hiç de güzel bir erkek değilim... Eskiden de | değildim ama, o vekit nispeten yakı. şıklı olmama rağmen kat ket hür. düm! — Vay, demek şimdi?... — Evet, şimdi halim berbat... Staj yapan bir zabıt kâtibi iken yüzüme bakmıyan kağmlar, hali vakti yerin- | de bir avukat olmam Üzerine, beni pek enteresan bulmıya başladılar... Bir iki mülküm, birkaç yüz lira'da kazancım, dazlak başımı, lüle lüle zi- Vüflermiş gibi sempatik ve midesi çıkık endamınını sülün gibi zarif güs. teriyor, “Bütün evlenememiş kadmlar birer * avcı, akrabaları birer tazı ve ben bet- baht bir şikârım... “— Selâmı aleyküm! - demeğe im. kün mı var? “Hemen kâmilce bir hanımefendi mütebessim ve sözde hayırhah bir yüzle: “— Sizi evlendirelim, beyefendi oğ. Tum... « diye söze başlıyor. Duyduğum nakarat daima ayni: bekârlık hayatı, ihtiyarlıkta pek feci olurmuş. Son pişmanlık fayda vermezmiş... “Ve sağlık vermeye başlıyorlar: Aman efendim, dayılarının otuz be- şindeki kızı ne hanımmış, ne namus. kârmış... Yahut komşunun dul ve p&- rasız kalan karısiyle evlenmek ve 0. nun çocuklarma kendi evlâdım gibi bakmak benim için fevkalâde sevap- miş... “Halbuki, ben de işte hür olmak istiyorum... Rahat rahat dolaşmak emelindeyim... Gel de anlat... Sözli de. giştiriyorum. Gene çevirip çevirip ayni mevzus getiriyorlar. Hattâ tek- Nifi kabul etmeyince almanlar, dar- gınlık çıkaranlar da var... “Kaç kere tuzaklara düşürüldüm... Kaç defa, yüzüme gülen bir arkada. şın ahbaplığındaki sebebi anladım: Meğer eniştesi olmamı istiyormuş... Aramızda sıhriyetin imkânı olamıya» İ cağımı anlar anlamaz düşman kesildi. (Vâ - Nü) (Som: 11 incide) Hulâsa, | imkânı | $V CEREYAN EDEN ER — Alam peta 00» Tonton amca Kendisini elbi- seye uyduruyor Yediler arasında — 45 — BEN Bugi m EYLERE INAN- MAM AMA-: Bv KURŞUN: Yazan: Niyazi Anmet 534 sene evvel bugün Timurun oğlu Mehmet Sultan “öldü Kadınlar tozlar içine yatarak göğüslerine vuruyorlar, dövünmek için eteklerine taş dolduruyorlardı Bir kaç dakika içinde muazzam davul parça parça edildi. Artık Menmet Sultanın neşesi ebediyen dinmişti 1403 sene evvel bugün Demir (Timur) un oğlu Mehmet Sultan on dokuz yaşım- da öldü. Mehmet, genç yaşında birçok muharebeelre iştirak etmiş, babası gibi cesur olduğunu göstererek u - mulmıyan muvaffakıyetler göster - mişti. Onun için genç Sultanı her kes seviyordu. Ölümü sonsuz bir teessür uyandırdı. Halk ve ordu yarışırcasma matem tutuyorlardı . Ümera ve ekâbir baştan başa siyah ve mavi elbiseler giyerek boyunlarr na matem kürklü yakalıklar yerine keçe parçaları geçirdiler. Bu matem arasmda en acıklısı kadınların yaptıkları idi. Bunlar, tozlar içine yatarak göğüslerine vu - ruyorlar, bunu da kâfi bulmıyarak dövünmek için eteklerine taş doldu” ruyorlardı. Bu, öyle bir manzara, ki ne yapıldığı, niçin yapıldığını bil - miyenler katiyen mateme atfede - mezlerdi. Timur oğlunun ölüm haberini almca hiç kıpırdamadı. Bir an kaş" larmı hafifçe çattı, Bir müddet son ra fısıldar gibi dudaklarını kımıldat- ii ş ” — “Inna lillahi ve inna ileyhi raciun,, diye mırıldandı. Büyük kumandan, çok sev | kahraman oğlu için bütün millet ağ layıp sızlarken sükünunu katiyen kaybetmemişti. Timur, Avnike geldiği vakit ölü için âdet olan yemeklerin yapılmasr- nı emretti. Ziyafette binlerce insan vardı, Her taraftan yüksek sesle kur'an okunuyordu. Burada da kadınların matemi baş- ta geliyordu. Muazzam bir davul, fasılasız ça” yordu. Tokmak inip çıktıkça et - rafı kaplayan $es yüzlerce kadınm feryadı ile kaynaşıyor, uzaklaşr yordu. Bu, saatlerce devam ettikten sonra: — Sesler dinsin... Diye emir ağızdan ağıza dolaş- tı, Bu sözü duyan susuyordu. Birkaç dakika içinde gökleri inle- ten bağrışmadan eser kalmamıştı. Şimdi kumandanlardan biri elinde bir hançerle davula doğru ilerliyor - du. Yaklaşti. Kolunu havaya kal - dırtp indirdi. Bir saniye sonra da- vul parça parça olmuştu ; Bu; Mogolların eski âdetleri idi. Matemi tutulan öldüğü vakit onun neş'eli sesi de kesilmiş oluyordu. Bu uzun matem merasiminden sonra tabut büyük ve süslü bir tah” teravanm üstüne konuldu. İki yüz süvari, başlarını eğmiş tabutu takip ediyordu. Süvarilerin arasında yedi kumandan ilerliyordu. Alay, tabu - yılı 12 mart günü, 534! tu, Hanedanı türbesine, yani Ma- verayı Ceyhun'e kadar götürdü. ... Timur, oğlunun ölümünden son derece müteessir olmuştu. Fakat bunü hissettirmiyord u. Yalnız bu kayıbın verdiği kederle daha dört gün önce ölen Bayazıdı hatırladı. Ailesini düşündü. Kendisi oğlunun ölümü ile ne kadar acı duyuyorsa, Bayazıdın oğulları da babalarının ö* lümü ile ayni derece, belki daha faz- la acı duyuyorlardı. Timur bunları düşündükten sonra.Akşehirde genç Mahmut Hayranm türbesine gömü” len Bayazıdın Rursaya nakli için şehzade Musay; müsaade etti: — Git, babanı Bursa, diğer padişahların yanma gömdür. dedi, Timur, Musayı hareketinden ev- el kabul etti, Kendi eliile hilkat giydirdi. Krymetli bir kemer ku- şattr. Bir kılıç, mücevheratla süslü bir ok mahfazası, kırmızı mürekke- be batırılmış elinin nişanesini ba vi bir de bir at verdi. Kimyager Hüsameddin Tam idrar tahlili 100 kuruştur. Bil- umum tahlilât, Eminönü Emlâk ve Eytam Bankssı (o karşısında İzzet Bey Hanı, Dr. mmaumazuzu NIŞANYAN Hastalirmı hergün akşama kadar Beyoğlu, Tokatlıyan oteli yanında Mektep sokak 85 numaralı mus- yenchanesinde tedavi eder. 'Tel: 40843 Diş Doktoru Übeyt Ölçer Cumartesinden maada hergün hastalarnı kabul eder. Edirnekapı, Karagümrük Tramvay Durağı No, 95 HABER! » AKSAM POSTASI İDARE Evi” Istanbul. . Ankara . Caddesi Posta kutusu; Istanbul 214 Telgra! adresi; istanbu! KABER Yazı işleri telofonu ; 2172 idare ve han « 2ağA, ABONE ŞARTLARI Türkiye o Ecnebi 400'e. 27006. “©. 80 7 200'7 Senerik S ayım 3 ayik * vi Sahibi ve Neşriyat Müdürü? Hasan Rasim Us Basıldığı yer (VAKİT) matbeası