Biçilmiş kaftanı! Mn sön smıfmaydık. Birkaç ar- Kimiz bahçede dolaşıp konuşuyorduk. io Sıkılıyordu, Kendimize bir eğ - hi, yorduk. Birimizin aklma şöY-| m #ey geldi: vi aj E” gazetenin küçük Uinlarında “iş ek: “Yirmi iki yaşında ök & biraz alil bir delikanlı, hassas iz kız arıyor. Güzel olması gart a küs lâzım. Adres: İn C.— Post restant - Beyoğlu... bi hepimiz alkışladık. Tali bi- Ok Bösterecekti? Cevap veren ola- e? İyi Bün sonra, cevap aldık; çe- tayı, VE ifadeyle, şu sütırlar yazıl -| “ayet ş İlm, ş5*t İyi kalbim var. Güzel deği:| iy kesin beğeneceği bir deliken-| Serim, Ve mariz bir genci tercih eye eu bütün şefkatimle teselli 0, Sazrm!" Adres veriyordu. Beyoğlunun Distahanelerinden birinde ran- inin cevap yazdık. Kendisini İN erer” İçin elinde bir gazete, ve Mü, Menekşe bulunmasını tercih hande ürtesi akşamı, hep birden, Buy: Yerine koştuk, On kişiydik. Mağ Mz hareketin — çirkinliğini Düm, en sonra farkına varıyo! “, Sağl hain kalplisi, müstehzi- Meğiny, « bulma her türlüsü vardı. det teğgi Suktu, farfaraydık, morha bilinmez bir sindeydik. tik, ye İntihap edip etrafma otur- My ia elinde gazete ve me- bir genç kız içeri girdi. e Mahevbiyet olan, giyiminde i Barafet - göze çerpmiyan silik a etrafına bakmdı. Göz Me Bir an tereddütettis A. "dccek miy- Adm ereği yendi. n Stühdy, atip karşımızdaki masa- ing Bir ni Sütlü çay ısmarladı. Le hitap Sapkın olan ve kadınla- t €dileceğini bilen Davut, — Aday Hi değme de... Buna söz atmağa! maş de olsaydı hiçbirimiz Bina, Stk. Belki ayni gaşkın- aktı, Hem, yarak, tek söz bulamıya- «6, âni olarak, garip bir Aylık # ilsan pi rsleri Ki gramı Capa Çüma; Pembe: İngilizce Ağ 9 Gümartesi; Fransızca “ İn pazam Fransızca e Dğüncü ? ee Yaray Bain Fransızca! Le saat avuzda,.. Mira gi Kork t Şehrinden Mis Vüyge skoli su dolu bir banyo ha Miz Te Yürmi dört saat kalacağını! i irene ra) VE İddiasını eke) ela öz ey gir ramı (bizim para; hissin tesirinde kaldık. Bu hareketi - mizden memnun değildik, Kalktık. Arka arkaya sokağa çıktık. Söylendim: — Ne aptal iş... Eğlence bu mudur sanki? Omuz silkerek, biribirimizden ayrıl- dık. İçerde, zavallı kızın masa üzerine koyduğu menekşe demetiyle, öyle ha-| zin, öyle garip bir hali vardı ki.. Ade-| ta yersiz kalmış amele fabrika kapısm da hizmet beklemesi gibi, gelmek bil miyen mahcup âşıkını bekliyordu. Küçük Ahmet, İmam sokağınm kö- şesinde benden ayrıldıktan sonra, ge- ri döndü. Pastahaneden içeri girdi. Kız, hâlâ oturuyordu. Delikanlı, mah- cubiyetle ona yaklaştı. Ve büyük bir cesaretle dedi ki: — “H, C.” imzasile size mektup ya- zan benim! Fakat asıl ismim Ahmed - dir. — Benimki de Leman, efendim! Kız, karşısındaki genci süzüyordu. Bu genç, hiç güzel değildi. Belki de kusurlu, alil sayılırdı. Çünkü o kadar kısa, o kadar kısa boyu vardı ki... Fa- Kat yüzü çok munis... Delikanlı, devam etti: — Demin ben buradaydım ama... yanımda arkadaşlar vardı, Cesaret e- demedim... Sonra, sustu. Ne söyliyeceğini artık bilemiyordu. O, Kadınlarla konuşmasını hiç bil mezdi. Son derece utangaçtı. Bu kızın yanına gelişi sırf arkadaşlarınm onu) silik bir şahsiyet suretinde görmüş ol- malarındandı, Bazı erkekler, böylele- rini kendilerine daha elverişli bulun- Jar. Çünkü çarpıcı ve güzel bir kadmla münasebet tesis ederlerse onu ellerin- de tutamıyacaklarmdan korkarlar... ”— Of beşine bastıktan sonra, artik boy atmaz oldum... Manmafih, sıhha- tim çok iyidir. Bu sene mektebi bitiri- yorum. Bir avukatın yanına kâtip gi- receğim. Pbeveynimin geçinecek ka - dar paraları vardır. Bir evimiz var. Hiç kardeşim yok... — Ama, ilinda öksüz olduğunuzu yazmışlınız... Merhamet oslbetmek için mi? Delikanlı, yalanından dolayı af ta - lep etti, Leman, gülümsedi: — Yok, yok! kızmadım. Ben, dul o- lan annemle beraber yaşiyorum... Bir mağazada kasadarım. Dikkat edilse, çok güzel gözleri ol- duğu anlaşılıyordu. Ayrı ayrı bakılm- ca, her yeri iyiydi. Fakat giyinmesin- de, tavrmda öyle bir siliklik vardı ki, uzvunun hiçbir cazibesi göze çarpmı- yordu. Delikanlı, yavaşca sordu: — Bu akşam beraber yemek yesek olmaz mı? — İmkânı yok, efendim... Annem ne der?... Zaten size cevap verdim diye zannetmeyin ki ben ciddi bir kız de- gilim. O küçük ilân, merhametime do- kundu da onun için yazdım. Sizi bet- baht hissettim. İki sene sonra, bir gün Ahmede ras- ladım. Çoktandır mektebi bitirmiş.) * hepimiz bir yere dağılmıştık. Arkada- gım beni bir kenara çekti. — Hatırlıyor musun şu pastahânede randevu verdiğimiz kızı? — Evet, — İşte onunla evlendim... Fakat, ö- teki arkadaşlara Taslarsan bir sey| söyleme... Beni, evine davet etti. Merak etti! ğim için uğradım. Ahmet, sevinç İçinde, karısını göste- rerek: — Bak, bir bebek de bekliyoruz. Yakmda bir çocuğumuz olacak... Le- mana raslamış olmasaydım, dünyada, evlenmeğe cesaret edemezdim. Saadet nedir, azizim... Maksat, uyusmak.. İşte biz de biribirimize biçilmiş kafta- nz! : (Hatice Süreyya) ) Ahmet, hayatımı anlatmağa başla .-| | “dr: HABER — Aksam postasr — —. AKŞAM POSTASI IDARE Evi Istanbul Ankara Caddesi Posta kutusu: İstanbul 214 Telgraf adresi; istanbul MABER Yazıişleri telolonu ; PAST? idareveliân ABONE ŞARTLARI Sahibi ve Neşriyat Müdürü: Masan Rasim Us Basıldığı yer (VAKIT) matbaası HABER'in Güzellik Do“toru Kuponu: 24070, Türkiye Ereb Senelik 1400Kr 2700Xr. 8 oyuk o 730 250 3 oyuk 400. BO» $ aylik 390 Tonten Amca | tuvalet yakıyor eş “Yazan: Niyazi Anmet 13 sene evvel bugün Izmirde başlıyan harp oyunla. rında Atatürkün verdiği karar 1360 sene evvel bugün Istanbulu zaptetmeğe gelen gemilerden Eceks, Bozcaada önlerinde müthiş bir laraka ile parçalandı Ingiliz divanı harbi, 250 &işinin örümü ile neticelenen bu fzcianın setebini bulamadı 1924 yür 15 şubat günü, 13 sene ev- vel bugün, İzmirde 22 Şubata kadar si ren harp oyunları başladı. Bu harp oyunları, en büyk kuman-| danların iştirakiyle tertip edilmiş ve Ata. türk idare etmişti Bu hadisenin tarihi ehemmiyeti çok büyüktür. Bunu Atatürk nutkunda şöyle anlatır: “Harp oyunu münasebetiyle İsmet Paşa o esnada m midafaa vekili bulunan Kiz'm paşada İzmire gelmişlerdi. Erkânt harbiye reisi Fevzi paşa da zaten orada bulunuyordu. Hilifetin ilgası lüzümunda kanaatlerimiz mutabıktı. Ayn! zamanda, şer'iye ve evkaf vekâletini de ilga ve tedrisatı tev. hid emek kararında idik. (Nutuk sayı- fa 513 Hüks tabı sayıfa 598) İşte Lozan sulkundan sonra memle. kette birkaç ay seyahat eden Atatürk, hi. W'etin ilgası lüzumunu İzmir harp oyun- larında büyük kumananlara bildirmiş ve kararı vermişti, #4 130 sene »wvel bugün, 1807 yık 15 müldü, | Bir yazımızda İngiliz filosunun Sa. etmek istediğini yazmıştık. Vaka, işte © sene içinde geçmiştir. ... Öğleden sonra idi. Eceks süvarisi Kepten Blakvud, istirahat kamarasına çekilmiş, piposunu tüttürmüştü. Nöbetçi zabiti süvarinin kamarasına yıldırım süratiyle girdi ve: — Kıç tarafta büyük bir yangın var... Haberini verdi. Bir dakika içinde bütün imdat işaret- leri verilmişti, Tehlikenin büyümek iz. tidadımda olduğu farkedilince: — İmdat topları... Emri verilerek bütün toplar imdat için gürletiidi. Hava kararmış, saat dokuzu geçiyor ve yangını söndürmek için sarfedilen! emeklerin hepsi boşa gidiyordu. Har ta- raf: aydınlatan ay, vapuru kapl'yan kalm duman perdesine nüfuz ediyordu. Gü. vertedeki efrat biribirlerini elleri ve s€8-! leriyle farkediyorlardı. Bu yüzden, hiç! Gürbüz ve Güzel Çocuk Müsabakamısa 67 numara ile iştirak COŞKUN şubat günü Bozcaada önlerinde büyük! bir facia vukua geldi. İngilizlerin Eceks| gemisi müthiş bir infilâkla denize e rayburnu önüne gelerek İstanbulu işgi i Basın Foto; eden bir buçuk yaşında B. Hayri oğlu 1 bir filika denize atılamadı. Alevler, ana anbarın #ğatı kapladıktan sonra, gemi. nin prova ciheti kıç taraftan ayrıldı. Su vari ile 281 kadar tayfa ve gemici Mar- tel büyük bir müşkülâtla canlarını kur- tarabildiler. Bunlar, tam zamanında im. dada yetişen filikalara girebilmek sure- tiyle batmaktan veya boğulmaktan ko. runabilmişlerdi. Blakvud denize atlas dıktan ancak yarım saat sonra kurtarı, labildi, Eceks sabaha kadar yandıktan sonra, gün ağarırken poyrazla Bozcaadaya ka- dar sürüklendi ve işte burada 15 şubat günü müthiş bir taraka ile parçalanarak eseri bile kalmadı. Geminin mürettebatı 633 kişi idi, 281 kişi kurtulduğuna göre 252 kişi infi. likla beraber denize gömülmüştü. Bun- İarm arasına İstanbulda bulunan İngi. Wiz tacirleri ve onların kadın ve çoçukla» nı da bulunuyordu. 'Bu kaza nasıl oldu? Bilincmeği. kur. tulan süvari ve zabitler divanı harbe ve rilerek uzun uzadıya tıkıştırıldılar. Fa» kat Eceks faciası bir sır' olarak kaldı. Basım Foto Müsabakamısa 108 »umara ile iştirak eden Bay Had hı beş yaşında ZEHRA Basm Foto Müsahakamsıza 109 numara ile iştiyak | eden Bay Hüseyin kızı sekiz yaşında NURAN Kupon: 74 Çocuklarmızm müs bakamıza iştirak edebilmeleri için bu kuponlarm toplanması #izımdır.