| PA) Balkarı antantı "Türkiye, Yunanistan, Romanya ve Yugoslavyanm milmtaz milmessi)- leri bugün, şu saatte Atinada toplanmış bulunuyorlar, Bu toplantı, hiç bir gayritabil şart ve sebebe bağlı olmadığı halde dahi diplomasi dünyn- sınm en yüksek alâka ve dikkatini tahrik etmiştir denilebilir. Zira bu dört Balkan devleti arasındaki bütün ulusal ve arsıulusal meseleleri, davaları ve ayrı telâkkileri en mes'ut bir şekilde hal ve tasfiye ettik- ten sonra bu dört devletin dördüne de ayni açık, dikkatli ve emin siya- sefi temin etmiş olan “Balkan antantı”, bugün üçüncü yıl dönümüne ulaşmış bulunuyor. Hemen saniyede bir yeni bir siyasi anlaşmaya zemin olan ve yine bütün siyasi anlaşmalarınm yıldızları nihayet iki üç ay pariiyabilen bugünkü Avrupada, Balkan antantı, ulaşması ile dahi siyasi ehemmiyetini yalnız üçüncü yılına in derecesini göze vurabilir. Kaldı ki Balkan Antantı siyasi olduğu kadar askeri, askeri olduğu kadar coğrafi ve stratejik ve bütün bu vasıfları derecesinde ve belki daha zi- yade kültürel ve insandir. tün dünyaya şamil olmak üzere” Denilebilir ki büyük dünya harbinden doğduğu zan ve tahmin olunan intibah, milletleri sulh yolundan ayırmıyacak, miltetlere her türlü mede- ni ve milli inkişaflarını sulbsever bir intibah, yalnız Balkan yarımadasında doğabilmiş ve gene yalnız bu dört devletin ve bilkassa Kemelist Türkiyenin şuurlu ve hattâ “diger- güm” çalışmaları sayesinde insanlık, ve tesellinin sönmiyen, günden güne tesiri ve nuru artan bir meşalesini görebilmiştir. hava içinde temin edebilecek olan nihayet muhtaç bulunduğu ümit Balkan Antantı Konseyinin ilk reisi eski Hariciye Nazırı Maksimos- un şahsiyle temsil edilen Yunanistan olmuştu. Bunu Titülesku takip et- 11. Ücimceü devre Ares'm şahsiyle temsil edilen Kemalist Türkiyenin reisliği altında geçti. Şimdi alfabe sirasiyle dördüncü gelen Yugoslavya, bu mühim konseye mümtaz devlet adamı Stoyadinoviç'in reis olmasını idrak ediyor. Bütün emel ve hedefleri “sulh ve vam” ile hulâza edilebilen Balkan Antantı devletlerinin Atinadaki bu toplantısı, Yunan Kralı Majeste İkinci Jorj'un bugün söyliyeceği nutük ile sembolik ehemmiyetini bir kat daha arttırmış olacaktır. Balkan Antantınm, Atina toplantısından yeni bir hız alacağına ve ânha kuvvetli bir bünye kazanacağma Altın kıymetle Kâğıt paralar Bir senede ne kadar düştü? Geçen bir sene zarfında dünyaf nım her tarafında kâğıt paranın altı” bü İŞ na nazaran düşüşünü tesbit eden mühim bir statistik yapılmıştır. Bu statistikte 1929 senesi 100 addedil- miştir. Bu esasa göre Bolivyada yüzde 10, Sovyet Rusyada yüzde 16, Şilide yüzde 25, Meksikada yüz“ de 32,5 Japonyada yüzde 34, İran da 40, Çinde 41,5 Arjantinde 45, Bir şikâyetin peşin- den gelen teessür Acaba h&wgi sa Fatih Haydarda Müftü Ali ma hallesinde Karadeniz caddesinde otu- ran okuyucularımızdan bir kısmı- nın milşterek bir mektupla gazetemi- ze müracaat ettiklerinden bahsetmiş- tik. Okuyucularımız bu mektuplarm- "da aynen şöyle diyorlardı: Haydar mevkii Müftü Ak ma hallesi Karadeniz caddesi ve civa rmda hırsızlık vakaları günden güne goğalmaktadır. Mevkiin ve etrafın! yangın yerleri olması ve civarın hiç! tenvir edilmemiş olması bu gibi var) kaları tevali ettiriyor. Esasen fakir! olan-civar halkı da bundan bittabi zarar görüyor. Bu gibi uygunsuz hallerin önü- ne geçilmesini makamı aidinden te-| menni eder ve bilhassa sözü geçen Haydar polis mevkii mürettebatınm da arttırılmasını dileriz.,, Okuyucularının dileklerine daima ön safta yer veren gazetemiz bu mek- #up üzerine bir muharririni şikâyetçi Terin" mahallesine göndererek o ie halkından bir kismiyle temas etti ve sonra şikâyeti sütunlarına geçirdi. Er| tesi günü emniyet direktörlüğü gaze- telere gönderdiği bir tebliğ içinde bu şikâyeti de mevzubahs ederek Haydar semtinde geçen sene İl tane hırsızlık vakası olduğunu, bunlardan birinin faili meçhul kaldığını, kânunusaninin birinden itibaren geçen bir buçuk ay zarfında da polisçe bir hırsızlık kayde- dilmediğini. bildirdi. Dün-gene ayni. semt ahalisinden, fakat bu sefeç daha az imza ile, başka silik "56, İtalyada sulh içinde mili inkişaflarına de- inanmalıdır. ŞEKİB GÜNDÜZ l rine nazaran Danimarkada 48, dry .I. Norveçte 54, da 55, İsyeçte , İngilterede ve Filis- tinde 60, İsviçre ve Fransada 70,| Yugoslavyada 76, Holandada 77, A- vusturyada 79, Türkiyede 97, Ak mandaya, Bulgaristan, Macaristan da yüzde yüzdür. Bu statistik dünyada altın ve kâ- öt para münasebatını sarih olarak göstermektedir. iklerle doğdu? bir mektup ladık. Bu mektupta ilk mektubu “semtte elektrik lâmbasının bulunmamasından dolayı bu ciyarm!| tenvir edilmesi ve Haydar polis mev- kii mevcudunun arttırılmasını temin maksadiyle, yazdıklarını kaydeden $i- kâyetgiler dileklerinin gazetemizde bü- yük puntolarla gösterilmesinden “mü- teessir olduklarını” bildiriyorlar, Ge-| celeri nöbetleşe devriye gezmeye de karer vermediklerini ilâve ediyorlar. Şikâyetçilerin bu ikinci mektubu hangi sâik ve tesirlerle göndermeğe Yüzüm gördüklerini doğrusu anlıyama- dık, Çünkü iki mektubun meali ara- smda büyük birfark olmadığı gibi ilk mektuplariyle bizim ilk yazıları mız arasinda da bir tezat mevcut de- Zildi. Maamafih ilk mektuplarını, evvelce yazdığımız gibi, aynen bugün de der- cetmiş olduğumuza güre artık mesele kalmamış olsa gerek, Domuz doğuran ineğin macerası Afyonun Süknet nahiyesinde Emine admdaki kadının ineği tamamiyle do- muza benziyen bir hayvan doğurmuş- tur. Herkesin merakını “uyandıran bu hâdise etrafında araştırmalar yapılmış ve ineğin doğuma takaddüm eden 22- manda bir gece köy civarındaki batak lığa saplanarak orada gecelediği ve bu müdafaasız vaziyette yabani do - muzirm “tasallütuna uğradığı!” anla- şılmiştır, Ça HABER — Akşam postası Mersinde bir talebe hocasını Bu müessif hâdise mahke- meye intikal e Mersin ortamektebinde çok esef ve. rici bir hâdise olmuş ve bir talebe meş- hut suçla mahkemeye verilmiştir, Mektebin üçüncü sini talebesinden Mehmet resim dersinden 4 numara âl- mış ve bundan gücenerek resim mualli. mi merdivenlerden çıkarken arkasından yetişerek: — Bana niçin 4 numara verdiniz de- miş. Muallim de; — Hakkın bu kadardı. Maamafih bu nümâra da âz bir numara değildir. Ça- lıştığın takdirde telâfi edersin Miyerek ilerlemiştir. Talebe: yaraladı tmiş bulunuyor bem Resimden de 4 numara olur mu diyerek muwallimin yakasına sarılmış ve bu sırada her ikişi birden merdivenler. j den aşağı yuvarlanarak meallimin ka- İ fas pencerenin taşına çarpmış ve yara- İ lanmaştı gtr, Mektep idaresi bir taraftan kendi j - dari tahkikatınr yapmakla beraber diğer taraftan da hâdiseyi polise haber vermiş ve Mehmet hakkında meşhut suç yapı- larak talebe Cumhuriyet müddelumumi. Jiğine ve oradan da mahkemeye veril- miştir. Ayancıkta işl Ihanet ettiği yard Sevgililerinden tarafından balta ile öldürüldü Ayancık (Hususi) — Ayancığa yakm Keş köyde çok feci bir cinayet işlenmiştir. Aldığım malümatı ya zıyorum: Rivayetlere göre Keşköy muhta- rı Keserci oğlu Ahmet çok çapkın bir adamdır. Zeliha isminde bir ka- rısı ve altı çocuğu olmasma rağmen Hanife ve Fatma isminde iki kadm” la da münasebette bulunmaktadır. Zeliha kocasmın gizli münasebetleri ni çoktan haber almış, birkaç kere ayrılma teşebbüsünde bulunmuştur. Fakat bundan bir netice çıkmamış, Ahmet münasebetlerine devam et miştir. Bir müddet evvel Fatmanm kocası Mehmet, ; karısının « 4 mübtar, Ahmetle münasebetini duymuş, muh tar Ahmetin katıs? Zeliha #e akraba olduğundan vaziyeti ona sormuştur. Neticede Zeliha ile Mehmet muhtar Ahmetten intikam almağa karar ver mişlerdir. Nihayet birkaç gece evvel Melirr met, Muhtar Ahmedin evine misafir gitmiş, şuradan buradan sohbet e- dilmiş, yatma zamanı gelince Zeliha: — Siz iki erkek bir odada yata” caksımız, demiştir. Zeliha kendisi için de yandaki o* dada bir yatak sermiş, çocuklarını a- larak çekilmiştir. Biraz Oöonra da Muhtar Ahmetle Mehmet yatakları" na girerek uykuya dalmışlardır. Uykuya dalan yalnız muhtar Ah- mettir. Mehmet ise yatağının içinde Ahmedin uyumasını beklemektedir Nihayet gecenin sessizliği içinde muhtar Ahmedin horultuları işitilince Mehmet yatağından kalkmış, gür- düzden sözleştiği gibi Zelihanın ya- tağmın altından çıkardığı baltayı al- mış, sessizce çıktığı odaya girerek e lindeki bâltayı var kuvvetiyle muh- tar Ahmedin kafasına indirmiştir. İlk darbe üzerine muhtar Ahmet canhiraş bir feryat koparmız, yerin- den kalkmıya fırsat bulamadan ka- fasına üç şiddetli darbe daba inmiş tir. Bu darbeler muhtar Ahmedin hayatına nihayet vermiştir. Bu fer- yatlara bitişik ddada bulunan çocuk lar uyanmışlarsa de anaları Zeliha yorganı üzerlerine örterek: — Bir şey yok. Korkmaym, de miş, onları tekrar uyutmuştur. Mehmet cinayeti işledikten son- ra Zelihadan bir çuval istemiş, cese- din kolları ile ayaklarını bükerek bu çuvala koymuş. ağzmuda iple bağladıktan sonra eve 200 metre me safedeki çaya kötürüp atmıştır, Katil eve döndükten sonra Zeli- ha ile birlikte duvardaki kanları ve yatak yorganlarını temizlemiş, saba- ha karşı da evine dönmüştür, Aradan iki gün gesmiş, muhtar Ahmet ortada görünmeyince köylü- ler karısına: — Ahmet nerede? diye sormüş- lardır. Zeliha yarı telâşlı, söyle çe! cap vermiştir: — Sabahleyin o erkenden çıktı) pkın köy muhtarı enen cinayet karısının da iımile | birinin kocası | nerede gideceğini de söylemedi. Sekiz gün sonra deniz kenarında dolaşan iki çocuk ağzı bağlı bir çu val görünce ağzını açıp bakmışlardır. Çocuklar gördükleri manzara karşı! sında büyük bir dehşet ve korku içinde kalmışlar, evlerine koşarak vakayı babalarma anlatmışlardır. Vakaya adliye el koymuş, Zeli- ha sorguya çekilmiş, verdiği ifade den şüphelenince evinde araştırma yapılmıştır. Yatak odasında tahta aralarında ve tavanda kan Jekeleri görülmüş, yıkanan yatak takımları bulunmuş" İ yin'dir” demektir. Halbuki tur. Balta da bir buğday çuvalı için dejele geçirilmiştir. Bu deliller kar şısında Zeliha cineyeti olduğu .- gibi itiraf etmiştir. Ayancığa getirilen Zelihaya şöy» le sordum: — Kocana acımadın. Altı yavru" nu da mı düşünmedin. Bak onlar babasız kaldı? » Zeliha korkudan ve soğuktan! titriyen dudaklarını oynattı, Fakat ne| söylediğini anlıyamadım. Arif GÖKPINAR Yeni italyan konsolosu Marki Badoğlio Dün geldi, bugün vazifesine başlıyor Marli Badoglle İtalyanın İstanbul başkansolosluğuna tayin edilen Mareşal Badoglio'nun oğlu ve Adisababa Markisi Mario Badoğlio dür Egeo vapurile şehrimize gelmiştir. Galata rıhtımında haşkonsolosu İtalyan ikinci konsolosu, konsoloshane (erkânı ve İtalyan kolonisi karşılamışlardır. Yeni başkonsolos bugün resmen va- | zifesine başlayacak ve İstanbul völisine | takdim edilecektir. Mario Badoglio kendisile l l görüşen, tığı ileri sürillen bir adın mıştır. — Tan, 14, 2. gr. “... ihbar üzerine” sidar” yerine > da” denseydi türkçeye bira? bengali “ihhar üzerine” denince: “0 SN ,kiden at eti satmazmığ,, edildikten sonra satmağâ& demektir. “... at eti keserek sattığı”, “st polise BP başları"* Mi rek etini sattığı" demek olacak. kesmeden satsa “at eti satıyor” şe mez; o halde yukarki cü y yok” ö serek”" kelimesinin biç bir HÜZUE "eat. tur. O cümlenin türkçesi; “At yi tığı Kumkapı polis Vi edilen bir adam yakalanmıştır. ws teli Tophane açıklarında demirli 9. nan Amerikan Eksport YAY gi puru suların tesirile demirini iie mış ve bir Felemenk göle ne düşerek yaralanmıştır. ği kan vapuru buna rağmen çi kendini burtaramamız, SPREY meğe devâm etmiştir. — 231. Aceba 'Türi * gazetesi bir gene. başka bir gemiye çatmasmı > çaresi mi sanıyor ki Ameriksp runun “buna rağmen kurtulma” i na” hayret ediyor? e İngilizce “Lire” kelimesinin. ae yin” yazılması da haylı çirkin. emel j rikan Eksport Layin vapuru 72 “vapurun adı Amerikan EKSP9 0 Export Line gemi adı değil, Pİ i panya adı olsa gerek, Zanneğeri? işte de bir yanlışlık var.) »# Komisyonlarca, esnaf A müşterek o bürosunun mali v0 sıhhi sovat moni e lerdir. — Cumhuriyet, 142 2 Hadi insanım “arbıhtat” Yeti çinsinden glanidır diyelim; SI” ne çesit nesnedir? ... i İşte bu hengâme arasinda “ ” biyesizliğimin hoş görülmesi Hi lerim — çirkin ve pek giri pet kadın yerinde duramaz VİT vap geldi ve büyük bir dalyan © ege kahurgalarım — çatırdalmasi ok sında garib bir çığlık yanındaki genc erkeğin sarıldı. — Ah, dedi, ölüyorum. tarın. . ı y pen Estağfurullah, üstadım. ps j kadm halini mizaha vesile p” terbiyesizlik denmez, “ge denilir, i Yaralanan otel Üç gün evvel Divanyolunda kahve ve oteli rotisteciri a ; ve kahve sahibi Mehmet | p İbrahim tarafından kurşunla mıştı. İbrahim kaldırıldığı hastanesinde ölmüştür. > güzetecilere demiştir ki? ye ““ Çok sevdiğim hakan şe : ve resmi bir vazife le geldiği”. gr memnunum, Bundan on 8619 ali ta a old lik karşı miş olduğu zengin! “e “aya kalmıştım. "Şimdi İstan! görebileceğim. Hariciye vekiliniz dekto” talya hariciye nazırı Kont ©” yi Milâno mülâkatları, iki pr » çi sında esaseri mevcut olan veşkil ii