79 Lİ 4ö; oz — TUŞU) OŞs SA Şak — öl zaoymg 2d ema eniaieee 5 ie CA JAY “dr ŞA e öğr MEZE KEÇE 5 ZAP İRETLEEEİE OPR ve OZ SEOPEE e e Yarnşoğ — 24) TAŞ Gruyrpuk — apo zana Avek yenii svg) ŞEYİ — 1444y0p9 dip sonbyryooy9 (3) oduzul şod (p) :oyaod (pi) oyma —oj yuunfuy — oysod szayzod Mopunlan (3) ONS ığekur ars) “okıfoz sine “No9 YANGI — Hüojumi : Tuşu) Spum3 iii franjng OpUK 1 0) 10s XOBOpLI SOL azguoz vJ YUYAGI YENE Pİ DP GAP O STİ sd 400U9d opnuğ,, af v1 “oyuyurg V/ sup age BOZ OT “Çouşoş os dupj 91 PN) “soyumgu yuos sadure) S; “ağu k Zefog uy (a4) VOS Op TpaşTu "e ilat DYP SOPOÇMD VEL,» *aşaruryşoğ döçopzod OpUNUZ JUL Dİ LAP 419P anamın Ghünik emi Yanana, Arup) SYUYİ SA 4JOS EPUT; yo) öö dü YAŞD) DUŞ08 JOfişpo DAŞ, HORTLIYA dana Ben de bu z paralarla ona mü. kaka eieler alırım. Zâten gili <*rİ pek sever! o Kimbilir ne| böyle söylenirken, yü ld, iylenirken, yüzünde aş ei A6 görülüyordu. a ii Senin bu sevinci uzun sür- Yelygş bire yüzürkle müthiş bira A k e de ra, diye bağırdı. Bu sevinçten Kalmalıyım. Juana beni bu Börürse hayret edecek ve nereden (o geldiğini * O zaman hediyeleri yüzü- «beni yanmdan kovacak Bazarile bakacaktır. Ha- mMeş'umdur. Bunlar bir » Bunları harcamak bü. k olurr, söyliyerek, hiddetle eki paraları (o yere fir- Bözlerini açtı: 7 Hele şuna bak! diye mari , ük bayağı hoşuma gitme. İ bay odasında, hiddetle dolaş.) Ye birklenbire deliğin kar- a Sek murıldandı: e Şöananın hakkı var. Ben Sansızı öldürenlerden da. katilim, Çünkü ben alçaklık © ölmiyecekti. o Fakat inecek vaziyette değil- ik beni çıldırtıyordu. Hal- kelimesini söylelikten kikati anladım ve şimdi Tet ediyoruml.. N FAUSTA' hiç bir zaman benim olme-; Sücenin her © hareket ve vi Pb takip ediyor ve onun in Mücadelenin en irice te- ; kaçırmıyordu. İli dü 1I #üep süo4-z0404 Goüuosud öp uorgwog — (Ş pyd 'yed 43J9U1(9Y YS03U9(19923 droj (5) sdnoo Mİ — 204 :(,) 0804 ng — ayna :yondmog ueıpes *oNİRŞOMOP O 189,0 — ZMmogop 159 mb 39749 mh — (FE “sauosd huya s(04 ap — Sunperfeg ozrumezap vusk IPMĞ ıuunnsudud VOZISNVUA - B $ # ; : ğ : z i z : F aç UŞDLAŞR 4oyağığ doly tutuyo) ans 24 ÖDL,, abana gp 8 1m Woofpıf 21 340d alişmyT) ağyena op 72 aynıp suc 60) eod SOMUT #çpdNEŞ A0) PAMİR YP ŞAÇ Ne “(suppumfuy 9 19620 97 wafms öf ET) *arpopüyür ururedruf ard Tozna ng ONAYI ZE, 49 öyle v1 ouLlayıez 70 VI (4urısuda YOZISNYVUS Cüce yüksek sesle konuşmakta devam ediyor, Pardayan da onün her cümlegi- ne İçinden cevaplar veriyordu. Çünkü henliz ağız açmanın vakti o gelmediği fikrindeydi. —- Fransız belki de henüz ölmedi. — Bünü daha evvel düşünmeliydin oğlum! — Belki de onu kurtarabilirim. Böyle Tikle Jüanaya vermiş olduğum sözlü de tutarım. — Şu küçük Juanann (benimle bu kadar alâkadar olabileceğini o doğrusu düşünmemiştim! — Eğer Fransız ölmüşse, © zaman Jüana da ölecek ve ben de onun ölümü, ne tahammül edemyerek onu takip et- meğe mecbur kalacağım. — Yok! Bak azizim doğrusu bu ka- dar ölümün mes'uliyetini üzerime almak istemem / — Pakat Fransız yaşıyorsa ve ben de onü kürtarırsam.. — Bu tabif daha iyi olur!... E, o za. man ne yapacaksın bakalrm? — Juana bahtiyar olacak. Ve Fran- siz onu sevecektir, — Hiç merak etme, küçük kıskanç! Onu sevecek değilim. Şiko sanki Pardayanr gibi devam etti: — Juana nasil sevilmez. O ö kadar güzeldir ki! — Şu âşıklar da ne garip insanlar! Hepsi de ayni! Zannederler ki dünya- nm gözü onların sevgililerinde. — Fransız onu sevecek ve O zâman ben de öleceğim. — Gene mi?,. Anlaşılan bu çocukta ölmek arzusu bir itiyat haline gelmiş! — Bundan ne çıkar?,. Ben hatamı ta. mir ederim. Bana kimese katil nazarile bakamaz. Junna sandetini bana medyün duyuyormuş YRANSIZCA DERSLERİ FRANSIZCA DERSLERİ gö (burada yemek da- « yeni kelimeler arasındaki fiilleri evvelâ e, Sönri dersimizde geçecek cimleleri servir — hizmet ötmek, ve izah edelim: : tablo — tablo câu trophte de chasse; trofe dö şas - av hatırası Yeni kelimeler üzerinde tabi chasso (0); şas av orner; örme — Süslemek servir: değil, sıfat ter. görüyoruz: lâinp elektrik). Elektrik elektriki, elektriğe mensup”, | La lampe ölectrigue 'Bu dersimizde göyle bir terki, söyleniyor, fakat, “elektrik lâmbası"” manasmı Vo Burada, Türkçe manasiyle, bir izsfet terkibi verdım, Demek ki “la İampe ölectrinue” “elektriki lâmba” tar, Ta lampe ölectrigue: (4 lâmbası, “&lectrigue: elekirik Fakat, Fransızcasında bir izafet terkibi manasını veren bir sıfattır. de onun kol zeytinyağı ve içi ve sirke şişeleri var. et de vinaigre. € dö vinegr). ıda taşıyor, sirke lalımı taşıyor gişeler ğ “renfermer: ranferme” &be dans ses bras. çocuk es İlacons kımında zeytinya; küçük çocuğu k rter: (porte) — taşımak m r porte) Yağ ve sirke tai Burada görüyoruz ki “porler: porte » taşımak” füli “bir şeyin Üzerinde bir şey bulunmak” manasına geliyor, Aymi şekilde, “bir şeyin içinde bir şey bulunmak, bir şeyi ihtiva etmek” manasma da fili kullanılır; “Hizmetçi siren »sim rindeki çalışmalarımıza, geçebiliriz: ieu de İa table, un boüguet de roses est pos& , dö Vâ dabi, ön buke dö vos e pöze). “Ortasında masanın, bir buket güllerin dir konmuş'ı Masanm ortasına bir gül demeti konmuştur, Tl est & oöte d'un plat, (hi e ta kote dön plâ). Bizim izsfetle söylediğimiz bazı terkipleri Fransızcada Resim üzerinde sıfatla yaparlar. O hâlde, şunu öğrenebiliriz: Ce bouguet est dans une coupe, “O dur yanında bir sahanın”, O, bir sahanın yanımdadır. HORTLIYAN. çıktı ve tekrar eğilerek duvarda bir şey ler aradı. Yeniden bir gicırtı duyuldu. O zaman son basamakları da çıktı ve kapısı kendiliğinden açılmış (olan bir mahzene girerek mırıldandı: — Oh! Nihayet evime gelebildim! Sonra, kapının kendiliğinden kapana. cağımı bildiği için arkasma (Obakmağa lüzum görmeden, duvara yaklaştı ve o- radaki mermer plâkalardan birinedo- kundu, Mermer derhal yerinden çıkmış ve burada bir delik açılmıştı. Cüce başını eğerek içeriye girdi ve bir şamdan yaktı Burası duvarın içinde oyulmuş bir yerdi. Vasat boyda bir ada mın başma çarpacak kadar alçak bir tavanı vardı. Genişliği de fazla değildi. Köşede bir sarkık ve bu sandığın tüze. rinde iki küçük şilte vardı. Bir iki çar- şal ve yorgan, sandığa yatak hali veri- yordu. Diğer bir sandıkda bile vazifesi görüyordu. Kocaman kilitli bir kasa, bir iki sini itmam ediyordu (ve bütün bunlar son derece temiz ve büyük bir itina ile yetleştirilmişti. Burası El Şikonun sa. rayı idi. Cüce, şamdan: yaktıktan sonra, 'du- varın Üzerindeki hava deliğini kapadı. Çünkü, Faustanın veya adamlarından birisinin, duvarm öbür tarafmdaki mah- lerinden korkuyordu. Fakat girmiş olduğu deliği kapamağa lüzum görmemişti. O taraftan kimsenin onu görmesine imkân olmadığından e. mindi, Şiko, para kesesini masanın Üzerine koyduktan sonra bir iskemleye (çöktü İ duvarı, tâvari veya Höşemesi zene inecekleri tutarsa, kendisini görme| eş > Faustanm korktuğu başma gelmiş. ti. Zehir tesirini göstermemiş ve Parda. yan ölmemişti. Ölüme benziyen, birkaç saatlik detin bir uykudan #onra Pardayan ağır ağır uyandı. Gözlerini açtı ve hayretle etra- fa bakımdı. Faustann zehir diye kul- Jandığı ilc kokusu başını döndürmüş Mafrrasını zedeliyerek, onu sarhoş bir hale getirmişti. Bu tesir yavaş yavaş kuvvetini kay. betmiş ve Pardayan tabif vaziyetine gi- rerek, bütün soğuk kanlılığnı toplamış tw Ölmemiş olduğuna hiç de hayret et- medi. Böyle olacağını esâten biliyordu ve bunu Faustaya da söylemişti. Bunu boş bir lâkırdı olarak söylememişti. İçin den kuvvetli bir ses bünu kendisine ha. ber vermişti. Fatstanın kendisini öldü“ remiyeceğinden tâmamile emindi. Müs- tehzi bir tebessümle mırıldandı: — Madam Favwsta benimle (boşuna uğraşmakla, kendi başmt belâya soku. yer! Zehirinin tesirsiz kalacağını Ona haber vermiştim! Şimdi vaadimin ikin- ci kısmını da tahakkuk ettirmek lâzrm! Yani buradan sağ ve salim olarak çık- makl,, Sabahtanberi, gizli kapaklı, esra. rengiz yerlerde dolaşıp duruyorum. Bu lunduğum yerin de elbette ki, gizli bir olacak. Ben Faustayı iyi tanırım ve eminim ki ölüp ölmediğimi görebilmek için muhakkak ki gizli bir yer (© ayırmıştır, Her tarafı kapatmasına imkân o yoklş Arayalım bakalını!... Ve Pardayan bunları söyliyerek, bt. yük bir dikkatle ellerile düvari mağa başladı. Diğer Le buffet renferme Ja vaiselle, (Sö buke e dan sün Tup). ,