VER Ti e e KOR el ama MOLA SENİ BEİ miyipe Arif (2) 'Palgmaz SP SAYI (Sİ Çzoj ven (4) Ul0A (27 1g Vines pppuE AŞ LE # e mi a0 vunuos Uroyu? dA ZIJLLAİ öyouştoy iyvuvUr UJIp9 SAYI vuLrupiegg paSAİ Tg 08 2g gönemy OPULASN, UTUTURUTEZ Çey ON(Z (Iİ nr dogaya “ya azoyuz Vİ Rg “ANİ Yulseuouz YEULŞTN MEY EŞE A YANA Yeuryyei iuöyaşayne uoçpa opp oyAnams you “nal fab duyana Gjuyuy OysuLnp uyguna voyos) :yps dek yalalumyağ ounay Zig Gejo Iseuvlu OUJMAI Uyu aa geyungg ndayyazmu dojüyr Izva UPS BUN 510p MOÖDÜ HİP YALIIGAAŞD , ULEOATIYYENŞ UZ, İYİSİN süzme YL) 2 AZMİ yekey> unllkn seziŞAYDE Mi PA -nX 1iğap OpuNO8 (oyuşayme yoz) par3 spurğıpudığz ape 04 yada TUTp veke IN 1 “ANUNyo IMA “ANY A 08 'oo9y wodoğ oyakayıu dipte opjiyos ng İso “eğin Ja ayops (© as) 2 MUZ dotiş va Dyd öp day öyuaüalarei Mmssoliaypy — yas 78Y07s Np iuwivyog vu 0 weşvp 3yoju ag es JapUM UNO goy — ya AYAS YT İSEH)S AŞLUZ pmu muruf “gp vav dolgu “7 dd Ase üz ör yowpgoduk sesi spun Upeouurfy 40 yas iepm90ğ 1 Kerri “ keçi erine turmandı ve pan- Jig, 7? Baktıktan sonra: dar iye bağırdı. du Hekilg de bulunduğunu wv» arda, * o bağırmasını hoş Servan etrafma bakend. #sİN mantosuna bü. Lu X ESİRİ adam da kendileri Yordu. Pardayan ka.) ayin İz yea air e birşey © göremediği Pari, Pita D X Yan, YI Sezarın yanına | Bakış, Merakla © pencereden tam 7 karşısında duran bir yordu, » Malay ann, biribirlerine| k opema yapış. juri fi ME rile kendilerine 2. lar, Pardayanın © kolaylıkla ve 7 Hi kapısı açıldı. Bir! > Jiraldanın yarma! müddet “izl iş perestişle Sm Sezetr titretti, A- Tia Ye. bir ölü gibi ha- kapa Yı kolları arasına an dışarıya çıktı. Pencereyi omuz. Zi if # zg 77 # FİL, Nİ içine da müthiş bir fer. €renin açrid ğını gö- ber içeriye atla- p bacaklarından “TİS hissetti 8 np p aokusa — yari a gepdokşama — udga3 d1s aOk0A, — Giz we ZNUNSIOÂJadA — UAŞAİ O ZNLOAşa0a — U0GAl 11 Wok — 9408 YL znunsaoi 49 — 1g0ğ rt unsıofusa — 1G) ısuda YONYMUY 145 4öllüiğ İSYYSANM «0g » po sur nğn UNEYoSUŞU “YOf yy M5Op zat ag) Gegors WOZAZ oy) OT ur ys SUyedeA Japon opuşaan (11) doypyamuz 94 yuk pır ng 2103 wung ypur” #TVSIN TA JONTUYİ yeuyug vuvi O - “olayda vw 00 (aanısuda YONYM'IY “ayıyaınap (young) sep (uompyoe) igığ “104 rig Uayoğ uurasuyu vUsA O *usana “(uşy) uns up$ *dolyDa, vi, O 40ppnd0ğ) — “ulu uanuyos 49PUTY MG ge atpsofisğyon dpppmooğ, — izne dopury Olp uns elıpak yevi vg N FAUSTA ve bağırdı. Genç boğa güreşçisi, yere düştükten sonra, biran içinde Servantes gibi bağ. lanmış ve onun gibi dışarıya çıkarılmış-” tı. Pardayan odaya atlayınca, 'döşemele- rin oynadığını hissetti ve ayni zâman. da, bütün şiddetile karanlık bir yere in. diğini hissetti. Gayriihtiyari kendisini (o toparlamak için kollarını açarken, kılıcı bir (o yere çarpmış ve elinden fırlamış. Bütün şiddetile düştüğü bu kapkaran kk yer, pek de derinde olmadığı için, canı acımamıştı. Alaycı bir tavırla ayağa kalktı ve: — Of! diye mırıldandı, böyle bir tu- zağa düşeceğimi hiç de aklıma getirme, miştim. Bunları da senyör Espinozanın meşhur apartımanlarına benziyor. Fakat hergün de ayni heyecan, ayni işkence ve Ürüntü doğrusu çekilmez!.. Maama- fih, bu gene kendi kabahatim.. Başımı kendim belâya sokuyorum. o Fakat bu son! Bundar sonra artık gözümü dört açacak ve böyle aptalca, gözü kapal, tuzaklara düşmiyeceğim.. Ayıp doğru. su. Eelâleme kepize i ihtiyarladık da ondent.. Ve Pardayan böylece — her fena va. ine yüldettikten sorra vi. cudunu ve kafasını yokladı ve gülerek: — Mükemmel! Herşey yerine, dedi. Fakat şu kılıcının elimden düşmesi pek de iyi olmadı. Bereket ki kamsm duruyor.. Pek farla bir şey değil ama, icabında işe yarar. Pardayan böyle düşünerek elini ke. merine doğru uzattı, Kamanın kılıf: 0- radaydr, Fakat kama yoktu. —İsler çatallaşmağa başlıyor, diye mırıldandı. Zavallı babam bu © halimi sayfasında ezberlenecek Kes" ; “demiryolu, demiryolları gm ia SUTEİUMİĞ Yes), ip edilecektir. ALMANCA DERSLERİ Kendi kendine 1000 kelime ile Her hakkı Haber Gazetesine sittir) ALMANCA DERSİ | (3 Numaralı Şnayder ailesi resmiyle nach- Türkçeye çeviriniz (1) Kâthe ist dreli Jahre jünger als Hans. (2) Das kleinste Kind wird vom Kindermâdehen getrüğen, (3) Hans ist fast so groB wie Helene, (4) ALMANCA DERSLERİ Wis alt ist Helene jetyt? — Sie İst ungefihr zehn Jahre alt. Ist Hans vici jünger als Helene? — Nein, nicht sehr Und welehes ist das kleinste der Kinder? — Das ist vicl, nur zwei Jahre, eben die Köthe, Hat sie alle Tage Schule? — Morgens immer; mittâşs hat sie frei, Sehultage sind aile Wochontage: Montag, Dienstağ, Nittwoeh, Donnerstag, Freitag, Sonna. bend. Der Sonntag ist selbstrodend sebulfrei, Geht sie sehon in die Schule? — Natürlich, HORTLIYA görse muhakkakki beni tebrik (eder. "Aferin şövalye, der, epey terakii et.! mişsin! Silâhını elinden oalıyorlar da, haberin bile olmuyor,. Hakikaten, ga- Yiba bunamağa başladık.. Herkese mâs- kara olmağa başladık! Böyle söylenerek, elleri ve, ayakla. rile etrafı yoklamağa başladı ve tekrar mırıldandı : — Pek geniş bir yer değil. Bir tek mobilye de yok. Her tara! bomboş. Bu taşların üstünde geceyi nasıl geçirece- ğim?.. Hoş ya, ekselins Espinoza ce- naplarınm bizi sokmuş olduğu tabuttan biraz Maha iyice bir yere (o benziyor. Tavan da pek yüksek değil, insanın ne. redeyse kafası çarpacak! Fakat bu da ne? Pardayan yürürken, ayaklarının al tında bir şey hissetti Eğilerek elleriyle; aradı. — Olur şey değil!. Bir parşümenl, Acaba ben göreyim diye mi buraya kon muş?.. Herhalde değil! Çünkü © zaman bir parça da ışık lütfçdilirdi.. O halde tesadüfen burada unutulmuş . olacak! Neyse, bunu sonra düsünürüz. Şimdi böyle şeylerle uğrasasak vaktim yok. Parşümeni ihtimamla yeleğinin ara- #- «öletu ve tekrar söylenmeğe başla. dı: — Fakat bu tuzağı acaba bana kim hazırladı? Espinoza mı... Feuşta mı?. Hoş ya! Wangisi olursa olsun, yalnız muhakkak bir sey varsa, oda, beni (Oburavs hoş bir vakit geçireyim diye solkmadıkları- dır.. Beni ne yanacaklar acaba?.. Her- habe burası Ad! hir bodrum değil. Bu koku da ne? nün pek de ehemmiyeti vok.! “ir aralık sustu ve koklamağa başla. d! — Ne kuvvetli koku, (Burası gö duruyor, (3) Sağda (Ti) çocukların en büyüğü, Helendir. (4) He. | değildir. (7) Daha büyük olan iki çocuk mektebe gidiyor. (8) Kete elân 00. cuk yuvasma gidiyor. Çocukların dördü de (9y Hans küçük atıyla seve seve oynuyor. (10) Çocuklar mutat veçhile saat yedi suların. da yatmağa giderler. i (4) Hep dört çocuk buradadır. Geçen dersteki Almanealar şu şekilde Türkçeye çevri, buradadır. (2) Onlarm oyuncakları döşemede lecekti, Yaptıklarınızı karşılaştırmız: Türkçe cümlelerin de Almancaları şöyle olacaktır: i Geçen dersteki vazifeler len on yaşındadır. (5) Hans ondan iki yaş büyüktür. (6), En küçük çocuk henüz bir yaşmda gröğere Zwei a yarm bize gelt (9) Die Kinder gehen in dis Almancaya çeviriniz Kithe besucht norh den Kindergarten. (6) Kâtbe splelt (1) Hans! dersini oku. (2) Amca, jetzt mit ihrer Puppe. (7) Um sleben Ubr gehen dis Kinder gewöhnlirh zu Bett. (8) Das kleinse Kind spielt Kinderzimmer, (3) Çocuklar saat yedi sularmda yataktan kalkarlar, (4) Çocuklar şimdi ne yapiyor (tun)? (5) Helen kaç yas şındadır? (6) O, tahminen 10 yaşındadır. (7) O mektebe gidiyor mu? — Elbette, (8) Onun her gün mektebi var Kinder gehen sehon mehrere Jühre indie Sehule. (5) Schule, (10) Sonntag hâben sie fre, r N FAUSTA 143 zel kadınlara ait bir yer değil yal Şim- di anlaşıldı!.. Fausta!,. Faustadan baş. ka hangi kadın böyle mezar gibi yere kendi arzusile iner de dolaşır?.. Fakat bana ne ©luyor?.. Nefesim daralıyor. Başım ( dönüyor. Fena halde uykum var.. Faysta!.. Bu Faustanın işil, Ve müstehzi bir tebessümle; — Beni muhtelif şekillerle öldürme ğe teşebbüs eden Faustanım bu defa na- sıl bir ölüm keşfettiğini doğrusu merak ediyorum? Birdenbire, sanki Pardayanm bu sua. İine cevap olarak, tavanda, el büyüklü- ünde bir delik açıldı. Ve içeriye giren ışıkla beraber, Pardayanın çok iyi tanı dığı bir ses, şöyle dedi: — Bu defa öleceksin Pardayan! Pardayan gülerek cevap verdi: — Mademki güzeli Fausta bana tatlı sesini duyuruyor, ölmekten daha kolay ne olabilir? Fausta devam etti: — Pardayan! Seni demirle öldürmek “istedim, demirden kurtuldun, suda boğ. mak istedim, sudan kurtuldun, o ateşte yakmak istedim, yangından da kaçtın. Hatırlıyor O musun bana sormuştun: “Bana karşı kullsnabileceğiniz £ hangi madde kaldı?, diye. Şimdi işte osana cevap veriyorum: “hava, Pardayan? Tenelfüs ettiğin bava zekirlidir. İki sa» at içinde öleceksin. — İşte demindenberi halledemediğim mesele. Tasavvur ediniz Madam, demin denberi, burnuma çarpan bu koku beni meraka düşürmüştü. Belki İnanmazsı. nız ama, temin ederim ki, sizi Odüşün, düm. — İnanıyorum, Parlayan. Fakat ne düşündün?.. Pardayan soğuk bir sesle cevap ver« d: My (1) Was tun die Kinder? (2) Alle drei spielen mi$ (5) Das Fferdehen Spielsachen. (3) Sie gehen auch in die Sehule, (4) Lermt€ Hans gut in der Schule? — Jawohl! mı? (bat sie). (9) Yalnız öğleden evvel, (40) Pazar günü ist aus Holz. (6) Helene ist gröğer ais Hans, (7) Wa.