olacaktır Plyonu Ali Ba. -—_;»Y& Sampiyonları araa karışan Sarandos Yhey İle karşılaşmak üzere Merik, iyor A'm"ikay. g'ıtmışao Va gid VO Unvanımnı ka £ & kada Ali bBaba. İ etmiş oldu —— : 'Uıço Sarandosun — müstükbel Tal bi Mahoney ile beraber alınmış bir resmi rı"aç!arı dildi lgesi futböl a- lne 'emın SPorcularmır- İdin 80 ve BLLİ. G’Ünlerl Tak - | hirde olmak üzere iki büyük klüp tesis | be edildikten sönra Mühim bir karar Klüpler birleştiriliyor Ankaralan verilen bir habere göre; spor kurumu erkânının iştirak ettiği C: H. P. idare heyeti töplarıtrsında: Anka- rada €âayisr önü aşati klüplerin birleşti. rilerek biri Yenişehirde diğeri de Şe- edilmesi gibi mühim bir karar verilmiş- tir. Bu tarzın ilk olarâk Ankarada teerü. İstanbül ve diğer şehirlere de teşmil edilmesi — İdüşünül- mektedir. UÜjpeşt İngiltereye gidiyor Geçen sene şehrimize gelmiş olatı Ma car Üypeşt futboöl takımı gelecek ay İ- çinde İngilterede bit türneye çıkacak- %k ehi Timizden) emmlyet Vve. Mi kı?*%âğb Nncıkta spor dirler. Ayancık futbolcularının iki resg mini gönderiyorum. Bunlardan biri bir futbol müsabakasıma başlamadan evvel, diğeri de yurd binası önünde çe- kilmiştir. (x) işaretli zat gençlerle be raber çalışan müddelumumi Metit Ertem'dir. Arı] Gokp'zmr : mmümıı VY Şikâyetler, temeıımler Zorba bir dilenci Bir sokak halkına eVaman çektiriyor Okuyucularımızdan — Küçükpazarda Ayazmakapıda ahçı Bay — Hakkı dün matbaamıza gelerek şunları söyledi: “Ben Zeyreğin üstbaşında Hactı Ö- mer paşa sokağında 15 numaralı evde oturuyorum. Dün akşam bitişiğimizde oturan akrabamızı ziyarete gittim. Ya. nımda dört yaşındaki kızım Binnaz da vardı. Birat oturduktan sonra çocuğumun uykusu geldi ve eve dön- mek istedi. Çocuk sokak — kapısından çıkıp da yanımızdaki evimizin kapısını çalarken karanlıkta — yanıbaşında kor- kunç bir ses düyünca bir çığlık kopara. rak olduğu yere yıkılmış; Hemen köş- tuk, çocuk körkuldan bayılmıştı. Saatler ce uğraşıp ayılttık. Fakat hâlâ bitkin ve hasta bir halde, Bu — korkunç ses kimindir, bilir misiniz; Bir dilencinin.. Krık beş elli yaşlarında bir adam bizim sokağa musallat ölmüştür. Hem de mut lakâ gece saat sekizden — sonra göçer, O kadar külak tirmalayıcı ve korkünç bir sesle avaz avaz bağırır ki iki taraflı evlerde konuşmalar dürür; — çacüklar ürkerek kulaklarını tıkatlar, büyükler birkaç lahâvle çekerler, Bir türlü git- mek bilmez, bir hayli inler gibi neler söylemez neler.. Çocüuğümü kapının önünde yerlere serilmiş görünce bü adama hiddetlene. rek bir Idaha böyle gece vakti bağıra ba- ğıra buradan geçmemesini söyledim, şu cevaâbi verdi: ! — Emse kimseye karışamaz, kazanç serbesttir |. , Bunüu öyle bir tavırla söyledi ki karşılık versem bana dayâk atmağa bile kılkışa cağını anladım. Bekçi aradım, yök. . Esasen bizim mahallenin bekçisi gündüz kun- dura tamirciliği yapar, geceleri de uyur. Yalnız aybaşlarında aylık toplarken yü. zünü görürüz. Bunun için bu zorlu di- lenciyi polise ide teşlim edemedim. Her akşam bu adamın âcı acı bağırışlarını dinlemekten kürtülmamiz' için.-alâkadar ların nazarı dikkatini celbetmenizi Tricâ ediyorum.,, Okuyucumuzu şikâyetinde haklı bul- dük. Dilencilere kâarşt çok yerinde bir Mmücadele açmış olân Emniyet müdürü. müz Salih Krlrem bu sokak - sâakinlerini de üzüntüden kurtâtacağı şüphesizldir. Alfonsun oğlu- nufhnsefihhayatı Martha Rokafort Sabık İspanya kralı Alfonsun bü- yük oğlu ve veliahtiı Könt Kavadon: ga şimdi Kübanın Havana şehrinde matmazel Marta Rokafordun evinde yaşamaktadır. Yirmi üç yaşında çok güzel bir kiz olâan matmazel Marta birkaç ay evvelisine kadar Nevyaork- ta bir. fotoğrafçıya modellik yapmak- ta idi, Kontes Kavadonga Nevyork hu' kuük mahkemesinde açmış olduğu da- vada kocasının ayda 350 dolar nafa- kayı vermemek için Havanaya kaç” mış olduğunu söylemiş ve Kontun Nevyorkta yegâne malı olan İspanya hanedanınmın eski mücevhelerine ihti- yati haciz könulmasını istemiştir. Kont Kavadonga Kübali bir kız olan Kontesle evlenmek için bütün hukuükundan vazgecmişti. Karısın- dan gecenlerde bosanmiştir. Simdi de güzel Marta Rokafortla ile sevişmek tedir. ' bağrırr; ağlar,| 1 Zavauı Tiranadan — ya - zılıyor: Her ne kadar harpler, ihtilâller va siyasi — inkılâplar şarki. Avrupada a“ det ve an'aneleri epey değiştirmiş isa de, bilhassa Bal- kanların bazı vadi- lerinde en köhne itikatlardan bir kıss mrı hâlâ yaşamakta- dir Orada — kızların bekâret şerefi ve babaların salâhiyet- leri hakkında hâlâ yüzlerce sene ev“ velki itikatlar de- vam — etmektedir. Bunlarım arasında bazıları vardır ki, başka memleketler- de gayri insani sayılır, hatta adli ta:* Antarin, Dolvas köyünde oturan Dolnas köyünde dahaâ geçen ay Ku:* rünu vustaya yakışır bir hadise ol: muştur: Arazi sahiplerinden zengin Selim Antarin, Dolvas köyünde hürmete muhterem bir yurddaşıdır. Herkes kendisine hürmet eder. Karısı ölmüş olan bu zat Selena adlı güzel bir kı- zi ile iki oğlunu çok sıkı bir terbiye ile büyütmüştür. Her sözü çocukları için itaat edilmesi lâzım gelen bir ka nur mahiyetindedir. Selena için gönlünün istediği er- keğe varmak düşüncesi bile yasak- tır. Daha küçücük yaşta iken, baba- sinin intihap edeceği erkeğe varmak lâzım öldüğü kendisine anlatılmış ve telkin edilmiş bulunmaktadır. Fakat ne çare ki gönül denilen şey ferman dinlemiyor! Antarinin ortakeılarımdan birinin oğlu ölan Yuvan Adamiç Selenaya gönül verdi. Daha bidayette bu genç- ler Selim Antarinin izdivaca muva- fakat etmîyeceğîni bildikleri halde aşkları günden güne büyüdü ve gizli gizli buluşma]arx çoğaldı. Zengin arazi sahibinin kızile, yok- sül ortakemın öğlü arasında izdivaca babasının gönlünü yapmağa kalkış- madi, bununla beraber Yuvanı gör- meğe devam etti. İki genç baba ve ağabeylerini ay” larca müddetle türlü hilelerle aldatır" ken aşk da bü adamların iki sevdaze- Ye mani olmak için yaptıkları bütün tedbirlerle alay ediyordu. Zaman oldu ki Selena eve kapatır larak hapsedildi; iki ağabeysi de Yu- vahıt çiftliğe yaklaştırmamak için nö- bet beklediler. Fakat âşıkların daima yapageldikleri gibi iki genç sabahları şafak vakti erkenden buluşarak ye- şil kırlarda dolaşzp durdular Evlenmek için hiçbir ümit olmadi- ğt halde bu ateşli aşk kuvvetini kay- betmeksizin sürüp gidiyordu. Hatta Selenanmı babası ölse bile, erkek kar deşleri onun saâdetine engel olacak- lardı. Memleketin adeti bunu icap ettiriyordu. İşin asıl kötü tarafı; Selena günün birinde anne olmak üzere bulunduğu nu keşfetti. Bunu birkaç hafta sak- lamağa muvaffak olduysa da, mesele meydana çıktı ve babasile yüzleşmek hiddetinden küplere bindi ve iki er- kek evlâdının teşvikile kiza müthis bir ceza vermeği kararlaştırdı. Selena yalvardı, yakardı. Fakat bütün bun- lar beyhude idi. Kendisini bir odaya haösederek günlerce müddetle aç bıraktılar. Hapr se atıldığının üçüncü günü akşamı maskeli iki kisi odaya girerek kızı sürüklediler. Üstünde yalnız geselik entarisi olduğu halde önü avluda bek liyen arabaya attıkları gibi dağlarda tenha bir yere götürdüler. Selena orada taşların üstünde bir imkân olmadığımı Selena bildiği için|. meebüriyetinde kaldı. Zengin adam)| * aşıklar - Vahşi bır baba Zavallıyı aşıkının cesedine bağladıktan sonra Kızını bir çukurda taşlayarak öldürdü Za | Zavall Kızoağiz, öldürülen âşıkınin öessedinei plerle' büğlandı, çukuna atıldı, sonra da bübası ve — kardeşleri tarafımndan taşlandı, jüri heyeti gibi yarım daire hnlınde oturmüuş karanlık simaları — tanıdıt Bunlar, babası, iki ağabeysi ve akra: basından birkaç kişi idi. Orada oyna: nan facia sanki bir muhakeme oldu. Erkek kardeğlerinden birisi ayağa kal karak kızı itham etti. Sözünü bitirir bitirmez de akraba mahkemesi suçlu nun bir tek söz söylemesine meydan bırakmadan hükmünü verdi. Çalılıkların arkasmdan, kızın er“ kek kardeşleri bir cesedi s'ı.uruldeı:hlerq Onu Selenanımn muhakemesinden ev- vel tüfek kurşunıle öldürmüşlerdi. Bağırıp çağıran zavallı kızcağız, âşı" kimımn cesedine iplerle bağlandı. Sonra da, kardeşlerinin önceden açmış ol" dukları çukura atıldı. Bunüun üzerine de idam hükmü ic: ra olunmağa başladı. Kocaman bir kaya parçasını ilk önce kaldırıp, kı- * zın hareketsiz vücuduna atan, ak sağlı Selim Antarin, yani bnbnıı ol> dü. Kiz sevgilisinin ölü cesedine bağ lanmca bayılmıştı. İhtiyar babayrı, akrabanın öteki fertleri takip etti. Yegâne günahı aşk olan zavallı kızcağızın kafa tasmı merhametli bir kaya parçası gelerek kırdi. Çuükuür doluncaya kadar taşlar yağmür gibi Yağdı. Kendi kendini tayin etmiş olan acaip mahkeme heyeti bundan sonra çukuürün üstüne toprak yığdı ve arabalara atladıkları gibi evlerine gitti. Selenanın böyle birdenbire ortadan yok olması, akrabalarını ziyarete çık* mış gibi anlatıldı. Fakat kızı seven! hizmetçiler şüphelendiler. — Birkaç gün sonra, bir hizmetçi kız tesadüfen; iki erkek kardeşin konuşmalarını duy, du, Duyduğu sözler vücudundaki bü- tün tüyleri dimdik kaldırdı. Solugı.; jandarma karakolunda alarak ne duy düysa hepsi bir bir tekrar etti. İdam edilmiş olan sevgililerin me- zarı bulundu. Antarin ile iki oğlu ve yeğenleri tevkif edildi. İki cesetle yüz leştirilince cinayeti bütün tafsilâtile itiraf ettiler. Fakat Selim Antarin el ve ayaklarına zincir vurulmuş ol? Mmasına rağmen: ; “Kız kendisine bir âşık seçemezdi ? benim kendisine bir koca buluncayar kadar beklemesi lâzımdı. Deyip durmaktadır. Bakalım maht keme ne karar verecek? LN Yeni nesşriyat D LK LRTRRTE K — T AR Resim, hwykel, dekorasyon, ar keoloji ve bütü'n plâstik sanatlardan bahsedecek olan bu aylık mecmuaj nın ill: sayısı çıkmıştır. Ar'ın bu ilk sapısındaki başlıca yazılar şunlardır: Miraç Katırctoğlu, Atve yaşat ma; Nurullah Berk: Tabiat ve - tak* lit; Reşat Nuri Darago: Ar'ın anketi ne cevap; Osman Hamdi; heykel: traş Zühtü Muridoğlu, ressam Sabri> Berlçel hakkında makaleler, krok nikleri ve neşriyat âlermğâva leri. Ar'm bu ilk sayısı 18 nefis wıîmlm çıkmıştır. B H h 4