27 Ocak 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

FB ÇEKULOJ) HUDOS KOÖYE ZTUTE A H ğğğğğğğğâg KA 5 . Beli- İRLİ B E a B l â' %%şâîğıîfğ HU KK İ İ Hi vi £ op £ â Di DF ğ' Eş L SECİRE £Ş $ %Ğğg HRSİ iz $8 iç İ € N Te e ? s Gi %şğ% . Üh L biş : k ğ a $ ? © e mo Ti e a $ N ğ rğılıl 0 GE ELER SERİ SeSEE ; & Zi 3 gA SSEaE : ö G1 O Egğâğ N KTT ğ'ğ Kö n p O e$ B A o 7 ü F Ç R - S 5 »3 ZI n b n ** Ş — z K M - DA | O " p ==ğ= r::ı::ğgı ze BEL gE6 â!'.' -'sg. g- Z . u ÇE $ h : S PRA eI SA & 3A f : ai GN B S & z n o ğğ i BUE e 2 # & 5 5 Gâş %ğ â 2 ç S LULER l Ske f SE ğ Ş ğ N FAUSTA © sSorduktan sonra sa- traf, ı:'î%hire. ıi;ıoh!mağa başladı. ,î.'_ı Mi h:ş.:ı:mlkhğı yerin tam karşı. bi k:—'ir merdivenle, de- &, kota tapı gördü. Kapının Par iki kilit vardı. klpyx;:' askerlerden kaçtığı P hıı. <© Tastlasaydı, açık ol- “kat hdîü Phe etmiyecekti. '“hıı.k j ionu — sırf bu- Pam Acık “İmîi:ı Uğraşıyorlardı bu ka. y.:nîuişn Na imkân yoktu. Tüha bile izlarını silkti ve kapıya İÇeziy Tedeceği yüFü oraya boşu - bo- b Ve kıı“"-'î:i. biraz — sonra TW? W?oı:ı:_n tellâtlara saklama- CÜS Veti !om:m'üyq_ h ği bir itiyatla, dik. *T Şeye hazır. bulunu- dü tîneucu Sivri ağır demirler- 5—" 'ıariîk köşeye götür. t bîı-ımm Üzerinde bulduğu h%:xirqi_ (K biçağı kemerinin ara- ttn lter kırılırsa bunu kul- _lonra da, cellâtların #incirlerden — birisini Si ':“k Oraya oturdü: ln: k K .. Vıq İ diy, ak önden hücum Bibi hoz:.m'nmldandı. tabit, du. at . Tüngi, < © odasında — oldu? Ven SİZ dezi e Ni AM Bilsel. — Şimdi, eğer biraz isti i y ü irahat edeyim. w şlhmd'— kılrcr, saatlerce N“— F“dt u_rüdüğü müddetçe, M P“klt mdl hareketsiz ve N—h& ol d!ı_mdiı hareektsiz ve - _â%_'e Açlik Uğu için, müthiş bir duymağa başladı. KA Wîni-tmerküz ettireme- Ürcr Yü ,.orıuhlu en kımıldamak is. DN "*fn_' u ktan kapanan göz- M qğ:———___HORTLIYA ıwââyhmn için büyük bir gayret sarfetmek — mecburiyetinde ka- İryordu. O zaman, ilk defa olarak aklına deh- şetli bir ihtimal geldi! Ya Espinoza o- nu burada açlıktan vermişse?. Bu düşünce bütün vücudunu dehşet- le ürperdi ve Pardayan bir sıçrayışta ayağa kalkarak bağırdı: — Hayır!.. Son nefesim — kalıncaya kadar bu ölümün önüne — geçmek için uğraşmalıyım.. Bir çare aramalı. Bul. malr!. Gözleri gayri ihtiyart demir kapıya doğru baktı ve söylendi: — Kapalı olduğu ne malüm?.. Niçin teşebbüs etmemeli?.. Pardayan böyle söyliyerek — kapıya doğru yürüdü. Heyhat kapı iyice kapa- irydı. Ve bütün gayretine Tağmen sar- sılmadı bile. Fakat ayni zamanda gö. züne ilişen iki büyük vida ona bir fikir vermiş olacak ki, sevincle bağırdı. Bu vidalar, kapının iki demir sathını yek- diğerine raptediyordu. Salonun her ta- rafında iduran envai türlü — âletlerle bu vidaları çıkarmak çocuk oyuncağıydı. Nitekim, Pardayan da, yerden ald:$ı ucü sivri garip bir âletle işe koyuldu. Hem seviniyor hem söyleniyordu. — Ne aptalmışım! Bu kapıyı daha o. daya girer girmez tetkik etseydim. Şim- diye kadar çoktan dışarıda olacaktım!. Fakat nasıl aklıma gelebilirdi? . Ve âdeta mesut bir tebessümle ilâve etti: — Anlaşıldı!.. Buraya getirilen kur- banlar, elleri ayakları bağlı ve muhafa. za altında bulundukları — için, kapının sağlam olmasına fazla ehemmiyet ve- rilmemiş, Espinoza bu noktayı düşün- memiş olacak.. Allah razı olsun ben de öldürmeğe karar Ü nt J dolaşı. yordü. a Eğer mesele yalnız ölümde olsaydı, korkmıyacağında şüphe — yoktu. Fakat bu ölüm tehlikesi nereden geliyordu.? Ve nasıldı? Şeytani bir zekâ ile kuru- lan bir kapanın içinde — bulunuyordu. Kendisini müdafaa etmeden ölmek ihti mali ona dehşet veriyoridu. Bütün kor- kusu bundan ibaretti. Pardayan, hiddetinden dişlerini gıcır datarak söylendi: — Demek ki, benim kapıdan kendile. rini dinlediğimi biliyorlardı.. Fakat ben den ne istiyorlar? Beni işkence oldasına girmeğe mecbur — etmek mi?.. O halde peki oraya gidelim de, hiç olmazsa bizi bekliyenleri görürüz. Sert ve emin adımlarla kapıya doğ- ru yürüdü: — Mademki, diye mırıldandı, benim işkence odasına girmem için bazı açık yerler bırakılmış, demek ki aşağıdaki kapınnı açık bulunması lâzım. Hakikaten kapı açıktı ve bunu iterek tekrar koridora çktı. Ayni sessizlik, ayni karanlık ve üzerine çö. ken ayni korku ve dehşet. Bir çok macera ve — tehlikelere atıl. miş olan Pardayan soğuk kanlılığını mu hafaza etmesini herkesten daha iyi bi- lirdi. Kılıcını eline alarak sakin adımlarla ilerliyor ve düşünüyordu: — İşte son sergüzeştim! Bu defa ib- lis gelse beni bu fena vaziyetten kur. taramaz. Muhtelif istikametlere saparak, epey yürüdü. Birdenbire, kendisine — doğru ilerliyen askerlerin ayak seslerini duy- du. Derhal durdu ve dinledi. Pardayan| İ shg> gö b 0 &« z &- c v ığ l LEL g — TÜÇE .BE4 çi SAĞ ç v göze EGs - | p N 31 g4 Hu BTES © Saz 974 M C P e b S Yöüy DO9 Ü gi ü Sitıg 4 SÜT s3ğ *ğu%âg 33 O e A P KA KI z SEŞğAFEL SN — AmrSSlSI fzsi e s"uğğ:ğ""ğâua - vuğf»nğğ ci Ku Hd | R G E t B * P 5 hoşganöredsel.ı (h dösceğis SA<I uti NRCsRt t Öuğdünei aHit & gi .& Teti Ğ S S3izeıiyaip!i O S1551155 PiRü 25815 780LlAZA OA üm! ğasâ Sdd4 O ZA SD yi &ğ?ğ ğğ .Ğ 3 ; ğ.E - © ol y ğ ğ% %â îl:ğ E “E%Sâ ğ 5 £ ğğğğ ğ B ğ ğğgğâ < ğ le _':â.:' -E.ğ , © dâ"öğ'ö Kİ g e Eâ-ağ c b a £ .ğ:*'a»u <6 & Buryüy g Eg îâg %"ğî%âg ğğ“ " :Jh_l-ı"' z ... e '."-u= < BÜVDU ai göğçlaz yiT sdt S öşiştal 20 Sodeoıdd011 Ğİ - âsğğ ğs G Ğıâğğîâğs %ğğââ ha !:Ğ nı_ı&u._ g. ..ş-' :;gı'-* m:ğıs &.»e < ”âvâğnâ bi Paf îâ%ğğ-ğgğâğo P iiredal (6 GÖ0 000 b ai iş * .— ) — - » HURGA HİH HF T A ”A TASE ÇÜYEE — — Si . Bİtilsn D E2dEĞAPADIBEYASAS B - FPRS şâ HORTLIYAN FAUSTA 105 | koridordan koridora aç açına — Galiba otuz kişi kadar tahmin edi- lebilir. Diye söylendi. Ve kendisi gibi etten kemikten insanlarla çarpışacağını bildi. ği için korkusunun yerine — büyük bir soğuk kanlılık kaim oldu. — Ne olacaksa biran — evvel olsun, diye düşündü, hücum edeceğim!.. El. bet aralarından geçmenin yolunu bulu- rum. ' Pardayan atılmak — üzereydi. Fakat birdenbire durdu: Arkasımdan, nerden çıktığı belli olmayan bir devriye daha çıktı. Böylelikle bir defa daha iki ateş arasında kalmıştı. — Hayır!.. Bu vaziyette hücum et. mek çılgınlık olur! Mesele buradan sağ ve salim çıkmaktır!.. Çünkü şu muhte- rem Sir Espinozayla görülecek bir he« sabımız var. Etrafına baktı ve tahmin ettiği gibi bir kapı gördü. Derhal — iterek içeriye girdi ve söylendi: — Mademki, beni muhakkak işkence odasına girmeğe mecbur ediyorlar böy. le açık bir kapı bulmam gayet tabitdir. Pardayan, silâhlı — adamların, geçen defa olduğu gibi bu defa da kapnrın ya- nından geçerek yollarına devam edecek lerini ve kapmın tekrar kendiliğinden kapanacağını zannetti. Fakat kapanma- dığını görünce hayretle: — Hele bak!.. Bu da ne demek?.. Diye mırıldandı ve o anda, sanki ken disine cevap veren bir ses duydu: — Nihayet yakaladık! İçeriye girdi! Ayni zamanda, dağınık bir halde ka. pıya doğru koşan askerlerin ayak ses-. leri kulağına kadar geldi. — Anlaşıldı! diye düşündü. Bu defa adamlar bana hücum edecekler. Muha- rebe mi istiyorlar? Öyle olsun.. Çünkü 4 — idi Futur (filtür) — istikbal sera (söra) — olacak 6tait (ete) “oturmuş olacaklar" derken de “grand” ve “assis” kelimeleri de, failleri “dişi” olduğu için sonlarına bir e alıyor, — * Görüyoruz ki “büyük olacak”