27 Ocak 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

L L '..ı qt.m ;ldeı.. h&şım;u.:kıymiş Meğer... SEri çekecek'i i BÖz tn'mala.d;; ek'im ki, Pederim ev - . | Hak | e Si N p lğhîsîcaıp €lkap!., Bu ne ?. Alâkayla mu"’Üf’ulinls: setre, hd .* ar İ K Büplş ŞÜ öyle biarm Barip, ceket Şey... Başın - ! k | ah !öt'—'î. Aîıt değil hayır.. Fötr..! - ._bağîmdat eyliye., A- İ? fotin taklidi AM Üiye icerdekilere İn, *Yİ de anlatalm! ç Usupi ı %' Allah, b lti ç n Usuf | le? mî'lğ_ialüm ya, biz dan en garip Ziya der- "O'dane garip isim ' Ütjey C SİN efendim âlâ ' Sikolatalar.. Bey Yapıyorlar.. O Yusuf, büyük bir heyecan âlâimi göstermiş... — Ne diye olacak?.. Adım neyse o şekilde.. Hem biz değil, senin köyün- den Husni yazdırdı. — Husni mi? Nerede o7... Yusuf, hiddet içinde, Hüsnünün ya- nina gitmiş. — Husni! « diye haykırmış. — Ne var? — Sen beni yazdırmşsam. — Evet. — Ne diye yazdırdım... — Basbayağı... İsminle. — Nedir benum ismini? — Senun ismini bilmez miyim, Co... (Ayol demektir.) Sen benim köyden | değil misin? — Nedir benum ismini? Sen onü söy le! — Usupi! Yusuf, evvelâ boğulacak gibi hid-| detlenmiş, sonra karışmı uzatarak,| Hüsnünün suratmı “yuh!” diye sıvaz- lamış: — Sen o kadar bilirsin işte. Benum ismini Usupi değildir. — L Ya nedir ya? — ÜUsupi Ziya... Usupi Ziya.,, Artık kimde can kalır? Kahkahayla gülenler mi istersiniz?.. Alay edenler mi?.. — Ay sen nereden öğrendin o ismi? Kimbilir, belki şair Yusuf Ziyanmın, belki de başka bir meşhur Yusuf Zi- yanın adını işitmiş, onlara hevesleri - miş olacak... Onun bu büyüklük, bu münevverlik merakını farkeden zabit- ler, kendi aralarımmda Yusufa “Entel- lektüel Yusuf” diye isim takmışlar, 1âtife ederlermiş... Meğer gördüğüm, işte bu Usupi Zi- ya İmis, Başka bir macerasmı daha anlattı- İnr: Geçenlerde zevcesi ölmlüş. Kalp has- talığından, mutfakta bulasık tencere - lerinin yanımna yıkılrvermiş bicare! Yusuf, onu pek sevmekle beraber, | hit ağlamamış, sesini orkarmamış. Ce sedi kucağmına aldığı gibi, yukarı gö- türmüş. Üzerindeki eski elbiselerini çıkararak en yenilerini giydirmiş. Ya-| tağm çarşaflarını, yastık yüzlerini de değiştirmiş. Mükemmel bir yorganm üzerine merhumeyi yatırdıktan sohra pencereleri ardına kadar açarak ağla- mrya başlamış: — Komgiler! Sevgili zevcem mefat etti! (Vâ - Nü) H adam B * Bvı'? öldürmekten duyan Bulgar N çıkar çıkmaz iki öldürdü u,u_n__xda ha ay kaldıktan sonra geçenlerde kurtu- lan bu vahşt — adam, bir gece bakkal dükkânma girmiş, evvelâ 65 yaşında ki İvanm kafasma bir keser vurarak yere yuvarlamış, bundan sonra 60 ya şındaki ihtiyar karısmı kafasına vura, vura öldürdükten sonra, kapıyı kilit- İiyerek dışarı çıkmış ve kapmın üzeri- ne: “Ön gün müddetle seyahate çık- tık.,, yazılı bir levha asmıştır. Fakat polis Sokratı iki üç gün sonra yakalamiş, bu adamın bir nevi deli olduğu meydana çıkmıştır. Polis- te verdiği ifadesinde Sokrat, bütün cinayetlerini itiraf ettikten sonra, idam edilmesini istediğini, çünkü, a- dam öldürmek ona zevk yerdiğini, fakat bilâhare pişmanlık duyduğunu, bundan dolayı da idam edilmedikçe HABER — Akşâm postası Ten Tom Amca Ni HABER AKSAM POSTASIİI İDARE EVİ İstanbul Ankara Caddesi Posta kutusu ! İstanbul 214 Telgraf adresi : Istanbul HABER Yazı işleri telofomnu ; 21472 ldare veliân » 124370 ABONE ŞARTLARI Türkiye Eenebi Senelik iâöö Kr. 2700 Kr. 6 aylik 730 , tâSö , 3 aylik döö « 800 » 1 âylik 150 » 32300 » Sahibi ve Neşriyat Müdürü: Hasan Rasim Us Basıldığı yer (VAKIT) matbaası bu hastalıktan — kurtulamıyacağını söylemiştir. Bu adam ilk ve ikinci karısını ve kızını öldürmüş, bu suçlarla evvelce hapse mahktim olmuştu. HABER'in Güzzllik Co'"toru Kubdbomnu : Yazan: Niyazi Ahmet 61 yılı 27 İkincikânun günü 1326 sene evvel bugün halife Ali Küfe camiinde namaz kılarken, zehir li bir hançerle öldürüldü. Ali, hilâfete nasbedilir. edilmez, | camie giderek ahalinin biatini kabul yerini daha ehil ve müuktedir. bir zata her zaman için terke amade olduğunu bildirdi. Fa- kat ayni zamanda Muhammed pey- güamberin kızı Fatmanın kocası olma sı, onu hilâfete varis bıraktyordu. Ali, hilâfet mevkiine geçtikten sonra, mürtekip valileri azlederek devlet işlerini tanzime başladı. Hazi- nenin zararma olarak selefi tarafın- dan dağıtılan arazileri geri aldı. On- larr da hükümet namımna idareye baş- ladı. Bu suretle servet yapmış olan- ları aleyhide harekete getirmiş - olu- yordu. ; Bunların başmda Suriyede - vali- lik eden Muaviye geliyordu. Mua- viye, vilâyetinin zenginliği sayesin- de ücretle hayli taraftar toplıyarak isyan bayrağını kaldırdı. Diğer - tar raftan küfe ve Basra valiliklerini Ku- reyş$ kabilesinin meşhur azalarmdan Talha ve Zübeyre vermediğinden bu ettikten sönra, | yilâyetler ahalisi de düşmanlığa baş- ladılar. Ebuübekirin kızı Ayşe, düş- manlığı elinden geldiği kfdnl' körük- lemeğe başladı. Bu iki Kureyşi, Ira> ka kaçarak Ayşe ile birleştiler ve bü- yük bir ordu hazırladılar. Halife Ali, gittikçe çoğalmakta olan düşmanla- rma mukabele etmekten başka çare olmadığma kanaat getirerek harbe karar verdi. İki tarafım çarpışma- sında galibiyet halifede kaldı ve Tal- ha ile Zübeyr öldürüldüler. Ayşe esir edildi. Ali bundan sonra Muaviye ile uz” laşmağa çalıştı. Fakat Muaviye uz- laşmağa yanaşmadı - ve kanlı bir mu- harebe de burada başladı. Muaviye, büyük bir mağlübiyetten sonra as- kerlerinin mızrak ve bayraklarına kur'an yaprakları taktırmak suretiyle kurtuldu ve muhasama hakeme mü- racaat edilerek halledilme kararı ile neticelendi. Ancak hazreti Ali tarar findan tayin edilen zayıf ve ihtiyar hakem Ebu Musa, Muaviyenin zeki hakemine karşı durabilecek vaziyet- te değildi. Bunun için ilk önce ha- kem usulünü kabul edenler, şimdi yaygarayı basıp aleyhinde bulunu- yorlardı. Bu yüzden kendilerine harici denen mütearrızlar çölde bir ne hir kenarma çekilerek toplandılar ve evlere dönmemek için grev ilân etti- ler. Ali üzerlerine yürümek mecburi- yetini duydu. Bir çoğunu öldürttü. Kaçabilenler, islâmlığın amansız düş manrı kesilen bir ordu kufmağa mu- vaffak oldular. 1326 sene evvel Halife Ali, zebirli hançerle Küfe cami namaz kılarken öldürüldü Muaviyenin kurnaz hakemi Alinin hakemine halifeyi azlettir sonra kendisi Muaviyeyi halife ilân etti 679 senmne evvel bugüm Abbasilerin son halifesi Müstasım öldüri bugün Bu hadiseler cereyan 1 Ali ve Muaviyenin hakemleri zakereye girişmislerdi. Mua hakemi olan Amribn .i As, E saya: — Yapacak bir tek iş var İlk önce sen halife Aliyi azlı sonra da ben Muaviyeyi azl ondan sonra Yyeni bir halifeni kabil olur... İhtiyar hakem, bu teklil yakm buldu ve hazırlanan 1 çıkarak! — Ey ahali, hazreti Aliyi ten azlettim... Diye bağırdı. Arkasımdan kürsüye çıka viyenin hakemi ise: — Ben de hazreti Alinin kabul ettim — ve yerine Mu nasbeyledim.. diye haykırdı. mişti. Kurnaz hakem, bu muaz başardıktan sonra kendisine edilen maaşla hayatmının sonu: dar Medinede yaşadı. Muaviye bu hadiseden 80 tün küdret ve kuvvetini g Zehir ve hançerle Ali taraft amansızca öldü'tüyordu. En ; Ali de bunlarım arasma kariışt Mustasımın Ölür Hülâgunun Bağdada g dördüncü günü, 1258 yılı 27 kânun günü, 679 sene evvel Abbasi halifesi Müstasım < ve taraftarları ile birlikte — * düler. Su üstüned. yürüyen kadı Avusturyadan gelen h ipirtizmacılara — medyumluk makla — tanınmış — bir | su üstünde — yürüdüğüni dirmektedir. Yürümek | mehtaplı bir gecede Graz civa gölde bir kavık gezintisi esi olmuştur. Bir kayıkta aileni: olan Maria Silbert ile oğlu ve gı gezmekte idiler. Kürek baş lan çocuk bir müddet durmu; kendisinin durmasına rağmeı gın hızla gittiğini görerek şaşı maıştir. Bunun üzerine Maria aya; mış, karada imiş gibi suyun i yürüyerek sahile çıkmış, fakat yakkapları ne de etekleri ıslar tır Hâdiseyi arkâdan gelmekt kayıkta Adalbert Eyvian. görr bunu “Marya Silbert'in med: ğgu,, adlı kitabında yazmıştır. Silâh kralı Zaharofun mezarını açanlar bulunamamıştır. Geçen gün settiğimiz bu hâdise hülâ aydınlatılamamıştır. Resmimiz Zaharo sızlar tarafından açılan mezarımı gösteriyor. . Gi